30 Nisan 2020 Perşembe

MESUT CEMİL TEL (müzik yorumcusu)

TÜRK  mûsıkî yorumcusu, 1902 yılında İstanbul'da doğdu. Tanburî Cemil Bey'in oğlu. Önce babasından solfej ve kemençe öğrendi. Daha sonra tambur, keman ve viyolonsel çalmaya başladı.

Berlin'e giderek Stern konservatuarında ve Berlin Akademik Mûsıkî yüksekokulunda, viyolonsel öğretmeni Hugo Becker'den ders aldı.

Türkiye'ye dönünce, İstanbul konservatuarı ve liselerde müzik öğretmenliği yaptı. Ankara radyosu müzik yayınları şefi oldu. İstanbul radyosunun kuruluşunda spiker, daha sonra müdürü olarak görev yaptı. 

Türk mûsıkîsinin klâsik değerlerini canlandırma konusunda etkili çalışmalar yapan Mesut Cemil, 1963' de İstanbul'da öldü.

28 Nisan 2020 Salı

AHMET KUTSİ TECER (şâir, yazar)

TÜRK  şâiri, 1901 yılında Kudüs'te doğdu. Kudüs ve Kırklareli ilkokullarında, Kadıköy Sultanîsi'nde ve Halkalı Zıraat okulunda okudu. 1930' da İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünü bitirdi. Paris'e gitti. Dönüşünde; Ankara ve Sivas'ta edebiyat öğretmenliği, Avrupa'da öğrenci müfettişliği yaptı.

Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğinde bulundu. Adana ve Urfa milletvekili oldu (1942 - 1966). İlk şiirlerini 1921' de yayınlamaya başlayan Tecer, "hece vezni" ni duygulu bir özle yeni bir biçimde kullandı. Şiirlerinde şahsî duygularını ve vatan sevgisini dile getirdi. Tiyatro oyunları da yazan Ahmet Kutsi Tecer, 1967' de İstanbul'da vefat etti.

Eserleri: "Şiirler (1932)". Tiyatro oyunları:  "Koçyiğit Köroğlu (1941)", "Yazılan Bozulmaz (1947)", "Köşebaşı (1948)", "Bir Pazar Günü (1959)", "Satılık Ev (1961)". Bir inceleme: "Köylü Temsilleri (1940)".

26 Nisan 2020 Pazar

TAVUSKUŞU

TAVUS,  ince narin gövdeli, parlak tüylü çok büyük kuş (pavo). Sülüngiller familyasındandır. Erkeğinde, çok uzun süslü kuyruk telekleri bulunur.

Erkeğinin ayak bileğinde iki mahmuz bulunan tavus cinsine de "mahmuzlu tavus" denilir; kuyruğu geniş ve değirmidir. Güneydoğu Asya'da ve Malezya'da bulunur.

Tavus'un iki türü vardır. "Mavi tavus" un başı ve boynu parlak mavi, sırtı yaldızlı yeşildir. Asıl kuyruğu örten ve her birinin boyu  1,5  metreyi bulan 100 - 150  kadar telek vardır; bunların da rengi yaldızlı yeşildir ve her birinin ucunda yuvarlak benekli bir değirmi kısım bulunur.  Çiftleşme mevsimi törenlerinde kuşun yelpaze gibi açtığı tüyler bunlardır. Acı ve tiz sesi vardır.


Mavi tavus, Hindistan ve Seylan'da bulunur. İlkçağlardan beri bilinen ve süs kuşu olarak çok beğenilen bu tavusun pek çok evcil çeşidi vardır (beyaz tavus, siyah tüylü tavus).

Tavusun ikinci türü "tepeli tavus" tur. Bu kuşa Birmanya'dan Cava'ya kadar rastlanır. Vücudu daha ince uzun, boynu daha yeşildir ve tepesinde uzun, sivri bir tepelik bulunur.

Kongo ormanlarında 1936' da bulunan mor yansımalı siyah ve esmer yeşil renkli bir kuşa da "Kongo tavusu" denir.

24 Nisan 2020 Cuma

ARTHUR TATUM (müzisyen)

AMERİKALI  caz piyanisti (Art Tatum), 1910 yılında Toledo'da doğdu. Kadın caz şarkıcı Adelaïde Hall'a eşlik etti (1932), sonra solo piyanist olarak Chicago, Hollywood, New York'ta çalıştı. 1938' de İngiltere'de konserler verdi.

