29 Şubat 2016 Pazartesi

JACOPO BASSANO, ESER-BİYOGRAFİ

JAKOPO da Fonte Bassano, İtalyan ressamıdır. 1516 yılına doğru Bassano'da doğdu. Önceleri Pardenone ve Paris Bordone'nin üslûbunu benimsedi, sonra Roma ve Flaman biçimleriyle ilgilendi. Daha sonra Venedik'te Tiziano ve Tintoretto'nun etkisi altında kaldı. Dini veya dindışı sahnelere natüralist bir kır havasını getiren yeni bir akımın öncüsü oldu. Öğrencileri olduğu dört oğlundan Francesko (1540-92) ile Leandro (1557-1622) önde gelirler. Jakopo Bassano, 1592'de Bassano'da öldü.

Jacopo Bassano - Tufandan sonra Nuh

28 Şubat 2016 Pazar

FEDERİCO BAROCCİ, ESER-BİYOGRAFİ

FİORİ d'Urbino veya daha çok Baroche adıyla tanınır. İtalyan ressam ve gravürcüsüdür. 1528'e doğru Urbino'da doğdu. Coreggio ve Rosso'nun tesiri altında kaldı. Kimi zaman Lombardlar'ın karmaşık ışık oyunlarını kullandı. Kompozisyonlarında kusursuz bir uyum ve yumuşak tonlar dikkat çeker. Taslaklarında renkli kalem kullanması "kaynaşmış" renkler elde etmesini sağlar. Baroche, orijinal gravür zevkini yaymaya önayak oldu. Barok resmin öncüsü olarak kabul edildi. 1612' de Urbino'da öldü.

Federico Barocci - Popolo Meryem'i - 1579

27 Şubat 2016 Cumartesi

MİMARİDE BAROK SANATI

BAROK sıfatı, başlangıçta, muntazam olmayan biçimdeki incileri nitelemek için kullanılıyordu. Daha sonraları, klâsik Rönesans üslûbunun ardından Avrupa'da 16. yy' ın ortasından 18. yy' ın ortasına kadar yaygın hale gelen üslûbu belirtmek için küçümseyici anlamda kullanıldı.

Michelangelo'nun izinden gidenlerin meydana getirdiği sanatçılar grubu içinde ve Roma'da doğan bu sanat akımı; İtalya, Bohemya, Avusturya, Almanya, İspanya ve bu ülkenin Amerika'daki sömürgelerinde kısa sürede yaygınlaştı. Reform karşıtı hareketi sanat alanında ifade eden barok üslûp, Katolik ülkelerde kendini kabul ettirdi ve dini konuları yeni şekilde ele aldığı gibi dini sanata da yeni bir gelişim kazandırdı.

26 Şubat 2016 Cuma

BALTHUS, ESER-BİYOGRAFİ

BALTHUS (Balthasar Klossowski de Rola), Polonya asıllı Fransız ressam. 1908 yılında Paris'te doğdu. Peyzajları, natürmortları, portreleri Courbet ve Derain'in eserlerini andırmakla birlikte surrealizmin ve Alman Okulu'na bağlı "yeni nesnellik" akımının özelliklerini de yansıtır. 1961' den sonra Roma'da Fransız Akademisi müdürlüğü yaptı. 2001 yılında İsviçre'de öldü.

Balthus - Altın yıllar

25 Şubat 2016 Perşembe

PEYZAJDA BARBİZON OKULU

1830 lardan itibaren çalışmalarını Paris yakınlarındaki Fontainebleau ormanında ve Barbizon kasabasında sürdüren ve çoğu manzara ressamı olan sanatçılar grubu bir okul oluşturdu. Bu okulun ressamları, peyzaj resmine daha bir doğallık getirdiler.

Théodore Rousseau 1835 yılında, arkadaşı Jean François Millet de 1849' da Barbizon kasabasına yerleştiler. Daha sonra sırasıyla Charles Jacque, Decamps, Corot, Diaz, Paul Huet, Troyon, Ziem, Dupré, Daubigny onlara katıldılar ve "izlenimcilik" akımının oluşumuna önemli katkı sağladılar.

