31 Ağustos 2015 Pazartesi

KONFÜÇYUS'UN DERİN İZLERİ

Konfüçyus
KONFÜÇYUS (K'ong fou tseu), milâttan önce 551 yılında doğduğu tahmin ediliyor. Çinli bir filozoftur. 72 yaşında öldü (mö: 479).

Şöyle demiştir: "Hükümdarlar âdeta Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisi gibidir. Hükümdarın, erdemli ve bilge olması lâzımdır. İnsanları eğitebilmesi için, kendisinin de eğitimli olması gerekir. Kendini yönetmeyi bilemeyen; başkalarını yönetemez. Halkı idare etmek için neden ölüm cezası tatbik ediyorsunuz. Siz erdemli olun, halk da erdemli olur"

Konfüçyus yazılı bir metin bırakmadı. Öğrencileri onun ders notlarını, konuşma ve sohbetlerini bir kitapta topladılar. Öğretilerin temelinde "insanları sevmek" ilkesi bulunur. Sevgi, insanda doğuştan vardır. İnsanın vazifesi bu ilkeyi geliştirmek, erdemli ve bilge kişiliğe ulaşmaktır. Ana-baba sevgisi önde gelmelidir. Olgun ve mükemmel insan olmak, soylu davranmayı, erdemli, dürüst, sevgi dolu, cesaretli ve güvenilir olmayı gerektirir. Bunun için; çalışmak, öğrenmek, düşünmek ve ahlâk kurallarına uygun davranmak gerekir. Doğuştan soylu olmak gerekmez; sıradan insanlar da yeterince çalışıp kendilerini yetiştirebilir ve "kâmil insan" olabilirler.

1911' de Çinli gençler ona "feodal ve gerici" dediler. Bazıları ise: "Konfüçyus'tan tiksiniyorum" dedi.

Bugün, Konfüçyus'un sözleri, felsefi ve dini bir öğreti sayılmasa bile; zihniyetlerde ve toplumsal davranışlarda yüzyıllardan gelen derin izler bırakmıştır.

30 Ağustos 2015 Pazar

KÖLE TİCARETİ

OSMANLI'da ilk esir pazarı İstanbul'un Haseki semtinde kuruldu. Daha sonra Kapalıçarşı-Bedesten, Çemberlitaş, Tavukpazarı'na kaydı. Satışlar açık artırmayla yapılırdı. Devlet satışlardan kırkta bir vergi alırdı. Satın alınan esirler, ev hizmetlerinde, cariyelikte, çocuk bakımında kullanılırdı. "Sevap işlemek" amacıyla esir satın alıp azad (serbest bırakma) edenler de olurdu.

Bazı zenginler, 6-7 yaşlarında esir çocuklar alıp, bunları farklı alanlarda yetiştirerek yüksek fiyata satarlardı. Bu yetişmiş çocuklar ekseriyetle saray ve konaklara alınırdı.

Zamanla disiplin bozuldu. Topkapı, Yedikule sur diplerinde kaçak esir ticareti yapılmaya başlandı. Cariyeler satılmayıp kiraya verilir oldu ve fuhuş arttı. Padişah Abdülmecid, 1847' de esir ticaretini kaldırdı, fakat gizli olarak bir müddet daha devam etti.

Köleleştirilen Afrikalı'lar
Musevilik'te, Hristiyanlık'ta ve İslâmiyet'te kölelik yasaklanmamıştır.

Köle isyanının en ünlüsü milâttan önce 73 yılında Trakyalı köle Spartakus'un önderliğinde patlamıştır.

Lâtincede "servus" köle demek iken, sonraları "hizmetçi" mânâsı verildi.

Amerika'da iç savaş (1861-64) , Güney eyaletlerinin köleliği kaldırmayı reddiyle başladı. Köleler Kuzey'e (Philadelfia'ya) kaçmaya başladılar. İç savaşta 900 bin insan öldü. Amerika'da kölelik 1865'de Abraham Lincoln tarafından resmen kaldırıldı.

