31 Temmuz 2019 Çarşamba

ARY SCHEFFER (ressam)

HOLLANDA  asıllı ressam, 1795 yılında Dordrecht'de doğdu. Güzel Sanatlar yüksek okulunda Guérin'in öğrencisi oldu. Akademik bir teknik uygulamaya devam etmekle beraber, romantizmden ilham alarak tablolarının konularını Dante ve Byron'un eserlerinden aldı. Resim tarihiyle de yakından ilgilendi.

Resim dersleri verdiği kral Louis-Philippe'in desteğiyle tarihî Versailles galerisinin yapımında büyük rol oynadı. Bu galeride 40' a yakın sayıda kompozisyon ve portresi bulunur. Eserleri arasında özellikle "Géricault'nun ölümü (1824)" anılmaya değerdir. Ary Scheffer, 1858' de Argenteuil'de öldü.

Ary Scheffer  -  Kraliçe Marie-Amélie

30 Temmuz 2019 Salı

BARTOLOMEO SCHEDONİ (ressam)

İTALYAN  ressam, 1570 yılına doğru Formigine, Modena'da doğdu. Parma prensi Ranuccio Farnese'nin hizmetinde çalıştı. Correggio ve Carracci'nin etkisinde kaldı. Süslemeciliğe ve ışıkla gölgenin çarpıcı etkilerini gerçekleştirmeye çalıştı [Modena halk sarayının freskleri (1604-07)]. Bartolomeo Schedoni, 1615' de Parma'da öldü.

Bartolomeo Schedoni  -  Çarmıhtan indirilmiş İsa

29 Temmuz 2019 Pazartesi

JOHANN GOTTFRİED SCHADOW (heykeltraş)

ALMAN  heykeltraş, 1764 yılında Berlin'de doğdu. Berlin'de Tassaert'in yönettiği kraliyet heykel atölyesinde ders gördü. 1785' de Roma'ya gitti, Katolik oldu ve Trippel'in yanında çalıştı. 1787' de Berlin'e döndü, Kraliyet Porselen yapımevinde memurluk yaptı, sonra Tassaert'in yerine getirildi.

1790-1800 yılları arası, çoğunlukla mimar Langhans ile beraber birçok eser yazdı ve Berlin şatosunun süsleme işlerine katıldı. En tanınmış eserleri; Brandenburg kapısının "Dört atlı savaş arabası", Büyük Friedrich anıtının projesi, General Ziethen'in heykeli, Prusyalı prensesler Luise ile Friederike'nin heykellerini kapsayan grup, Goethe'nin büstü ve Rostock'ta Blücher anıtıdır.

Schadow, Sanat akademisinin müdür yardımcılığına (1805), sonra müdürlüğüne tayin edildi (1815). İnsan vücudunun orantılarıyla yüzün ifade özellikleri konusunda çeşitli incelemeler yayınladı. Oğlu Rudolf heykeltraş, diğer oğlu Wilhelm von ressam olan Johann Gottfried Schadow, 1850' de Berlin'de öldü.

Johann Gottfried Schadow  -  Prusya prensesleri

28 Temmuz 2019 Pazar

AHMED ADNAN SAYGUN (bestekâr)

TÜRK  bestekârı, 1907 yılında İzmir'de doğdu. İlk müzik derslerini İsmail Zühtü, Macar Tevfik ve Rossati'den aldı. İstanbul'da Hüseyin Sadettin Arel'den de ders gördü. İzmir'de çeşitli ilkokul (1925) ve liselerde (1926-28) müzik öğretmenliği yaptı. Devlet imtihanını kazanarak müzik eğitimi için Fransa'ya gönderildi (1928).

Paris'te Schola Cantorum'da, Vincent d'İndy ve Eugene Borrel'in yanında öğrenimini tamamladı. Türkiye'ye döndükten sonra, Ankara Musıkî Muallim mektebinde kontrapunto ve armoni dersleri vermeye başladı (1931). Kısa bir müddet Riyaseticumhur Filarmoni orkestrasının yöneticiliğini yaptı (1934). İstanbul Belediye konservatuarında öğretmen oldu (1936).

Türk folkloru üzerinde çalışmalara başladı. Halkevleri denetçisi olarak Ankara'ya döndü (1939). "Ses ve Tel Birliği"derneğini kurarak konserler düzenledi (1940). Türk halk müziği üzerine derlemeler yaptı. Ankara Devlet konservatuarı bestecilik öğretmenliğine tayin edildi (1946). Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye kurulu üyesi oldu.

Saygun'un birçok bestesinin yanı sıra, halk müziği derlemeleri, Karacaoğlan, Kars ve Artvin yöresi çalgı ve müzikleri gibi araştırmaları, Anadolu halk oyunlarının mistik özelliklerini ortaya çıkaran çalışmaları, müzik teorisine ait öğretici eserleri de vardır. Adnan Saygun'un eserleri, birçok ülkede çalınmış "Yunus Emre Oratoryosu"nun Paris'teki icrasıyla da ünü yayılmıştır.