Théodore Rousseau - Su içen hayvanlar

24 Şubat 2016 Çarşamba

ÇİFT BAŞLI KARTAL (bazilisk)

ÇİFT başlı kartal, Sümer Medeniyeti'nde (günümüzden 6 bin- 4 bin yıl evvel, güney Mezopotamya'da) ismi "ANZU" olan 2 veya 3 ncü sınıf derecede bir "tanrı"dır. İklim, hava gibi doğal olaylarla ilgilenir. Çift baş, gece ve gündüzü temsil eder.

Gece boyunca yer altında bulunan "Tanrı Anzu", sabahleyin erkenden gökyüzüne çıkar. Tam bu esnada sabah horozlar ötmeye başlar. Hava kararınca tekrar yer altına iner.

Çift baş kartal sembolü, Yahudiler'de Kral (peygamber) Hz. Süleyman'ın yüzüğünde de vardır. Başta Yunan, Roma, Osmanlı olmak üzere bütün kültürlerde kullanıldı. Bir adı da "Bazilisk"dir.

23 Şubat 2016 Salı

HANS BALDUNG, ESER-BİYOGRAFİ

HANS Baldung (lakabı Grien veya Grün), Alman ressam, desenci ve gravürcüdür. 1484-85' de Gmünd'de doğdu. Alsace'da Schongauer'in etkisi altında, daha sonra Nürnberg'de Dürer atölyesinde (1502-08) yetişti. Gravür ve desenleri "Dürer" etkisi taşır. Sanat hayatının henüz başındayken renkçi bir anlayışı benimsedi. Dini temalara, hayat-ölüm konularına eğilim gösterdi.

1517 yılında Strasbourg'a yerleşen Hans Baldung, sanatın farklı yönlerini gösteren eserlerinde çok sayıda dini sahneler, mitolojik kompozisyonlar, portreler, çıplaklar gerçekleştirdi. Baldung, cinselliği olduğu kadar endişeyi de yansıtan, Alman geleneğinden çok "Dürer" çizgisine yakın resimleriyle, Rönesansın en büyük Alman sanatçılarındandır. Baldung, 1545 yılında (60-61 yaş) Strasbourg'da öldü.

Hans Baldung - Kadının üç çağı ve ölüm  (1511)

22 Şubat 2016 Pazartesi

FRANCİS BACON, ESER-BİYOGRAFİ

BACON İngiliz ressamıdır. 1910 yılında Dublin'de doğdu. Önceleri döşeme dekoratörlüğü yaptı. Venedik'te iki yılda bir yapılan festivale katıldı. 1956-62 yıllarında İtalya, Amerika ve İngiltere'de tanındı. Çizgilerindeki dinamizm ve biçim bozukluğuyla yarattığı alabildiğine kişisel figür anlayışıyla, özellikle çağdaş insanın varolma güçlüğünü 'anlatımcı' yoldan yansıttı. Bu temayı inatla bütün eserlerinde işleyerek önde gelen çağdaş İngiliz ressamları arasına girdi. Paris'te çok daha sonra etkili olmaya başladı. Bu etki 1960 yılından sonra "yeni figürasyon" akımı üzerinde açıkça görülür. Madrid'de 1992 yılında öldü.

Francis Bacon - George Dyer portre

21 Şubat 2016 Pazar

HANS ARP, ESER-BİYOGRAFİ

HANS (Jean) Arp, Fransız heykeltraş, ressam ve şairdir. 1887 yılında Strasbourg'da doğdu. Almanya Münih'te gelişen "Mavi Atlı" (der blaue reiter) grubuna katıldı, daha sonra Zürich'te "Dadacılık" sanat akımının kurucuları arasında bulundu (1916). Oyma tahtalar ve ilginç nesnelerden asamblajlar yaptı. Soyut sanatın başlıca temsilcilerindendir. Surrealizmi benimsedikten sonra, kabartmalar, yırtılmış kâğıtlar, kolajlar denediyse de yeteneğini özellikle heykel alanında ispatladı. Fantazinin birleştiği başarılı plastik eserleri yaratıcılık ifade eder.

Paris'te UNESKO Sarayı'nın dekorasyonuna katkıda bulundu (1957), çok sayıda büyük heykel yaptı. 1963'de "Milli Sanat Armağanı"nı kazandı. 1966'da Fransızca şiirleri yayınlandı. Basel'de 1966 yılında (yaş 79) öldü.

