10 Haziran 2016 Cuma

BOZDOĞAN SU KEMERİ

KIRKÇEŞME veya Valens kemeri de denir. İstanbul'da Saraçhane ile Zeyrek semtleri arasında Bizans devrinden kalma su kemeri. Sur dışındaki kaynaklardan şehirdeki sarnıçlara su getiren sistemin bir parçasıydı. Atatürk bulvarını doğudan batıya keserek, şehrin 3. ve 4. tepelerini birleştirir. Yapımına İmparator Valentinus tarafından 368 yılında başlandı.

İmparatora karşı başkaldırmak isteyen Khalkedon (Kadıköy) şehrini cezalandırmak için bu şehrin surlarının yıkılarak taşlarının bu kemerde kullanıldığı söylenir. Bizanslı tarihçi Cedrennus'a göre; imparatorun kızı adına yapılacak hamamlar için hazırlanan taşlarla yapılmıştır.


Daha evvel Romalılar devrinde imparator Hadrianus zamanında İstanbul'da bazı su tesislerinin kurulduğu bilinmektedir (123), ancak bunların kemerle ilgisi olup olmadığı
hakkında kesin bilgi yoktur. Önceleri Bizans imparatorlarının, sonraları da Osmanlı sultanlarının saraylarına su getiren bu kemer, çeşitli zamanlarda tahribata uğradı, birçok kez tamir edildi ve her tamiratta birçok değişikliğe uğrayarak yapıldığı devirdeki özelliğini kaybetti.

Osmanlılar döneminde önce Fatih Sultan Mehmed, bugünkü Hürriyet meydanında bulunan Eski sarayın, hamamların ve Kırkçeşme yakınındaki mahallenin su ihtiyacı için tamirat yaptırdı. 1509 zelzelesinde, kemerin Şehzade Camii yakınındaki kısmı yıkıldı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mimar Sinan, kemeri bakım-onarımdan geçirdi. Kemerin kuzey yüzünde 45' inci ayağın üzerindeki bir yazıttan 2. Mustafa'nın bu bölümü tamir ettirdiği anlaşılmaktadır (1697).

"Bozdoğan" isminin nereden geldiği kesin olarak bilinmiyor. Aslında uzunluğu 1 kilometre kadar olan kemer, günümüzde Fatih'ten Şehzade Camiine kadar 592 metre ve Beyazıt yönündeki 199 metrelik parçalarıyla ayakta durmaktadır. Şehzade Camii sokağı ile Delikanlı sokağı arasındaki bölümünden toprak üzerinde hiç iz yoktur.

Kemerin yüksekliği 18,50 metredir. Üst üste iki sıra kemerden meydana gelir. İlk sıranın kemer ve ayakları büyük kesme taşlardan, üst sıradakiler ise daha küçük taşlardan yapılmıştır. Üst bölümde birbirine demir kenetlerle bağlı bir taş sırası bulunur.