31 Mayıs 2019 Cuma

GİOVANNİ FRANCESCO ROMANELLİ (ressam)

İTALYAN  ressam, 1610 veya 1617 yılında Viterbo'da doğdu. Önce Domenichino'nun sonra Pietro da Cortona'nın öğrencisi oldu. Kardinal Barberini tarafından İtalya'ya götürüldü, Mazarin, sarayının resimlerini ona yaptırdı. "Aziz Laurentius" ve "Tapınağa sunma" adlı eserleri yaptığı söylenir. Romanelli, 1662' de Viterbo'da öldü.

G.F. Romanelli  - Madam de Montespan 

ANAMNEZ NEDİR?

TEŞHİSE  yardımcı olabilecek bilgi ve verileri toplamak maksadıyla, doktorun, hastayı ve yakınlarını sorgulayarak yaptığı araştırmaya "anamnez" denilir. Bu araştırma; hastayı doktora gitmeye yönelten şikâyetleri ve daha evvel geçirilmiş hastalıklara ait bilgileri ihtiva eder. 

Ayrıca; ruhî ve bedenî gelişim safhaları, günlük hayat ve beslenme alışkanlıkları, iş hayatı vb. ile yakın akrabaların geçirdikleri hastalıklarla ilgili bilgiler de (yani aile hikâyesi) toplanarak araştırma tamamlanır.

Anamnez, teşhise götüren temel bir işlemdir. Bazı durumlarda anamnezden, hastadaki belirtilerden bağımsız olarak doğru bir teşhis koymaya yetecek veriler çıkarılabilir. Aile anamnezi, sıklıkla bir ailede birden fazla kişide görülen veya özel bir şekilde geçiş gösteren irsî hastalıklarda özellikle önemlidir.

30 Mayıs 2019 Perşembe

ROMA SANATI

Roma sanatı  -  Baba ile kız: Cato ve Porcia

ANEVRİZMA (damarda balonlaşma)

ATARDAMAR  duvarının yapısındaki değişimler neticesinde, atardamarın bir bölümünün belirli sınırlar içinde kalıcı olarak genişlemesine veya balonlaşmasına "anevrizma" denilir.

Sebepleri; genellikle atardamar duvarının orta tabakasında değişiklik yapan frengi gibi bir enfeksiyon hastalığı veya damar kireçlenmesidir. Yalnızca beyin atardamarlarını tutan anevrizmalarda atardamar duvarının yapısal bir zayıflığı sözkonusudur.

Anevrizmanın oluşumunda temel etken, yüksek tansiyondur. Yüksek basınçlı kan, atardamar duvarının zayıf bir noktasını iterek, dışarı doğru genişletir.

Anevrizma, orta yaş erkeklerinde daha sık görülür. En sık tuttukları damarlar; beyin, kol, bacak, iç organ atardamarları ve aortun özellikle karın bölümüdür.

Anevrizmanın varlığı, kan pıhtısı oluşup dolaşımın engellenmesi veya damar duvarının yırtılması gibi kötü neticeler ortaya çıkana kadar hasta tarafından farkedilmeyebilir.

29 Mayıs 2019 Çarşamba

PHİLİPPE LAURENT ROLAND (heykeltraş)

FRANSIZ  heykeltraş, 1746 yılında Pont-à-Marcq'da doğdu. Başlıca eseri, mermer "Homeros" heykelidir. Akademi'de profesörlük yaptı. David d'Angers'in hocası olan Roland, 1816' da Paris'te öldü.

Philippe Laurent Roland  -  Homeros

ANHİDROZ (ter salgılamama)

DERİDEKİ  ter bezlerinin ter salgılamaması neticesinde derinin kuru ve çatlak bir görünüm alması, derinin bir bölümünü veya tamamını etkileyebilir.

Yaygın anhidroz, hipotalamustaki terlemeyi düzenleyen merkezin, tümör, yaralanma ve damar anevrizmaları neticesinde yıkımı ya da çevrel sinirleri etkileyen bazı hastalıklar sırasında ortaya çıkabilir.

Sınırlı bir deri alanını tutan anhidroz, çevrel sinir sistemiyle omurilikteki lezyonlara bağlı olarak veya ter kanalcıklarını tıkayan ve yıkan deri hastalıkları sırasında görülebilir.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

AUGUSTE RODİN (heykeltraş)

FRANSIZ  heykeltraş, 1840 yılında Paris'te doğdu. Dekoratif Sanatlar okuluna devam etti; Carpeaux'nun öğrencisi oldu. Museum'da, Barye ile çalıştı. Güzel Sanatlar okulu giriş imtihanını art arda 3 defa kaybetti. "Kırık burunlu adam" adlı baş çalışması 1864 Salonu'na kabul edilmedi. Bu durum Rodin'in bir anda akademik çevrelerin dışına itilmesine yol açtı.

Hayatını kazanabilmek için 1871' de Brüksel'e giderek 6 yıl Carrier-Belleuse'ün yönetiminde süsleme işlerinde çalıştı. Fransa'ya dönüşü (1877) gürültülü oldu. Salon'da sergilenen "Tunç çağı" adlı heykelinin güçlü natüralizmi, canlı modellerden kalıp almakla suçlanmasına yol açtı.

Rodin, resmi heykelcilerin yavanlığına karşılık, romantik coşkunluğu, insan vücudunu çok iyi bilmesinden kaynaklanan etkileyici gücü ve anlatımıyla dikkat çekiyordu. Sanatçıya, dekoratif sanatlar müzesi için çok büyük bir bronz kapı sipariş edildi. Rodin bu eserine "Cehennem kapısı" adını verdi. Bu kapı için, ruh ve beden azaplarıyla kıvranan insan grupları tasarladı. Üzerinde uzun süre çalıştıktan sonra eseri yarım bıraktı, fakat Cehennem kapısı üzerindeki bazı motiflerin detayları daha yoğun dikkat çekti.

