Bölge daha sonra Medler'in eline geçti. Bu dönemde Ermeni Krallar tahtlarını korudular, fakat daha sonra Büyük İskender'e ve Selefkîler'e boyun eğmek zorunda kaldılar. Selefkîler Roma'ya yenilince, mö 95' de tahta çıkan II. Dikran, Ermeni topraklarını
30 Kasım 2015 Pazartesi
ERMENİSTAN 'millet-i sadıka'
Bölge daha sonra Medler'in eline geçti. Bu dönemde Ermeni Krallar tahtlarını korudular, fakat daha sonra Büyük İskender'e ve Selefkîler'e boyun eğmek zorunda kaldılar. Selefkîler Roma'ya yenilince, mö 95' de tahta çıkan II. Dikran, Ermeni topraklarını
29 Kasım 2015 Pazar
EPİKUROS: 'AZLA YETİNMEYİ BİLMELİ'
Epikuros şunları söyledi:
28 Kasım 2015 Cumartesi
ENZİM TEPKİMEYE HIZ VERİR
Enzimler, reaksiyonlarda yapısal değişikliğe uğramazlar. Az miktarda bulunurlar, fakat biyokimyasal tepkimeyi olağanüstü yüksek düzeyde hızlandırırlar.
Uzun aminoasit zincirli enzimin (yeşil) bir alt tepkileyiciye (mor) bağlanması |
Süte katılan peynir mayası, kuzu veya buzağı şirdeninden elde edilmiş bir enzimdir. Ekmek mayası, bira mayası enzimdirler.
Ağızdaki "amilaz", midedeki "pepsin" reaksiyon hızlandırıcı, gıda sindirme enzimleridir.
27 Kasım 2015 Cuma
ENGİZİSYON VAHŞETİ
26 Kasım 2015 Perşembe
İSLÂMIN YAYILMASINDA EMEVİLER
![]() |
Emevi Sanatı (Kubbetüssahra - Kudüs) |
Emeviler, Mekke'de Kureyş kabilesine bağlı ve ticaretle uğraşan varlıklı bir aileydi. Hz. Muhammed'i Medine'ye göç etmeye (hicrete) zorlayan, kabilenin önderi zengin tüccar Ebu Süfyan'dı.
25 Kasım 2015 Çarşamba
BİLİMCİ-SİYASETÇİ EİNSTEİN
ALBERT Einstein teorik fizikte yaptığı çalışmalarla 20. yy fiziğine ışık tutmuştur. 1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm şehrinde doğdu. Ailesi Yahudi kökenlidir. Pek dindar biri değildi. Babası elektrikçiydi. Aile geçim zorluğu çekiyordu. Bu yüzden babası İtalya'ya gitti. Albert, Münih'te okuduğu liseyi 15 yaşında bıraktı ve ailesinin yanına gitti.
İsviçre Zürih Politeknik Enstitüsü'nün giriş imtihanını kazanamadı. Daha sonra iyi hazırlanarak bu okula girdi. Sonraları İsviçre vatandaşlığına geçti ve babasının karşı çıkmasına rağmen, bir kızı olan Sırp asıllı dul bayanla evlendi. (Bu eşinden iki oğlu oldu). Okulu bitirince diplomasıyla iş aradı, fakat bulamadı. Çeşitli
İsviçre Zürih Politeknik Enstitüsü'nün giriş imtihanını kazanamadı. Daha sonra iyi hazırlanarak bu okula girdi. Sonraları İsviçre vatandaşlığına geçti ve babasının karşı çıkmasına rağmen, bir kızı olan Sırp asıllı dul bayanla evlendi. (Bu eşinden iki oğlu oldu). Okulu bitirince diplomasıyla iş aradı, fakat bulamadı. Çeşitli
24 Kasım 2015 Salı
SANTRALDEN EVE ELEKTRİK
![]() |
Yüksek gerilim havai iletim hatları |
P = U x I şeklinde ifade edilen elektrik güç formülünde;
23 Kasım 2015 Pazartesi
OSMANLI'YI PAYLAŞAN SAVAŞ
ALMANYA, Avusturya-Macaristan ve İtalya bir blok oluşturup; Fransa, Rusya, İngiltere bloğuna karşı, 1914 yılı temmuzunda başlattıkları böyle bir genel savaşa, niçin girdiklerini kendileri dahi açıklayamazlar. Sebepler olarak; büyük güçlerin çıkar çatışması, Avrupa haritasının yeniden şekillenmesinde alınacak rol ve bazı eski sorunlardan kaynaklanan çekişmeler öne sürülebilir. Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu topraklarının ciddi ölçüde küçülmesine sebep olmuştur.
