Hayatının sonuna kadar, her işi kendi yapar ve oğullarına (Omobono ile Francesco) ancak ikinci derece işleri yaptırırdı. 1666-86 yılları arasında Amati'nin izinde yürüyerek, kemanın biçiminde değişikliklerle yetindi. 1686-1700 yılları arası durmadan araştırmalar yaptı, hattâ kemanın şeklini bozup, onu ince ve uzun bir çalgı aleti yaptı. Bir müddet sonra "longuet" adını alan bu kemandan vazgeçerek, 1700' e doğru yassı ve geniş, fakat sesi güçlü bir modelde karar kıldı.
En güzel kemanlarını (1100' den fazla) 1700-25 yılları arası yaptı. Bunların 400' ü dünyanın her tarafına dağılmıştır. Paris konservatuarının "Çalgılar müzesi"nde ustanın 5 kemanı, 1 cep kemanı, 1 sistresi ve atölyesinden gelme kalıpları vardır.
Avrupa'nın bütün sarayları onun müşterisiydi. Cremona'da: "Stradivarius gibi zengin" sözü dillerdeydi. Kemanlarının üstünlüğünü; tahtanın seçimi (iyi cins köknar ağacı), kemanın kapaklarını tutturan çeşitli parçaların (kapaklar, tonozlar, FF vb.) birbirlerine göre tam bir orantı ve denge içinde bulunması ve kullanılan vernik tipi sağlardı. Bir tertibe göre kendi eliyle hazırlayıp sürdüğü verniğin nasıl bir karışım olduğu bilinmemektedir.
Antonio Stradivarius, 1737' de Cremona'da öldü. Çalgılarından bazılarını tamamlayan oğulları, asla babalarının çapına ulaşamadı. Cremona müzesi, bu ünlü keman yapımcısına bir salon ayırmıştır.