30 Nisan 2016 Cumartesi

FETHİ ARDA, eser-biyografi

TÜRK ressamı, 1936 yılı doğumlu. Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi (1958) ve asistan oldu (1965). 1966 yılında Avusturya-Salzburg'da italyan ressamı Emilio Vedova ile çalıştı. Uzun müddet konstrüktivist anlayış içinde oldu. Bir ara soyut ve ekspresyonist eğilimli tablolar yaptı. Türkiye'de bazı sergilere katıldığı gibi şahsi sergiler de açtı. Resim ve Heykel Müzesi'nde eserleri vardır. Arda, 1996' da öldü

Fethi Arda - Portrem

29 Nisan 2016 Cuma

'AMCABEY' İLE MİZAH

"Amcabey" tiplemesi
HAFTALIK Türkçe siyasi mizah dergisi. Karikatürist Cemal Nadir Güler tarafından kuruldu. İstanbul'da 6 aralık 1942' den, 25 mart 1944' e kadar 69 sayı yayınlandı. İlk 33 sayı gazete, daha sonra çıkanlar dergi biçimindedir. Sahibi Sermet Muhtar Alus, genel yayın müdürü Rıza Yücer idi.

Cemal Nadir'in "Ak'la kara" başlıklı seri karikatürleri, Mahmut Yesari'nin küçük hikâyeleri, Burhan Felek ile Hikmet Feridun Es'in fıkralarını yayınladı, genç yetenekleri teşvik etti.

28 Nisan 2016 Perşembe

ALTAY GENÇLİK KULÜBÜ

1914 yılında İzmir'de "Hilâl" adıyla kurulmuş spor kulübüdür. Eski Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, Eski İzmir Milletvekillerinden Vasıf Çınar ve Enver Esat kurucuları arasındadır. Kulübün ilk lokali, o zaman Alsancak'taki Şark İdadisi'nin müdürü olan Mustafa Necati Bey'in evidir. Çok geçmeden "Altay" adını alan kulüp, İzmir'in işgâli sırasında düşman kuvvetleri tarafından kapatıldı. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Vasıf Çınar'ın gayretiyle tekrar faaliyete geçti.

1923' de bu kulüpten ayrılan bir grup üye "Altınordu" kulübünü, 1925' de ayrılan diğer bir grup da "Göztepe" kulübünü kurdu. Siyah-beyaz renkleri taşıyan kulüp en büyük başarısını futbol dalında gösterdi ve on dört kez İzmir şampiyonluğunu kazanmakla, bölgede rekor kırdı. Ayrıca Almanya, Bulgaristan ve Yunanistan'da başarılı turneler yaptı; Avrupa Fuar Şehirleri kupası ve Avrupa Kupa Galipleri turnuvası maçlarında Türkiye'yi temsil etti.

27 Nisan 2016 Çarşamba

ERDAL ALANTAR, eser-biyografi

1930 İstanbul doğumlu Türk ressamı. Güzel Sanatlar Akademisi, Cemal Tollu atölyesindeki tahsilinden sonra Paris'e gitti. Fransa ve diğer ülkelerde çeşitli sergilere katıldı, şahsi sergiler açtı. Bir çeşit konstrüktivizm ve kübizmden, daha soyut bir anlayışa geçti, desen ve çizgiden çok içgüdüye dayanan renk lekeleri üslûbu içinde lirik ve coşkun ifadeli kompozisyonlar yaptı. Eserleri Resim ve Heykel müzesinde ve yabancı ülkelerdeki özel koleksiyonlardadır. Erdal Alantar, 2014'de İstanbul'da öldü.

Erdal Alantar - Soyut kompozisyon

26 Nisan 2016 Salı

NİCOLAS SEBASTİEN ADAM, eser-biyografi

ADAM Cadet de denir, fransız heykeltraşı, 1705 yılında Nancy'de doğdu. Lambert Sigisberk Adam'ın kardeşi. O da babasının yanında ve Akademi'de öğrencilik yaptı. Bir müddet Montpellier'de kaldı, oradaki konakları ve şatoları cazip dekorlarla süsledi; sonra Roma'ya abisinin yanına gitti. Fransa'ya döndükten sonra "Prométhée Enchainé (zincirli prometheus)" adlı heykel grubu ile 1762' de Akademiye kabul edildi. Heykeldeki teknik ustalığını en fazla gösterdiği eseri; "Polonyalı Stanislas'ın karısının mezarı"dır. Nicolas Sébastien Adam 1778' de (yaş 73) Paris'te öldü.