Rodin, 1884' den 1889' a kadar kendini tamamen "Calais burjuvaları" anıtının yapımına verdi. Bu statik grupta ağır ve kasılmış duruşlar, yüzlerdeki haşin ifade, adaleli vücutların plastik gücü bir iç dramın ürpertilerini yansıtır. Daha sonra Rodin, Hugo'nun ve Balzac'ın onuruna diktiği anıtlarla ününü iyice yaygınlaştırdı.

Claude Lorrain'in Nancy'deki, başkan Sarmiento'nun Buenos Aires'deki anıtlarını ve bunların yanında birçok büst yaptı. Özellikle hayatının son yıllarında birçok desen çizdi. 1916' da eserlerini devlete bağışlaması sayesinde Hotel Biron'da "Rodin Müzesi" kuruldu. Son günlerini geçirdiği Meudon'daki villasında, sanat anlayışının gelişmesini izleme imkânını veren eserleri biraraya getirildi. Rodin, 1917' de Meudon'da öldü.

Auguste Rodin  -  Dalou'nun büstü

KOLANJİT NEDİR?

KARACİĞER  dışı safra yollarının veya bunların karaciğer içindeki uzantılarının kronik veya akut iltihabına "kolanjit" denilir. Çoğunlukla safra kesesi ve kese kanalı iltihabıyla beraber görülür. Oluşum bozuklukları, taş, tümör gibi patolojik süreçler kolanjitin gelişmesini kolaylaştırır.

Kolanjit, bu bölgeye kan veya lenf dolaşımıyla ya da bağırsaklardan gelen çeşitli mikropların oluşturdukları enfeksiyona bağlıdır. Enfeksiyonun şiddetine göre farklı özellikler alabilir; mukozada şişkinlik, cerahatli veya berrak sıvı sızması, karaciğerde apse oluşumu görülebilir.

Akut kolanjitte görülen belirtiler; ateş, sindirim bozuklukları, büyümüş karaciğerin elle muayenesinde ağrı ve safra göllenmesine bağlı olarak deri ile mukozaların sarı renk almasıdır. Daha ağır vakalarda ateş çok yüksek ve genel durum bozuktur.

Kronik kolanjit, akut iltihabın tekrarlamasıyla ortaya çıkar. Klinik tablo daha hafiftir. Belirtiler, akut hastalıkta olduğu gibi tipik ve kesin değildir.

26 Mayıs 2019 Pazar

ALBERT ROBİDA (desinatör)

FRANSIZ  desinatör, gravürcü ve yazar, 1848 yılında Compiègne'de doğdu. Meslek hayatına 1866' da "Journal Amusant" da başladı. 1871' de "La Vie Parisienne"e girdi ve bu gazetenin başlıca yazarlarından biri olarak kaldı.

1873' de Viyana'ya giderek bir müddet "Der Floh (pire)" adlı mizah dergisinde çalıştı; sonra Paris'e döndü ve "Pihilipon" takma adıyla "Caricature"ü çıkardı. Eski İtalya, İsviçre ve İspanya şehirleriyle ilgili kitaplarının yanı sıra gezi ve tarih kitapları çıkardı. Birinci Dünya savaşıyla ilgili, "Savaş kurbanı şehirler" adlı taş baskıları yaptı. Albert Robida, 1926' da Neuilly'de öldü.

Albert Robida  -  Gargantua ile Pantagruel'in hayatı

ANJİYOGRAFİ NASIL YAPILIR?

VÜCUTTAKİ  damar ve kanal sistemlerinin işlevsel ve biçimsel açıdan radyolojik incelemesini kapsayan teşhis yöntemine "anjiyografi" denilir.

Anjiyografide; atardamar, toplardamar, lenf yolları gibi yapılar,  X  ışınlarını geçirmeyen bazı özel maddelerin damardan verilmesiyle incelenir. Damar yoluyla uygun madde verildikten sonra çok kısa aralıklarla (seri halde) çekilen röntgen filmleriyle bu yapıların hem hareketli hem de durgun görüntüleri elde edilir. Görüntülerde damarların açıklığı veya tıkanıklık derecesi belli olur.

25 Mayıs 2019 Cumartesi

ROBERT KOLEJ (okul)

İSTANBUL'DA  bir eğitim kurumu, Amerika dışındaki en eski Amerikan koleji. İsmini aldığı Christopher Rhinelander Robert ve Amerikalı misyoner ve eğitimci Cyrus Hamlin'in çabaları neticesinde ortaya çıktı.

Robert ve Hamlin, 1855' de İstanbul'da tanıştılar ve bu şehirde bir Amerikan koleji kurulması konusunda tartıştılar. 1861' de Boğaz'ın Avrupa yakasındaki Rumelihisarı'nda okulun arsası satın alındı. 1863' de  6  öğretmen ve  4  öğrenciyle geçici olarak İstanbul'un Bebek semtinde açıldı.

1870' de Rumelihisarı'ndaki yeni binalara geçildi. Osmanlı İmparatorluğu devrinde kolejin milletlerarası niteliği resmen tanındı. Fakat  1923' deki Türk devriminden beri öğrencilerin çoğu Türk vatandaşıdır. Öğretim türkçe ve ingilizcedir.

1955' de kolej, 1000  kadar öğrenciye burs vermişti ve 86 kişilik (37 Amerikalı, 39 Türk, 10 Avrupalı) öğretim kadrosuna sahipti.

