AMERİKALI fizikçi, yazar ve siyaset adamı, 1706 yılında Boston'da doğdu. Sofu bir çevrede yetişti, bir mum imalatçısı olan babasının yanında çıraklık yaptı, sonra matbaacı olan kardeşi James'in yanına girdi. James, yayınladığı liberal gazetede, dini idare ve sofu aristokrasi egemenliğine karşı mücadele ediyordu.
Franklin, boş zamanlarında öğrenimini tamamlamaya çalıştı. Locke'un "İnsanın anlayış gücü üzerine" ve Addison'un "Seyirci" adlı kitaplarından etkilendi. 1723 de New York ve Philadelphia'ya, sonra İngiltere'ye gitti ve Palmer ile Wall gibi matbaacılar yanında teknik bilgisini geliştirdi. 1726 yılı sonunda Amerika'ya döndü. Kendi başına bir matbaa açtı ve bir gazete çıkardı. "Zavallı Richard'ın almanağı" yazısını bu sırada yayınlamaya başladı.
Bundan sonra Franklin, bir kulüp açtı; bir kitaplık, bir hastane ve yangına karşı bir sigorta şirketi kurdu. Matbaalarının sayısını artırdı. Ayrıca Masonların faaliyetlerine de katıldı. Zamanla bu örgütün en önemli kişilerinden biri oldu.
Bütün bu faaliyetlere rağmen, Franklin, kişisel bilgilerini artırıp geliştirmek için yine de vakit bulabiliyordu. Bu arada özellikle elektrik olayları üzerinde çalışmalara başladı. Sivri uçların elektriki önemini öne sürdü. Yaptığı bir seri deneme sonunda 1752 yılında, şimşeğin elektriksel özelliğini buldu ve paratoneri icad etti.
Bunun üzerine, Londra Kraliyet derneği ve Paris Bilimler akademisi üyeliklerine seçildi. Herkesin saygısını kazanmış bir kişi olarak 1748' de Philadelphia Belediye konseyine üye seçildi ve siyasi hayata girdi. 1750 de Pensilvanya meclisine seçildi ve arazi vergisi vermek istemeyen büyük ailelerle mücadele etmeye başladı.
İngiliz Amerikası Postalarının genel müdürü oldu; posta servislerini bir düzene sokup geliştirdi. Kuzey Amerika sömürgelerinin ayaklanmaya başladığı 1757 yılında bu sömürgelerin halkı, Franklin'i, Londra'ya gidip dertlerini anlatmak ve 1763' te de damga resmi kanunu konusundaki itirazlarını Lord Granville'e iletmekle görevlendirdiler.
Franklin, 1772' de Massachussets valisi Kutchinson ile vali yardımcısı Oliver'ın, sömürge halkına hakaretler içeren mektuplarını ele geçirerek bunları yayınladı. Bu sebepten, neredeyse "âsilerin suç ortağı" diye tutuklanacaktı.
O güne kadar, Britanya İmparatorluğu içinde bağımsız bir Amerika'nın gelişebileceğine inanan Franklin, hem İngiltere kralına sadık kalmanın, hem de iyi bir Amerikan vatandaşı olmanın imkânsızlığını anladı. Philadelphia'da büyük bir heyecan ve sevgiyle karşılandı ve birinci Amerikan meclisine milletvekili seçildi.
1776' da Jefferson ve John Adams ile beraber bağımsızlık bildirgesini kaleme aldı. Tecrit siyasetinden yana olmasına rağmen, Fransa ile bir ittifak işini görüşmekle görevlendirildi. Paris, "Koca Franklin"i büyük bir çoşkuyla karşıladı. Franklin bilgi ve kabiliyetini en iyi şekilde kullanmasını bildi ve Paris salonlarını büyülemeyi başardı.
1778 yılında Amerika Birleşik Devletleri ile Fransa arasında bir dostluk anlaşması, 1783' de İngiltere ile barış anlaşması imzalandı. Franklin, Amerika'ya ancak 1785' de dönebildi. Zatürree hastalığına tutulan Benjamin Franklin, 1790 yılında Philadelphia'da öldü.
Franklin'e bağımsızlığın ve devrimin bir sembolü gözüyle bakan Fransız Anayasa Meclisi, ölümü üzerine üç günlük matem ilân etti.