TÜRK şair ve yazarı, 1870 yılında Diyarbakır'da doğdu. Şair ve tarihçi Said Paşa'nın oğlu. Özel öğrenim gördü. Ziya Paşa ile Namık Kemal'in tesiri altında kaldı. 1897 yılında Paris'e kaçtı. Dönüşünde, 2. Abdülhamid tarafından, "vilâyet mektupçuluğu" vazifesiyle Bursa'ya gönderildi.
1908 Meşrutiyet'inden sonra, Ebuzziya Tevfik ile "Tasvir-i Efkâr" gazetesini çıkardı. 1909' da Basra, 1910' da Kastamonu, 1911' de Trabzon, 1913' de Musul, 1914' de Bağdat valiliklerinde bulundu. 1915' de görevinden ayrılarak İstanbul'da yazı hayatına devam etti.
İstanbul'un işgâli sırasında (1918), "Hadisat" gazetesinde yazdığı "Kara bir gün" adlı makalesi üzerine kurşuna dizilme tehlikesi geçirdi. Bir ara Malta'ya sürüldü (1920). Sürgünden dönünce yeniden gazeteciliğe başladı. "Resimli Gazete"de makaleler yazdı.
Süleyman Nazif, daha çok Namık Kemal ve Tanzimat edebiyatı geleneğini sürdüren bir yazardır. Dili ağır ve ağdalıydı, Osmanlıcayı ve Osmanlılığa bağlı değerleri savundu. Türkçenin, Arapça ve Farsçanın katkısı olmadan, insan duygu ve düşüncelerini ifade etmeye kâfi olmadığı görüşündeydi.
Kurtuluş savaşından sonra, Cumhuriyete, Batılılaşmaya ve yapılan tüm yeniliklere karşı çıktı. Ziya Gökalp'ın Türkçülüğünü acı bir dille eleştirdi. Süleyman Nazif, 1927' de İstanbul'da öldü.
Eserleri : Gizli Figanlar (şiirler, 1906); Malta Geceleri (nesirle karışık şiirler, 1924); Batarya ile Ateş (nesirler, 1918) ; Mehmed Âkif (inceleme, 1924); Fuzulî (inceleme, 1926); İki Dost (inceleme, 1926)