Elli yaşlarında, kendine has bir üslûp sahibi oldu. Az konuşan, fakat derin bir dünyası olan Hopper, hiçbir zaman modern akımların tesirinde kalmadı. Resim yapma maksadının; tabiatın kendisinde bıraktığı etkileri, mümkün mertebe eksiksiz olarak yansıtmak olduğunu söylerdi.
Resimlerine genellikle dikey, yatay ve eğik çizgiler hâkimdir. Sabahçı kahveleri, boş sokaklar, boş tiyatrolar en sevdiği konulardı. Dünyadaki kavgaları, gizli gerilimleri ve maddeciliği, kendi algıladığı şekilde dile getiren Edward Hopper, 1967' de New York'ta öldü.
Edward Hopper - Gece kuşları (yağlıboya 1942) |