Hans Arp - Kompozisyon

20 Şubat 2016 Cumartesi

GİUSEPPE ARCİMBOLDO, ESER-BİYOGRAFİ

GİUSEPPE Arcimboldo, İtalyan ressamıdır. 1527'de Milano'da doğdu. 1560'dan 1587 yılına kadar "Habsburglar"ın hizmetinde çalıştı. İhtisası alegorik "kaprisler" idi. Bu eserlerde; natürmortlar, çiçek, meyva, kabuklu deniz hayvanları veya balıklar yığınıyla, elemanları ve mevsimleri sembolleştiren fantastik insan figürleri yaptı. Eserleri 20. yy' da surrealistlerin gösterdiği ilgi üzerine yeniden başarı kazandı. 1593' de Prag'da öldü.

Giuseppe Arcimboldo - İlkbahar

19 Şubat 2016 Cuma

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN ZAAFI

1920 yılında "Milletler Cemiyeti" adıyla İsviçre'de kuruldu, 1945 de "Birleşmiş Milletler" olarak yeniden düzenlendiği söylenebilir. Genel merkezi Amerika'nın New York şehrinde, Avrupa'daki merkezi ise İsviçre'nin Cenevre şehrindedir. 193 devlet üyesi vardır. Altı temel organı mevcuttur.

Birleşmiş Milletler'in temel vazifesi; dünya barışını ve güvenliğini korumak, dünya halkları arasında ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliğini geliştirmektir.

18 Şubat 2016 Perşembe

EKSPRESYONİZM (dışavurumculuk) SANATI

20. Yüzyılın ilk yıllarında "izlenimcilik"e tepki olarak doğan sanat ve edebiyat akımıdır. Ekspresyonizm (dışavurumculuk), dış dünyanın insan üzerindeki etkisini ifade etmeyi bir yana bırakır. Dış dünya gösterimini, sanatçının kendi duyarlılığına uydurmaya çalışır. Plâstik sanatları olduğu kadar, edebiyatı, müziği, tiyatro ve sinemayı da etkiledi. Romantizmin farklı bir şekli olan ekspresyonizm, gerçekçi görüşün yerine sanatçının öznelliğini ön plâna çıkaran Germen asıllı bir akımdır.

Georges Roualult - Çırak

17 Şubat 2016 Çarşamba

BİZANS'IN İKONAYA TAPMASI

1. Theodosius
1.CONSTANTİN Roma İmparatorluğu'nun birliğini sağladıktan sonra, 330 yılında "Yeni Roma" adını verdiği "Constantinapolis (İstanbul)" i kurdu. Böylece imparatorluğun ağırlık merkezi doğuya doğru kaydırılmış oldu. Yeni imparatorluk "Romalı" olmayı hiç bırakmadı. 610 yılında gelen Heraklius, hanedanlığı sağlamlaştırdı.

Altın para (2. Constantinus devri)
300' lerde 1. Constantinus adı "nomisma" olan ilk altın parayı bastırdı. Paranın değeri 1100 yıllarına kadar düşmedi. En sağlam para olarak tarihe geçti.

İmparator, Tanrı (İsa)'nın yeryüzündeki temsilcisiydi. Bir hükümdar Hristiyan âdetlerini yerine getirmezse "zorba" kabul ediliyor ve Tanrı tarafından terk ediliyordu. İmparatorluk tahtına el

16 Şubat 2016 Salı

CANLININ YAPITAŞI KARBON

Kıymetli elmas minerali
karbonun özel bir kristal biçimdir
YAŞAM kimyası, karbon atomuyla özdeştir. Yaşayan bütün organizmalar temelinde karbonun yer aldığı yapılardır. Oksijen canlılar için temel öğe sayılsa da, yeryüzündeki yaşam kimyasının esas parçasını oluşturan karbon olmasaydı, oksijen yalnız kalırdı. Ayrıca karbon atomu, dört adet hidrojen atomuyla sağlam ve stabil bağ kurmaktadır.

En önemli karbon bileşiklerinden biri olan karbondioksit, havanın ancak onbinde üçünü (0,0003) oluşturmasına rağmen bitkilerin "fotosentez" sürecinde temel rol oynar. Canlıların hepsi karbon atomu ihtiva eden aynı büyük molekül ailelerinden oluşmuştur. Bunlar "lipitler", "proteinler", "karbonhidratlar" ve "nükleik asitler"dir. Canlılar dünyasındaki çeşitlilik bu moleküllerin bileşim ve miktarının bir canlıdan diğerine farklılık göstermesiyle izah edilir.