1971' de Amerikan Kız kolejiyle, "İstanbul Amerikan Koleji" adı altında birleşti. 9 Eylül 1971' de, 1487 sayılı kanunla Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı ve "Boğaziçi Üniversitesi" adını alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin  9.  üniversitesi oldu.

ANJİYOM (damar tümörü)

DAMARDA  oluşan anormal ara dokuya veya tümöre "anjiyom" denilir. Kan damarlarında oluşanlarına "hemanjiyom", lenf damarlarında oluşanlarına da "lenfanjiyom" adı verilir.

Hemanjiyomlar daha çok yüz, göğüs ve sırtta, bazen de geniş deri yüzeylerinde görülür. Lenfanjiyomlar ise; daha çok dudak, dil, boynun yan dokuları, koltukaltı ve kasık gibi lenf sistemiyle ilgili önemli yapıların bulunduğu bölgelerde ortaya çıkar.

Anjiyomlar, genellikle iyi huylu tümörler olarak kabul edilirler.

24 Mayıs 2019 Cuma

ERCOLE DE'ROBERTİ ( ressam)

İTALYAN  ressam (Ercole da Ferrara), 1450 yılına doğru Ferrara'da doğdu. C. Tura'nın öğrencisi ve Ferrara okulunun kurucusu olan Ercole, ustasının sert üslûbunu, zaman zaman aşırı sinirliliğe kaçan bir çizgi inceliğiyle geliştirdi.

Tura ve Fr. del Cossa ile beraber Ferrara'daki Schifanoia sarayının dekorasyonunda çalıştı (1470-78). Tören salonundaki başarılı kompozisyonlardan "Bereket arabası" ve "Eylül" alegorisi Ercole'ye atfedilir.

1475-77 sıralarında, Bologna'da San Petrona kilisesindeki Fr. del Cossa'nın Grifoni poliptiğini "Aziz Vincenzo Ferreri'nin mucizeleri"nin tasvir edildiği şaşırtıcı predella ile tamamladı."Tahtta oturan Madonna"sı (Brera 1480 sıraları) daha dengeli ve ölçülü bir eserdir. Ercole de'Roberti, 1496' da Ferrara'da öldü. (Bugün, Ercole Grandi ile aynı kişi olduğu sanılmaktadır).

Ercole de'Roberti  -  Tahtta oturan Madonna

ANJİYOSARKOM (damar tümörü)

KAN  damarlarının endotel hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümör. Bu hücreler çoğalarak kan içeren atipik damarsal yapılar meydana getirdiğinden, tümörün görünüşü kanlıdır.

Anjiyosarkom nadir görülen bir tümördür. Genellikle gençlerde, 20 - 30  yaşları arasında ortaya çıkar. En sık memelerde olur, fakat bacaklarda, deride, karaciğerde, dalakta da olabilir. Vücutta hızla yayılan son derece kötü huylu bir tümördür.

23 Mayıs 2019 Perşembe

HUBERT ROBERT (ressam)

FRANSIZ  ressam ve gravürcü, 1733 yılında Paris'te doğdu. 1753' de İtalya'ya gitti ve uzun müddet Roma'da yaşadı. 1765' de Paris'e döndü ve akademiye girdi. Daha çok süsleme tarzında eserler verdi. Harabelerle, mahallî tiplerle dolu tabloları 16. Louis devrinin duygululuğunu ve anlayışını yansıtır. Hubert Robert, 1808' de Paris'te öldü.

Hubert Robert  -  Nimes'deki Diana tapınağının içi

ANJİYOSPAZM (atardamar kasılması)

BİR  veya birkaç atardamar duvarındaki düz kasların uzun müddet kasılmasıyla kan akımının azalması ve kâfi derecede beslenemeyen dokularda bozukluklara yol açmasına "anjiyospazm" denilir.

Bu durum; atardamar hastalıkları, otonom sinir sistemi bozuklukları, zehirlenmeler, soğukta kalma, damar duvarının örselenmesi ve bazı ilâçların tesiri gibi sebeplere bağlı olabilir. Kollajen doku, kan ve hormon hastalıkları gibi birçok genel hastalık sürecinde de ortaya çıkabilir.

22 Mayıs 2019 Çarşamba

ANTONİO RİZZO (heykeltraş)

İTALYAN  heykeltraş ve mimar, 15. yy' da yaşadı, Verona'da doğduğu sanılır. Pavia manastırında avlu dehlizlerinin yapımında çalıştı (1465), sonra Venedik'e yerleşti. Dukalar sarayındaki eserleri, Foscari kemeri için yaptığı Âdem ve Havva heykelleri, avlunun ve Devler merdiveninin doğu revakı, güçlü üslûbunun en iyi örnekleridir.

Antonio Rizzo  -  Âdem

EKLEM HAREKETİNDE KISITLANMA

BİR  eklemin hareketlerinin çeşitli kısımlarındaki bozukluklara bağlı olarak kısıtlanması veya ortadan kalkmasına "ankiloz" denilir. Bu durumda eklemi oluşturan kemik uçlarında kaynaşma veya eklem kapsülü ve bağlarında bağ dokusu artışı ve çekilme görülür.

En sık rastlanan sebepleri; akut ve kronik iltihaplar ile eklem kırıklarıdır. Gut ve romatizma gibi bazı genel hastalıklar, eklemin uzun müddet hareketsiz kalması, yaşlılık gibi sebepler de ankilozu kolaylaştırır.

Bozulan eklemin düzenli hareket ettirilmesi, masaj ve fizik tedaviyle hareket kısıtlılığı bazen önlenebilir. Bu yöntemlerle netice alınamazsa çeşitli tiplerde ameliyata başvurulur.