1840' larda Virginia'da Afrikalı bir ailenin açık artırmayla satışı  

29 Ağustos 2015 Cumartesi

YOLDAN ÇIKMIŞ AKRABALAR

Güney Kore
KORELİ'LER kılı kırk yaran, özenli ve Konfüçyus'u benimsemiş insanlardır. Güneyli'ler, Kuzeyli'leri sert ve dayanıklı buldukları için; onlara karşı yumuşak bir izlenim verirler. Japonya'nın teslim olmasıyla, Kore'nin kuzeyi Ruslar'a, güneyi ise Amerika'ya verildi. Bu paylaşım yapılırken Koreliler'in görüşü alınmadı. İki taraf üç yıl savaştı, bir milyon kadar ölü ve kayıp verildi. Türkiye bu savaşa, Güneyliler'in tarafında savaşmak üzere asker gönderdi.

Kuzey Kore
Kore'nin milâttan önce üç bin yıllarına kadar uzanan, Çin'den ve Japonya'dan etkilenmiş sanatı vardır. Kuzey Kore'nin nüfusu 25 milyon civarındadır. Resmi olarak ateist bir devlettir. Halkın yüzde yetmiş kadarı ateisttir. Kalanların, geleneksel budizm, çandogyo dini, protestan hristiyanlık, şamanizm gibi inançları vardır. Kuzey Kore'de devlet halka: "Üzülün!" emri verince hep birden üzülüp ağlarlar, "Sevinin!" emri verince de hep birden gülüp neşelenirler. Kuzey Kore Devlet Başkanı, zaman zaman halkının gözünde yücelmek istediğinde, Amerika ile polemiğe girme veya tehditler savurma ihtiyacı hisseder.

Güney Kore'nin 50 milyonu geçen nüfusu vardır. Halkın hemen hemen yarısı budisttir. Diğer yarısı ise protestan-katolik hristiyandan oluşur. Diğer dinler ve çok az da konfüçyus vardır.

Güney Kore'nin kişi başına düşen geliri; Kuzey Kore'nin yaklaşık 18 katıdır diyebiliriz. Güneyliler daha zengin görünüyorlar.

Her iki taraf birbirini, "yoldan çıkmış akraba" olarak görmektedir..

28 Ağustos 2015 Cuma

ANLATIM BİÇİMİYLE LA FONTAİNE

La Fontaine
JEAN De La Fontaine (1621 - 1695) . Fransa'da doğdu. Annesinin ikinci eşindendir. Babası su ve orman amiriydi. Paris'te hukuk tahsili yaptı, fakat avukatlık yapmadı. 20 yaşlarında iken katolik tarikatı olan Oratoir'a girdi, fakat bir buçuk yıl sonra disiplinli dini hayattan sıkıldı ve orayı terketti. 26 yaşındayken varlıklı bir kızla evlendi, bir oğlu oldu, ama beş yıl sonra ayrıldı.

La Fontaine'in, çapkınca şakaları, neşeli açık saçık sözleri vardı. Edep duygularını hiçe sayardı. Yazdığı öykülerde; kadın, başına buyruk ve serbest, koca ise aptal veya mezhebi geniş olurdu. La Fontaine: "Yazdıklarımı hoş yapan, gerçeklik veya gerçeğe uygunluk değildir, benim anlatım biçimimdir" demiştir. Bazı öykülerinde de, uçkuruna düşkün papazlardan veya azgın rahibelerden bahsederek terbiye sınırlarını aşar ve ruhban sınıfını yererek tepki almaya başlar.

45 yaşlarından sonra çocuklara hitabeden öğretici ve ahlâki eserler yazmaya başladı. Genelde, kurtların kuzuları yediği acımasız dünyayı gözönüne serer. La Fontaine bir masalında: "Ormanda hayvanlar meclisi, veba hastalığı sorununu görüşmek üzere, arslanın başkanlığında toplanır. Yaptıkları istişareler sonunda, vebanın sebebi olarak toplantıdaki en zayıf ve güçsüz eşeği görerek öldürülmesine karar verirler."          