Emekliye ayrıldıktan sonra, İstanbul Devlet Konservatuarında "kompozisyon ve etnomüzikoloji" öğretmeni olarak çalıştı.

Başlıca eserleri: "Divertimento (1930)", "Ölüler (1932)", "Kızılırmak Türküsü (1933)", Beş opera (Özsoy, Taşbebek, Kerem, Köroğlu, Gılgamış), "Orkestra Suiti (1936)", "Beş Prelüd (1937)", "Sıvas Halayı (1943)", "Türküler (1945)", "Yunus Emre Oratoryosu (1947)".

Bestelerinin yanı sıra; "Türk Halk Musıkîsinde Pentatonizm (1935)", "Musıkî Nazariyatı (1958-62)", "Toplu Solfej (1967-68)" gibi kitapları da olan Ahmed Adnan Saygun, 1991' de İstanbul'da öldü.

27 Temmuz 2019 Cumartesi

ALBERTO SAVİNİO (ressam)

İTALYAN  ressam, yazar ve müzikçi (Andrea de Chirico), 1891 yılında Atina'da doğdu. Giorgio de Chirico'nun kardeşidir. Yazarlığının ilk yılları Ronda zamanına rastlar. Savinio'nun düşünceleri metafiziğe, gerçeküstücülüğe, sihire olan meylinden ötürü 19. yy. ilkelerinden çok Bontempelli'nin fikirlerine yaklaşır. Hikâyeleri, romanları, dramları vardır.

Savinio, resim, desen ve edebiyat alanında aynı sanat anlayışını benimsedi. İtalyan ve yabancı koleksiyonlarda eserleri vardır. Bale besteleri de yapan Alberto Savinio, 1952' de Roma'da öldü.

Alberto Savinio  -  Meleğin kanadı (1929)

26 Temmuz 2019 Cuma

MAURİCE SAVİN (ressam)

FRANSIZ  ressam, 1894 yılında Moras, Drôme'da doğdu. École Nationale Supérieure des Art Décoratifs'i bitirdi (1913). Peyzajlar, natürmortlar, figürler ve özellikle köy hayatını yansıtan kompozisyonlar yaptı. Ayrıca, halı desenleri, seramikler, madalya ve gravürler, duvar resimleri ve süslemeleri, masal resimlemeleri yaptı. 1967' de Fransız Güzel Sanatlar akademisinden "Georges-Wildenstein" ödülünü alan Maurice Savin, 1973' de Paris'te öldü.

Maurice Savin -  İrène'in büstü (1945)

24 Temmuz 2019 Çarşamba

SARIASMA KUŞU

RENKLERİ sarı-siyah ya da bazen kırmızı-siyah olan ötücü bir kuştur. Erkeği daha parlak renklidir. Ön Asya, Avrupa ve Türkiye'de sıcak ve ılıman bölgelerde yaşar.

Kışın Afrika'ya göç eder. Erkek parlak sarı tüylü, dişisi ve yavruları yeşilimsi olur. Kupa şeklindeki yuvasını bir dalın çatalına kurar. 22-24 cm uzunluğunda, yıkanmayı çok seven ürkek bir kuştur.

23 Temmuz 2019 Salı

AYŞEGÜL SARICA (müzisyen)

TÜRK  piyanist, 1935 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Belediye konservatuarı ve giriş imtihanını birincilikle kazandığı Paris konservatuarını bitirdi. Dünya müzikçilerinin dikkatini çekti. Milletlerarası piyano yarışmasında birinci oldu (1953).

Ayşegül Sarıca, ilk konser turnesine Yugoslavya'da çıktı. Almanya, Belçika, Fransa ve Bulgaristan'da başarılı turneler yaptı. 1957-59 yıllarında Thibaud-Long yarışmalarına katıldı; 5. ve 4. oldu.

1961 yılında beş büyük başşehirde konserler verdi. 1968' de, Cumhurbaşkanlığı Senfoni orkestrası solistleri arasına girdi. 1971' de "devlet sanatçısı" ünvanını aldı.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

JOHN SARGENT (ressam)

AMERİKALI  ressam, 1856 yılında Floransa'da doğdu. Paris'te Carolus Duran'dan ders aldı. İspanya, İtalya ve Fas'ı ziyaret etti. Fransa'ya yerleşerek zarif portreler yaptı. Paris'te, 1884 Salon'unda sergilediği "Madam Gautreau'nun Portresi" adlı eseri skandala yol açtı. Amerika'nın çeşitli müzelerinde eserleri bulunur. John Sargent, 1925' de Londra'da öldü.