21 Mayıs 2019 Salı

JUAN RİZİ (RİCCİ) - ressam

İSPANYOL ressam, 1595 yılında Madrid'de doğdu. Escorial'de çalışmak için İspanya'ya çağrılan Bologna'lı bir ressamın oğlu. Benediktin tarikatına girdi, tarikatın özellikle Burgos'taki ve Madrid'deki yapılarını birçok mihrap arkalığıyla süsledi.

Kendisine "Castillalı Zurbaran" adının verilmesine yol açan portreler yaptı (Prado). Birçok desenle süslü elyazması bir kitap (Pintura Sabia) bıraktı. Bu kitabın 1930' da tıpkıbasımları yapıldı. Kardeşi Francisco da ressam olan Juan Rizi, 1681' de Monte Cassino manastırında öldü.

Juan Rizi  -  Aziz Benedictus'un yemeği

ANOMALİ NE DEMEK?

ANOMALİ,  tıpta genel mânâda normalin dışında kalan her türlü durumu ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Doğuştan oluşum bozukluklarını, bazı nadir hastalıkları veya psikiyatride insan davranışı, karakteri ve kişiliğinin normal dışı boyutlarını tanımlamak için kullanılır.

18 Mayıs 2019 Cumartesi

ANTOİNE RİVALZ (ressam)

FRANSIZ  ressam ve gravürcü. Mimar ve ressam Jean-Pierre Rivalz'ın oğlu ve öğrencisi, 1667 yılında Toulouse'da doğdu. Paris ve Roma'da okudu, sonra Toulouse'a döndü. Belediye meclisi üyelerinin ücretli portre ressamı oldu (1709-14). Eserleri arasında; "Aziz Saturninus'u kutsallaştıran 2. Urbanus" tablosuyla "Cordelierler'in eczacısı" ve "Kendi portresi" anılmaya değerdir. Oğlu Genç Jean-Pierre'de ressam olan Antoine Rivalz, 1735' de Toulouse'da öldü.

Antoine Rivalz  -  Babasının portresi

ANOREKSİA (iştah ve kilo kaybı)

İŞTAH  kaybı ve bunun neticesinde ortaya çıkan kilo kaybı; sindirim sistemi, karaciğer ve iç salgı bezleriyle ilgili hastalıklarda bir belirti olarak görülebilir.

Ayrıca, hastalıklara, fizikî bozukluklara, kesin organik sebeplere bağlanamayan bir iştahsızlık şekli vardır. Buna zihnî iştahsızlık denilir. Psikolojik kökenli olan ve besinlere karşı isteksizlikle belirlenen bu durum sürekli kilo kaybına ve bazı vakalarda ölüme dahi yol açar. Daha çok kadınlarda görülür ve ilk belirtileri ergenlikte ortaya çıkar.

Gençlerde oldukça sık rastlanan ve duygusal gelişim sırasında normal kabul edilen iştahsızlığı, yukarıda ifade edilen durumla karıştırmamalıdır. Zihnî iştahsızlık, ailede yaşanan bozuk ilişkilerin dışavurumu olabilir.

17 Mayıs 2019 Cuma

DİEGO RİVERA (ressam)

MEKSİKALI  ressam, 1886 yılında Guanajuato'da doğdu. San Carlos akademisinde yetişti (1898). 1909' da Paris'e sonra İtalya'ya gitti ve 1921' de memleketine dönerek enerjik, dengeli ve açık bir üslûpla, eski tarih ve çağdaş halk hayatını dile getiren birçok kompozisyon yaptı.

Meksico'da Hazırlık okulunun (1921-22), Milli Eğitim bakanlığının (1922-29), Milli sarayın (1929-34), Güzel Sanatlar sarayının (1934), Moskova'da Kızılordu evinin (1923), Detroit'de İnstitute of Arts'ın (1930-31) ve New York'ta Worther School'un (1933) dekorlarını yaptı. Diego Rivera, 1957' de Mexico'da öldü.

Diego Rivera  -  Köylü lider Zapata  (1931)

SİNDİRİMDE DÜZENSİZ KASILMA

SİNDİRİM  kanalı, düzenli kasılma dalgalarıyla, alınan gıdaları baştan sona doğru iterek yürütür. Bazı ruhî kökenli, toksik, iltihabî ve mekanik uyarılardan sonra bu hareketler, düzensiz kasılmalar haline dönüşerek yön değiştirir ve bağırsak muhtevasının tekrar mideye geri dönmesine sebep olur. Böylece bulantı hissi, kendini iyi hissetmeme ve daha ileri vakalarda kusma ortaya çıkar.

16 Mayıs 2019 Perşembe

KENAN RİFAÎ (mutasavvıf)

TÜRK  mutasavvıf ve eğitimci, 1866 yılında Filibe'de doğdu. Galatasaray Sultanîsi'ni bitirdi. Öğretmenlik mesleğine girdi. Çeşitli okullarda; fransızca, türkçe ve musıkî hocalığı yaptı. Balıkesir İdadî mektebi, sonra sırasıyla Adana, Manastır, Üsküp, Trabzon maarif müdürü oldu.

Numune-i Terakki (İstanbul), İdadî-i Hamidî (Medine) ve Darüşşafaka mektepleri müdürlüklerinden sonra, emekli olunca özel okullarda (Fener Rum kız ve erkek liseleri) türkçe ve fransızca öğretmenliği yaptı. Maarif encümeni üyesi oldu.

Filibe'de Şeyh Edhem Efendi'den ilk tasavvuf bilgisini; Medine'de Şeyh Hamza Rifaî'den de şeyhlik icazetini aldı. "Altay Rifaî" dergâhını açtı (İstanbul-1908). Burada, dergâhlar kapatılıncaya kadar (1925) şeyhlik etti.