Nicolas Sébastien Adam - Zincirli Prometheus (detay)  

25 Nisan 2016 Pazartesi

KUZGUN ACAR, eser-biyografi

TÜRK heykeltraş, 1928 yılında İstanbul'da doğdu. Türkiye'de soyut heykelciliğin temsilcilerinden. Öğrenimini İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde, Zühtü Müridoğlu atölyesinde yaptı. Prof. Rudolf Belling ve Hadi Bara'nın öğrencisi oldu.

Tel, demir, çivi, tahta gibi çeşitli malzemeyle heykel yapar. 1961 Paris Genç Sanatçılar Biyenali'nde birincilik aldıktan sonra, bir fransız bursundan yararlanarak Paris'e gitti, serbest çalıştı. Paris Modern Sanat Müzesi'nde açtığı özel sergisinden sonra, bir eseri bu müzede sergilenen Kuzgun Acar, Türkiye'ye dönüşünde bina cephelerine heykel dekorasyonları yapmaya başladı (Örn; İstanbul Manifaturacılar Çarşısı duvarında demirle yaptığı 'Kuşlar' adlı eseri). İstanbul Resim ve Heykel müzesinde ve özel koleksiyonlarda eserleri vardır. Acar, 1976' da İstanbul'da öldü.

Kuzgun Acar 

24 Nisan 2016 Pazar

YENİDOĞANDA DEĞİŞİM

YENİDOĞAN terimi, doğumdan 20 nci güne kadar olan bebek için kullanılır. Doğumdan hemen sonra yenidoğanın vücudu hızla ilerleyen bir evreden geçer. Bu evrede, dölyatağı dışında hayata uyum sağlamaya yönelik değişimler oluşur. Değişikliklerin hızı git gide azalan bir ritimle hayatın ilk haftaları boyunca sürer.

Kafa düzenli ve yuvarlağımsı bir biçim alır; doğum esnasında oluşabilen şişlikler kaybolur. Kollar ve bacaklar ceninin tipik duruşundan kurtulur ve daha gergin olarak açılır. Eller daha açık hale gelir.

Doğumda yenidoğanın ağırlığı ortalama 3 ilâ 3,7 kilogram arasında, boyu da 50 santimetre dolayındadır. Bunu izleyen günlerde vücut ağırlığı düşer; çünkü, enerji tüketimi ve sıvı kaybı önemli ölçüde artarken, uygun miktarda besin alamaz. "Fizyolojik kayıp" denilen bu kilo kaybı, doğum ağırlığının yaklaşık yüzde on'unu bulur ve genellikle bir hafta içinde yeniden kazanılır. İzleyen dönemde araya hastalık etkenleri girmediği sürece kilo sürekli artar.

Yenidoğanda genital kriz :

Kız ya da erkek olsun, zamanında doğan bebeklerde daha sık görülen, genellikle kısa sürede gerileyen, memelerde geçici şişme ve kolostrum sızıntısı. Bazı kız bebeklerde doğumunu izleyen ilk hafta sonunda vulvadan, serumlu kanlı bir salgı sızabilir.

Bu durum anneden yenidoğana plasenta vasıtasıyla geçen cinsiyet hormonlarına bağlanmakta, ceninin salgıladığı ve anneden geçen hormonların etkilerinin birleşerek söz konusu sızıntıya yol açtığı düşünülmektedir.

23 Nisan 2016 Cumartesi

MENOPOZDA YUMURTALIK KÜÇÜLÜR

ÜREME yaşında, her âdet çevrimi sırasında yumurtalıktan çıkan "haploid kromozom" yapısına sahip olan dişi eşey hücresine "yumurta" denilmektedir. Bu yumurtanın üretilerek olgunlaştırıldığı organa da "yumurtalık" denir. Vücudun sağ ve solunda olmak üzere iki tane bulunur; bunlar leğen boşluğu içinde ve onun yan duvarlarına dayalı olarak dölyatağı bağlarının arkasında, düzbağırsağın önünde yer alırlar.

Yumurtalık boyutları 4 x 3 x 1,5  santimetredir. Yumurtalık bağları organın belirli bir konumda kalmasını sağlamakla birlikte ona sınırlı bir hareket yeteneği de kazandırır. Kan damarları bakımından zengin bir iç katmanı ve bunu saran kabuğu bulunur. Kabukta, "yumurta folikülü" denen yapılar içindeki yumurta hücreleri yer alır.

Yumurtalık organı, yumurta hücresi üretiminin yanı sıra "östrojen", "progesteron" "androjenler" ve "relaksin" hormonlarını da salgılayarak bir iç salgı bezi işlevi görür. Relaksin hormonunun vücuttaki işlevi tam olarak bilinmemektedir. Menopoz sonrasında yumurtalık küçülür ve artık "folikül" ve "sarı cisimiçermez.