1943' de Tiny Grimes ve Slam Stewart ile bir "üçlü" kurdu. Doğuştan âmâ olan Art Tatum, caz tarihinin en parlak piyano virtüözlerinden biridir. Piyano tuşları üzerinde, adetâ kemiksizmiş gibi görünen elleriyle kolayca gezinirdi. Piyanoyla bütünleşmiş olan Arthur Tatum, 1956' da (yaş 46) Los Angeles'da öldü.

Önemli plâkları: "Tiger Rag (1933)", "Get Happy (1940)", "Flying home (1944)", "Blue skies (1949)", "I Gotta Right to Sing the Blues (1954)".

22 Nisan 2020 Çarşamba

TATARCIK (sinek)

TATARCIK,  sivrisineğe benzeyen, uzun bacaklı, boyu  1,5 - 3  milimetre arasında değişen, kanatları 45 derece kalkık, hastalık bulaştırabilen bir sinek türüdür (phlebotomus pappatacci).

Dünyanın ılıman ve tropikal bölgelerinde yaşar. Soğuktan hoşlanmaz. Tatarcığın yalnız dişisi kan emer. Sokması acı verir, hattâ kabarcıklı dermatoza bile sebep olabilir.

Tatarcığın asıl korkulacak yanı, insana tehlikeli hastalıklar bulaştırmasıdır. Bazı türleri insana çeşitli deri ve iç organlar layşmanyozlarını, peru verrugası'nı (peru siğili), tatarcık hummasını bulaştırır.

Tatarcık humması, tatarcığın taşıdığı bir virüsten ileri gelir. Gribe benzeyen bir mevsim hastalığıdır. Tatarcığın sokmasından sonra ateş ve eklem ağrılarıyla ortaya çıkar. Hastalık ölüme sebep olmaz, fakat nekahet devresi uzun sürer. Hasta ruhen ve bedenen bitkin düşer.

20 Nisan 2020 Pazartesi

JEAN TASSEL (ressam)

FRANSIZ  ressam, 1608 yılında Langres'da doğdu. Ressam, heykeltraş ve mimar Richard Tassel'in oğlu ve öğrencisi. 1634' de Roma'ya gitti. Sonra Dijon ve Langres'da çalıştı. Yapılan araştırmalar, babasına maledilen tabloların çoğunun ona ait olduğunu ortaya koydu.

Işık kontrastları konusundaki bilgisi ve çizgilerinin güçlü anlatımı özellikle; "Catherine de Montholon", "Boy Kesme İşçileri", "Yessé'nin Soyağacı", "Kâhin Kralların Tapınması", "Bir Roma Hanı" adlı eserlerinde görülür. Jean Tassel, 1667' de Langres'da öldü.

Jean Tassel  -  Catherine de Montholon

18 Nisan 2020 Cumartesi

OCTAVE TASSAERT (ressam)

FRANSIZ  ressam, 1807  yılında Paris'te doğdu. Anvers asıllı bir ailedendir. Önce konularını tarihten alan tablolar yaptı, ama daha çok, 18. yy. anlayışını sürdüren ve romantik bir eğilimin izlerini taşıyan basit ve duygusal konulu küçük tablolarıyla dikkat çekti.

Bir göz hastalığına tutulan Octave Tassaert, sıkıntılı bir hayat sürdü, unutulduğunu hissederek 1874'  de intihar etti.

En önemli eserleri :  "1825' deki odam", "İntihar", "Atölye köşesi", "Bir yatakta çıplak kadın", "Barbey d'Aurevilly'nin portresi", "Terk edilmiş çocuklar", "Aile portresi".

Octave Tassaert  -  1825' deki odam

16 Nisan 2020 Perşembe

ALİ NİHAD TARLAN (edebiyat tarihçisi)

TÜRK  edebiyat tarihçisi, 1898 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesini bitirdi (1919). Çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Edebiyat fakültesine doçent (1933), daha sonra profesör (1942) oldu.

Daha çok Türk divan edebiyatı konularında, eski metinlerin yorumlanması üzerine çalışmaları vardır. 1972' de emekliye ayrılan Ali Nihad Tarlan, 1978' de İstanbul'da vefat etti.

Eserleri :  "Edebî Sanatlara Dair (inceleme, 1931)", "Şeyhî Divanını Tedkik (1936)", "Divan Edebiyatında Tevhidler (1937)", "Divan Edebiyatında Muamma (1936)", "Metinler Şerhine Dair (1937)", "Metin Tamiri (1937)", "Hayalî Beg Divanı (1945)", "Fuzulî Divanı (1950)", "Güneş Yaprak (şiirler, 1953)", "Necati Beg Divanı (1963)", "Ahmed Paşa Divanı (1966)", "Zatî Divanı (1968)", "Kuğular (şiirler, 1970)". 