27 Ağustos 2015 Perşembe

LAVOİSİER NEDEN GİYOTİNE GİTTİ

Lavoisier
ANTOİNE Laurent De Lavoisier. 1743' de Fransa-Paris'te doğdu. Hukuk'u bitirdi. Hükümet adına vergi toplama görevlisi oldu. Daha sonra baruthanede müfettişlik yaptı. Maliye Bakanı oldu. Amatör kimyacıyken, konuyu iyice sevdi ve deneyler yapmaya başladı. Suyun analizini yaptı. Hayvanlarda solunum olayı, yanma olayı, gaz ölçümleri yaptı. Şehir aydınlatma sistemleri hakkında inceleme eser yazdı. Çeşitli ödüller aldı.

Vergi toplama şirketi "Fermier Generale"in üst düzey görevlisinin kızıyla evlendi. Karısı, İngiliz kimyacıların çalışmalarını fransızcaya tercüme ediyor ve kitaplardaki resimleri çiziyordu. Kocasının meslekdaşlarını her hafta akşam yemeğinde ağırlardı.

Fransa'da krallık vardı. 1789' dan sonra ülke karışmaya başladı. 1792' de krallık devrildi. Lavoisier 1794'de (51 yaşındayken) ihtilâlciler tarafından, diğer 27 vergi toplama görevlisi arkadaşıyla beraber tutuklandı ve giyotine gönderildi. İhtilâl yapanlar: "Cumhuriyetin bilim adamlarına ihtiyacı yoktur" demişlerse de idamının esas sebepleri; devrik kralın adamı olması, görevinin parayla ilgili olması ve şüpheliler listesine alınmasıydı. Bir bilim adamı olması idamını engelleyebilirdi, fakat aynı şirkette hükümet adına vergi toplama görevi yapan arkadaşları topyekün tutuklanınca; bir bakıma kurunun yanında yaş da yanmış oldu.

26 Ağustos 2015 Çarşamba

MECLİSTE "ADNAN MENDERES" VARDI

ADNAN Menderes 1899 yılında Aydın'da doğdu. İzmir'in tanınmış ailelerinden Kâtipzâdeler'e mensup İbrahim Ethem Bey ile Aydın'ın büyük toprak sahibi ailelerinden Hacı Ali Paşazadeler'e mensup Tevfika Hanım'ın oğludur. Bu iki aile yıllar önce Rumeli'den gelerek Ege'ye yerleşmiştir.

Adnan Menderes, İzmir İttihat ve Terakki Mektebi'nde sonra Kızılçullu Amerikan Koleji'nde öğrenim gördü. Yüksek tahsilini, yıllar sonra Ankara Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. Birinci Dünya Savaşı'na yedek subay olarak katıldı (1916) . Suriye'ye giderken hastalanınca, İzmir'de görevlendirildi. Mütareke yıllarında ve İzmir'in işgâlinden sonra, Aydın'da iki arkadaşıyla kurdukları "Ay-Yıldız" çetesi ile, daha sonra Söke'de piyade alay yaveri, Sandıklı süvari bölüğü subayı olarak Milli Mücadele'ye katıldı. Kırmızı şeritli istiklâl madalyası

25 Ağustos 2015 Salı

MÜNİF FEHİM, ESER, BİYOGRAFİ

MÜNİF Fehim Özarman 1900 yılında İstanbul'da doğdu. Babası tiyatro sanatçısı Ahmet Fehim Efendi'dir. Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Tiyatro dekorları, afiş ve reklâm işleri yaptı. Bazı filmlerde senaryo, dekor, kostüm ve makyaj hazırladı. Çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Arkadaşlarıyla "kelebek" adlı mizah dergisini çıkardı. 1971' de Günaydın gazetesinde, "Hz. Muhammed'in Hayatı" tefrikasını resimledi. Münif Fehim 1983' de İstanbul'da vefat etti.