22 Nisan 2016 Cuma

CİMABUE, eser-biyografi

İTALYAN ressam ve mozaikçi, (Cenni de Pepo) diye anılır. 1240 yılına doğru Floransa'da doğdu. Dante'ye göre; Giotto'dan önceki en ünlü ressamdır. Çeşitli söylentiler dışında, hayatı hakkında kesin bilgi yoktur. Floransa'da vaftiz yerinin mozaiklerini yapan atölyede yetişti. Yusuf'un hayatını canlandıran dizinin yapılışına katıldı.

1272' de Roma'ya giderek Cavallini ve Torritti'nin yanında çalıştı. Assisi'de Romalı bir usta ile birlikte çalışarak Bizans resminin geleneksel biçimlerini kullandı. Cimabue, 1302' de Pisa'da öldü.

Cimabue - Meleklerle Meryem

21 Nisan 2016 Perşembe

JULES CHERET, eser-biyografi

JULES Chéret, fransız ressam ve afişçi, 1836 yılında Paris'te doğdu. Bir matbaa işçisinin oğluydu. Önce bir taşbaskı atölyesinde çırak olarak çalıştı ve Louvre'u gezerek kendini yetiştirdi. 1855' de ilk siyah-beyaz afişlerini yaptı. 1858' de "Orpheus cehennemde" için yaptığı afişte üç renk kullandı. 1859-66 yılları arası, Londra'da renkli baskının sanayide kullanılma usulünü öğrendi. 1881' de Paris'te atölye açtı.

Jules Chéret, değişken, çok yönlü, zarif üslubu ve canlı renkleriyle "sokağın tiepolosu" olarak anıldı. Chéret, 1932 yılında (yaş 96) Nice'de öldü.

Jules Chéret - Sarah Bernhardt

20 Nisan 2016 Çarşamba

THEODORE CHASSERİAU, eser-biyografi

1819 yılında, Dominik Cumhuriyeti, Santa Barbara da Samana' da doğdu. Paris'te İngres'in öğrencisi oldu. 1836 sergisine katıldı. 1845' e kadar verdiği ilk dönem eserlerinde ustasının etkileri açıkça görülür. Théodore Chassériau, özellikle Delacroix'in etkisiyle, yeni klâsikçilikten romantizme uzanan bir çizgi izledi. Eserleri bir bakıma 19. yy Fransız resminin geçirdiği dönüşümü yansıtır. Chassériau Paris'te 1856 yılında (yaş 37) öldü.

Théodore Chassériau - Esther'in tuvaleti - 1841

19 Nisan 2016 Salı

ENGUERRAND CHARONTON, eser-biyografi

FRANSIZ, ressamıdır. Ön adı "Charreton" ya da "Quarton" olarak da bilinir. 1410 yılına doğru Laon piskoposluğunda doğdu. 1444 - 66 yılları arası Avignon'da çalıştı. Şaheseri; 1453-54' de Villeneuvelés-Avignon manastırı için yaptığı "Meryem'in Zaferi" adlı büyük mihrap arkalığıdır.

1452 yılında, Avignon'lu Caelistinus'cu papazlar için P. Villate ile birlikte, insanları mantosunun eteği altında barındıran "Şefkatli Meryem" kompozisyonu meydana getirdi. Ölüm tarihi kesin değil, fakat 1466' dan sonra olduğu biliniyor. Tablolarında, Siena Okulu etkilerinin yanısıra, büyük bir kompozisyon anlayışı ve üstün bir renk uyumu vardır; ayrıca, usta bir gölgeleme ve yumuşak dış çizgiler izlenir.

Enguerrand Charonton - Meryem'in taç giymesi - 1454

18 Nisan 2016 Pazartesi

YUTMA, YARI İSTEMLİ YARI REFLEKS

İÇİLEN sıvıları, ağızda çiğnenen lokmaları yemek borusu kanalıyla mideye aktarmak üzere ağızdan yutağa gönderme işlemine "yutma" denilir. Bu işlem kısmen istemli, kısmen de refleks olarak gerçekleşir. Lokma oluşumu ve lokmayı yutağın ön bölümünden arkaya doğru iten dil hareketi istemlidir. Dilin bu hareketiyle yutak mukozasının uyarılması, refleks hareketleri başlatır.

Önce yutağın üst bölümü kapanır; kapanma yumuşak damağın ve gırtlağın yukarıya doğru kalkmasıyla gerçekleşir. Daha sonra epiglot gırtlağın üst açıklığını kapatırken, besin yutaktan yemek borusuna geçer. Yemek borusunu çevreleyen kasların kasılmasıyla yiyecek mideye doğru ilerler.