14 Nisan 2020 Salı

TARİHÖNCESİ SANAT

YAZININ  icadından önceki döneme "Tarihöncesi" denilir. Tarihöncesi sanata ait ilk incelemelerde; 1851 yılında amatör bir jeolog olan Brouillel, Chaffaud (Vienne) mağarasında, Keltlerden kaldığı zannedilen ilk işlenmiş kemiği buldu.

1860-64 yılları arasında, Edouard Larlet, Ariège ve Dordogne'da "Gelişmiş Magdaleniyen"de (Mö. 1300 - 8000) süsleme sanatının bulunduğunu gösteren küçük oymalı eşya ve gravürler ortaya çıkardı.

1879' da Marcelino de Sautuola, Altamira mağarasının (İspanya) tavan resimlerini keşfetti. Bu resimlerin "Tarihöncesi"nden kalma olduğuna ancak 1894' de La Mouthe (Dordogne) mağarası gravürleri bulunduktan sonra kesin karar verilebildi. Tarihöncesi sanatın kronolojisi henüz bütün eserler için açıkça belirlenememiştir.

Tarihöncesi  -  Lascaux mağarası, atları, inekleri gösteren friz

12 Nisan 2020 Pazar

ABDÜLHAK HÂMİD TARHAN (şâir)

T
ÜRK  şâiri, 1852 yılında İstanbul'da doğdu. Tarihçi Hayrullah Efendi'nin oğlu. Özel ilköğrenim gördükten sonra ağabeyi ile Paris'e gidince orada bir okula yazıldı. Dönüşünde Robert koleje devam etti. 1865' de Babıâli Tercüme odasına girdi. 1866' da Tahran'a elçi tayin edilen babasıyla beraber İran'a gitti.

Babasının 1868' de vefatı üzerine İstanbul'a döndü. Maliye, Şûrayı Devlet ve Sadaret kalemlerinde çalıştı. İlk şiirlerini bu yıllarda yayınladı. 1871' de evlendi. 1876-78 yılları arasında Paris sefareti 2. kâtipliğiyle Paris'te bulunduğu sırada Fransız edebiyatını inceledi. 1878' de azledildi.

1881' de Poti, 1882' de Golos konsolosu, 1883' de Bombay başkonsolosu oldu. Eşinin verem hastalığının ilerlemesi üzerine, İstanbul'a dönme mecburiyetinde kaldı. Beyrut'a vardıklarında eşi vefat etti (1885).

Bir müddet İstanbul'da kaldıktan sonra, 1886' da Londra sefareti başkâtipliğine tayin edildi; daha sonra 2. ve 1. müsteşarlığa yükseldi. Londra'da bulunduğu sırada ikinci evliliğini yaptı. İngiliz edebiyatını, özellikle Shakespeare'i inceledi.

10 Nisan 2020 Cuma

TARHUN (bitki)

TARHUN,  bileşikgiller familyasından ıtırlı bir bitkidir (artemisia dracunculus). "Tarhunotu" da denilir. Anavatanı Sibirya'dır. Kısır bir bitki olduğu için dip sürgünleriyle çoğaltılır.

120 santime kadar boylanabilir. Çalımsı görünümde, düz kenarlı tüysüz yaprakları vardır. Çok yıllık hoş kokulu bir bitkidir.

Tarhun yaprakları bahar olarak kullanılır. Salçaya, salçalı yemeklere, yumurtaya, salataya, sirkeye ve hardala katılır. Ayrıca; balık, tavuk, güveç, sos, omlet, peynir gibi çeşitli yiyeceklerde de lezzet verici ve iştah açıcı olarak kullanılabilir.

Tarhunlu sirke yapımı: 1 - 2  avuç tarhun yaprağı yıkanıp temiz bir şişeye konur, üzeri sirkeyle doldurulur. 2 - 3  ay bekletildikten sonra süzülüp kullanılır.

8 Nisan 2020 Çarşamba

SELİM SIRRI TARCAN (eğitimci)

TÜRK  spor eğitimcisi, 1874 yılında Mora, Yenişehir'de doğdu. Öğrenimini Galatasaray lisesinde yaptı. Sonra orduya girdi. İstihkâm subayı olarak İzmir'de görev yaparken, beden eğitimi öğretmenliğine başladı.