John Sargent  -  Bir portre

21 Temmuz 2019 Pazar

SARDUNYA ÇİÇEĞİ

SARDUNYA,  saplarının ucunda demetler halinde açan, koyu kırmızı, pembe veya mor renkli iri ve gösterişli bir çiçektir.

Evlerde, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Dayanıklı ve çok yıllık otsu bir bitkidir. "Sardunyagiller (turnagagasıgiller)" familyasındandır.

20 Temmuz 2019 Cumartesi

JEAN-BAPTİSTE SANTERRE (ressam)

FRANSIZ  ressam, 1651 yılında Magny-en-Vexin'de doğdu. François Lemaire ile Bon Boullogne'un öğrencisiydi. 1704' de "Suzanna banyoda" adlı eseriyle, Kraliyet Resim akademisine alındı. Portreler, günlük hayattan tipler, bir kısmı açık-saçık olduğu için olaylara yol açan kutsal sahneler yaptı. Bir genç kadınlar akademisi kurdu. Modellerinin çoğunu buradan seçerdi. J. B. Santerre, 1717' de Paris'te öldü.

Jean-Baptiste Santerre  -  Suzanna banyoda

19 Temmuz 2019 Cuma

ANDREA CONTUCCİ İL SANSOVİNO (heykeltraş)

İTALYAN  heykeltraş ve mimarı, 1460 yılında Monte san Savino, Arezzo'da doğdu. Mimar olarak Monte san Savino ve Loreto'da yaptığı eserlerde, Bramante etkisi görülür (1509). Heykelde, Leonardo da Vinci'den etkilendi. Volterra vaftiz kurnalarında (1502) ve Floransa vaftizevi kompozisyonlarında (İsa'nın vaftizi - doğu kapısı üzerindeki bronz grup) ince bir idealizasyona yöneldi (1502-05).

1505' de Roma'ya gitti, Santa Maria del Popolo'da, Ascanio Sforza'nın (1505) ve G. Della Rovere'nin mezarlarını yaptı. Son olarak Santa Casa'daki (Loreto) "Meryem'in Hayatı" adlı alçak kabartmalarda daha ince ve daha rahat bir üslûpla çalıştı. Andrea Sansovino, 1529' da doğduğu şehirde öldü.

Andrea Contucci il Sansovino  -  İsa'nın vaftizi

18 Temmuz 2019 Perşembe

SANRAKU KANO (ressam)

JAPON  ressam, 1559 yılında Gamo'da doğdu. Ressam Kimura Nagamitsu'nun oğlu. Ressam Kano Eitoku tarafından evlât edinildi ve onun adını aldı. Kano ekolünün en büyük sanatçılarındandır. Birçok paravan süslemesi yaptı ve hükümdar saraylarını süsledi (altın veya gümüş zemin üzerine manzaralar).

Osaka'da, sonra Togugava şoğunlarının sarayında ve Kyoto'da çalıştı. Sanraku Kano, 1635' de Kyoto'da öldü. Ölümünden sonra, Kyotodaki atölyesinin başına oğlu Sansetson geçti.

Sanraku Kano - Bir paravan süsleme detayı

17 Temmuz 2019 Çarşamba

ALONSO SANCHEZ COELLO (ressam)

İSPANYOL  ressam, 1532 yılında Valencia yakınlarında doğdu.  Antonio Moro'nun atölyesinde yetişti ve Portekiz kralı João tarafından Lizbon'a çağrıldı. Madrid'de kral 2. Felipe'nin sarayında portre ressamı olarak Antonio Moro'nun yerini aldı. Escorial sarayının dekorasyonuna yardım etti.

2. Felipe'nin, Don Carlos'un, kralın küçük kızı İsabel'in (Madrid), Alessandro Farnese'nin (Dublin) ve kral ailesinden pek çok kimsenin portrelerini yapan Alonso Sanchez Coello, 1588' de Madrid'de öldü.

Alonso Sanchez Coello -
"İnfante İsabel Clara Eugenia"

16 Temmuz 2019 Salı

EDOUARD-MARCEL SANDOZ (heykeltraş)

İSVİÇRELİ  heykeltraş, ressam ve dekoratör, 1881 yılında Basel'de doğdu. Cenevre Sanayi okulunda, sonra Paris'te Güzel Sanatlar yüksek okulunda yetişti. Özellikle hayvan heykelleri yaptı. Tiyatroda ve müzikholde uygulanan ilginç renkli ışık çalışmaları da vardır. 1952' de "Taylor Fonu" başkanlığına getirilen Sandoz, 1970' de öldü.

