ÇOĞUNLUKLA çocuklar 4 - 5 yaşlarına geldiklerinde düzgün konuşmaya başlarlar. Bazıları ise, normal konuşmalarına rağmen "R" ve "L" harflerini net olarak telaffuz edemez. Meselâ; "SEMRA" yerine "SEMYA", "OLABİLİR" yerine "OYABİYİY" derler.
Bu durumu farkeden ebebeyn telâşlanmamalıdır. Anne, baba ve yakın akrabalarda "R" harfini söyleme problemi yoksa; çocuğun 6 yaşını doldurmasını beklemek lâzımdır. Büyük bir ihtimâlle, aile içi konuşmaları, televizyon ve okul arkadaşlarını dinleyen çocuk, 6 yaşına doğru, düzgün telâffuza geçecektir. Pek az bir kısmı doğru telaffuz için bazen 7 - 8 yaşını bulabilir.
Eğer kaygılı bir ebeveyn iseniz, "ileride ne olur ne olmaz, şimdiden tedbirimi alayım!" diyerek çocuğunuzu bir dil terapistine götürebilirsiniz. Terapiste göstermekte kesin kararlıysanız, buna çocuğunuz 5 yaşındayken başlamanız daha isabetli olur. Terapist, öncelikle çocuğa ailesinden genetik bir geçiş olup olmadığını sorgular. Önceden geçirdiği hastalıklar, korkular, şoklar ve travmalar konusunda detaylı malûmat alır.
Özellikle anne-baba ve yakın akrabalarında "R" harfini söyleyemeyen varsa, terapistin işi uzayabilir. Böyle durumlarda çocuk, terapistin yardımıyla harfleri söyleyebilmekte, fakat günlük hayata döndüğünde yine kolayına geldiği gibi "R" leri yutmaktadır.
Terapist, ağız, dudak, dil, diş, damak yapılarını gösteren bir maket üzerinde, harfleri söylerken dilin alacağı şekilleri çocuğa gösterir ve bol bol harf-kelime tekrarı yapar. Her seans bittiğinde, çocuğa evde sıkça tekrar yapması için ev ödevi verir. Ebeveyn, içinde özellikle çocuğun söyleyemediği harfleri ihtiva eden kelime ve cümleleri, normal söyleyene kadar çocuğa tekrar ettirmelidir.
Zaman ilerlemiş, kritik yaşlar aşılmış, çocuk neredeyse 8 - 10 yaşına gelmiş, fakat hâlâ "R" yi söyleyemiyorsa dile hareket veren sinir ve kaslar istenmeyen bu duruma artık uyum sağlamaya başlar ve özür kalıcı hale gelir. Ergenliğe doğru giden "R" özürlü çocuk, arkadaşlarından utandığı için kendine göre bir telâffuz yöntemi geliştirir ve "R" sesini verebilmek maksadıyla, dilin ucunu titretmek yerine dudaklarını veya gırtlağını titretir.