Gırtlağın kapanması besinlerin nefes yoluna geçmesini engeller. Bu geçiş, meselâ yemek sırasında konuşurken ortaya çıkarsa hemen öksürük mekanizması devreye girerek gıda parçacıkları solunum sisteminden uzaklaştırılır.

17 Nisan 2016 Pazar

HER ZAYIF HASTA DEĞİLDİR

ZAYIFLIK, şahsın vücut ağırlığının yaşına, cinsiyetine ve boyuna göre hesaplanmış değerlerden daha düşük olmasına denilir. Bu kişilerde yağ dokusu azdır. Ağır durumlarda kas kütlesi ve iç organlarda doku gerilemesi görülebilir.

Zayıflık birçok hastalıkta da ortaya çıkar ve hastalığın teşhisinde yardımcı olur. Meselâ bazı iç salgı hastalıkları, özellikle mide-bağırsak tümörleri başta olmak üzere kötü huylu tümörler, karaciğerin ve bağırsağın kronik hastalıkları zayıflık sebebi olabilir.

Ayrıca zayıflık, bazı enfeksiyonların gidişatında, yetersiz beslenmede, aşırı fiziksel ve zihinsel çalışma durumlarında, kansızlıklarda, kollajen hastalıklarda, sinirsel ve zihinsel hastalıklarda da görülebilir.

Herhangi bir hastalıkla bağlantısı olmayan, yalnızca kişisel yapıya bağlı olan ve hiçbir problem yaratmayan zayıflıklar da söz konusudur. Bunların arasında "astenik" adı verilen hassas yapılı zayıf tipler vardır. Astenik tiplerde, düşük tansiyon, zaman zaman kalp çarpıntısı, aritmi, otonom sinir sistemi bozuklukları, bazal metabolizma artışı, iç organ sarkması olabilir.

16 Nisan 2016 Cumartesi

PAUL CEZANNE, eser-biyografi

PAUL Cézanne, Fransız ressamı, 1839 yılında Aix-en-Provence'de doğdu. Babası, eskiden şapkacı olan bir banka müdürüydü. Orta öğrenimini Bourbon Lisesi'nde gördü (1852-58). Orada (yazar) Emile Zola ile tanıştı. Birlikte gezdiler, şiirler yazdılar. Cézanne, resim dersi veren bir okula gitti, daha sonra hukuk öğrenimine başladı.

Cézanne, arkadaşı Emile Zola Paris'e gidince; o da Paris'e gitmek ve ressam olmak istedi. Babası 1861' de oğlunu Paris'e götürerek Güzel Sanatlar okulunda okutmayı denedi, fakat Paul, çok geçmeden memleketine döndü ve babasının çalıştığı bankaya girdi. 1862' de kendini tamamen resme vermek için yeniden Paris'e gitti.

Paul, önceleri; resimlerinde koyu renkler kullanıyor ve boyayı çok kalın sürüyordu. Daha sonra arkadaşlarının etkisiyle açık renkler de kullanmaya başladı. Biraz geçimsiz biriydi, zaman zaman umutsuzluğa düşüyordu. Yaptığı resimler devlet sergisine kabul edilmedi, kabul edilen bir eseri ise itibar görmedi. Zamanla sanatını geliştirdi, daha canlı renkler kullanmaya başladı.

Cézanne, çeşitli natürmortlar, manzaralar yapıyor ve yalnız sanatı için yaşıyordu. Tablolarında, duyguların canlılığına kompozisyon titizliği, ritm ve düzen katmak, tabiatın asıl yapısına, ayrıntıların ötesindeki özüne varmak istiyordu. Bağımsız Ressamlar sergisiyle, 1899' dan itibaren tanınmaya ve resimleri itibar görmeye başladı. Paul Cézanne 1906 yılında doğduğu şehirde (yaş 67) öldü. Louvre'da, Amerika, Japonya ve Avrupa'nın bazı müzelerinde tabloları vardır.

Paul Cézanne - Kâğıt oynayanlar

15 Nisan 2016 Cuma

HONORE DAUMİER, eser-biyografi

DAUMİER, Fransız ressamı, taşbaskıcı, gravürcü, desenci, ve heykeltraş. 1808 yılında Marsilya'da doğdu. Babası, cam ustası Jean-Baptiste Daumier. Ailesi Paris'e yerleştiği yıllarda desen çizmeye büyük ilgi gösterdi. O sırada yedi yaşındaydı. Önce bir mahkeme mübaşirinin sonra bir kitapçının yanında çalıştı. Louvre Müzesi'nde incelemeler yaparak sanat öğrenimini kendi kendine yürüttü. Bir müddet Alexandre Lenoir'ın atölyesine devam etti. Gerçek hocaları, antik heykeltraşlarla, Rubens ve Rembrandt oldu.