Edouard-Marcel Sandoz  -  Karga  (bronz)

15 Temmuz 2019 Pazartesi

HUGUES SAMBİN (oymacı)

FRANSIZ  tahta oymacısı ve mimarı, 1518 yılında Gray'de doğdu. Özellikle Dijon'da çalışarak Serein kapısını, Adalet sarayı kilisesinin heykellerini yaptı. Besançon belediye sarayının planlarını çizdi. Hugues Sambin, 1601 yılına doğru Dijon'da öldü.

Hugues Sambin  -  Serein kapısı  (Dijon)

14 Temmuz 2019 Pazar

ZİNCİRLİ KAZILARI (Sam'al Krallığı)

TÜRKİYE'DE  Gaziantep'in İslahiye ilçesinin 10 km kuzey kısmı Zincirli köyünde yapılan kazılarda; Mö. 9 - 8. yy.'lara ait küçük bir krallığın (Hititler'e ait Sam'al Krallığı) başşehrine ait kalıntılar bulundu. Amanos dağlarından ayrılan kollarda, 1888-92 yılları arasında bir Alman heyeti tarafından ortaya çıkarıldı.

İki yanında kuleler bulunan ve 3 müstahkem kapısı olan, çifte surla çevrili, beyzî şekilde bir hisar gibi yükselir. Güneyde iki kuleyle çevrilen ana kapı ve duvarlar boyunca paye meydana getiren oymalı kabartmalarla süslü bir iç avluyu kapsardı. Kapıyı dışarıdan 2 aslan, içeriden de 2 boğa heykeli korurdu.

Avluda birçok yapı ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında Kuzey Suriye mimarîsinin özelliği olan revaklı ve dikdörtgen salonlu bir yapı bulundu (Mö. 7. yy.  -  2. Bergon devri). Mö. 722' ye doğru. Sam'al'ın bir eyalet haline geldiği Asur'un etkisi de vardı.

Şehrin kapılarını koruyan, ağır ve korku salan aslanlar, Boğazkale (Çorum) kapılarındaki aslanları andırır. Koşan bir insanın zaptettiği 2 aslan, kabartmalı bir kaidenin üzerinde ayakta duran kral veya tanrı heykelinde, gövdeye oturtulmuş iri bir baş, Suriye heykelciliğinin özelliklerini yansıtır.

Sütun kaidelerinin iki yanında kadın başlı sfenskler, aslanlar vardır veya bitkisel ve dekoratif nakışlar oyulmuştur. Kabartmalar tanrıları veya cenaze yemeği sahnelerini canlandırır (Mö. 8. yy.).  Asur kralı Asarhaddon'un bir mezar taşı burada bulunmuştur.

13 Temmuz 2019 Cumartesi

FRANCİSCO SALZİLLO Y ALCARAZ (heykeltraş)

İSPANYOL  heykeltraş, 1707 yılında Murcia'da doğdu. Capua asıllı ve Murcia'ya yerleşmiş bir İtalyan heykeltraşın oğlu. Kutsal hafta "paso"ları ve bazılarının yüksekliği 35 santimi bulan, pişmiş topraktan yapılı 550 kişi ve 372 hayvanlık ünlü "kres"i, Murcia'da Salzillo müzesindedir. İspanya'da çok renkli heykelciliğin son temsilcilerinden olan sanatçı, 1783' de doğduğu şehirde öldü.

F. Salzillo y Alcaraz  -  Meryem ve çocuk İsa

12 Temmuz 2019 Cuma

FRANÇOİSE SALMON (heykeltraş)

FRANSIZ  kadın heykeltraş, 1917 yılında Paris'te doğdu. Güzel Sanatlar yüksek okulunda okudu. 1957' de "Fénéon ödülü"nü aldı. Anıtlar ve birçok büst yaptı.

Françoise Salmon  -  Paul Eluard'ın büstü

11 Temmuz 2019 Perşembe

SAKSONYA PORSELENİ

Saksonya porseleni
Modelci Kandler  -  "Anspach Markgraf"ı
SAKSONYA, Orta Almanya'da eski bir devletin adıydı. Başşehri Dresden idi. Saksonya ismi; bazı düklük, prenslik, krallık ve hür devletin adı oldu. İmparatorluk devrinde Yukarı ve Aşağı Saksonya olarak iki seçim bölgesine ayrıldı. 1946' dan beri Almanya'da bir eyaletin (Aşağı Saksonya) adıdır.

"Saksonya porseleni" sert hamurlu Avrupa porselenidir. İlk defa 1709 yılında Saksonya'da Meissen'de yapıldı. Daha evvel yalnız yumuşak hamur biliniyordu. Çünkü yapımda taklit edilen Çin, ana ürün olan 'kaolin'i tekelinde tutmaktaydı. Fizikçi Böttger, sert hamuru tesadüfî olarak buldu. Perukacısı beyaz bir toz kullanıyordu. Böttger, bu tozu analiz etmek istedi ve böylece Avrupa, kaolini keşfetti.

