Hagi
Anesti, 1922 baharında hazırlıklarını tamamlamıştı. Arkasından hiç eksik
etmediği yabancı gazeteciler, papazlar, sık sık davet ettiği kişilerle cepheyi
geziyor, mağrur ve küstah demeçler veriyordu. Son
taarruzumuzdan evvel, yine böyle bir kalabalıkla cepheyi gezmiş ve mevzileri
görerek, İzmir’e dönmüştü.
Hristomos,
Yunan Başkomutanı için büyük bir
karşılama töreni hazırlatmış, dini âyinler tertiplemişti. Şölenin sonunda Reuter Ajansı muhabiri Yunan
Başkomutanı’na soruyordu:
“Cepheyi
gezdiniz. Mustafa Kemal’i gördünüz mü ?”
“Ne ? Mustafa Kemal mi ? Kim bu adam ?
Böyle bir komutan tanımıyorum!...”
Mustafa Kemal, yapılan bu terbiyesizliği duyuyor, fakat cevabını zamana bırakıyordu...
İşte bu zaman 9 Eylül 1922 de geldi. Son Yunan askerleri de, İzmir sularına gömülmüştü.
...Ve Başkomutan Mustafa Kemal, Reuter Ajansının aynı muhabirine,
tebessüm ederek şöyle soruyor :
“İki haftadır cephedeyim. Her yerde Hagi Anesti’yi
arıyorum. Gördünüz mü ?...”
Asım Gündüz (*)
(*) (1880-1970) Orgeneral,
Milletvekili, Atatürk’ün sınıf arkadaşı
Kaynak: atatürk’ten anılar, kemal arıburnu, işbank
kült. yay. 1976 s.378,379