Doğayı kirleten bir fabrika |
İmalât süreçlerinde çok su kullanan fabrikalar daha fazla ortam kirletirler. Ayrıca, şehirlerde toplu yaşam su ve kanalizasyon sistemiyle su ortamını daha çok kirletir. Tatlı suların veya denizin besleyici tuzlarla zenginleşip, yeşil yosunların çoğalmasıyla kıyı ve ırmaklar istilâya uğrar. Yosunlar ölünce suyun oksijenini tüketirken çürük madde üretir.
Sıcak suları dışarı atan elektrik ve nükleer santraller de organizmalara zarar verip
oksijeni azaltır. Kutuptaki ozon tabakası faydalı ışınları geçirir, zararlı ışınları tutar, böylece insanda cilt, göz, bağışıklık sistemine zarar gelmez.
Sera etkisi, kısmen tabii bir olaydır. Dünyada biraz sera etkisi olmasaydı yer sıcaklığı 15-16 derece değil, eksi 18 dereceye kadar düşerdi. Üretilen freon gazları sebebiyle sera etkisi aşırıya kaçarsa bu kez önlenemez bir ısınmayla buzullar erir, denizler yükselir.
Toprağın, suyun veya havanın kirlenme hızı, doğanın telâfi hızını geçerse; kirlenme sağlığı ve hayatı etkiler hale gelir. Doğaya kendini yenileme fırsatı tanımak gerekir, fakat gelişmiş sanayi ülkeleri başta olmak üzere, tüm dünya devletleri gelişmişlikte birbirlerinden aşağı kalmamak için bitmeyen bir rekabet içine girmişlerdir. Sanayi üretimlerini kısma amaçlı toplantılar tertiplense de; fatura büyük devletlere çıkarılarak öncelikle onların kısma yoluna gitmeleri talep edilmektedir. Büyük devletler iktisaden sorun yaşamamak ve rekabette duraklamamak için sanayi üretimlerini kısma yolunda pek istekli görünmüyorlar.