1720' ye kadar Meissen porselen fabrikası bir kale gibi korundu ve saksonya porseleninin sırrı ifşa edilmedi. Bu tarihte fabrikanın bir işçisi kaçmayı başardı ve rakip bir fabrika kurmak üzere Viyana'ya gitti. Fransa'da ilk sert porselenleri, Strasbourg'da Paul Antoine Hanong, Almanya'dan gelen kaolinleri kullanarak ancak 1751' de yaptı.

Saksonya porselenleri 18. yy. boyunca o denli tutuldu ki; bu krallığa "Porselen krallığı" adı verildi. Modelci Kandler'in yaptığı insan figürleri ve küçük hayvan heykelleri, özellikle çok aranmaktaydı. Saksonya porselenleri; hamurunun kalitesi, zarif, çok renkli farklı süsleriyle göze çarpar. Bu porselenler bütün dünyaya "rokay üslûbu"nun yayılmasına yol açtı. Bunlar, bugün de çok beğenilen her tür küçük heykel ve biblolardır.

En eski porselen parçaları, işlek bir yazıyla yazılmış  A  ve  R  harflerinden oluşan mavi bir monogram, yaldızlı bir numara veya sırımı üzerine dolanmış bir kamçı sapı şeklinde mavi bir çizgiyle markalanmıştır. Sonra, bu çizginin yerini, sırayla sapları arasında küçük bir çember veya aynı yerde bir yıldız bulunan çapraz iki kılıç alır.

Kusurlu (defolu) parçalarda, markanın üzeri bir ruletle oyuk olarak damgalanmıştır. Bu tür parçalar satılmaktadır ve hamuru diğerleriyle aynıdır, fakat çoğunlukla fabrika dışında sonradan süslenmiştir.

10 Temmuz 2019 Çarşamba

SAKÇAGÖZ KAZILARI


SAKÇAGÖZ  veya Sakçagözü, Türkiye'de Gaziantep vilâyetinin Nurdağı ilçesine bağlı beldedir. Osmaniye-Gaziantep yolu üzerinde 725 metre rakımlı bir bölgedir. Eskiçağda kuzeyde Gurgum prensliği, güneyde Samal prensliğinin olduğu ve Samal prensliğine bağlı bulunduğu sanılır. Bugüne kadar antik adı tespit edilemeyen şehirde, 1907, 1908, 1911 yıllarında J. Garstang tarafından kazılar yapıldı ve birbirine yakın 3 höyük araştırıldı.

Batıda Songrus höyüğü, ortada Cobahöyük ve doğuda Keferdis höyüğü. Songrus höyüğünde yapılan kazılarda önemli bir kültür kalıntısı tespit edilemedi. Keferdis höyüğünde yüzeysel bir araştırma yapıldı. Cobahöyük'te yapılan kazılar sırasında, Aramî devrine ait dolomit taşından yapılı heykeller bulundu. Neolitik çağa kadar bir yerleşim tespit edildi.

Neolitik çağın özelliği, farklı iki vazo türünde görülür. Birinci tür vazolar; siyahtır, üstleri çizgi tekniğinde geometrik motiflerle süslüdür. Kazılar sırasında çok sayıda ok ucu ve taş âlet bulundu. Beş kenarlı bir görünüşü olan kale duvarları Arâmî devletine aittir (Mö. 9. yy. sonları). Kalenin güneybatı cephesinde yer alan büyük kapı, insan figürleriyle süslüdür. Figürlerin sakalları, Suriye-Arâmî üslûbundadır. 

Çevre duvarlarının kuzeydoğusundaki yapı Mö. 8. yy' a aittir. Bu yapı Samal kralı Bar-Rekub kültür safhasına ait heykellerle süslüdür. Kale alanının orta kısmında bulunan ve doğu-batı istikametinde uzanan yapı, Roma çağına aittir. Güneybatı yönünde uzanan çevre duvarları çok kalındır ve bunların üzerlerinde kuleler yükselir.

9 Temmuz 2019 Salı

NİKİ DE SAİNT-PHALLE (heykeltraş)

FRANSIZ  kadın ressam ve heykeltraş, 1930 yılında Paris'te doğdu. New York'ta yetişti, 1951' de Avrupa'ya döndü ve resim yapmaya başladı. 1956' da ilk kabartmalarını hazırladı; 1960' da sonra bunların üzerine ateşli silâhlarla atış yapma veya yaptırma metodunu uyguladı. O tarihten beri Jean Tinguely ile çalışır.

Sanatına hicivci ve halkçı bir anlam kazandıran döküntü materyalle (küçük plastik eşya, yapıştırılmış paçavralar) yaptığı kompozisyonları ve 1965' de yaptığı "Nana"ları (çok renkli hafif malzemeden şişman kadın figürleri) yalnız "yeni gerçekçi" çevrelerde değil, gerçeküstücüler tarafından da beğenildi.