Honoré Daumier, Ramelet adlı bir arkadaşından, o sıralarda yeni sayılan taşbaskı tekniğini öğrendi. 1830' dan 1872 yılına kadar karikatüristlik yaptı (dört bin kadar karikatürü vardır). Tahta üzerine sayısı bin kadar gravür yaptı. Ünlü kişilerin büstlerini yaptı. Yağlıboya tablolarının çoğu kaybolmuştur.

Yağlıboya tablolarında Daumier, taşbaskı ve heykelde yaptığı gibi, geniş ve dramatik kitleler meydana getirir; renkleri hem sıcak, hem koyudur. Delacroix, Corot, Théodore Rousseau ve Jules Dupré, Daumier'e hayranlık beslediler. Manet ve izlenimcilerin de öncüsü oldu. İkinci İmparatorluk devrinde hiciv ve polemikçiliği  yasaklandı. Son zamanlarına doğru parasızlık çekti; 1873'den sonra gözlerinden rahatsızlandı, ilerleyen yıllarda yarı kör oldu. Cumhuriyet hükümeti ona maaş bağladı. Honoré Daumier 1879' da (yaş 71) Valmondois'da öldü.
Honoré Daumier - Üçüncü mevki vagonu

14 Nisan 2016 Perşembe

PİETRO CAVALLİNİ, eser-biyografi

ROMALI ressam ve mozaikçidir (1250 - 1330). 13. yy sonu Roma mozaik okulunu Torriti ile birlikte etkiledi. Roma'da bulunduğu günlerde Cimabue'ye öğretmenlik yaptı.. Giotto tamamen onun etkisini taşır. Pietro Cavallini, Bizanslı figürlerden antik modellere yöneldi. 14. yy başlarında Kral Roberto için Napoli'de çalıştı. Eserleri, Giotto'nun eserleri gibi, yerli dekoratörler üzerinde kesin etki yaptı.

Pietro Cavallini

13 Nisan 2016 Çarşamba

GEORGE CATLİN, eser-biyografi

CATLİN, Amerikalı ressam ve yazardır.1796 yılında Wilkes-Barre, Pennsylvania'da doğdu. Philadelphia'da başarılı portre çalışmalarıyla ünlendi. 1832' den sonra, yaşayan kızılderili kabilelerini ortaya çıkarmak, onların törelerini ve özelliklerini gösteren bir koleksiyon oluşturmak için batıya gitti. Kızılderili portreleri, suluboya tablolar yaptı, çeşitli notlar tuttu. 1845' de Louvre'da açtığı "Yerli Galerisi" adlı sergi, Baudelaire'in hayranlığını kazandı. Washington'da korunan 450 tabloluk dev eseri, Kızılderili gelenekleri konusunda değerli bir bilgi kaynağıdır. George Catlin, 1872' de (yaş 76) New Jersey'de öldü.

George Catlin - Reis "sert rüzgâr"-1845

12 Nisan 2016 Salı

MARY CASSATT, eser-biyografi

AMERİKALI kadın ressam ve gravürcüdür. 1845 yılında Pittsburg'da doğdu. 1870' de Paris'e yerleşti. 1879' da "empresyonistler" topluluğuna katıldı. Biçimci anlayıştan tamamen kopmadan izlenimci anlayışa yöneldi. Özellikle aile-çocuk hayatını öne çıkaran sahnelere önem verdi. Resmi açık, güçlü ve iyimserdir. Pastel ve gravürler de yaptı. Amerikalılar'ın Fransız resim sanatını sevmelerinde büyük payı oldu. Mary Cassatt, 1927 yılında (yaş 82) Le Mesnil-Théribus'de öldü.

Mary Cassatt - Yaz

11 Nisan 2016 Pazartesi

18 YAŞTAN SONRA ZEKÂ ARTMAZ

YENİ çıkan problemleri karşılayarak, uygun çözümler bulma maksadıyla, aklın tüm imkânlarını kullanabilme kabiliyetine "zekâ" denilmektedir. Bu karmaşık kabiliyetin temelleri; dilin anlatım becerisi, hafıza gücü, muhakeme-yorum yeteneği ve ruhsal birikimden oluşur.

