Ressam olmaya karar verince, çalışmalarından biriktirdiği parayla Güzel Sanatlar okuluna yazıldı (1862). Gleyre'in atölyesinde Monet, Sisley ve Bazille ile tanıştı, Cézanne, Pissarro ve Guillaumin ile dost oldu. 1863' de "Esméralda" adlı eseri Salon'a kabul edildi (Renoir sonradan bu tablosunu parçaladı). Aynı yıl, "Reddedilmişler Salonu"nda sergilenen Manet'nin resimleri karşısında büyük bir hayranlık duydu.
Renoir ve arkadaşları, Corot'nun, Courbet'nin, Millet'nin resimlerini de beğeniyorlardı; izlenimci anlayışa uygun olarak açık havada resim yapmak üzere Fontainebleau ormanına gittiler. Renoir burada, Chailly-en-Biére'de Diaz'ın nasihatlerinden faydalandı. 1864 Salonu'na kabul edilmeyen tabloları, 1865 Salonu"nda sergilendi; sonra 1866' da yine reddedildi.
Renoir, Manet'nin çevresinde toplanan ve akademiye karşı olan gençlerin buluştuğu Guerbois kahvesindeki akşam toplantılarına devam ediyordu. İlk desteği, Manet ile beraber kendisini de atölyesinde barındıran Bazille'den gördü. 1867' de "Frédéric Bazille'in portresi"ni ve Courbet'nin "Sen kıyısında genç kadınlar" adlı tablosunun etkisiyle "Avcı Diana"yı yaptı ve bu eseri de Salon'a alınmadı. Buna karşılık "Şemsiyeli Lise" 1868' de kabul edildi. Bu resim, Duranty ile Castagnary'nin ilgisini çekti.
1870' de Salon'a kabul edilen "Pınarda yıkanan kadın" ve "Cezayirli kadın" adlı tablolarında Renoir'ın Delacroix'ya artan hayranlığının izleri görülür. Salon tarafından bir daha reddedilince, 1874' de, Ressam, Heykeltraş, Mimar, Gravürcü ve Desenciler anonim ortaklığının 1. sergisine katıldı. Bu dernek üyeleri kısa zamanda "İzlenimci grup" adını aldı.
Renoir'ın sergiye verdiği resimlerden "La Loge" adlı tablosu anılmaya değerdir. Renoir bu grupta, manzara resminden çok figürle ilgileniyor ve boyayı ince ve saydam tabakalar halinde üst üste koyarak çalışıyordu. 1875' de Drouot konağında eserlerini satışa çıkarttı ama pek alıcı bulamadı.
Bu başarısızlığına karşılık Victor Choquet ile Georges Charpentier'den destek gördü. Bir yayınevi sahibi olan Charpentier'nin Grenelle sokağındaki salonu o devirde, Paris'in seçkin şahıslarının toplandığı bir yerdi. Marguerite Charpentier'nin koruduğu Renoir, 1876' dan sonra düzenli olarak Salon'a kabul edildi. Burada 1878' de "Bayan Charpentier ve çocuklarının portresi" tablosunu sergiledi. Gortot sokağında kiraladığı bahçede "La Galette değirmeni" adlı tabloyu yaptı.
1876' da 15 tablosuyla izlenimci grubun 2. sergisine, sonra 1877 sergisine, son olarak da aralarında "Kayıkçıların öğle yemeği" de bulunan 24 tablo ile 1882 sergisine katıldı. 1879' da Cezayir'e, 1882' de İtalya'ya gitti. Napoli müzesinde Pompei resimlerini inceledi. Palermo'da "Richard Wagher'in portresi"ni yaptı. Piero Della Francesca, Benozzo Gozzoli ve Raffaello'nun eserleri karşısında bir öğrenci hayranlığına kapılarak: "İzlenimciliğin sonuna kadar gitmiştim; ama ne yağlıboyayı ne de desen yapmayı bilmediğimi anladım" dedi.
Eserlerinde yer almayan 'çıplak kadın' artık başlıca teması oldu. Paletindeki renkleri azaltarak toprak boyalarını ve kobalt mavisini kullanmaya başladı. İnsan ve eşyanın çevre çizgilerini daha belirgin hale getirdi, daima açık havada resim yapmayı bıraktı. Kısa süren bu dönemdeki eseri "Suda yıkanan kadınlar"dır (1883-85).
1885' de İspanya'ya gitti; orada Velazquez'in tablolarını gördükten sonra, bu ressamı Greco'dan ve Tiziano'dan da üstün buldu. Burant-Ruel sayesinde Brüksel'de, Londra'da, New-York'ta ilk büyük başarılarını elde etti. Montmartre'a yerleştiği 1890 yılında "sedefli" denilen dönemi başlar. Bu dönemde yaptığı resimlerde, şekillere belirli-belirsiz bir kabarıklık vermek için, uzun fırça darbeleriyle renkleri hafifçe birbirine karıştırıyordu.
1891' den itibaren her yıl Güney Fransa'ya gitmeye başladı. Cagnes'da ağır bir romatizmaya tutuldu. Burada satın aldığı malikanesinden (1901) ancak her yaz Essoyes'a gitmek için ayrılıyordu. Essoyes karısının çocukluk arkadaşı Gabrielle Renard'ın memleketiydi. Bu kadın çocuklarına dadılık ettiği gibi evin idaresini de eline aldı. Aynı zamanda Renoir'a modellik de yapıyordu.
1910' dan sonra Renoir, ancak koltuk değneğiyle yürüyebiliyordu. 1912' de tutamadığı fırçasını başparmağı ile işaret parmağı arasına bağlamak mecburiyetinde kaldı. Auguste Renoir, 1919' da Cagnes-sur-Mer'de öldü.
Auguste Renoir - Mavi eşarplı kız |
Auguste Renoir - Moulin de la Galette (1876) |
Auguste Renoir - Krizantem demeti |
Auguste Renoir - Frédéric Bazille'in portresi |
Auguste Renoir - Şemsiyeler |
Auguste Renoir - Yıkanan kadınlar (taslak) |
Auguste Renoir - Aynalı kadın |
Auguste Renoir - Güneşte kadın vücudu (detay) |