İfade edilen kimyasal yapılar sürekli gelişme ve yenilenme içindedir. Canlı hücreler en az enerji harcayacak şekilde ayarlanmış, kendi kendini otomatik kontrolle denetleyen ve kontrollü olarak çoğalan mekanizmalardır.

15 Şubat 2016 Pazartesi

BİRUNİ: 'BİLİM, YARATILIŞ SIRRINI ÇÖZER'

BİRÛNİ (973 - 1048) büyük İslâm bilginidir. Doğa bilimlerinden dinler tarihine kadar geniş bir alanda eserler verdi. Harizm'in Khiva şehrinde doğdu (bugün; Özbekistan-Kas). Asıl adı Ebu'r Reyhan Muhammed bin Ahmed el Biruni' dir. Aslen Türk, fakat hayatı Arap ve Fars'dır.

Küçük yaşta Harizmşahlar'ın sarayı ile ilişki kurdu. Emir Ebu Nasr Mansur bin Ali bin Irak'ın himayesine girdi. Abdüssamed bin Samet el Hakim ve İbni Sina gibi bilginlerden ders aldı. Bu arada siyaset alanında da faaliyet gösterdi. Prens ve hükümdarlardan itibar gördü.

14 Şubat 2016 Pazar

HAFIZA ŞAHSİYET SAĞLAR

BEYİN iç ve dış dünyanın birbirleriyle ilişki içinde olmasını sağlar. Beş duyu tarafından iletilen kesik-kopuk-parçalı bilgi sinyalleri beyin tarafından tamamlanır ve kaydedilir. Uzun yıllardır kaydedilen bu bilgiler hafızayı oluşturarak o kişiye "kimlik" kazandırır. Bir şekilde hafızasını kaybeden insan, kimliğini ve şahsiyetini de kaybetmiş olur. İnsanın kullandığı günlük enerjinin yüzde 20 si beyin tarafından harcanır.

13 Şubat 2016 Cumartesi

SICAK HAVADA İŞTAH AZALIR

İNSANIN günlük su ihtiyacı 2 litredir. Bu su, katı ve sıvı yiyeceklerden karşılanır. Çok hareket etmeyen bir kişinin günlük enerji ihtiyacı 2400 kilokaloridir.

Soğuk havada vücut, ısısını muhafaza etmek ve ısı üretmek için daha fazla besin yakar. Isı düzenleme kabiliyeti soğuk bölge hayvanlarına göre daha düşük olan insan, ılıman bölgelerde daha kolay ve rahat yaşar.

Hava sıcaklığının 10 derece azalması, insanın günlük kalori ihtiyacında yüzde 5  lik artış getirir. Kutup seferlerine çıkanlar günlük 3500-4500 kilokalori sağlayacak gıdayı almalıdırlar.

Ortam sıcaklığı yükselince, iştahta  ve yiyecek alımında azalma olur. Terleme yoluyla su ve tuz kaybı fazlalaşır. Su-tuz hızla yerine konulmalıdır. Nem oranı düşük bir ortamda (meselâ  %30-35  lik nem ortamı) insan daha fazla su kaybeder.

12 Şubat 2016 Cuma

MÜZİKTE 'THE SİLVER BEATLES'

Soldan: J. Lennon, G. Harrison, R. Starr, P. McCartney 
HİKÂYELERİ 1956 yılında İngiltere'nin Liverpool şehrinde 15-16 yaşlarında iken başlar. Dört arkadaş "The Silver Beatles" adlı pop müzik vokal grubu kurarlar. Sonraları, adları halk arasında, kısaca "Beatles" olarak yayılır.

Bu dörtlü; bateride Richard Starkey (1940 doğumlu-Ringo Starr takma adlı), Ritim gitarda şair John Lennon (1940), bas gitarda Paul Mc Cartney (1942), solo gitarda George Harrison (1943)'dan kurulu idi.

11 Şubat 2016 Perşembe

BAYRAM, MONOTONLUĞU KIRAR

ÇALIŞMA hayatının yoğun temposu içinde âdeta bir mola olan bayramlar ve bunların daha eski biçimi olan karnavallar, dini törenler, toplu eğlenceler, kutlamalar için birer fırsat olduğu kadar aynı zamanda, toplumların gelişim süreci içinde, toplum düzeninin korunmasında da önemli rol oynar.

