Kudüs'te altın yaldız kubbeli Kubbetüssahra Camii |
Hz. Davud, Hz. Musa'nın 10 emrini içeren yasaların yazılı olduğu levhaların saklandığı sandığı Kudüs'e götürdü. Daha sonra Hz. Süleyman, bu sandığı muhafaza etmek için bir mabed inşa etti. Hz. Süleyman vefat edince krallık ikiye bölündü (mö: 931). Kudüs, Yahuda Krallığı'nın
merkezi olarak kaldı. Süleyman Mabedi hazineleri insanların Kudüs'e akın etmelerine yol açtı, şehir gelişti.
Babil Kralı II. Nabukodonosor, mö: 586'da Kudüs'ü aldı, şehri yaktı, yıktı. Süleyman Mabedini harab etti ve Yahudalılar'ı Babil'e sürdü. Bu kargaşa içinde levhaların saklandığı sandık da kayboldu ve bir daha bulunamadı. Elli yıl sonra Pers kralı Büyük Keyhüsrev, Babil'i fethederek Yahudiler'in Kudüs'e dönmelerine izin verdi. Yahudiler mabedlerini tamir ettiler.
Büyük İskender mö: 332' de Pers egemenliğine son verdi. Mö: 40'da Kudüs, Roma hakimiyetine girdi. Onlar da Herodesler'i iktidara taşıdılar. Roma Valisi Platus; arkadaşlarıyla beraber Yahudileri Roma İmparatorluğu'na karşı ayaklanmaya kışkırtmakla suçlanan Hz. İsa'nın çarmıhla idamına izin verdi. Daha sonra 70 yılında, önemli bir Yahudi isyanında Romalılar Herodes Tapınağını yıktılar.
Hz. İsa'nın Kudüs'e giriş tasviri (15.yy) |
Şehir (614-628) arasında Pers işgâlinden sonra 638' e kadar Bizans hakimiyeti devam etti. Bu tarihte İslâm Halifesi Hz. Ömer, kan dökmeden şehri ele geçirdi. Müslümanlar şehre saygı gösterdiler. Kubbetüssahra'yı ve Mescid'i Aksa'yı inşa ettiler.
Büyük Selçuklu komutanı Atsız 1070' de Kudüs'ü ele geçirdi. Bunun üzerine Hristiyan Camiayı "Haçlı seferlerine" çağıran vaazlar verilmeye başlandı. Birinci haçlı seferiyle 1099' da Kudüs Lâtin Krallığı kuruldu. Şehirde Roma üslubuyla birçok kilise inşa edildi. Selâhaddin Eyyubi'nin fetihleriyle krallık zaman zaman toprak kaybına uğradı.
1249'da Suriye'nin hâkimiyetine giren ve Moğollarca da tehdit edilen şehir, 1260'da Memlûklar tarafından işgâl edildi. Memlûklar, şehre yeni eserler kazandırdılar, fakat tahakkuk ettirdikleri vergilerle gayrimüslimleri bunalttılar. Kudüs 1517' de Osmanlı İmparatorluğu'na katıldı. Kanuni Sultan Süleyman şehri yeniden canlandırdı, fakat arkasından gelenler şehirle fazla ilgilenmediler.
Osmanlı'nın çöküşünden sonra 1917'de İngilizler Kudüs'e girdiler. İngilizler, Yahudileri Kudüs'e göçe teşvik ederek kendileri yavaş yavaş şehirden çekildiler. Bunun üzerine Araplar 1929' da ayaklanmaya başladılar.
Kudüs şehri, bugün hâlâ sınırlarını aşan bir anlaşmazlığın konusudur. Araplarla, Yahudiler arasındaki bu kadim anlaşmazlık, Birleşmiş Milletler'in gündeminden düşmemektedir.