İSTANBUL Boğazında, Üsküdar, Salacak kıyısı yakınında, kayalık üzerinde bir deniz feneridir. Mö 410 yılında Peloponnes savaşları sırasında, Atinalı kumandan Alkibiades, Salacak kıyısı yakınında, Karadeniz'den gelen gemileri kontrol altında bulundurmak maksadıyla büyük kayalığın üzerine taş bir kule yaptırmıştı.
Bizans İmparatoru Manuel Komnenos (d.1118 - ö.1180), bu kontrol kulesini kale şekline çevirdi. İstanbul'un Türkler tarafından alınmasından sonra tekrar kule haline getirildi. Ahşap yapılı olan kule bir yangında tahrip olunca (1719), 3. Ahmet (d.1673 - ö.1736) devrinde taştan yapıldı. 18. yy'da cezaî hükmü kesinleşmemiş devlet adamlarının tutuklu kaldıkları yer olarak kullanılan Kız kulesi, 2. Mahmud devrinde tamir görerek (1832-33), 1857' de Fenerler idaresine verildi. Bugün turistik maksatlı kullanılmaktadır.
KIZ KULESİ EFSANELERİ
1) En eski efsaneye göre; mitoloji kahramanı Leandros, sevgilisi Hero'ya kavuşmak üzere boğazı geçerken Kız kulesi civarında boğulur ve hatırasına bu anıt yaptırılır...
2) Bir kâhin, imparator Konstantin'in kızının yılan sokmasıyla öleceğini söyler. Konstantin deniz ortasına yaptırdığı kulede kızını saklar, fakat kaderin önüne geçemez. Kuleye gönderilen bir üzüm sepetine saklanan yılan, kıza ulaşır ve onu sokarak öldürür...
3) Halk kahramanı Battal Gazi, İstanbul'u almak için Tekfur sarayının karşısında 7 yıl bekler. Bu bekleyişinin asıl sebebi, Üsküdar Tekfuru'nun kızına âşık olmasıdır. Battal, Şam'ın fethi için bulunduğu yerden ayrılınca; Tekfur, kızını saklamak amacıyla Kız kulesini yaptırır. Seyyid Battal Gazi, Şamdan dönünce kuleyi basar; kızı ve hazinesini alır, kaçırır...