Avusturya Veliaht Prensi Franz-Ferdinand'ın 28 haziran 1914' de Saraybosna'da öldürülmesi üzerine, Avusturya, Sırp Gizli Servisi'ni suçladı ve olaydan bir ay sonra Sırbistan'a savaş ilân etti. Avusturya, Ruslar'ın Sırbistan'a destek vereceğinden emindi, bu yüzden Almanya'ya güveniyordu.
İtalya, önce tarafsız kaldığını ilân etti. Daha sonra saf değiştirerek karşı
![]() |
Avusturya Veliaht Prensi'ne suikast anı |
İtalya, önce tarafsız kaldığını ilân etti. Daha sonra saf değiştirerek karşı
22 Kasım 2015 Pazar
DOSTOYEVSKİ: "BATI BİZİ ANLAMAZ"
DOSTOYEVSKİ (Fiodor Mihayloviç) Rus roman yazarıdır. 1821 yılında Moskova'da doğdu. 7 yaşında bir cenaze alayı seyrederken ilk sar'a nöbetini geçirdi. 16 yaşına gelince annesini verem hastalığından kaybetti. Babası, onu Petersburg'da askeri mühendislik okuluna yazdırdı.
Babası doktordu, sert mizaçlı, sarhoş ve geçimsiz bir adamdı. Annesi yumuşak başlı olmasına rağmen babasından sert muamele görürdü. Bu yüzden Fiodor babasından nefret ederdi. Okuldayken babasının ölüm haberini aldı. Efendilerinin sert davranışlarıyla çileden çıkan köylüler babasını Darovoye'deki
Babası doktordu, sert mizaçlı, sarhoş ve geçimsiz bir adamdı. Annesi yumuşak başlı olmasına rağmen babasından sert muamele görürdü. Bu yüzden Fiodor babasından nefret ederdi. Okuldayken babasının ölüm haberini aldı. Efendilerinin sert davranışlarıyla çileden çıkan köylüler babasını Darovoye'deki
21 Kasım 2015 Cumartesi
YİRMİLİK DİŞ ÇIKMAYABİLİR
Diş kesiti |
![]() |
Alt-üst çene diş yerleşimi |
Düşenlerin yerine kalıcı olan dişler gelmeye başlar. 18 yaşına kadar 28 diş çıkar. 18 - 25 yaş arası yirmi yaş dişlerinin (akıl dişleri) gelmesiyle 32 diş tamamlanmış olur.
Yirmi yaş dişleri, insanların yüzde 30' unda ya hiç çıkmaz ya da eksik çıkar.
Şekerli gıdalar dişlerin çürümesinde etkendirler. Çürümeye başlayan yerde oyuk oluşur. Bazen de ağrı yapar. Çürüme anlaşıldığında hemen doldurulmalıdır. Dişte önceden var olan bir dolgu düşerse; hiç vakit kaybetmeden dişçiye gitmek gerekir. Aksi halde diş dibi iltihabı sürece dahil olur.
20 Kasım 2015 Cuma
İNSAN HAMMADDESİ YILDIZDAN
İleride patlamak üzere büzülen süpernova |
Patlamanın başlangıcı çok sıcak olduğu için elektronlar bağ kuramıyorlardı. İlk patlamadan 380 bin sene sonra soğumayla beraber elektronlar protonlarla bağ kurmaya başladı. Elektron bulutu dağılınca, ışık görünmeye başladı. Önce
19 Kasım 2015 Perşembe
ÖLÜMCÜL AŞK (Leylâ ve Mecnun)
![]() |
Leylâ bulutlarla konuşuyor |
![]() |
Mecnun, Leylâ'nın mezarında Şiraz - 1410 elyazması sayfası |
Bazılarına göre Mecnun, Emeviler döneminde yaşamış bir şairdir. Bazılarına göre bir masal kahramanı veya El Mecnun mahlasıyla tanınan, ama asıl kimliği bilinmeyen biridir. Bazı nesep bilginlerine göre; Leylâ ve Mecnun hikâyesinin, amcasının kızını sevdiği halde, aşkını açıklayamayan genç bir Emevi şehzadesi tarafından ortaya atıldığını, şiirlerin de bu şehzade tarafından yazıldığını ileri sürerler. Leylâ'nın asıl adı "Leylâ binti Mehdi bin Sad el Âmirî"; Mecnun'un asıl adı "Kays bin el Mulavvah el Âmirî" dir.