Ruhsal birikim, öğrenme yeteneğinin yanı sıra öğrenmeye karşı ilgi ve bu ilgiyi uygulayabilme imkânının etkilediği bilgi birikimleridir. Çoğu kez, şahsiyet ve duygusallık zekâyı yönlendirebilir. Zekâ, başlıbaşına bir ruhsal beceri değil, insanın tüm kişiliğinin görev aldığı bir davranış seviyesi olarak algılanır.

10 Nisan 2016 Pazar

KÖPEĞE DÜŞKÜN, TOPLUMA ÖFKELİ

HAYVANLARA karşı aşırı düşkünlükle belirlenen hafif bir duygulanım bozukluğuna "zoofili" denilir. Genellikle aşırı duygusal, destek konusunda saplantılı ve normal yoldan bu desteği sağlayamamış kişilerde (bekârlar, dullar, çocuksuz eşler vb) görülür.

Diğer yandan içindeki topluma karşı gizli bir kin-öfke besleyenlerde; başka insanlara yönelmesi gereken insan sevgisini bastırmak için hayvana yönelme söz konusu olabilir. Bu bozukluk genellikle toplumsal uyum bozukluğu ve üretkenlikte kısıtlamayla beraber görülür.

Zoofobi (hayvan korkusu)

Tehlike oluşturmasa bile, hayvanların varlığına ya da sadece düşünülmesine bağlı olan korkuya "zoofobi" denir. Bu korku nevrotiklerde görülen fobilerden biridir. Bununla beraber zoofobi, bazı toplumlarda, bazı tarihi dönemlerde erkek ya da kadınlarda dar anlamda patolojik tablonun dışında da görülebilir. Meselâ, fare ve örümcek kadınların korku duydukları hayvanlardır.

Zoofobi aynı zamanda çocuklarda hayâl gücüne bağlı olabilir. Meselâ çocuklukta, yalnızca masal ve öyküler vasıtasıyla kötü tanınan kurta korku duymak oldukça yaygındır. Bazen zoofobi, oldukça kirli ve hastalık bulaştırıcı olması sebebiyle veya bizzat zarar görülmüş (ısırmış-tırmalamış-sokmuş) belli bir hayvana yönelik de olabilir.

9 Nisan 2016 Cumartesi

VİTTORE CARPACCİO, eser-biyografi

VİTTORE Scarpazza Carpaccio, İtalyan ressamı, 1455 yılına doğru Venedik'te doğdu. Gentile Bellini'nin öğrencisidir. Ustasını örnek aldı, çeşitli sanat akımlarından ve ressamlardan etkilendi. Venedik'teki dini dernekler için büyük boy resim dizileri yaptı. Bu bölümlerin birbirini izlemesiyle bir hikâye meydana gelir. Din tarihiyle ilgili tablolarının sahneleri Venedik'te geçer; böylece İtalyan Okulu'nun ilk büyük "entimist"i sayıldı.

Carpaccio'nun mekân görüşü ve sıcak renkleri mükemmeldir. 1511' de yaptığı "Kudüs'ün Görünüşü" tablosu, âdeta Kudüs'e gitmiş gibi etki uyandırdı (bazıları gittiğini öne sürer). Tablolarındaki kostümler aslına uygundur ve kişilerde portre etkisi uyandırır.

Venedik hayatının duygu yüklü şahitliğini yapan Carpaccio'nun eserleri, ağır basan simgeci yanıyla resim sanatındaki yeni Rönesans değerlerin habercisidir. Vittore Carpaccio, 1525' e doğru Venedik'te öldü.

Vittore Carpacio - Aziz Stephanus'un Kudüs'teki kehaneti

8 Nisan 2016 Cuma

TRİŞİN DOMUZU SEVER

Trişin konağı domuz
TRİŞİN, başta domuz olmak üzere memeli hayvanlarda ve insanda "trişinoz" hastalığına sebep olan asalaktır. Erkeği 1 milimetre, dişisi 5 milimetre boyunda olup her ikisi de beyazdır. İnce bağırsakta yaşar ve çoğalır.

Yavrularını canlı olarak dünyaya getiren dişi, konak olan hayvanın ince bağırsak duvarına çok sayıda larva bırakır. Bu larvalar lenf damarları vasıtasıyla kaslara ulaşarak çok sert kapsüllü bir kist haline dönüşür. Trişin bulaşması, bu kistleri ihtiva eden etlerin yenilmesiyle gerçekleşir.

