31 Mart 2020 Salı

TANZİMAT-I HAYRİYE MADALYASI

TANZİMAT'IN  ilânı dolayısıyla 1850' de bastırılan madalya. Belçikalı Hart tarafından dizayn edildi. Bir yüzünde Türk bayrağı ve çeşitli askerî silâhlardan meydana gelen ve üzeri padişahın tuğrasıyla süslü bir arma, armanın sağında "Tanzimat Hattı Hümayunu" nu temsil eden bir ferman vardır.

Bu fermanın kıvrımı üzerine "Tanzimat" kelimesi ve diğer kıvrımlarında "Reşid", "Ali" isimleriyle bu fermana bağlı Abdülmecid'in tuğrası olan iki mühür yer alır. Armanın çeşitli yerlerinde Osmanlı devrimlerinde ismi geçen padişahların isimleri vardır.

Tam ortada; kalkanın üzerinde Osman'ın , sancağın üzerinde 2. Mehmed'in, topun üzerinde Kanunî'nin ve zırhın üzerinde 2. Mahmud'un isimleri okunur. En altta "Régéneration de L'Empire d' Osman par Abdulmedjid" sözünün biraz yukarısında "Köprülü"nün adı vardır.

Madalyanın etrafında ve çerçeve içinde Fransızca olarak:  "Herkese eşit adalet, eğitim yaygınlaştı, sanatlar ve barış korundu, sığınma hakları devam etti, imparatorluğun onuru yükseltildi, zayıflar himâye edildi" yazılıdır.

Madalyanın arka yüzünde; dalgalara dayanan kayalar üzerinde yükselen heybetli bir burç, Sultanahmed Camii'nin kubbesi ve iki minaresi, burç üzerinde dalgalanan Türk bayrağı vardır. Çevresinde "L'empire subsistera (imparatorluk bâkîdir)"; en altında ise madalyanın hak tarihi olan "1850" yılı okunur.

29 Mart 2020 Pazar

HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER (devlet adamı, yazar)

TÜRK  yazar ve devlet adamı, 1886 yılında İstanbul'da doğdu. Numuneî Terakki mektebi ve Galatasaray lisesinde okudu. İstanbul Erkek Muallim mektebinde hocalık, Dârülfünün'da Türk-İslâm sanatları müderrisliği yaptı.

Osmanlı Mebusan Meclisi ve TBMM' de Saruhan mebusu oldu (1920). İki defa Maarif vekilliği yaptı (1920 ve 1925). Bükreş büyükelçiliğinde bulundu (1935-44); sonra İstanbul milletvekili seçildi (1946-57). Türk ocaklarının kurulmasında ve geliştirilmesinde çalıştı.

Yazı hayatına "Fecr-i âti" topluluğunda şiirle başlayan Tanrıöver; şiir, hikâye, makale türlerinde yazmakla beraber, Türk edebiyatında "hitabet gücüyle" tanındı. "Türkçülük" ülküsünün savunucusu olduğu yıllarda, nutuklarıyla millî edebiyat akımını etkiledi.

İzmir'in işgâl edilmesi üzerine, İstanbul'da yapılan mitinglerdeki konuşmalarıyla da "Millî Mücadele"nin başlamasında etkili oldu. Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1966' da İstanbul'da öldü.

Eserleri: "Dağ Yolu (hitabeler 2 cilt)", "Günebakan (makaleler - 1929)"

27 Mart 2020 Cuma

AHMED HAMDİ TANPINAR (şâir, yazar)

TÜRK  yazar ve şâiri, 1901 yılında İstanbul'da doğdu. Antalya Sultanîsi ve Edebiyat fakültesini bitirdi (1923). Çeşitli liselerde, Gazi Eğitim enstitüsünde ve Güzel Sanatlar akademisinde; edebiyat, sanat tarihi, estetik ve mitoloji dersleri verdi (1930-39). İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi Türk dili ve Edebiyatı bölümü, Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne getirildi (1939).