Bayramlar, şenlik veya tören nitelikleriyle çoşku, aşırılık ve taşkınlıklara imkân vererek günlük hayatın monotonluğunu (sıkıcı-tekdüzeliğini) kırar.

Bayram, kurallı döneme karşılık kuralsızlığı getirir. Bu kuralsızlıklar; bazı yasaların çiğnenmesi, doğallık, para ve malda savurganlık, hesapsız tüketim vb gibidir.

Şöyle bir çelişki de mevcuttur; bayram, kuralsızlığı tanırken, bu tanınanın aynı zamanda kurallı hayatın da bir teminatı olmasıdır.

10 Şubat 2016 Çarşamba

ANADOLU BAŞ SÜSLEMELERİ

                         ANADOLU KADININDAN BAŞ SÜSLEME ÖRNEKLERİ

TEPELİKLİ - Orta Anadolu

9 Şubat 2016 Salı

HIZIR REİS'İN (Barbaros) YÜKSELİŞİ

MİDİLLİ Adası'nın Banova Köyü'nde 1473-76 yılında doğdu. Babası Eceova'lı bir tımarlı sipahi olan Yakup Ağa, annesi Hristiyan bir kadın olan Katalina idi. Dört kardeşlerdi; bunlar Hızır, Oruç, İlyas ve İshak'dı.

Hızır'ın abisi Oruç Reis, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e muhalif olan Osmanlı Şehzadesi Korkut Çelebi'nin desteğiyle Akdeniz'de deniz ticareti ve korsanlık yapardı. Daha sonra Oruç ve Hızır beraber çalışmaya başladılar. Tunus'ta liman edinmek için Tunus Hükümdarı'na hediyeler ve ganimetler verdiler.

8 Şubat 2016 Pazartesi

ANTONELLO DA MESSİNA, ESER-BİYOGRAFİ

1430 yılına doğru İtalya-Messina'da doğdu. Napoli'de ressam Colantonio'nun yanında Flaman ve Provence etkilerine açık bir ortamda yetişti. İlk eserlerinde Van Eyck'in etkileri açıkça görülür. Tablolarında, kullandığı boyanın bütün güzelliğini ortaya koyma ve renk tonlarıyla yepyeni bir hava yaratma gayreti görülmektedir. Antonello, ömrünün büyük bir kısmını Napoli ve Messina'da geçirdi. 1476 yılında Venedik'e giderek San Cassino Kilisesi'nin mihrabı için bir resim yaptı. Giovanni Bellini'nin (1430-1516) etkisiyle Venedik resminin gelişimine katkısı oldu. 1479' a doğru Messina'da öldü.

Antonello da Messina - Meryem'e Müjde

7 Şubat 2016 Pazar

VAZOMOTOR ETKİNLİK

KAN damarlarındaki büzülme-genişleme hareketlerine vazomotor hareket denilir. Damar çapını değiştiren bu hareketler, damar duvarında bulunan düz kas liflerinin kasılma ve gevşemesiyle ortaya çıkar. Tıp dilinde damar genişlemesine "vazodilasyon", damar büzülmesine "vazokonstriksiyon" denir.

Kılcal damarlar dışında bütün kan damarlarının duvarında düz kas lifleri bulunmasına rağmen, vazomotor etkinlik en çok ince atardamarlarda görülür. Damar hareketlerini, refleks mekanizmaları vasıtasıyla omurilik soğanında yer alan sinir merkezleri denetler. Bu mekanizma vazomotor refleks olarak da bilinir.

6 Şubat 2016 Cumartesi

KADINDA VİRİLİZM, HİRSÜTİZM

VİRİLİZM kadında erkeğe özgü cinsel özelliklerin ortaya çıkmasıyla belirlenen patolojik durumdur. Virilizmde özellikle yüzde, koltukaltında ve genital bölgede erkeğe has kıllanma ortaya çıkar. Şakaklardaki saçlı deri sınırı daha geriye çekilir, bazan tam kellik de olabilir. Gırtlak hacminin genişlemesiyle ses kalınlaşır. İskelet ve kas dokusunda kalınlaşma görülür. Ayrıca kadınsı özelliklerde azalma gözlenir. Göğüslerde ve genital organlarda küçülmeler olur. Âdet sıklığı azalır veya hiç görememe durumu ortaya çıkabilir. Derialtı yağ dokusu azalır.