18 Kasım 2015 Çarşamba
KUTADGU BİLİG (mutluluk veren bilgi)
BALASAGUN'LU Yusuf Has Hacib tarafından yazıldı. (Antik Balasagun şehri bugünkü Kırgızistan sınırları içindedir. İlk Türk İslâm Devleti'nin başşehriydi) Arap, Fars dili ve edebiyatı, tarih, felsefe, tıp dallarında öğrenim gören Yusuf Has Hacib 1069-1070 yıllarında yazdığı "Kutadgu Bilig (mutluluk veren bilgi)" adlı eserini Karahanlı Devleti hükümdarına (Tavgaç Ulug Buğra Kara Han) sundu. Bu eserinden dolayı "Has Haciblik" görevine atandı.
Kutadgu Bilig ilk İslâmi Türk mesnevisidir. Esasen bir devlet ütopyasıdır. Devlet idaresi için ideal beklentiler sunar. Eski Yunan, Hint, Çin, İran düşüncesinden izler taşır. Eski Türk devlet töreleri ile İslâmi öğeleri ustaca kaynaştırarak bir sentez oluşturmuştur.
Bu eserde; devlet başkanı olan "Bey" milliyetçi ve demokrattır. Doğru kanun koyar ve tatbik eder, ülkesini adalet ve merhametle yönetir. Bilgiyi ve aklı yüceltir. Akıllı danışmanlarıyla halkına doğru yolu ve erdemleri öğretir. Bu dünyada bilgiye verdiği değer ve önem, hükümdarın "öbür dünyadaki" yerini de belirleyecektir.
Kutadgu Bilig'in bilinen üç nüshası vardır. Bunlar: Herat, Fergana ve Mısır nüshalarıdır.
Bu eserde; devlet başkanı olan "Bey" milliyetçi ve demokrattır. Doğru kanun koyar ve tatbik eder, ülkesini adalet ve merhametle yönetir. Bilgiyi ve aklı yüceltir. Akıllı danışmanlarıyla halkına doğru yolu ve erdemleri öğretir. Bu dünyada bilgiye verdiği değer ve önem, hükümdarın "öbür dünyadaki" yerini de belirleyecektir.
Kutadgu Bilig'in bilinen üç nüshası vardır. Bunlar: Herat, Fergana ve Mısır nüshalarıdır.
17 Kasım 2015 Salı
AMİDİ'DEN DİYARBAKIR'A
![]() |
Diyarbakır Ulucamii |
16 Kasım 2015 Pazartesi
HZ. MUHAMMED'İN SÖZLERİ
- İslâm, güzel ahlâktır.
- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.
- Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.
- Mü'min, bir yılanın deliğinden iki defa sokulmaz.
- Nerede olursan ol, Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara, güzel ahlâkın gereğine göre davran.
- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur
- Başkalarına zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
15 Kasım 2015 Pazar
DİL AİLESİ
![]() |
Çivi yazılı Urartu metni |
İtalyanca, İspanyolca, Katalanca, Portekizce, Fransızca, Romence, Rusça, Ukraynaca, Lehçe, Çekçe, Slovakça, Bulgarca, Sırpça, Hırvatça, İngilizce, Almanca, Hollandaca, Danca, İsveççe, Norveççe, Galce, Litvanca, Letonca, Farsça, Peştuca, Belluca, Tacikçe, Kürtçe, Hintçe, Urduca, Bengalce, Pencapca, Arnavutça, Ermenice, Yunanca,
ALTAY DİLLERİ:
Türkçe, Azerice, Özbekçe, Türkmence, Kazakça, Kırgızca, Uygurca, Moğolca, Tunguzca
14 Kasım 2015 Cumartesi
DİDEROT: "ÖZGÜRLÜK DOĞANIN LÛTFU"
DENİS Diderot (1713 - 1784) Fransız yazardır. Varlıklı bir bıçakçının oğluydu. Paris'te Cizvitler'in yönettiği bir kolejde iyi bir öğrenim gördü. Bir meslek edinmek yerine; felsefeden matematik ve anatomiye kadar farklı konularla severek ilgilendi. Tercümeler yapıp, eleştirel yazılar yazarak geçimini temin etti. Çamaşırcı bir kızla evlendi ve bir kızı oldu. Sanatçı olarak lisans aldı ve edebiyatı seçti.
