Uçağın kumanda merkezi |
Pilotlar ikaz lâmbasının tamiriyle ilgilenip birbirlerine lâf anlatmaya çalışırken; pilotlardan birinin kolu otomatik pilotun irtifayı sabit tutan düğmesine yanlışlıkla basıverir. Basılı duran düğme serbest kalınca, uçağın irtifası da serbest kalır. Uçak yavaş yavaş dokuz
yüz fit irtifaya kadar alçalır. Kumanda kulesi bu durumu farketmesine rağmen vazifesi olmadığı için uçağı ikaz etmez, sadece "nasıl gidiyor" diye sorar ve "iyi" cevabını alır.
Neticede; iyice irtifa kaybeden uçak durum farkedilmeye başlandığı anda, bataklık alana düşerek parçalanır. Kazadan pek az kişi kurtulur. Olayın gece vuku bulması, pilotların iniş takımlarını gözleriyle görmelerine engel oldu. Uçak üretici firmaları, iniş takımlarının görüntüsünü gece-gündüz kamerayla pilota gösterecek tedbiri aldı.
* * *
İTALYA'DA kalkıştan kısa bir müddet sonra aralıklı olarak uçağın iki motoru havada iken durmuştu. Oysa göstergeler kâfi miktarda yakıtın olduğunu gösteriyordu, fakat yakıt deposu tamamen boşalmıştı. Pilot ne yapacağını bilemez haldeydi.
Uçak kalkmadan evvel "yakıt takviye belgesi" nin pilotun koltuğuna bırakılmış olması gerekiyordu. Pilot belgeyi aradı, bulamayınca; "kaybolmuştur" düşüncesiyle yola çıktı. Halbuki; gerçekte uçağa yakıt konulmamıştı, ama göstergede depo doldurulmuş görünüyordu. Kaptan pilot, 'yakıtım var' düşüncesiyle motorlarını tam güçte çalıştırmakta beis görmemişti.
Uçağın bakımı esnasında arızalı olan "yakıt miktar göstergesi", bakım elemanı tarafından yanlışlıkla başka model uçak göstergesiyle değiştirilmişti. Yeni takılan gösterge, yakıtı üç katı kadar daha yüksek miktarda gösteriyordu. Bu durum pilotu şaşırttı.
Pilot, iki motoru da durmuş uçağı, planör gibi kullanarak şiddetle denize indirdi. Yolcuların yarısı kurtulamadı.
Arıza-bakım servis elemanı ile yakıt takviye elemanı hatalarının çakışması bu vakayı yarattı. Bedeli çok ağır ödendi