Maraş Milletvekili (1942-46), Millî Eğitim Bakanlığı müfettişi (1946), Güzel Sanatlar Akademisi estetik öğretmeni (1948) oldu. Yeniden Türk Edebiyatı profesörlüğüne döndü (1949). Vefatına kadar bu vazifede kaldı. Şiirleri çeşitli dergilerde yayınlandı.

Eserlerinde; Anadolu'da gelişen Türk-İslâm medeniyetinin özellikleri ve değerleri üzerinde durdu. Bu değerlerin, Batı medeniyeti karşısında taşıdığı anlamı araştırdı; Garplılaşma hareketi içinde geleneklerin önemini gösterdi. Hikâyelerinde bu temaya, psikolojik derinliği ve özellikle şuuraltının çözümünü ekledi.

Tanpınar'ın zaman zaman konuşma dilinden uzaklaşan, birkaç dilden terimlerle zenginleşen, birleşik cümlelerin imkânlarını araştıran bir üslûbu vardır. Edebiyat tarihi araştırmalarında Tanzimat'tan günümüze kadar gelen yazarları ve eserleri özellikle psikolojik şartları araştırarak inceler. Resim, heykel, musıkî vb. konularında denemeleri vardır. Ahmed Hamdi Tanpınar, 1962' de İstanbul'da öldü.

Eserleri: "Abdullah Efendi'nin Rüyaları (hikâyeler - 1943)", "Mahur Beste (roman - 1944)", "Huzur (roman - 1949)", "Yaz Yağmuru (hikâyeler - 1955)", "19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi (1949)", "Saatleri Ayarlama Enstitüsü (roman - 1962)", "Edebiyat Üstüne Makaleler (1969)", "Yaşadığım Gibi (denemeler - 1970)".

25 Mart 2020 Çarşamba

YVES TANGUY (ressam)

FRANSIZ  asıllı ressam, 1900 yılında Paris'te doğdu. Breton asıllıydı. Önce ticaret gemilerinde çalıştı. 1923' de İtalyan ressam Giorgio de Chirico'nun bir tablosunu görünce ressam olmaya karar verdi. 1925' de "gerçeküstücü" topluluğa katıldı. O tarihten sonra eserlerinde, plastik açıdan kişiliğe yer bırakmayan bir göz aldatmaca tekniğiyle iç dünyasını yansıttı.

Belirsiz geniş boşluklar içinde kesin "amibimsi" figürler gelişmekte ve giderek daha çok fosilleşmiş garip yapılar halini almaktadır.

Tanguy, 1939' da Amerika'ya yerleşti ve 1948' de Amerikan vatandaşı oldu. 1950' den sonra tablolarının boyutları büyüdü ve alanları genişleyip yayılan şekillerle kaplanır oldu (Kemerlerin Çoğalması). Yves Tanguy, 1955' de Woodbury, Connecticut'da öldü.

Yves Tanguy  -  Luc, le bonimenteur

23 Mart 2020 Pazartesi

KENZO TANGE (mimar)

JAPON  mimar, 1913 yılında İmabari'de doğdu. Yüksek öğrenimini Hiroşima ve Tokyo'da tamamladı. 1950' de ilk eserini verdi (Kobe fuarında sergi pavyonu); sonra Matsuyama Kongre salonunu, Kurayoşi Hükümet konağını (1954), Tokyo Merkezi Yönetim binalarını (1957) yaptı. Başlıca eseri, Hiroşima'daki "Barış Merkezi" dir (1955-56).

Milletlerarası üslûbun metod ve malzemelerini kullanan Tange, binaların plan ve biçimlerinde elinden geldiği kadar geleneksel Japon mimarîsine bağlı kalmaya çalıştı. Şehircilik dersleri verdiği Tokyo üniversitesinde birçok mimar yetiştirdi. Çok sayıda ödül kazanmış bir mimar olan Kenzo Tange, 2005' de Tokyo'da öldü.

Kenzo Tange  -  Meryem Ana Katedrali  (1963-64) - Tokyo

21 Mart 2020 Cumartesi

HALDUN TANER (hikâye ve oyun yazarı)

TÜRK  hikâyecisi ve oyun yazarı, 1916 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray lisesini bitirdi. Heidelberg üniversitesinde iktisat, Viyana üniversitesinde felsefe ve tiyatro tarihi okudu. İstanbul üniversitesinin Sanat Tarihi ve Alman Edebiyatı bölümlerini bitirdi (1950).

