KANIN arıtılıp temizlenmesi için kullanılan fizikokimyasal yönteme "diyaliz" adı verilir. Vücutta istenmeyen veya zehirli olan iç ve dış kaynaklı maddelerin, özellikle böbrekler tarafından kâfi miktarda temizlenemediği durumlarda kullanılır.
Diyaliz, kandan molekül ağırlığı düşük olan maddeleri uzaklaştırmak ve organik sıvılarla bu sıvılarda erimiş bulunan maddeleri düzenli miktarlarda ve normal yoğunluklarda verme maksadıyla kullanılır. Bu işlem için 2 ana yöntem kullanılır.
Periton diyalizi: Süzme işlemini karın zarı (periton) üstlenir. Kan hücreleri ve proteinlerin geçişine izin vermezken; su, elektrolitler ve ürenin geçişine izin verir. Periton diyalizi; periton boşluğuna diyaliz sıvısı ihtiva eden bir kaba bağlı sondanın sokulmasıyla yapılır. Sıvı, zar boşluğuna akıtılarak burada yaklaşık 2 saat kalır ve arındırıcı etkisini gösterir. Sıvının bileşimi ve yoğunluğu, kanda bulunan zehirli maddelerin diyaliz sıvısına geçişini ve daha sonra da aynı sonda vasıtasıyla dışarı çıkmasını sağlar
Vücut dışı diyaliz: Bu yönteme "hemodiyaliz" de denilir. Kan vücut dışında arındırılır. "Sunî böbrek" olarak da adlandırılan bir cihaz kullanılır. Hastanın atardamarından alınan kan cihaza verilir. Kanın içinden geçtiği bölümün diğer yüzünde diyaliz sıvısı vardır. Burada temizlenen kan bir toplardamar yoluyla vücuda geri verilir.