5 Şubat 2016 Cuma

FRA ANGELİCO, ESER-BİYOGRAFİ

ANGELİCO (1387 - 1455) İtalyan ressam, Vicchio'da doğdu. Asıl adı Guido di Pietro, rahiplik adı ise Fra Giovanni da Fiesole'dir. Kısaca Fra diye anılır. Fiesole'deki San Domenico Manastırı'na girdi; geç gotik üslûbun izlerini taşımakta olan geleneksel bir bakışla yeni sanat anlayışının gereklerini bağdaştıran eserlerin yaratıcısı oldu. Roma'da öldü.

Eserleri tüm çoşkusu ve doğallığı içinde dini inancını yansıtır. Eserlerindeki biçimsel kusursuzluk, itinalı ayrıntı çalışması, zengin renk anlayışı onu 15. yy Floransa resmine damga vuran sanatçılardan biri yapar.

Fra Angelico - Çocuklu Meryem (Yıldızlı Meryem)

4 Şubat 2016 Perşembe

YABANCILAŞMA DUYGUSU

YABANCILAŞMA deyimi, ruh hastalarında görülen "ilgisizliği" ifade etmek için ilk defa 19. yy başlarında kullanıldı. Daha sonra anlamı genişleyen bu kavram, gelişmiş toplumlarda ortaya çıkan iletişim problemlerinin tamamını ifade etmek için kullanıldı. Bu anlamıyla ele alındığında, yabancılaşma herkesi ilgilendiren ortak bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Belirli durumlar ve duygulardan oluşan kendi küçük dünyasında yaşayan bireyden, görünüşte parlak ve dinamik

3 Şubat 2016 Çarşamba

ANDREA DEL CASTAGNO, ESER-BİYOGRAFİ

ANDREA di Bartolo di Bargilla diye anılır (1420-21 - 1457). İtalyan ressam, Floransa'da doğdu. Masaccio ve Donatello gibi sanatçıların bulunduğu ortamda yetişti. Hayatının büyük bölümünü doğduğu şehirde geçirdi. Venedik'te bir müddet kaldı ve orada kilise süslemeleri yaptı (1442). Floransa'daki San Apollonia Manastırı'nın yemekhanesi için yaptığı, aralarında "Son Yemek" adlı freskin de bulunduğu freskler (1445-50) şaheseri olarak kabul edilir. Castagno, sert, dengeli ve güçlü üslûbuyla Rönesans ideâllerine bağlı göründü.


Andrea del Castagno - Cumae sibillası - 1450

2 Şubat 2016 Salı

RUHSAL YATKINLIKLAR

YATKINLIK, belirli ruhi özelliklerin gelişmesine katkıda bulunan, genetik olarak ya da sonradan edinilmiş etkendir. Olumsuz gelişmelerin olduğu anormal ortamlarda, yatkınlık psikolojik hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Üç tip yatkınlık tanımlanmıştır: Bunlar, görev yatkınlığı, sosyometrik yatkınlık ve dışavurma yatkınlığıdır.

a) Görev yatkınlıkları: Kendine güvenle farkedilen rahatlık; güce, iradeye yönelmeyle belirlenen baskınlık; grupları örgütleme,

1 Şubat 2016 Pazartesi

ALBRECHT ALTDORFER, ESER-BİYOGRAFİ

ALTDORFER (1480 - 1538) Almanya-Regensburg'da doğdu. Ressam, gravürcü ve mimardır. Mimar olarak resmi vazifelerde bulundu. İlk eserlerinde Dürer ve Cranach'ın etkisi görülür. "Tuna Okulu" nun en önemli temsilcisidir. Eserlerinde şiir dolu fantezileri, derin tabiat duygusu ve ışıklandırmadaki ustalığıyla ün yaptı. Gayet ince işlenmiş, çoğu küçük boy olan dini veya mitolojik tablolarında peyzaja büyük yer ayırdı. Gravürcü olarak yaptığı küçük bakırdan eserlerde, yağlı boya tablolarının uyandırdığı etkiyi verebildi.