Birçok ülkede öncü sanat sergilerine ve gösterilerine katılan Niki de Saint-Phalle, 2002' de Amerika'da öldü.

Niki de Saint-Phalle  -  "Nana"lar dizisinden örnek

8 Temmuz 2019 Pazartesi

CIVILTI KAYNAĞI SAKAKUŞU

SAKAKUŞU, Kuzey Afrika'da, Batı Asya'da ve Avrupa'da orman kenarlarında, ağaçlık alanlarda yaşar. Türkiye'nin hemen her bölgesinde yaz, kış görülür. Yaprak uçları, böcekler, özellikle de devedikeni tohumlarıyla beslenir.

Başında, boynunda ve sırtında kahverengi, kırmızı, sarı, siyah ve beyaz renkte tüyler bulunur. Gagalarını çevreleyen kırmızı renkle dikkat çeker. 13-14 santim boyunda, "ispinozgiller" familyasından  güzel ötüşlü bir kuş türüdür.

7 Temmuz 2019 Pazar

SAİS SANATI

SAİS,  Aşağı Mısır'ın önemli şehirlerinden biri. Bir müddet Aşağı Mısır'ın başşehri olduğu sanılıyor. Strabon'a göre; bu şehirde yer alan 5 tapınağa "Aşağı Mısır kralının evi" adı verilmiştir. Şehrin baş tanrısı Aşağı Mısır tacını taşıyan savaşçı Neit idi. Yalnız Aşağı Mısır'da değil, bütün Mısır ülkesinde Sais şehri bir kültür merkezi olarak kabul ediliyordu.

26. Sais sülâlesinin kurucusu olan 1. Psammetik devrinde (M.ö. 650 yıllarında) Mısır bir yükselme devri yaşadı. Bu devir, M.ö. 525 yılında Persler'in istilâsıyla sona erdi. 1. Psammetik devrinde Sais başşehir oldu. Şehirde birçok büyük bina yapıldı. Herodotos'a göre; Sais'in önemli ve büyük mimarı Amasis idi.

Eski çağda, şehirde oldukça geniş yabancılar kolonisinin olduğu ve Kambyses'in kendi halkı için yabancıların evlerini tapınak alanından uzaklaştırdığı anlaşılıyor. Herodotos'a göre; Kambyses bu işi yaparken mimar Amasis'in mezarını tahrip etti.

Polybios, Ptolemaios'lar devrinde Sais şehrinin bir eyalet olduğunu ifade eder. Şehir, Hristiyanlık devrinde piskoposluk oldu. Şehre ait kalıntılar, Sa Hagar'ın kuzeyinde yarım saatlik uzaklıktadır.

Sais sanatı  -  Yaşlı bir adam

ABAZİ nedir?

MERKEZ  ve çevrel sinir sistemi hastalıkları olmadan da görülebilen, yürüme kabiliyetinin kaybedildiği bir hareket kusurudur. Tipik olarak "histerik" hastalarda rastlanır. Çoğunlukla da, ayakta dik durma ve hareket etmenin yok olduğu "astazi" ile beraber görülür.

6 Temmuz 2019 Cumartesi

SAİNT-SEBASTİEN Ustası (ressam)

15. yüzyılın adı bilinmeyen ressamlarındandır. 1497 yılında Marsilyalı bir meraklı tarafından ısmarlandığı sanılan dört sahnelik "Saint-Sebastien mihrap arkalığı" ile tanınır. Tebşir, Meryem'in evlenmesi, Kâhin kralların tapınması ve bir Pieta ile bu mihrap arkalığı arasında yakınlık kurulmuştur. Bu eserlerin 15. yy. Provence Okulu'na ait olduğu kesindir.

Bu sanatçının zaman zaman 1493 ile 1505 yılları arasında Marsilya'da çalışmış, Hainautlu Josse Lieferinxe olduğu öne sürüldü.

Saint-Sebastien Ustası  -  Tebşir

ÇOCUKTA ABSANS HALİ

ÇOCUK,  önceden hiçbir belirti vermeden birdenbire yaptığı işi bırakır, solgunlaşır ve bulanık bakışlarla çevreden kopar. Birkaç saniye bu durumda kaldıktan sonra yeniden bilincine kavuşur ve hiçbir şey olmamış gibi davranır.

Absans geçiren çocuk, çoğu kez bu durumun farkına varmaz. Nöbet geçtikten sonra ya birşey hatırlamaz ya da anlayamadığı bir şeyler olduğunu söyler. Tüm bu süreç birkaç saniyede tamamlanır. Çırpınma veya başka bir hareket belirtisi yoktur. Bazen gözkapaklarında kısa seğirmeler olabilir.

