FRANSIZ
ressam, 1864 yılında
Albi'de doğdu (Henri Marie Raymond de Toulouse-Lautrec-Monfa). Toulouse kontlarının soyundandır. Sağlığı bozuk bir çocuktu, 14 yaşında iki defa düşmesi neticesi sakat ve cüce kaldı.
Bordeaux'lu ressam
René Princeteau'nun öğütleriyle,
at üstüne incelemelere yöneldi. 1881' de
Paris'e gitti.
Güzel Sanatlar yüksekokulunda,
Bonnat'nın sonra da
Cormon'un atölyelerine girdi. Burada
Van Gogh ile tanıştı.
Montmartre'da bir atölyeye yerleşti.
Mirliton'a, Aristide Bruant'ın kabaresine ve Moulin Rouge'a sık sık gitti. Moulin Rouge için büyük
yankılar uyandıran
afişler çizdi.
Desen ve
resimleriyle bu çevrelerin starlarını ölümsüzleştirdi.
1889' da
Bağımsız Sanatçılar Salonu'nda, 1893' de
Goupil galerisinde resimlerini sergiledi ve büyük
başarı kazandı. Randevu evlerini dolaşarak en önemli kompozisyonlarından biri olan "
Salonda"yı yaptı. Sirklerden ve bisiklet yarışlarından da ilham aldı.
Belçika,
İspanya ve
İngiltere'ye birçok seyahat yaptı.
Lautrec,
düzensiz yaşamı ve
alaycı mizacıyla dikkat çekmiştir. En keskin, en katı gerçekçiliği aşırı bir
sadelikle birleştirdi. İlk resimlerinde,
Degas'nın Japon
taşbasmalarının ve
izlenimcilerin etkileri sezilir. Daha sonra hem
psikolojik, hem
lirik olan çok özel bir
anlatımcılığa yönelen sanatçı,
dokunaklı portrelerinde, kahvehane, kabare, tiyatro resimlerinde,
desene hep ön planda yer verdi. Sanatçı, 1901' de (yaş 37)
Gironde, Malrome şatosunda öldü.
 |
Henri de Toulouse-Lautrec - Tuvalet |