Dergâh çalışmalarında, İslâm ahlâkının modern şartlara göre yorumlanmasını ve dergâhların birer kültür akademisi halinde gelişmesini amaç edinen Kenan Rifaî, 1950' de İstanbul'da öldü.

Eserleri: Rehberi Salikîn (Tarikata girenlere rehber - 1891), Muktezai Hayat (Hayatın gerektirdiği - 1892), Tuhfe-i Ken'an (Kenan'ın armağanı - 1906), Ahmed el-Rifaî - 1924), İlâhiyat-ı Ken'an (Kenan'ın ilâhileri - 1925).

Ayrıca fransızcaya çevrilmiş; "Hadisler", "Mesnevî Tercüme ve Şerhi", "Türklere arapça", "Araplara türkçe öğretme yolları" (basılmadı) adlı eserleriyle, bestelenmiş ilâhîleri ve divan tarzı şiirleri vardır.

İDRARIN TAMAMEN DURMASI (anüri)

İDRAR  çıkışının tamamiyle durması; akut nefrit gibi böbrek hastalıkları, taş, tümör gibi idrar yollarını tıkayan engeller veya vücutta şok hali, genel zehirlenmeler, kan uyuşmazlığı durumlarında ortaya çıkar.

İdrarın eksik atılması, normalde idrar yoluyla atılan zehirli metabolizma artıklarının kanda birikmesine yol açar. Bu da bir kaç gün sonra ağır belirtiler ortaya çıkarır. Üremi oluşarak kanda azot ve üre seviyesi yükselir; bulantı, halsizlik, ödem, çevreye duyarsızlık ve uyuklama eğilimi görülür.

Bunlara ilâve olarak; ruhî bozukluk, kalp ve nefes ritminde bozulma, komaya ve ölüme sebep olabilecek su-tuz dengesi bozuklukları görülebilir.

15 Mayıs 2019 Çarşamba

HYACİNTHE RİGAUD (ressam)

FRANSIZ  ressam (Jacinto Rigau y Ros), 1659 yılında Perpignan'da doğdu. 1673' de İhtiyar Ranc'ın yanında desen öğrenmeye başladı. 1681' de Lyon'da 4 yıl kaldıktan sonra Paris'e yerleşti ve 1682' de "Kabil Hanok şehrini kurarken" adlı tablosuyla birinci resim ödülünü kazandı.

Le Brun kendisine İtalya gezisinden vazgeçmesini ve Paris'te kalarak portre üzerine çalışmasını tavsiye etti. Bu döneme doğru, "Le Brun" ün, "İspanya kralı 5. Felipe" nin, kraliyet ailesinin ve saraydaki önemli kişilerin portrelerini yaptı.

1710' da Akademi'de profesör oldu. Bundan sonra, zamanın bütün ünlü kişilerinin (diplomatlar, bilginler, piskoposlar, savaşçılar ve edebiyatçılar) portrelerini yaptı ve "Büyüklerin Ressamı" adıyla anılmaya başlandı.

Rigaud, 1727' de 15. Louis'nin portresini yaptı ve kendisine 'soyluluk ünvanı' verildi. 1733' de Akademi rektörü oldu. Van Dyck ve Rembrandt'ın hayranıydı. Bir portre ustası olan Rigaud, 1743' de (yaş 84) Paris'te öldü.

Hyacinthe Rigaud  -  Kendi portresi

AORT ŞİŞMESİ

AORT  damarının iç gömleğinin, damarın diğer katmanlarından ayrılması neticesi oluşan aralığa, her kalp atımı sonunda bir miktar kan girerek aortun giderek şişmesine ve tedbir alınmazsa damar duvarının yırtılmasına yol açar (aort disseksiyonu)

Bu yırtılma, aortun ani bir tabloyla beliren en sık hastalığıdır ve zamanında tedavi edilmezse hemen her zaman ölümle neticelenir.

13 Mayıs 2019 Pazartesi

JEAN-HENRİ RİESENER, (mobilyacı)

ALMAN  asıllı mobilyacı, 1734 yılında Essen yakınları, Gladbeck'de doğdu. Jean-François Oeben'in atölyesinde yetişti. Oeben'in yapmaya başladığı kralın yazı masasını tamamladı (1769). 1774' de saray marangozu oldu, özellikle Marie Antoinette'ten pek çok sipariş aldı. Önce 15. Louis üslûbunda, sonra başlıca temsilcisi olduğu 16. Louis üslûbunda eserler veren J. H. Riesener, 1806' da Paris'te öldü.

Jean-Henri Riesener  -  15. Louis'nin yazı masası

APANDİSİT (apandis iltihabı)

AKUT  apandis iltihabı her iki cinste de, en sık  5  ilâ  20  yaş arasında görülür, ama daha ileri yaşlarda da rastlanabilir. Sebebi; bağırsak boşluğuna ve apandise yerleşen mikroplar, dışarıdan veya vücudun başka bölgelerinden kan ya da lenf dolaşımı yoluyla apandise ulaşan mikroplardır.

Akut apandisit tedavi edilmezse kendiliğinden iyileşebilir, apse gelişebilir veya apandis duvarının yırtılması neticesinde karın zarı iltihabı ortaya çıkabilir.

Kronik apandisit; tekrarlayan akut iltihabî süreçler veya akut vakalar ardından ortaya çıkar. Kronik gidiş, belirtilerin alevlendiği dönemleri takip eden iyileşme dönemleriyle seyreder.