Cesur çıkışlarıyla hükümeti tedirgin eden görüşlerini ilk olarak "Pensées Philosophiques (Filozofça düşünceler)" (1746) adlı kitabında yazdı. Daha sonra yazdığı çeşitli konulu kitaplarla ünü arttı. Çevresi Diderot'u, seçkin bir konuşmacı, ateşli ve taşkın duygular esinleyen bir düşünce öncüsü olarak tarif etti. Etrafındakileri kolayca etkiler, onları nüfuzu altına alırdı. J.J. Rousseau bile bir ara onun etkisi altında kaldı.
Cesur çıkışlarıyla hükümeti tedirgin eden görüşlerini ilk olarak "Pensées Philosophiques (Filozofça düşünceler)" (1746) adlı kitabında yazdı. Daha sonra yazdığı çeşitli konulu kitaplarla ünü arttı. Çevresi Diderot'u, seçkin bir konuşmacı, ateşli ve taşkın duygular esinleyen bir düşünce öncüsü olarak tarif etti. Etrafındakileri kolayca etkiler, onları nüfuzu altına alırdı. J.J. Rousseau bile bir ara onun etkisi altında kaldı.
13 Kasım 2015 Cuma
DEVLET GÜVEN, REFAH SAĞLAR
İMPARATORLUK dili, dini, kültürü farklı toplulukların tek bir siyasi hükümdarlık altında yaşadığı devlet biçimidir. İmparatorluğun ana maksadı, içindeki farklılıkları sindirmek veya asimile etmek değil, devletin gücünü ve toprağını artırmaktır.
Devlet olmazsa, insanlar doğalarında olanı yaparlar yani birbirlerini imha edebilirler. Devlet sadece hayatta kalmayı değil, insanlara daha refah bir hayat da yaşatmaya çalışır.
İtalyan Makyavelli'ye (1469-1527) göre: "Bütün insanlar doğuştan kötüdür. Devlet ise halka korku salarak, insanların birbirlerine kötülük yapmasını engellemelidir". İnsanların tabiatında bulunan kıskançlık ve bencillik gibi unsurlara karşı devlet var olmak zorundadır. Önce güvenlik sağlanmalıdır, refah çok sonra gelir.
Devlet olmazsa, insanlar doğalarında olanı yaparlar yani birbirlerini imha edebilirler. Devlet sadece hayatta kalmayı değil, insanlara daha refah bir hayat da yaşatmaya çalışır.
İtalyan Makyavelli'ye (1469-1527) göre: "Bütün insanlar doğuştan kötüdür. Devlet ise halka korku salarak, insanların birbirlerine kötülük yapmasını engellemelidir". İnsanların tabiatında bulunan kıskançlık ve bencillik gibi unsurlara karşı devlet var olmak zorundadır. Önce güvenlik sağlanmalıdır, refah çok sonra gelir.
12 Kasım 2015 Perşembe
DESCARTES: "AKLI İYİ KULLAN"
![]() |
René'nin evi |
11 Kasım 2015 Çarşamba
EN İYİSİ DEMOKRASİ
DEMOKRASİ felsefi ve siyasi bir deneme olarak milâttan önce 508 yılında Eski Yunan'da uygulandı. 17. ve 18. yy' da Montesquieu'nun teorisine uygun olarak; kuvvetler ayrılığı, serbest seçimler, insan haklarına saygı gibi kurumsal mekanizmalar, iktidarın toplumu keyfi bir şekilde idare etmesine karşı korur.
Özgür ve bağımsız iradesi olan insan artık ilâhi gücün ve-veya ilâhi gücün yeryüzündeki temsilcilerinin boyunduruğundan çıkmış olur. Özgürlük insanın tabiatında var olan bir yetenek olarak olarak kabul edilir; dokunulmaz ve kutsal doğal hakların tanınmasıyla gerçekleşir.
Demokrasilerde insanlara fikirler dayatma veya zorlamayla kabul ettirilmez, ancak
Özgür ve bağımsız iradesi olan insan artık ilâhi gücün ve-veya ilâhi gücün yeryüzündeki temsilcilerinin boyunduruğundan çıkmış olur. Özgürlük insanın tabiatında var olan bir yetenek olarak olarak kabul edilir; dokunulmaz ve kutsal doğal hakların tanınmasıyla gerçekleşir.
