Levnî'nin eserlerinde, zamanını aşan, bilinen resim anlayışının dışına çıkan bir özellik vardır. Seçtiği konularda renk uyumu, hareket kıvraklığı, farklı özellikler gösteren yüz ifadeleri ilgi çekicidir. Resmin bütününe anlamın hâkim olduğu görülür. Konu belli bir noktada toplanmaz, resmin tamamına yayılır, mekânı doldurur. Minyatürlerinde yumuşak ve çok renkli bir ifade özelliği vardır. Özellikle insan resimlerinde, yüz ifadelerinin açık bir mânâ taşıdığı, vücut hareketlerinin belli bir maksada yöneldiği kolayca anlaşılır.
Çoğunluğu halk şiiri geleneğini sürdüren ve içlerinde "Atalar sözü destanı" gibi oldukça başarılı örnekler de bulunan 20 kadar şiirin Levnî'ye ait olduğu ileri sürülmektedir.
Levnî'nin en önemli eseri, birçok resimlerinin bir araya toplandığı "Padişahlar Albümü"dür. Eserde; Sultan Osman'dan 3. Ahmed'e kadar gelen padişahların minyatürleri yer alır. İkinci eseri "Sürname" dir. Bu eserin konusu, 3. Ahmed'in, çocukları için yaptırdığı sünnet düğünüdür. Bu sünnet düğününde geçen olayları bütün teferruatıyla Vehbi yazdı. Levnî bunu minyatürlerle süsledi. Sürname'de 137 kadar resim bulunur. Çağın kıyafetlerini, eğlence ve toplantılarını göstermesi bakımından ayrı bir kıymet ve özellik taşır.
Levnî'nin bunlardan başka, içinde zamanın kıyafetlerini konu edinen 2 albümü daha vardır. "Dört kişilik musıkî takımı", "Gül koklayan kadın", "Oyuncu kız" gibi tabloları, Türk resim tarihi bakımından ayrı bir değer taşır. Abdülcelil Levnî, 1732' de İstanbul'da öldü.
Abdülcelil Levnî - Bir rakkase |
Abdülcelil Levnî - Padişah 3. Ahmed |