Münif Fehim - Lâle Devri
Münif Fehim - Yaşmaklı Kadınlar

ANDRÉ LHOTE, eser-biyografi

ANDRÉ Lhote, ressam, sanat eleştirmeni ve estetikçisi, 1885 yılında Fransa Bordeaux'da doğdu. Doğduğu şehrin Güzel Sanatlar okulunda süslemeci heykeltraşlık öğrenimi yaptıktan sonra, 1909' da Bağımsız Sanatçılar Salonu'ndaki sergisiyle kendini tanıttı. Raoul Dufy ve Jean Marchand ile dostluk kurdu. Ona göre; ışıkların, alaca renklerin ve gölgelerin kendine has biçimleri vardır; bu biçimleri bir şiirin kelime, ritm ve kafiyeleri gibi tutarlı bir sisteme göre, tabloya yerleştirmek gerekir.

1912' de kübizmi benimsedi, fakat klâsik bakıştan kopmaması ve konuların anlaşılırlığının korunmasındaki ısrarıyla (Rugby, 1917, Paris) tanındı. Bezemeci (Bordeaux Tıp Fakültesi'nde duvar resimleri, 1957) ve eğitimci olan Lhote'un modern resme ilişkin önemli incelemeleri vardır.

Resim üzerine başlıca makalelerini biraraya getiren "Resim üstüne yazılar" adlı eserini 1946' da yayınladı. André Lhote'un bundan başka "Peyzaj bilgisi" ve "Figür bilgisi" adlı iki kitabı daha vardır. Lhote, Montparnasse'da bir akademi kurdu ve 1955' de Millî Sanatlar Büyük ödülünü kazandı. 1962' de Paris'te ölen André Lhote, Paris atölyesinde birçok Türk ressama hocalık yapmıştır.

André Lhote  -  Avignon'dan görünüş  -  Paris

NEŞET GÜNAL, ESER, BİYOGRAFİ

NEŞET Günal 1923 yılında Nevşehir'de doğdu. Türkiye'de "toplumsal gerçekçilik" akımının önde gelen temsilcilerindendir. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde Nurullah Berk ve Sabri Berkel'in öğrencisi oldu. Paris'e giderek öğrenime devam etti. Yurda dönünce, Güzel Sanatlar Akademisi'ne öğretim görevlisi oldu ve dekanlık yaptı. 1969' da Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde "Kör Hasan'ın Oğlu" adlı eseriyle birincilik ödülü aldı. Anadolu insanının hayatından görüntüler yansıttı. Neşet Günal'ın vitray ve duvar resmi çalışmaları da vardır. Günal, 2002' de vefat etti.

Neşet Günal - Genç Kızlar

EDİP KÖSEOĞLU, ESER, BİYOGRAFİ

EDİP Hakkı Köseoğlu (1904 - 1990) Güzel Sanatlar Akademisi'nde İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu. Resim öğrenimini Paris'te sürdürdü. Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği'ne katıldı. Çalışmalarını bu grupla beraber sergiledi. Manzara, figür, natürmort ve resimleriyle tanındı.

Edip Hakkı Köseoğlu - MAKİNA  

24 Ağustos 2015 Pazartesi

NURİ İYEM, ESER, BİYOGRAFİ

NURİ İyem 1915 yılında İstanbul'da doğdu. Türk Resim Sanatı'nın "Yediler Grubu" üyelerinden biridir. Hikmet Onat, İbrahim Çallı, Leopold Levy gibi ünlü ressamlarla birlikte çalıştı. 1946' da ilk şahsi sergisini açtı. Kendine has bir üslûpla, toplumsal gerçekçi anlayışta figüratif resimler yaptı.