Sait Faik Hikâye armağanı (1955) ve New York Herald Tribune gazetesinin hikâye yarışmasında Türkiye birinciliğini kazandı (1953). Devekuşu Kabare tiyatrosunun kurucularındandır (1967). Uzun müddet "Tercüman" ve "Milliyet" gazetelerinde köşe yazıları yazdı. "Yalıda Sabah" adlı hikâye kitabıyla Sedat Simavi Vakfı edebiyat ödülünü aldı (1983). Haldun Taner 1986' da İstanbul'da öldü.

Oyunları: "Günün Adamı (1953)", "Dışardakiler (1957)", "Ve Değirmen Dönerdi (1958)", "Fazilet Eczanesi (1960)", "Huzur Çıkmazı (1962)","Keşanlı Ali Destanı (1964)", "Eşeğin Gölgesi (1965)", "Vatan Kurtaran Şaban (1968)", "Astronot Niyazi (1970)", "Bu Şehr-i Stanbul ki (1969)", "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1970)", "Aşk-ü Sevda (1973)", "Yar Bana Bir Eğlence (1974)", "Ayışığında Şamata (1977)".

Hikâye kitapları: "Yaşasın Demokrasi (1949)", "Tuş (1951", "Şişhaneye Yağmur Yağıyor (1953)", "Ayışığında Çalışkur (1954)", "On İkiye Bir Var (1955)", "Sancho'nun Sabah Yürüyüşü (1969)", "Hikâyeler (ilk üç kitap - 1970)"

Haldun Taner, 1970' lerden sonra, gezi, sohbet ve deneme türlerine de ağırlık verdi. Bu tür eserleri : "Hak Dostum Diye Başlayım Söze (1978)", "Düşsem Yollara Yollara (1979)", "Ölür İse Tenler Ölür, Canlar Ölesi Değil (1979)", "Devekuşuna Mektuplar (1960-77)", "Önce İnsan Olmak".

19 Mart 2020 Perşembe

TANBURÎ CEMİL BEY (bestekâr)

TÜRK  bestekârı, 1871 yılında İstanbul'da doğdu. Mülkiye'de okudu. Hariciye nezaretine memur oldu. Geçimini, daha çok sarayın ve yüksek çevrelerin himayesiyle ve özellikle plaklarıyla sağladı. İcracı olarak ünü Türkiye sınırlarını aşan Cemil Bey, tambur, kemençe, yaylı tambur ve lavtadan başka; başta viyolonsel olmak üzere birçok sazı iyi derecede çalıyordu.

Kendinden sonra gelen hemen bütün sazendeleri etkiledi. Tanburî Ali Efendi'nin romantizme kayan yolunu takip etmekle beraber, büyük orijinallik gösterdi. Tamburda klâsik icra üslûbunu bırakarak çok mızrap vuruşuyla özellik kazanan bir tarz getirdi.

Tanburî Cemil Bey, 1916' da (yaş 45) İstanbul'da öldü. Plaklarda, her biri büyük değer taşıyan 60 kadar taksimi vardır. Ayrıca 18 saz eseriyle 18 şarkı bırakmıştır.  Oğlu Mesut Cemil (Tel) de müzikle ileri derecede ilgilenmiştir.

Bazı eserleri: "Şedd-i Arabân Saz Semaisi", "Mâhur Peşrev, Muhayyer Saz Semaisi", "Hicazkâr Saz Semaisi", "Sûz-i Dilârâ Saz Semaisi, Muhayyer Peşrev", "Hicazkâr Peşrev".

17 Mart 2020 Salı

TANAGRA HEYKELCİĞİ

TANAGRA  Yunanistan'ın Boiotia bölgesinde bir kasabadır. Milâttan önce  457  yılında Ispartalılar Atinalıları burada yendiler.

