Ahmet Rüstem (Alferd) Bey, Milli
Mücadeleye katılmak üzere Ankara’ya
gelmiş ve bir ara Dışişleri Bakanlığı’na
vekillik de yapmıştı.
Bir gece Genel Kurmay’da Atatürk’ün sofrasında, Bakanlar ve bazı Milletvekilleri ile
komutanlar bulunuyordu. Sofrada bulunan Ahmet
Rüstem Bey, “yemek bitti zannıyla” sigara yaktı. Halbuki yemek
sonunda tatlı vardı. Bu sebepten
olsa gerek Atatürk :
“Sigara için acele etmeyelim” dedi
Bunun üzerine Ahmet Rüstem Bey sigarasını söndürdü ve yemekten sonra da odasına
çekildi. Bir müddet sonra, bir subayla Atatürk’e mektup gönderdi. Mektubunda, “Herkesin
içinde ‘sigara için acele etmeyelim’ demekle, sigarayı söndürmeye zorladığından
dolayı onurunun kırıldığını” öne sürüyor ve “Atatürk’ün bu hareketine
tahammül edemiyeceğinden dolayı, kendisini düelloya davet” ediyordu. “Şu
sıralar Atatürk’ün Milli Mücadele işinin başında olması sebebiyle, düelloyu bu
işin sonuna bırakabileceğini” de yazmıştı.
Atatürk mektubu
yaver Muzaffer Kılıç Bey’e verdi :
“Kendisine git, ne amaçla ‘acele etmeyelim’
dediğimi söyle ve düello için de hazır olduğumu, isterse şimdi
hesaplaşabileceğimi ilet” dedi...
Bir süre sonra Ahmet Rüstem Bey, gelerek Atatürk’ten özür diledi ve sorun bitmiş
oldu...
Sonradan öğrendik ki;
Ahmet Rüstem Bey Osmanlı Devletinde elçi
iken bir toplantıda bir Yunan Diplomatı’nın
Türklük aleyhine sarfettiği sözler için
onu düelloya davet etmiş ve ağır
yaralamış, bu zat sonradan ölmüş,
kendisi de yaralanmıştı. Boynunda görülen yara
izi o düellodan kalan bir anı
imiş.
Görülüyor ve anlaşılıyor
ki; Ahmet Rüstem Bey, düello
davetini “şaka olsun” diye
yapmamıştı...
Kâzım Özalp (*)
(*) (1880-1968) General, Milletvekili, Meclis Başkanı
Kaynak: atatürk’ten
anılar, kemal arıburnu, işbank kült.yay.1976 s.375,376