12 Mayıs 2019 Pazar

HENRİ FRANÇOİS RİESENER (ressam)

FRANSIZ ressam, 1767 yılında Paris'te doğdu. Alman asıllı mobilyacı Jean Henri Riesener'in oğlu ve E. Delacroix'nın amcası. Vincent'in sonra David'in öğrencisi oldu. David'in üslûbunda birçok portre yaptı. 1815' de Rusya'ya gitti, çarların sarayında portreler yaptı. Minyatürleri de olan H. F. Riesener, 1828' de Paris'te öldü.

Henri François Riesener  -  Talma

ÇEVREYE KAYITSIZLIK (apati)

GERÇEĞE,  çevredeki kişi ve nesnelere karşı temel bir kayıtsızlık tavrının bulunduğu duygusal-ruhsal duruma "apati" denilir. Her çeşit duruma karşı bir duyarsızlık söz konusudur ve normal olarak duygusal bir katılımın beklendiği durumlarda bile herhangi katılım ve ilgi görülmez.

Genel başarısızlıklara ve engellenme durumlarına karşı bir cevap olarak ortaya çıkabilir. Ağır vakalar; ruhî çöküntü (depresyon), psikiyatrik sendromlar ve yaşlılık psikozlarına bağlı olarak da ortaya çıkar.

10 Mayıs 2019 Cuma

TİLMAN RİEMENSCHNEİDER (heykeltraş)

ALMAN  heykeltraş, 1460 yılına doğru Osterode'de doğdu. Würzburg meclisine girdi ve Köylü savaşları sırasında başkaldıranların tarafını tuttuğu için meclisten kovuldu. Sanatı, tabiî ve sakin olması bakımından Stoss'dan ayrılır. Riemenschneider, 1531' de Würzburg'da öldü.

Eserleri arasında; Creglingen mihrap arkalığı, Würzburg'daki Neumünster'in heykelleri, Würzburg katedralinde Lorenz von Bibra ve Rudolf von Scherenberg'in mezarları, imparator 2. Heinrich ile karısı Kunigunde'nin şatafatlı mezarı, Rotenburg'da Jakobskirche'deki Heiligblut mihrap arkalığı sayılabilir.

Tilman Riemenschneider
"Rudolf von Scherenberg'in mezarı"

KALP VE SOLUNUM RİTMİNDE BOZULMA

KALP ritminde bozulma; miyokardiyoskleroz, enfarktüs, akut eklem romatizması, zehirlenmeler, hipertiroidizm, bunalım içindeki nevrotik kişilerde olan sinir sistemi dengesizlikleri sebebiyle olabilir.

Soluma ritminde bozulma; genellikle zehirlenmeler, ağır metabolizma hastalıkları, beyin kanamaları, menenjit ve enfeksiyon gibi omurilik bölgesindeki soluma merkezlerini etkileyen hastalıklar neticesi gelişir.

9 Mayıs 2019 Perşembe

LİGİER RİCHİER (heykeltraş)

FRANSIZ  heykeltraş, 1500 yılına doğru Dagonville'de doğdu. 1515' e doğru İtalya'ya giderek kendini yetiştirdi, sonra Lorraine'e döndü. Hattonchâtel mihrap arkalığı ile Etain "pieta"sından sonra, sımsıkı Ortaçağa bağlı iki şaheser yaptı; lahdin üzerinde dimdik duran ve kalbini Tanrı'ya uzatan bir ceset halinde temsil edilen "Orange-Nassau Prensi René de Chalon'un mezar heykeli"(1547) ile lahdin üzerinde perişan yüzüyle "Philip van Guelderland"ın sırtüstü uzanmış heykeli.

Pieta ve Calvarium eserlerinden sonra, protestan olduğu için Cenevre'ye kaçmak zorunda kaldığından Saint Mihiel'de (1565) bitiremediği "mezar"ı vardır. Oğlu Gerard ve torunları Jean ile Jacop da heykeltraş olan Ligier Richier, 1567' de Cenevre'de öldü.

Ligier Richier  -  Mezar  (Saint-Mihiel)

GÖZDE ARPACIK İLTİHABI

GENELLİKLE  stafilokok bakterilerinin sebep olduğu, kirpiklere bitişik olan yağ bezlerini tutan akut iltihabî sürece "arpacık" denilir. Gözde yabancı cisim varmış gibi batma hissi, ağrı, gözkapağı kenarının kızarması, yaşarma, kırmızı ve sert bir nodülün (arpacık) ortaya çıkmasıyla belirir. Genellikle arpacığın kendiliğinden yırtılması ve cerahatin boşalmasıyla iyileşme gerçekleşir.

8 Mayıs 2019 Çarşamba

GERMAİNE RİCHİER (heykeltraş)

FRANSIZ  heykeltraş, 1904 yılında Grans, Bouches-du-Rhône'da doğdu. Montpellier Güzel Sanatlar okulunda okudu, 1925-29 yılları arasında Bourdelle ile beraber çalıştı. 1952' de Sao Paulo heykel ödülünü kazandı. En ünlü eseri Assy kilisesindeki İsa heykelidir; bu eser, dinî alanda sanatçının özgür olup olamayacağı konusunda şiddetli tartışma ve polemiklere yol açtı. Germaine Richier, 1959' da Montpellier'de öldü.

Germaine Richier - Fırtına (1947)

ARSENİK ZEHİRLENMESİ

İNSANDA  arsenik zehirlenmesi genellikle, arsenik bileşikleriyle hazırlanmış çeşitli fare zehirleri, tarım veya böcek ilâçlarının ağız ya da nefes yoluyla alınmasıyla ortaya çıkar ve alınan dozun miktarına göre öldürücü olabilir.

Meslekleri gereği, arsenikli bileşiklerle yakın ilişkide bulunan kişilerin dikkatsizlik ve yanılma sonucu bu maddeleri alması ağır neticeler doğurabilir. İlâçlı sebze ve meyvelerin yıkanmadan yenmesi de, vücutta zehirlenmeye yol açacak seviyede arsenik birikmesine yol açabilir.