1908' de askerlikten ayrılarak, beden eğitimi konusunda ihtisas yapmak üzere İsveç'e gitti. 1910' da Türkiye'ye döndü. İsveç jimnastiğini Türk okullarına soktu. 12 Mayıs 1916 günü şahsî gayretiyle, Türkiye'de ilk idman bayramını düzenledi, Millî Olimpiyat komitesini kurdu. 1930' a kadar bu komitenin başkanı olarak çalıştı.

1935' de Millî Eğitim bakanlığı başmüfettişliğinden emekliye ayrıldı. 1935-46 yılları arasında Ordu milletvekili olarak meclise girdi. Beden eğitimi ve spor konusunda 40' dan fazla kitap yazan Selim Sırrı Tarcan, 1956' da İstanbul'da vefat etti. 

6 Nisan 2020 Pazartesi

CAHİT SITKI TARANCI (şâir)

TÜRK  şâiri, 1910 yılında Diyarbakır'da doğdu. Kadıköy Saint Joseph lisesinde başladığı ortaöğrenimini Galatasaray lisesinde bitirdi (1931). Mülkiye mektebine 4 yıl devam etti. Paris'e giderek (1939) Siyasal Bilgiler fakültesine girdi. 2. Dünya savaşı çıkınca Türkiye'ye döndü (1940).

Ankara'da Anadolu ajansında, Toprak Mahsûlleri ofisinde, Çalışma bakanlığında mütercimlik yaptı. Bu görevdeyken ağır bir hastalık geçirdi (ocak 1954). 2  sene kadar Türkiye'de tedavi gördü. 1956' da (yaş 46) Viyana'da bir hastanede vefat etti, Ankara'ya defnedildi.

İlk şiirleri, Galatasaray lisesinde okuduğu sırada "Servetifünun" dergisinde yayınlandı. "Otuzbeş Yaş" adlı şiiriyle C. Halk Partisi şiir yarışmasında birincilik kazandı (1946). Cahit Sıtkı, estetik ve şahsi bir görüşle hemen bütün şiirlerinde ölüm ve ölümlülük temalarını işledi. Hayatındaki değişimleri, fâni bir varlık oluşunu, içten bir acı duyarak ortaya koydu. Şiirlerini sade ve açık bir anlatımla yazdı.

Cahit Sıtkı Tarancı, şiirlerinden başka; deneme, mektup, hikâye ve makale türlerinde de eserler yazdı: "Ömrümde Sükût (1933)", "Otuzbeş Yaş (1946)", "Düşten Güzel (1952)", "Sonrası (1957)", "Ziya'ya Mektuplar (1957)".

4 Nisan 2020 Cumartesi

TARANTULA (örümcek)

TARANTULA, lycosa cinsinden bir örümceğin özel adıdır. Adını İtalya'nın Taranto şehrinden alır. Güney Avrupa'da yaygın olarak görülür.

Yaklaşık  2,5 santim uzunluğunda, vücudu kıllarla kaplı, ağzının önünde zehir kancaları ve başının üzerinde toplanmış sekiz gözü bulunan iri bir örümcektir. 

Zehiriyle tanınmış olmasına karşın, insanlar için tehlikeli değildir.

2 Nisan 2020 Perşembe

ANTONİ TÀPİES (ressam)

İSPANYOL  ressam, 1923 yılında Barcelona'da doğdu. Hukuk ve ticaret öğrenimi gördü. İç savaştan ve bu esnada yaşanan korkunç olaylardan derinden etkilendi. 1946' da gazetelerden, iplerden, kâğıttan ve alüminyumdan oluşan kolajlar yaptı. Miró'dan etkilenerek "gerçeküstücü" bir dönem geçirdi: "Desconsuelo lunar  (1949)".

1950-51 yılları arasında katıldığı Paris'te, Fautrier ve Dubuffet'nin informel sanatının yanı sıra Michel Tapié'nin yazılarıyla da tanıştı. 1954' den itibaren malzeme üzerine araştırmalarına geri döndü. Sıvı yağ, mermer tozu, toz boyalar veya lateks karışımından oluşan malzemelerle, boya katmanına kazınmış informel işaretler oluşturdu : "Negro y ocre (1955)"; "Büyük Kahverengi Üçgen (1963)".

Heykeller de yapan Tàpies, aralarında; "Sanat Pratiği (1970)" ve "Estetik Karşısında Sanat (1978)"ın da yer aldığı resim üzerine pek çok "deneme" ve bir "otobiyografi (memòria personal) - 1977" yayınladı. Antoni Tàpies, 2012' de Barcelona'da öldü.

Antoni Tàpies  -  Aşıboyası ve pembe kabartma