Tanagra özellikle pişmiş topraktan küçük heykel atölyeleriyle tanınır. Arkaik çağdan beri ve özellikle Mö. 300' den sonra bol miktarda yapılan bu heykelcikler 19. yy. sonuna doğru mezarlıklarda bulunmuştur. Çoğu çocuk veya kadın figürleridir. Bazıları iki veya üç kişilik topluluk halinde, basit şekilde boyalı, günlük elbiseler içinde ve günlük hayattaki duruşlarındadır.

Bu heykelciklerin çok tanınmış olması yüzünden, bugün devri ne olursa olsun, bütün Yunan pişmiş toprak eserlerine yanlış olarak "Tanagra" adı verilmektedir.

Tanagra heykelciği

15 Mart 2020 Pazar

RUFİNO TAMAYO (ressam)

MEKSİKALI  ressam, 1899 yılında Oaxaca'da doğdu. Mexico Güzel Sanatlar okulunda yetişti. 1928' de Eğitim Bakanlığı Plastik Sanatlar bölümü müdürü oldu. Millî konservatuarda (1933), Mexico müzesinde, Mexico Güzel sanatlar sarayında (1952), Unesco sarayında (1958) birçok fresk yaptı.

Tamayo, 1943' de New York'a yerleşti. Northampton'daki (Massachusetts) Smith College'ın fresklerini yaptı. Eserlerinde, Picasso etkisinde modern bir üslûplaştırma ile Meksika halk sanatı geleneğini birleştirir. Rufino Tamayo, 1991' de Mexico City'de öldü.

Bazı ilgi çeken eserleri: "Şarkıcı (1950)", "Hayvanlar (1943)", "Uyuyan Müzikçiler (1950).


Rufino Tamayo  -  Şarkıcı

11 Mart 2020 Çarşamba

TALAVERA DE LA REİNA (seramik)

İSPANYA'DA  seramikleriyle meşhur bir şehir. Bu şehirde imâl edilen çiniler ve işlemeler  17. ve 18. yy.' da çok meşhurdu. Başlıca özellikleri; minelerinin açık yeşil tonudur. Süslemeleri İtalyan çinilerini andırır.

Talavera de la Reina seramiği

9 Mart 2020 Pazartesi

TAKVİMİ VEKAYİ (gazete)

TÜRKÇE  yayınlanan ilk gazete (1831 - 1922). İlk sayısı  11 Kasım 1831' de yayınlandı. Bu iş için İstanbul'da, Serasker kapısı yakınlarında, Kapıcıbaşı Musa Ağa'dan alınan bir konakta "Takvimhane" adıyla bir matbaa kuruldu.

Takvimhane'nin başına Vakanüvis Esad Efendi getirildi. Karslızade Cemaleddin Efendi "musahhih" oldu. Amedî halifelerinden Küçük Evkaf hocası Sârım Efendi iç olayları, Serasker Hüsrev Paşa'nın divan kâtibi Said Bey askerî olayları yazmakla görevlendirildi.

Haftada bir çıkması kararlaştırılan gazetenin ilk basımı  5 bin nüsha olarak yapıldı. Yıllık abone bedeli 120 kuruştu. Haftalık gazete olmasına rağmen  1838 yılına kadar yılda 30 sayı çıkarabildi.

Tanzimat'tan sonra düzenli olarak 1878' e kadar yayınlandı. Bu yılda,  2119. sayısında yayın durduruldu. 1891' de tekrar yayınlanmaya başlandıysa da  1 yıl 3 ay sonra tekrar kapandı. 2. Meşrutiyet'ten sonra  1 Eylül 1908' de yeniden yayın hayatına girdi ve kesintisiz olarak İstanbul Hükümeti'nin sonuna kadar devam etti.

Takvimi Vekayi'nin zaman zaman Fransızca "Le Moniteur Ottoman" , Ermenice "Liro-Kir", Rumca "Othomanikos Minitor" ve Arapça olarak da yayınları oldu.