5 Temmuz 2019 Cuma

JACOP VAN RUYSDAEL (ressam)

HOLLANDALI  ressam, 1628-29 yılında Haarlem'de doğdu. Haarlem'de, babası İsaack ve amcası Salomon'dan ders alarak yetişti. 1656' da Amsterdam'a yerleşti, orada zor bir hayat sürdü. İsmini uzun zaman duyuramadı. Daha sonra manzara ressamı olarak ilgi çekti.

Memleketinin ovalarını, ormanlarını ve kumullarını gösteren büyük ve hüzünlü bir tabiat duygusunu yansıtan tablolar yaptı. Eserlerinde, rüzgârın çalıları sarsması ve ağaçlar büyük bir ustalıkla çizilmiştir. Güzel desenleri ve ofortları da olan Jacop Van Ruysdael, 1682' de Haarlem'de öldü.

Jacop Van Ruysdael  -  Çağlayan

AÇLIK-TOKLUK DENGESİ

ENERJİ  ihtiyacını karşılamak için canlıyı gıda aramaya yönelten tabii fizyolojik duruma "açlık" denir. İnsanlarda bu duygu; kan şekerinin azalmasına ve midenin "açlık kasılması" da denilen şiddetli kasılmalarına bağlıdır.

Acıkma duygusu çok az gıdayla bastırılsa bile açlık, ancak enerji ihtiyacının tam olarak karşılanması durumunda tamamen ortadan kalkar.

Açlık hali, hipotalamusta bulunan sinir merkezleri tarafından düzenlenir. Bunların biri "açlık", diğeri "tokluk" merkezidir. Açlık merkezinin uyarılması açlık, tokluk merkezinin uyarılması ise tokluk duygusu uyandırır. 

Açlık merkezindeki lezyonlar aşırı açlık duygusuna yol açar. Hipotalamus merkezlerindeki dengesizlik ise aşırı şişmanlığa sebep olabilir. 

4 Temmuz 2019 Perşembe

MARC SAİNT-SAËNS (ressam)

FRANSIZ  ressam ve halı desinatörü, 1903 yılında Toulouse'da doğdu. Freskler yaptı, sonra duvar halıcılığına yöneldi (1943). Sanatçı, 1979' da doğduğu şehirde öldü.

Marc Saint-Saëns  -  Theseus ve Minotauros

UZUN MÜDDET AÇ KALMA

GIDA  almayan bir vücut, enerji ihtiyacını önceden dokularında depolanmış yedek kaynaklarla sağlar. Yani vücut kendini yer. Depolanmış şeker, yağ, protein yedekleri son derece ekonomik harcanır. Yetişkin bir kişi su içmek şartıyla,  2  ay kadar açlığa dayanabilir. Yağ, kas, bağ ve destek dokularının azalmasıyla vücut, ağırlığının yüzde  40' ını kaybeder. Deri ince, kuru, esnekliğini kaybetmiş ve sarımsı kahverengidir.

İleri safhada yüz ve ayaklarda ya da yaygın olarak ödem (dokularda su toplanması) görülür. Bu safhada uygun tedbirlerle hasta iyileştirilebilirse de tam bir iyileşme olmaz. Ölümü atlatsalar bile, vücudun bağışıklığı çöktüğünden; verem, kalp zar iltihabı gibi hastalıklara daha kolay yakalanır. Karaciğer sirozu ortaya çıkabilir.

3 Temmuz 2019 Çarşamba

GABRİEL JACQUES DE SAİNT-AUBİN (ressam)

FRANSIZ  ressam, desinatör ve gravürcü, 1724 yılında Paris'te doğdu. Charles Germain de Saint-Aubin'in kardeşi. Önce J. B. Sarrazin ile çalıştı; sonra Jeaurat, Collin de Vermont ve Boucher'nin öğrencisi oldu. Roma ödülü yarışmasında 1. olamayınca (1754), yağlıboyayı bıraktı; desen, kitap resmi ve gravür yapmaya başladı.

Çoğunlukla küçük boydaki desenlerinde, şiirli bir incelik vardır. Konularını aile hayatından, sokak yaşantısından alır, tarihî vakaları, kendi çerçeveleri içinde işler. Saint-Aubin daha çok, Paris hayatını dile getirdi. Sergileri yorumlayan "Salons" adlı broşürleri ilginç birer belge niteliğindedir.

Piganiol de la Force'un, "Paris tasvirleri" adındaki 10 ciltlik eserini ve Sedain'in eserlerini resimledi. "Voltaire'in taçlanması" adlı deseni şaheseri olarak kabul edilir. 1750-73 yılları arasında yaptığı 50 kadar oforttan başka guvaş, sepya ve suluboya çalışmaları da vardır. Sanatçı, 1780' de Paris'te öldü.

