DOĞUŞTAN veya edinilmiş sebeplerle saçların veya kılların olmaması (dökülmesi) haline "kellik" denilir. Her ne kadar vücudun tüm kıllanma sistemiyle ilgiliyse de daha çok saçları ilgilendirir. Saç dökülmesi yaygın veya sınırlı şekilde görülebilir. Bu farklılık pek çok sebebe bağlı olabilir.
Çeşitli oluşum bozukluğuyla beraber olan ve genetik olarak geçen doğumsal kellik çok nadir görülür. Çok daha sık rastlanan edinsel kellik, vücudun genel hastalıkları sırasında görülen geçici bir durumdur. Genel hastalığın iyileşmesiyle kellik de ortadan kalkar.
Edinsel kellik, tifo, tüberküloz gibi kronik enfeksiyon hastalıklarında; şeker hastalığı, tiroit ve böbreküstü bezi gibi iç salgı ve metabolizma hastalıklarında; kansızlık, kan kanseri gibi kan hastalıklarında görülür.
Ayrıca kronik zehirlenmeler, özel tedaviler (kanda pıhtılaşma önleyici veya hücre çoğalmasını durduran ilâçlarla ya da radyoterapi tedavisi) saç dökülmesi yapar.
Çok yoğun ruhî gerginlik veya heyecanlardan, ağır travmalardan, ameliyatlardan ve doğumdan sonra bazen aşırı saç dökülmesi gözlenebilir.
Kelliğin en sık rastlanan sebeplerinden biri de saçlı derideki yağ bezlerinin aşırı sebum salgılamasıdır (seboreik alopesi). Sınırlı kellik, mantar enfeksiyonlarına veya kıl köklerinin yıkımına yol açan travma, yanık, tümör, frengi, çıban, liken, skleroderma, kızartılı lupus gibi patolojilere bağlı olarak gelişebilir.
Yaşlanmayla ilgili olan saç dökülmesini, şahsın yapısıyla ilgili çeşitli etkenler de belirler; özellikle erken yaşlarda ortaya çıkan saç dökülmesi, belli sınırlar içinde genetik olarak kabul edilir. Genç yaşta kel olan bir erkeğin erkek çocukları da büyük ihtimâlle ileride kel olacaktır. Böyle vakalarda genellikle 25 yaşından sonra saçlar azalır, incelir, rengini kaybeder ve hafifçe çekildiklerinde yerinden ayrılır.