7 Mart 2020 Cumartesi

TAHTAKURUSU (böcek)

EVLERDE  yaşayan, insanların ve hayvanların kanını emen bir böcek (cimex lectularius). Tahtakurusu dünyanın her tarafında yaygındır. Sevimsiz bir koku çıkarır. Geceyi, duvar çatlaklarında, tahta aralıklarında, döşeme yarıklarında, mobilyaların ek yerlerinde geçirir.

Çok çabuk ürediğinden bazen bütün evleri ve mahalleleri sarar. Bazı memleketlerde, tahtakurusu bulunan evlerin hükümete haber verilmesi mecburîdir. Ev ilâçlanmadan evvel odanın bütün hava alan yerleri kapatılıp tıkanır.

Tahtakurusunun benzer bazı türleri, güvercinliklerde ve yarasaların yaşadığı yerlerde bulunur.

5 Mart 2020 Perşembe

TAHLİSİYE MADALYASI

DENİZCİLİKTE  can kurtarma faaliyetine "tahlisiyecilik" adı verilir. Türkiye'de ilk tahlisiyecilik 1869' da İstanbul'daki yabancı sefaretlerin delegelerinden meydana gelen karma bir komisyonun sürekli denetimi altında kurularak "Bahriye Nezareti"ne bağlandı.

50 yıldan fazla bir süre, milletlerarası bir denetim altında yürütülen Türk tahlisiyeciliği, cumhuriyet döneminde bir devlet kuruluşu haline getirilerek Ekonomi bakanlığına bağlı "Tahlisiye Umum Müdürlüğü" adıyla çalışmaya başladı. Sonra Denizcilik bankasına katılan bu kuruluş, "Kıyı emniyeti müdürlüğü" içinde yer aldı. Günümüzde geniş kapsamlı faaliyetlerle "Ulaştırma ve Altyapı bakanlığı"na bağlı çalışmaktadır.

Yangınlarda, depremlerde ve deniz kazalarında can kaybını önlemek için çaba gösterenlere "Tahlisiye madalyası" ihdas edilmişti (1860). Madalya gümüş ve bakırdan yapıldı. 36 milimetre çapında ve 23,8  gram ağırlıktadır. Tahlisiye madalyası, sahibinin vefatında taşınmamak üzere miras olarak kalır ve bununla ilgili bir berat verilirdi.

3 Mart 2020 Salı

TAHİR İLE ZÜHRE (halk hikâyesi)

TÜRK  halk hikâyesi, padişahın kızı Zühre ile vezir oğlu Tahir'in birbirlerini sevdikleri halde kavuşamayışlarını, başlarından geçen çeşitli olaylardan sonra beraber intihar edişlerini anlatır.

Hikâyenin birbirinden farklı şekilleri Türk boylarının yayıldığı alanlarda (Tobol, Tarançı vd.) yaşar. Doğu Anadolu'da "Tahir Mirza" adıyla anlatılır.

Karagöz ve ortaoyununda güldürücü unsurlar ilâve edilerek mutlu sona bağlanır. "Mâni katarı" denilen manzum bölümlerin geniş ölçüde yer aldığı hikâye, şairlerimiz tarafından da işlendi: Afşar Timuçin (1968), Ceyhun Atuf Kansu ('Sevgi elması' adıyla, 1972), Tarık Dursun Kakınç, konuyu gerçekçi bir hikâye olarak ele aldı (1971).

Tahir ile Zühre'nin sonu acıklı biten aşklarını, mezarlarında biten iki gül fidanı ve iki fidan arasında çıkan karaçalı simgeler.

1 Mart 2020 Pazar

TADDEO Dİ BARTOLO (ressam)

İTALYAN  ressam, 1362 yılında Siena'da doğdu. Fresk ressamı, özellikle Siena Belediye sarayında çalıştı. "Eskiçağ ünlü kişilerin portreleri (1414)", "Meryem'in hayatından sahneler (1406-08). Diğer eserleri: "Meryem azizlerle beraber ve tebşir", "Meryem'in urucu (1401)", bir triptik: "Meryem azizlerle birlikte". Taddeo di Bartolo, 1422' de doğduğu şehirde öldü.

Taddeo di Bartolo  -   Meryem ve çocuk İsa  (1411)