ŞEFTALİ, "gülgiller" familyasındandır (Prunus persica). Anayurdu Asya'dır. Farsça ismi "şeft-alu"dur. Ilıman ve sıcak ülkelerde bahçelerde yetiştirilir. Meyvelerin olgunlaşması için bol ışık ve ısıya ihtiyaç vardır. Türkiye'nin, özellikle Bursa ve dolaylarının iklim ve toprağı şeftali yetiştirilmesine çok elverişlidir. İklimi daha serin olan Avrupa ülkelerinde, şeftali bahçelerinde dona karşı tedbirler alınır.
Şeftali bahçeleri zengin topraklarda aşılı fidanlarla kurulur. İlk yıllarda terbiye ve şekil budamaları yapılır. Ağaç şeklini almaya başladığı zaman kışın meyve budaması (kuru budama), yazın ise yeşil budama yapılır. Meyveler bir yıllık dalda oluşurlar.
Şeftali "A" vitaminince zengindir. Şeftaliler iki büyük gruba ayrılır; kabuğu havlı olanlar ve kabuğu düz olanlar. Kabuğu düz olanlar daha az makbuldür. Kabuğu havlı olan şeftalilerin eti beyaz, kırmızı veya sarı olur. Bunların çekirdeğe yapışık ve yapışık olmayan çeşitleri vardır. Eti çekirdeğe yapışık olanlara "et şeftalisi" denir. Bunlar pek makbul sayılmaz. Eti çekirdeğe yapışık olmayanlara ise "yarma şeftali" denilir.
Şeftali yaz ve sonbahar aylarında taze olarak yenilen hoş bir meyvedir. Meyve suyu olarak da içilir. Şeftali çiçeği önceleri "hafif müshil" ve "solucan düşürücü" olarak kullanılırdı. Şeftalinin; kompostosu, reçeli, şurubu ve marmelâtı yapılır. Pasta, jöle ve turtalarda garnitür olarak kullanılır.