7 Nisan 2016 Perşembe

MİCHELANGELO MERİSİ CARAVAGGİO, eser-biyografi

CARAVAGGİO (Michelangelo Merisi veya Amerighi), İtalyan ressam. 1573 yılında Lombardia'da doğdu. Hırçın ve şüpheci mizacı yüzünden, kısa hayatı münakaşalar, kavgalar ve adli kovuşturmalarla geçti. Çıraklık dönemini Milano'da Simone Peterzano'nun yanında geçirdi. 1588 yılına doğru Roma'ya gitti ve Arpino şövalyesiyle çalıştı. 1590 dan 1599 yılına kadar Saint-Mathieu kapellasını süsledi. Farklı kiliselerde çalıştı. Roma'da 1606' da bir cinayete adı karışıp polisle başı derde girince, önce Napoli'ye oradan da Malta ve Sicilya'ya geçti. Tekrar Roma'ya dönerken, Porta Ercole' de sıtma hastalığından 1610 yılında (yaş 37) öldü.

Ressam Caravaggio, yapmacıklı okul geleneklerine tepki olarak; açık, hattâ sert anlatımlı doğal resim türüne, natürmortlarında, dini ve din dışı çalışmalarında büyük yenilikler getirdi. Eserlerinde sert kısaltmalar ve kompozisyonlardaki bakışımsızlıklar sayesinde, kuvvetle sivrilen iri hacimler, gölge-ışık zıtlıklarıyla belirgin olarak ortaya çıkar. "Caravaggio sanat akımı"nın kurucusudur.

Michelangelo Merisi Caravaggio - Genç Bacchus

6 Nisan 2016 Çarşamba

TRİSMUS (çene kitlenmesi)

ÇİĞNEME kaslarının uzun süreli ve sert kasılması; ağzın açılmasını imkânsız hale getirir. Bunun neticesinde, ağır beslenme ve konuşma bozuklukları olur.

Tetanos hastalığında hemen her zaman yüz ve boyun kaslarında kasılma nöbetleriyle beraber görülür. Böylece hastada oldukça tipik bir görünüm oluşur. Çene kilitlenmesi, menenjit, sara, bulaşıcı ensefalit, kuduz, sirengomiyeli gibi merkezi sinir sistemi hastalıklarında da ortaya çıkar. Ayrıca, yerel bir patolojik sürecin belirtisi olabilir; meselâ trigeminus sinirinin duyu uçları, çiğneme kaslarında krampa yol açabilir. Trismus, bazen histeri nöbetlerinde de görülebilir.

5 Nisan 2016 Salı

MONGOLLUK, 21. KROMOZOMDAN

HÜCRE çekirdeğinde, fazladan bir kromozom bulunmasıyla ortaya bir "anomali" çıkar. Kadının yumurta hücresinin olgunlaşma süreci sırasında bir kromozom çiftinin birbirinden ayrılmasıyla meydana gelir. Bu sebeple, meyoz bölünmeden sonra, kromozom sayısı yarıya inmiş yumurta hücrelerinden birinde fazladan bir kromozom yer alır. Diğer yumurta hücresinde bu çift yoktur.

Birinci yumurta hücresinin döllenmesiyle "trizomi" oluşur. Anomali, eşey kromozomlarında olabileceği gibi, otozomal kromozomlarda da (XY dışındaki kromozomlar) olabilir. Fazla bir kromozom bulunması farklı sonuçlar ortaya çıkarır. Netice itibariyle; sendromlu doğan çocuğun hücrelerinde 46 yerine 47 adet kromozom olur.

İnsanda en sık rastlanan 21 nci kromozom trizomisidir. Buna; kâşifinin adına binaen "Down sendromu" denilmiştir. Bu durumda doğan çocuğa halk arasında "mongol" da denir. Böyle doğan çocuklarda zekâ geriliği olur. Bazılarında ise ilaveten kalp bozukluğu vardır.

Daha nadir olarak görülen trizomilerden 18 nci kromozom trizomisi "Edward sendromu" olarak adlandırılır. Bu hata, çocukta zekâ geriliği, iskelet, kalp, böbrek ve bağırsakta oluşum bozuklukları yapar ve erken yaşta ölüme sebep olur.

13 ncü kromozom trizomisine ise "Patau sendromu" denir. Bu hatayla doğan çocuklarda ağır biçim bozuklukları olur. Beyinde koku almayla ilgili yapılarda gelişim bozukluğu, zekâ geriliği, gözde şekil bozuklukları vardır. Hastaların çoğu erken yaşta ölür.

4 Nisan 2016 Pazartesi

ALONSO CANO, ESER-BİYOGRAFİ

İSPANYOL ressam, heykeltraş ve mimar. 1601 yılında Granada'da doğdu. Heykeltraş Miguel Cano'nun oğlu. Montanes, Juan del Castello ve daha sonra Pacheco'nun atölyesinde çalışırken, Velasquez ile dostluk kurdu. Önce Sevilla'ya yerleşti, bir düello neticesinde Madrid'e gitti ve ölene kadar kendisine papazlık maaşı bağlandı.

