HOLLANDALI ressam, 1853 yılında Hollanda Brabant'ı, Groot Zundert'de doğdu. Bir rahibin oğlu, fakat zengin tablo tacirlerinin yeğeniydi. 1869' da Paris'in Goupil galerisi tarafından La Haye'de açılan şubeye satıcı olarak girdi. Buradan galerinin Brüksel, sonra da Londra şubesine nakledildi.
İlk evlilik talebi reddedilince, ruhî bunalım geçirdi. Yerinin değiştirilmesini istedi ve 1875' de Paris'e yerleşti. İşinden ayrıldı. 1876' da Ramsgate'e giderek özel bir öğretim kurumunda çalıştı. 1877' de Dordrecht'te bir kitabevine girdi. Babası gibi rahip olmayı aklına koyduğu için düzenli bir çalışma gösteremedi.
Brüksel'de bir rahip okuluna giren Van Gogh, Borinage'a gönderildi. Orada kendisine çok acı veren bir olaya şahit oldu. Maden işçilerinin sefaletini gördü ve onlar için varını yoğunu harcadı. Gerçekle teması, ona Tanrı inancını kaybettirmişti. Bu umutsuzluk günlerini Belçika'nın güneyi ve Fransa'nın kuzeyini yaya dolaşarak ve resim çizerek geçirdi. Sıkıntılı ve yalnızdı, bitkin düşmüştü.
Kardeşi Theo'nun desteğiyle, desen çalışmak üzere Brüksel'e gitti. Hırçınlığı sebebiyle buradan da ayrıldı. Dul kuzenine âşık olan Van Gogh, onun peşini bırakmadı ve görmesine engel olursa kendi elini yakacağını söyledi. Bir ara bir fahişeyle tanıştı, ona acıdı ve beraber yaşamaya başladı. Mutluluğu bulduğunu sanarak resim yapmaya başladı.
1883' de durumunu gören kardeşi Theo, bulunduğu ortamdan ayrılmasını sağladı. Van Gogh, Drenthe bölgesine giderek orada birçok manzara resmi yaptı. 1885' de babası öldü. En verimli çağında olan ressam, ilk büyük kompozisyonu olan "Patates Yiyenler"i bu dönemde yaptı.
Tekniğini zayıf bulduğu için Anvers akademisine yazıldıysa da okul disiplinini kabul edemedi ve 1886'da Paris'e gitti. Van Gogh'un hayatı, kardeşi Theo'ya hemen her gün yazdığı uzun mektuplarla bilinir.
Başlangıçta ağır ve karanlık olan resmi, kardeşinin eserlerini sattığı izlenimcileri keşfetmesinden sonra aydınlandı. Atölyede Cormon ile beraber çalıştı. Emile Bernard, Toulouse-Lautrec ve Gauguin ile ilişki kurdu. Çeşitli manzaralar (200 kadar) ve kendisinin 23 portresini yaptı.
Gauguin, Van Gogh'un Arles'daki evine geldi, ama aralarındaki anlaşmazlıklar gittikçe arttı. Bir gün Van Gogh, Gauguin'in üzerine yürüdü ve kendi kulak memesini kesti. Gauguin'in kaçmasından sonra, kardeşi Theo, onu önce Arles hastanesine, sonra da Saint Rémy yakınında bir akıl hastanesine yatırdı.
Ruhî krizler geçirmekle birlikte, resim yapmaya hırsla devam etti. Provence'da, 250' den çok portre ve manzara, kamış kalemle birçok desen yaptı: "Kesik Kulaklı Kendi Portresi", "Arles'lı Kadın", "Postacı Roulin", "Arles'daki İngiliz Köprüsü", "Zeytinlik", "Sarı Buğdaylar".
Van Gogh, 1890' da (yaş 37) intihar etti. Kardeşi, cenaze töreninde onun bazı tablolarını törene gelenlere dağıttı. Ölümünden evvel adı bilinmeyen Van Gogh, 1891' de Bağımsız Sanatçılar Salonu'nda düzenlenen sergiyle kısa sürede ün kazandı. Van Gogh'un ölümünden 6 ay kadar sonra da kardeşi Theo öldü.
Van Gogh'un "izlenimciler" ve "fov"lar üzerinde etkisi büyüktür.
 |
| Vincent van Gogh - Patates Yiyenler |
 |
| Vincent van Gogh - Zeytinlik |
 |
| Vincent van Gogh - Kendi Portresi |
 |
| Vincent van Gogh - Sarı Buğdaylar |
 |
| Vincent van Gogh - Merdiven |
 |
| Vincent van Gogh - Süsenler |
 |
| Vincent van Gogh - Kesik Kulaklı Kendi Portresi |