Demokrasilerde insanlara fikirler dayatma veya zorlamayla kabul ettirilmez, ancak
10 Kasım 2015 Salı
HZ. MUHAMMED'İN HÜVİYETİ
![]() |
Hz. Muhammed'in Mührü |
KÜNYESİ : Ebu'l Kasım
BABA ADI : Abdullah
ANNE ADI : Âmine
BÜYÜK BABASI : Abdulmuttalip
DEDESİ : Vehb Bin Abd-i Menaf
BABAANNESİ : Fâtıma Bint-i Amr El Mahzumiyye
ANNEANNESİ : Berre
DOĞUM YERİ : Mekke-i Mükerreme / Suudi Arabistan
DOĞUM TARİHİ : 20 Nisan 571 (pazartesi)
9 Kasım 2015 Pazartesi
İSMAİL DEDE EFENDİ (hammâmizâde)
Dede Efendi şâir ve edipdir. Biraz da hattatlığı vardır. Küçükken ses güzelliği ve müzik yeteneğiyle dikkat çekti ve ilâhicibaşı oldu.
İlk bestesi; "zülfündedir benim baht-ı siyahım" dır. II. Mahmud ve Sultan Abdülmecid'den destek gördü. III. Selim döneminde ün kazandı. Bestelemek için yazdığı şiirlerinde Türkçe'den başka Farsça da kullanmıştır. 26 yaşındayken çok sevip-saydığı şeyhi Ali Nutki Dede'yi ve aynı yıllarda oğlunu
8 Kasım 2015 Pazar
İTİBARLI DANİMARKA
DANİMARKA' nın 5,6 milyon kadar nüfusu vardır. Nüfusun yüzde 90' ı Protestan (Evanjelik Luterci), yüzde 4' ü Müslüman, yüzde 0,5 Katolik'dir. Müslümanları ağırlıklı olarak Bosna'lı göçmenler oluşturur. Farklı din ve mezhep mensupları 1849 anayasasının getirdiği vicdan hürriyeti ilkesinden en geniş ölçüde faydalanırlar.
Eski yıllarda Norveçlilerle birleşerek savaşçı ve yağmacı Vikingleri oluşturdular. Batı Avrupa kıyılarını yağmaladılar. 10. yy' da Jylland Hanedanlığı Hristiyanlığı yaydı. Danimarkalılar 986 - 1014 yılları arasında İngiltere'yi işgâl ettiler. Knud (990-1035), İngiltere, Danimarka ve İskandinavya'nın bir kısmına hükmetti.
1042' de İngilizler Danimarka'nın egemenliğinden kurtuldular. 16. yy' da Danimarkalılar Alman kültürü etkisi altında kaldılar. 1536' da Lutercilik, Danimarka'nın devlet dini haline geldi. 1625' de İsveç-Danimarka savaştılar. 1924-40 arası iktidar Sosyal Demokratların eline geçti. 1940-45 yılları arası ülke Hitler Almanyası'nın işgâli altında kaldı. 1944 yılında İzlanda Danimarka'dan tamamen ayrıldı. 1984' den sonraki seçimleri muhafazakârlar kazandı. 1993' de koalisyon hükümeti kuruldu.
Danimarka'nın kültür ve bilim hayatı hareketlidir. Eğitimli nüfusa sahiptir. Yaratıcıdırlar, kaliteli eser üretirler. Kişi başına milli geliri 35 bin dolar cıvarındadır. İleri düzeyde bilimsel araştırma ve geliştirme merkezleri vardır. "Ülkenin nüfusu az olmasına rağmen dünyada prestiji büyüktür." NATO' nun kurucu üyelerindendir. 1973' de AB (Avrupa Birliği) üyesi oldu. AB' ne girmeye hazırlanan ülkelerden yerine getirmeleri istenen kriterler, 1993'de Danimarka'nın başşehri Kopenhag'da yapılan Avrupa Konseyi zirvesinde kabul edildi.
![]() |
Çarmıhta Hz. İsa (Rünik Taş) |
![]() |
Eriksen - Deniz Kızı |
![]() |
Jens Juel - Küçük Belt'e Bakış |
7 Kasım 2015 Cumartesi
SUÇUM NE BABA ?!
Hristiyan Roma'da çocuk öldürme veya terketme 374 yılında çıkarılan bir kararname ile kesin olarak yasaklandı. Muhalefet edenlere ölüm cezası dahi verildi, fakat ne yazık ki; çocuk öldürmeler gizli olarak bir müddet daha devam etti. Dindar kişiler, terkedilen çocukları barındırmak için yuvalar açtılar. İlki 8. yy' da Milano'da açıldı.