Zehirlenme; ya bir defada alınan yüksek dozla (akut), ya da küçük dozların ard arda alınmasından (kronik) kaynaklanır. Akut zehirlenmenin başlıca belirtileri; mide bulantısı, kusma, ağız ve boğazda yanma, şiddetli karın ağrılarıdır. Bunu takip eden dolaşım ve kalp yetmezliği birkaç saatte ölüme sebep olabilir.

Kronik arsenik zehirlenme belirtileri; yavaş yavaş kuvvetten düşme, ciltte renk değişmesi ve pullanma, kansızlık, ayrıca felç ve bilinç bulanıklığıyla ortaya çıkan sinir sistemi bozukluklarıdır.

6 Mayıs 2019 Pazartesi

SEBASTİANO RİCCİ (ressam)

İTALYAN ressam, 1659 yılında Belluno'da doğdu. Venedik'te, F. Cervelli'den ders gördü. Birkaç yıl Floransa ve Roma'da kaldı, bütün İtalya'yı gezdi, her yerde eserler bıraktı. Almanya, İngiltere ve Flandre'ı dolaştı. Bir müddet Dresden'de kaldı sonra Venedik'e yerleşti.

Süslemeci özellikleriyle öne çıkan resim anlayışıyla "rokoko"nun kurucularından sayılan Sebastiano Ricci, 1734' de Venedik'te öldü.

Sebastiano Ricci - 5.Pius ve Dominiken rahipler

ARTERİT (atardamar iltihabı)

ATARDAMAR  iltihabından sorumlu olan mikroplar, damarın duvarına yerleşip gelişerek burada bir iltihabi süreç başlatırlar. İltihabi sürecin bulunduğu yerde dolaşım bozuklukları olacağı için, hasta o bölgede şiddetli ağrı duyar.

Damar duvarının iltihaplı bölgesinde kan pıhtısının birikmesi, damar boşluğunu tıkayarak, dolaşım bozukluğunu ve buna bağlı olarak ağrıyı daha da belirginleştirir.

5 Mayıs 2019 Pazar

THÉODULE RİBOT (ressam)

FRANSIZ  ressam ve ofortçu, 1823 yılında St. Nicolas d'Attez, Eure'de doğdu. Glaize'in öğrencisiydi. İlk eserleri; Amerika'ya gönderme maksadıyla Watteau'dan yaptığı kopyalardır. 1861 Salonu'nda, mutfak resimleriyle tanındı. Kişiliğini en iyi, günlük hayat sahnelerini canlandırdığı eserlerde ortaya koydu; (Garson, Müzik Dersi, Yamacı, Vaaz).

Dinî konularda da eserler ve natürmortlar yaptı. Tuşlarının kalınlığı, renklerinin koyuluğu, İspanyol resminin tesirinde kaldığını gösterir. 30 kadar ofortu vardır. Sade üslûbuyla, 19. yy. Fransız gerçekçiliğinin en iyi temsilcilerinden biri olan Théodule Ribot, 1891' de Colombes'da öldü. 

Théodule Ribot  -  Din şehidi Aziz Sebastianus

DÜŞÜK TANSİYONLU KİŞİ

SÜREKLİ  düşük tansiyon birçok kalp hastalığında, enfeksiyon hastalıklarında, iç salgıbezi hastalıklarında, bazı kansızlıklarda ve bazı böbrek, karaciğer hastalıklarında görülebilir.

Herhangi hastalıkla ilişkisi olmayan, fakat büyük tansiyonu 10' un altında seyreden insanlar çoktur. Bu kişiler doğuştan böyledir. Çoğunlukla, iskelet kasları gelişmemiş uzun boylu kişilerde görülür. Bu kişiler bazı tipik belirtilerle beraber yaşarlar. Bu belirtiler; fizikî ve zihnî çalışmalarda kolay yorulma, sabahları daha belirgin hale gelen halsizlik, depresyona eğilim, solunum düzensizliği, çarpıntı, soluk renklilik, el ve ayaklarda soğukluktur. Bu belirtilerin tamamı aynı kişide bulunmayabilir.

4 Mayıs 2019 Cumartesi

JOSE DE RİBERA (ressam)

İSPANYOL  ressam ve gravürcü, 1588 yılına doğru Valencia, Jativa'da doğdu. Çıraklığı Valencia'da Francisco Ribalta'nın atölyesinde geçti. Sonra Roma'ya gitti (1606) ve Michelangelo ve özellikle Caravaggio'nun yanında çalıştı. Caravaggio'nun ölümünden sonra, Correggio'yu incelemek üzere Parma'ya (1612), sonra da o tarihte İspanyollar'ın elinde bulunan Napoli'ye yerleşti ve Genel Vali'nin ressamı oldu.

Önce koyu renklerle çalıştı, sonra renklerde daha tatlı ve daha çeşitli bir anlayışa yöneldi. Çok eser verdi, kendini sık sık tekrarladı. İspanya ve İtalya'da barok resmin öncü adlarından olan Jose de Ribera, 1652' de Napoli'de öldü.


Jose de Ribera  -  Aziz Andreas

ATARDAMARDAN TOPLARDAMARA KAÇAK

BİR  atardamarla toplardamar arasındaki patolojik bağlantı; bir travmadan sonra ortaya çıkabilir veya nadiren doğuştan olabilir. Kanın daha yüksek basınçla dolaştığı atardamardan, basıncın daha düşük  olduğu toplardamara geçişi, dolaşım dengesinde değişimlere yol açar. Vakaya karışan damarların çapı ne kadar büyükse, bu değişimler de o ölçüde tehlikelidir.

