17 Temmuz 2015 Cuma

HAZRETİ İSA

Hz. Meryem-İsa Tasviri
(Kariye - İstanbul)
Hz. İsa Nasıra'lı yahudi bir ailenin çocuğudur. Beytüllahm'de Hz. Meryem'den doğdu. Çocukluğu esnasında Kral Herodes'in zulmünden kaçmak için ailesiyle birlikte Mısır'a gitmek mecburiyetinde kaldı. Daha sonra memleketlerine geri döndüklerinde Nasıra'ya yerleştiler. Marangozluk mesleğini, yaşlı bir yahudi marangoz olan ve bakımını üstlenen manevi babası Yusuf 'tan öğrenir. 

İncil'de verilen bilgilere göre; Hz. İsa, enerjik ve yumuşak huylu, mütevazi, fakat Tanrı'nın oğlu olduğuna kesinlikle inanmış, büyük tasarılar kuran, gurur ve iki yüzlülükten tiksinen, çocukları ve kocalarına bağlı kadınları seven bir kişi olarak anlatılır.

30 yaşlarına doğru Celile ve Yahudiye'de sadece üç yıl sürecek vaazlarına başladı. Esasen çok farklı şeyler söylemedi. Önceki dini kuralları biraz daha yumuşattı, hoşgörü çerçevesine soktu, halkın bir kısmının sevgisini kazandı, fakat Hz. İsa, zamanın Yahudi yetkililerince korunmakta olan "Tevrat Yasaları" ve "Tapınak" gibi iki büyük
kuruma karşı olan tutumu, yerleşik dine hakaret olarak algılandı. "Tanrı'nın oğlu" olduğunu iddia etmekle kâfir sayıldı. Bu durum toplumda kargaşaya sebep oldu. Bunun üzerine Yahudi hahamlar Hz. İsa'yı Filistin'in Roma İmparatorluk Valisi Pontius Pilatus'a ısrarla şikâyet ettiler. Roma Valisi de Hz. İsa'yı "kamu düzenini bozmak" suçundan idama mahkûm etti. 
Aya Yorgi Kutsal Mekân
(Büyükada - İstanbul) 

Bir Yahudi yetkili Roma Valisi'ne giderek, cesedin arkadaşları tarafından kaçırılacağına dair duyumlar aldığını, bu yüzden mezarın başına nöbetçi konulmasını talep etti. Vali Pilatus: "askerlerimi mezarlık bekçisi yapamam" diyerek bu talebi reddetti. 1-2 gün sonra mezarını ziyarete gelenler, mezarın boş olduğunu gördüler. Bu durum, havarileri tarafından "Hz İsa'nın göğe yükseldiği ve yeniden geleceği" şeklinde yorumlandı. 

Museviler, Hz. İsa'yı kendi aralarından çıkmış olmasına rağmen "Mesih" olarak kabul etmemekle birlikte, ayrıca hristiyanlığı da "yahudiliğin bir mezhebi" olarak yorumlarlar. Roma İmparatorluk arşiv kayıtlarında Hz. İsa'ya ait bir bilgi bulunamamıştır. Eldeki bilgiler, havarilerinin ve diğer yakınlarının bıraktıkları yazılı eserlerdir. 

Kur'anı Kerim'de ise, Hz. İsa'nın Allah'ın kulu ve peygamberi olduğu ve İsrailoğullarını doğru yola iletmek için onlara birtakım mucizeler gösterdiği ifade edilmektedir.