Hazreti Muhammed döneminden önce Arabistan'da özellikle kız çocukları babanın isteğiyle gömülerek öldürülüyordu. Hz. Muhammed'in (d: 571 - ö: 632) devlet başkanlığı döneminde kız çocuklarının öldürülmesi yasaklanmış ayrıca; dinen Allah'ın böyle bir cinayeti cezasız bırakmayacağı sıkça vurgulanmıştır.
6 Kasım 2015 Cuma
YILDIZ YUTAN KARADELİK (video)
KARADELİK uzayda, neredeyse limitsiz sayılabilecek çekim gücüne sahip noktalardır. Bu noktalardan dışarı ışık dahi sızamadığı için görünmezdirler. Bu yüzden karadelik denilmiştir. Karadeliğin tesir alanına giren bir cismin kurtulma imkânı artık yoktur. Cisim (yıldız, gezegen, galaksi vs.) yüksek çekim gücüne boyun eğmek mecburiyetindedir.
Aşağıdaki video, karadeliğin çekim alanına kapılan bir yıldızın yutulmasını gösteren animasyondur. Yutulan yıldız, karadeliğin her iki tarafından gamma ışın jeti (radyasyon) şeklinde uzaya yayılır. (kaynak: nasa)
Aşağıdaki video, karadeliğin çekim alanına kapılan bir yıldızın yutulmasını gösteren animasyondur. Yutulan yıldız, karadeliğin her iki tarafından gamma ışın jeti (radyasyon) şeklinde uzaya yayılır. (kaynak: nasa)
4 Kasım 2015 Çarşamba
VENÜS GEÇİŞLERİ (video)
AŞAĞIDAKİ videoda, venüs gezegeninin güneş etrafındaki dönüşü görüntülenmektedir. Güneş ışınları, venüsün daha iyi görülmesi için farklı filtrelerden geçirilerek maskeleniyor. Yakın veya uzak çekimlerle dönüş birçok defa tekrarlanmaktadır. (kaynak: nasa)
3 Kasım 2015 Salı
ÇİNGENE GÖÇE HAZIR YAŞAR
Adolf Hitler Almanyası'nda Çingeneler âri köklerine rağmen Alman ırkı için tehlikeli sayılarak 1938' den itibaren toplanmaya başladı ve 1941' de yok edilmelerine karar
2 Kasım 2015 Pazartesi
ÇİN ÇİNLİLEŞTİRMEYİ SEVER
ÇİN Rusya ve Kanada'dan sonra yüzölçümünde üçüncüdür. 1,35 milyar nüfusa sahiptir. Halkın yüzde altmışı yerel dinlere bağlıdır. (Yerel dinler: yerel tanrılar, atalara tapma, Konfüçyus, Tao, evrene tapma, ruhlara tapma). Yüzde yirmisi örgütlü yerel dinler, yüzde on bir dine bağlı olmayan, yüzde altı Budist, yüzde iki buçuk Müslümandır.
Şincan Uygur, Moğolistan, Tibet, Çin'in eyaletleridir. Çin'in tarihi, milâttan önce 27 bin yıllarına kadar uzanır. Medeniyet taş alet kültürüyle başladı. Mö 10 bin lerde ise çanak-çömlek, heykel yapma, küçükbaş hayvancılık, ilkel bir mısır tarımı başlar. Mö 5 binlerde balıkçılık, avcılık, bitki örtüsü yakılarak açılan tarlada tarım yapıldı. Mö 2800' lerde hayvan evcilleştirme, balıkçılık, kâhinlik, tarım, tıp, tezgâhta dokuma, ipekböceği, madencilik şeklinde ilgilenilen alanlar genişledi.
![]() |
Cengiz Han 12. yy Moğol minyatürü |
1 Kasım 2015 Pazar
DOĞAYA FIRSAT TANIMALI
![]() |
Doğayı kirleten bir fabrika |
İmalât süreçlerinde çok su kullanan fabrikalar daha fazla ortam kirletirler. Ayrıca, şehirlerde toplu yaşam su ve kanalizasyon sistemiyle su ortamını daha çok kirletir. Tatlı suların veya denizin besleyici tuzlarla zenginleşip, yeşil yosunların çoğalmasıyla kıyı ve ırmaklar istilâya uğrar. Yosunlar ölünce suyun oksijenini tüketirken çürük madde üretir.
Sıcak suları dışarı atan elektrik ve nükleer santraller de organizmalara zarar verip
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)