3 Mayıs 2019 Cuma

FRANCİSCO RİBALTA (ressam)

İSPANYOL ressam, 1565 yılında Solsona'da doğdu. İtalya'da ve sanıldığına göre Escorial'de yetişti, Valencia'ya yerleşti ve orada bir okul açtı; José de Ribera onun öğrencisiydi. "Assisi'li Aziz Francesco'ya kutsal hayâlin görünmesi" adlı tablosu, İtalyan maniyerizmine karşı ilk gerçekçi ve mistik tepkidir. Oğlu Juan da ressam olarak babasıyla beraber çalıştı. Francisco Ribalta, 1628' de Valencia'da öldü.

Francisco Ribalta
"Assisi'li Aziz Francesco'ya kutsal hayâlin görünmesi"

EKLEM İLTİHABI (artrit)

EKLEMLERİ  ilgilendiren iltihabi sürece "artrit" denilir. Gidişine göre akut veya kronik olabilir. Eklem iltihabına yol açan sebepler arasında; enfeksiyona bağlı artritler, romarizmal artritler (akut ateşli romatizma artriti, romatoit artrit, ankilozan spondilit), gut artriti ve hemofili artritidir.

2 Mayıs 2019 Perşembe

RIZA NUR (doktor)

TÜRK  hekim, yazar, siyaset adamı, 1879 yılında Sinop'ta doğdu. Askerî Tıbbiyeyi "hekim yüzbaşı" rütbesiyle bitirdi. Tıbbiye mektebinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İttihat ve Terakki'ye girdi. 2. Meşrutiyetten sonra kurulan Meclis-i Mebusan'a İstanbul mebusu seçildi.

Hürriyet ve İtilâf fırkasına girdi. Siyasî faaliyetlerinden dolayı, Kurtuluş savaşına kadar devam eden süre içinde birkaç kez hapse girdi, sürgüne gönderildi. İlk Büyük Millet meclisine mebus seçildi. Sağlık vekili oldu (1920) ve Hariciye vekilliğine vekâlet etti.

Moskova (1921), Harkow (1922) anlaşmalarına delege olarak katıldı. Lozan barış anlaşmasında (1924) Türkiye 2. delegesiydi. Bu tarihten sonra siyasî hayattan çekilerek Paris'e gitti. Burada edebiyat ve tarih üstüne araştırma, inceleme ve çalışmalar yaptı.

Sinop'taki evini Milli Eğitim bakanlığına bağışladı ve burası müze yapıldı. 2. Dünya savaşı yıllarında İstanbul'a dönen Rıza Nur, 1943' de İstanbul'da öldü. Başlıca eserleri: "Hücumlara Cevaplar", "Hayat ve Hatıratım".

EKLEM SABİTLEŞTİRME

AMELİYATLA bir eklemin sabitleştirilmesine "artrodez" denilir. Eklemin hareketliliği ortadan kalktığı için, bu ameliyatı kesin olarak gerekli kılan az sayıda vakada tatbik edilir. Bu girişime karar verilmesinde iki belirtinin varlığı rol oynar; ağrı ve eklemin bütünlüğünün bozulması. Bu iki belirtiden biri, kişide maddi ve manevî açıdan katlanılamaz boyutlara ulaşmışsa bu ameliyat düşünülür.

Eklemlerde ağrıya, eklem bütünlüğünün bozulmasına veya her ikisine birden yol açan başlıca hastalıklar; verem osteoartriti, ağır eklem travmaları, kol ya da bacağın gevşek olmasına ve sallanmasına sebep olan gevşek felcin ileri dönemleridir.

1 Mayıs 2019 Çarşamba

EKREM REŞİD REY (tiyatro yazarı)

TÜRK tiyatro yazarı, 1900 yılında İstanbul'da doğdu. Ahmed Reşid Rey'in oğlu, bestekâr Cemal Reşid Rey'in kardeşi. İlköğrenimini, kardeşi Cemal Reşit Rey ile beraber, babasının vazifeli olduğu çeşitli Avrupa şehirlerinde özel olarak yaptı.

Galatasaray Lisesi, Paris Buffon Lisesi, Cenevre üniversitesinde okudu. Cenevre Güzel Sanatlar akademisini birincilikle bitirdi (1919). Ankara ve İstanbul radyolarında temsil kolu şefi oldu. İstanbul Üniversitesi ve Teknik üniversitede fransızca dersi verdi.

Yazdığı operet ve revülerle ün kazandı. Ayrıca, komediler, çocuk oyunları ve radyo piyesleri yazdı. Çeşitli gazetelerde yazı ve tenkitleri yayınlandı. Ekrem Reşid Rey, 1959'da İstanbul'da öldü.

Başlıca eserleri: "Üç Saat (1932)", "Lüküs Hayat (1933)", "Deli Dolu (1934)"," Saz-Caz (1935)", "Maskara (1936)", "Hava-Cıva (1941)", "Alabanda (1942)","Aldırma (1943)".

EKLEM ZARI İLTİHABI

EKLEMLERİN içini döşeyen zarın iltihabına "artrosinovit" denir. Bu iltihaptan, eklemi oluşturan diğer dokular da etkilenir. Travmalardan veya fizikî, kimyevî ve mikrobik sebeplerden kaynaklanabilir.

İltihaplı sinovya, eklem boşluğunu dolduran ve iltihap etkenine göre farklı özellikler gösteren reaktif bir sıvı üretir. Bakteriler cerahatli sıvı üretimine sebep olur, bakteri dışındaki etkenler ise seröz sıvı üretimine sebep olurlar. Gerektiğinde eklem boşluğuna özel bir iğne ile girilerek burada biriken sıvı alınabilir.