Kavgacı, fakat çevresi tarafından sevilen bir adamdı. Çağdaşlarının eserlerinden farkedilmesi zor olan pek çok tablo yaptı. Heykellerinde, ıstıraplı, etkili bir mistiklik göze çarpar. Resimlerinde daha çok Francisco de Zurbaran'ın tesiri altında kaldı. Eserlerinde denge ve simetri anlayışı hakimdir. Cano'nun tutkulu eserleri, klâsizm ile barok taşkınlığın başarılı sentezidir. Alonso Cano, 1667' de (yaş 66) Granada'da öldü.

Alonso Cano - Günahsız doğum

3 Nisan 2016 Pazar

ROBERT CAMPİN, ESER-BİYOGRAFİ

FLAMAN ressam, 1378 yılına doğru Valenciennes'de doğdu. Kimliği tartışmalıdır. Flémalleli usta ya da Merode'lu usta olarak tanınır. Adı, öğrencisi olduğu sanılan R. Van der Weyden'le de karıştırılır. Yirmi yıllık zaman içinde yapılan belli sayıda eser bu ressama maledilmiştir.

Campin'in en belirgin özelliği; ışık unsurunun titizlikle kullanımı, zarif ve sağlam desenler ve dikkat çeken kabiliyetidir. Robert Campin, J. Van Eyck, R. Van der Weyden'le birlikte 15. yy Flaman resim sanatında temel rol oynadı. Campin 1444' de (yaş 66) Tournai'de öldü.

Robert Campin - Vaftizci Yahya
ve Fransisken papazı Henri de Werl

2 Nisan 2016 Cumartesi

ALEXANDER CALDER, ESER-BİYOGRAFİ

AMERİKALI heykelci. 1898 yılında Philadelphia'da doğdu. Mühendislik öğrenimi gördü. Önce desinatör ve ressam olarak çalıştı. Fransa'da 1927 "Humoristler" salonuna telden yapılmış heykellerle katıldı. Küçük ve renkli metal parçalarını birbirine ekleyerek yaptığı, tavana asıldığı veya üç ayak üzerine konduğu zaman ufak bir hava esintisiyle kımıldayan heykellerine "mobil" adını verdi.

Mobilleri ile 1952 Venedik Biyenalinde milletlerarası heykel ödülünü aldı. Paris'te UNESCO binasının bahçesinde bir mobili vardır. Calder, ağır metallerden çok büyük ebatta yaptığı heykellerine de "stabil" ismini verdi. Böyle bir eseri Bourges Kültür sarayı girişindedir (1964). Montreal milletlerarası sergiye katılan (1967) Alexander Calder, 1976' da (yaş 78) New York'ta öldü.

Alexander Calder - Kızıl Güneş

1 Nisan 2016 Cuma

JACQUES CALLOT, ESER-BİYOGRAFİ

CALLOT Fransız gravürcüsüdür. 1592 yılında Nancy'de doğdu. Ailesi tarafından papaz olması istenen Jacques Callot, on bir yaşında baba evini terkederek bir çingene grubu ile İtalya'ya gitti. 1608' de Roma'da Antonio Tempesta'nın arkadaşı fransız gravürcüsü Philippe Thomassin'in atölyesinde kazı kalemi tekniğini öğrendi. 1611'de Floransa'da Antonio Tempesta ile birlikte çalıştı

Ofortçu mimar-mühendis Giulio Parigi'yle tanıştı. Ofortçuluğa başladı, yeni teknik geliştirerek başarı ve kazanç sağladı. Abraham Bosse'dan itibaren bütün gravürcüler Callot'un bu tekniğinden faydalandılar. İsabelle Claire Eugenie'nin çağrısıyla Flandre'a giderek "Breda kuşatması" adlı gravürü yaptı.

Gravürlerinin sayısı dört yüzü aşmıştır. Her türde, içli, yerici, gerçekçi ve gözlem yanı ağır basan resimler yaptı. Üslûbu; özlü, çabuk, kararlı ve bütünde olduğu kadar ayrıntılarda da tabii ve gerçekçidir. Otuz Yıl Savaşı sırasında Lorraine bölgesinin işgâli onu çok sarstı ve "savaşın acıları" adlı eser dizisini yaptı (1633). Gravür sanatının büyük ustaları arasında olan Jacques Callot 1635' de (yaş 42) Nancy'de öldü.

Jacques Callot - Çingene Öncüleri