ENDİŞE, kendine güvensizlik, kararsızlık ve gelecekten korku gibi duyguların hâkim olduğu özel psikolojik duruma "depresyon (ruhî çöküntü)" adı verilir. Böyle bir durumun varlığı, her zaman kişide bir ruh hastalığının da bulunduğu anlamına gelmez. Günlük hayattaki acılarda sık karşılaşılan bir durumdur. Ayrıca engellenme, başarısızlık ve başka insanlarla ilişkileri başlatmada ve sürdürmede zorluk gibi durumlar da depresyona zemin hazırlar.
Normal ve yeterince dengeli kişilerde depresyon hâli yalnızca sevilen bir kişiyi kaybetme veya işsiz kalma gibi istisnaî durumlarda ortaya çıkar. Yaşam zevkleri kararlı olmayan kişilerde basit ve sıradan günlük olaylar bile depresyonla neticelenebilir.
Depresif reaksiyonlar yalnızca sarsıcı bir vakanın neticesinde ortaya çıkmaz. Böyle durumlarda depresyon genellikle kısa sürer ve kolayca çözülür. Asıl problem, depresyon geliştirme eğilimi yüksek olanlarda ortaya çıkar. Bu durumda sarsıcı bir olay, kalıcı depresyonun oluşması için aracı işlevi görür. Olayın aşılması ve olumlu bir şekilde çözülmesi, kişide dengenin tekrar kurulması için kâfi olmayabilir.
Çeşitli ağırlık dereceleriyle depresyon toplumda oldukça yaygın görülür ve çoğu zaman başka psikopatolojik belirtilerle maskelenir. Alkolün verdiği sahte keyif hâli sayesinde, depresyonun belirtilerinden kurtulmaya çalışırken alkolik olanlar çoktur.