Gabriel J. de Saint-Aubin  -  Gül goncasıyla mukayese

1 GÜNLÜK İDRARDA ALYUVAR SAYISI

BİR günlük (24 saatlik) toplam idrardaki alyuvarakyuvar ve silindir şekilli mukoprotein kütlelerinin sayısını ölçmek; pek çok böbrek ve idrar yolları hastalığı, idrardaki alyuvar ve akyuvarların sayısını artırdığından, hastalığın durumunu ve gidişini anlamak için bu incelemeden istifade edilir.

Normal değerler: 24 saatlik idrarda; alyuvarlar 2 milyona kadar, akyuvarlar 2 milyona kadar, silindir kütleler 10 bine kadardır.

2 Temmuz 2019 Salı

TEVFİK SAĞLAM (hekim)

TÜRK  hekimi, 1882 yılında İstanbul'da doğdu. Sultanahmet Üçler mektebini (1891), Soğukçeşme rüştiyesini (1895), Askerî Tıbbiye idadisini bitirdi (1898). Askerî Tıbbiye'den yüzbaşı rütbesiyle çıktı (1903). Gülhane hastanesinde çalıştı (1903-06). Yeni kurulan Tıp Fakültesi "dahiliye laboratuarı şefi" oldu (1909).

Balkan savaşında hizmet gördü (1912-13). 1. Dünya savaşında, binbaşı rütbesiyle 3. Kolorduda "hıfzıssıha müşaviri" (1914), aynı yıl 2. Ordu "sıhhiye reisi" oldu. Savaş bitene kadar bu vazifede kaldı. Savaştan sonra Gülhane Hastanesi başhekimliğine getirildi (1919). Kurtuluş savaşında, "dahilî ve intanî hastalıklar" müfettişliğinde çalıştı. Ankara'da "sıhhiye reisliği"ne tayin edildi. Rütbesi generalliğe yükseldi.

Türkiye'de "Verem savaş derneği"ni kurdu (1927). 1932' de ordudan ayrıldı. Aynı yıl, Tıp Fakültesi 3. Dahiliye kliniği profesörü ve daha sonra "ordinaryüs profesör", fakültede dekan, 1943-46 arası İstanbul Üniversitesi rektörü olan Tevfik Sağlam, 1963' de İstanbul'da vefat etti.

Eserleri: "İntanî hastalıklar (Süleyman Numan ile beraber)(1911)", "Yukarı solunum yolları hastalıkları (1920)", "Tifo aşısı (1921)", "Lekeli tifo (1921)", "Büyük harpte 3. orduda sıhhî hizmet (1941)", "İstanbul Üniversitesi 3. iç hastalıkları kliniği yıllığı (1942)", "İç salgı bezleri hastalıkları (1945)", "Klinik tanı (1946)", "Metabolizma hastalıkları ve avitaminozlar (1947)", "Nasıl okudum (1959)".

ÂDEMELMASI (gırtlak tümseği)

ÂDEMELMASI,  özellikle erkeklerde belirgin olan gırtlak çıkıntısıdır. Gırtlağı oluşturan yapılardan "tiroid kıkırdağı"nın dışa doğru yaptığı kabartıdır. Yutkunurken, gırtlağın üst bölümüne doğru yer değiştirir.

'Âdemelması' terimi, "Hz. Âdem'in Tanrı yasaklarına karşı gelerek yuttuğu elmanın boğazında kaldığı" inanışından kaynaklanır. Hz. Âdem'den sonra da bu çıkıntının bütün erkeklere geçtiğine inanılır.

1 Temmuz 2019 Pazartesi

SAHİBATA KÜLLİYESİ

KONYA'DA  Anadolu Selçuklu veziri Sahib Ata Fahreddin Ali'nin yaptırdığı külliye (1259-79). Cami, türbe, hankâh ve hamamdan oluşur.

Hamam dışındaki yapıların mimarı Kölük bin Abdullah'tır. Tek şerefeli bir minaresi bulunan cami, özellikle taçkapısıyla Anadolu Selçuklu mimarîsinin en önemli örneklerindendir.

ADENİT (salgıbezi iltihabı)

ADENİT terimi, çoğunlukla lenf bezinin akut veya kronik iltihabı için kullanılır. İltihap iki şekilde olabilir. Biri, lenf bezinin kendi dokusuna has iltihaptır (spesifik adenit). Diğeri ise genel bulaşıcı hastalıklarda vücutta yaygın olarak görülür, ama en çok yakın çevredeki bulaşıcı hastalıklar neticesi yerel olarak ortaya çıkar (uydu adenit). Spesifik adenit; kızamık, verem, şark çıbanı, kala-azar gibi hastalıklar sırasında gelişir.