Nuri İyem - Kardeşler  (1978)

JAPON RESSAM İTO CAKUÇU

İTO Cakuçu (1716 - 1800) Japonya'nın Kyoto şehrinde doğdu. Sanat çevrelerinin uzağında kalan bağımsız bir sanatçıydı. Kuş, çiçek ve hayvanlardan kompozisyonlar yaptı. Canlı renkleri kontrast oluşturacak biçimde kullandı. Eserlerinde gerçekçi üslûbu ve anlatımcı çizgileri vardır. 

İto Cakuçu - Horozlar ve Tavuklar

MENGÜ ERTEL, ESER, BİYOGRAFİ

MENGÜ Ertel, 1931 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin dekorasyon bölümünden mezun oldu. Bir süre reklamcılık yaptı. 1959' da Muhsin Ertuğrul'un teşvikiyle tiyatro afişleri yapmaya başladı. 1969' da "San Grafik" atölyesini kurdu ve ilk tiyatro afişleri sergisini açtı. Afişlerde estetikle anlam arasında denge kurmaya dikkat etti. Yarışmalarda ödüller aldı. Ayrıca; seramik çalışmalarında da yöneldi. Mimarlığını Vedat Dalokay'ın yaptığı Pakistan'daki İslâmâbad Camii'nin abdest alma yerleri ve kıble duvarının seramik panolarını yaptı. 2000' de İstanbul'da vefat etti. 


Mengü Ertel - Tiyatro Afişi

NEŞE ERDOK, ESER, BİYOGRAFİ

NEŞE Erdok, 1940 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi. Çalışmalarını İspanya ve Fransa'da sürdürdü. Yurda dönünce, Akademi'ye öğretim görevlisi oldu. Figüratif anlayıştaki çalışmalarıyla dikkat çekti. Duyarlı ve anlatımcı, kendine has bir biçim geliştirdi. Figüratif anlayışa, yarı akademik yarı klâsik bir özellik kazandırdı. Bu konularla ilgili kitabı vardır (1977) .

Neşe Erdok - Vapurdaki Kız  

DEVRİM ERBİL, ESER, BİYOGRAFİ

DEVRİM Erbil, 1937 yılında Uşak'ta doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi. Aynı kurumda öğretim görevlisi oldu. 1981' de profesör oldu. Yurtiçi ve yurtdışı sergi ve yarışmalara katıldı ve çeşitli ödüller aldı. 1966' da bir grup arkadaşıyla beraber figüratif eğilimli çeşitli anlam şekilleri deneyen "Beş Genç Ressam" grubunu kurdu. Birçok eserinde, geleneksel minyatür sanattan yola çıkarak çağdaş yoruma ulaştı. İstanbul ve Boğaziçi'ni konu alan resimler yaptı.


Devrim Erbil - Gelin Alayı  (1976)

ABİDİN ELDEROĞLU, ESER, BİYOGRAFİ

ABİDİN Elderoğlu, 1901 yılında Denizli'de doğdu. Fransa'da resim öğrenimi gördü. Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı. İlk eserlerinde, klâsik ve lekeleri şekillendiren bir üslûp benimsedi. Daha sonra çizgi düzenine ve soyut anlatıma önem veren çalışmalar gerçekleştirdi. Geleneksel Türk sanatından ve özellikle de hat sanatından faydalanarak kaligrafik (soyut ifadeyi ön plana çıkaran) eserler yaptı. Yurtiçi ve yurtdışı yarışmalarda çeşitli ödüller aldı. 1974' de Ankara'da vefat etti. 

Abidin Elderoğlu - Ayrılış  (1935)

BURHAN DOĞANÇAY, ESER, BİYOGRAFİ

BURHAN Doğançay, 1929 yılında İstanbul'da doğdu. Resimle ilgili ilk bilgileri babası ressam Adil Doğançay'dan öğrendi. Paris'te öğrenim için bulunduğu yıllarda resim bilgisini geliştirdi. Resim çalışmalarını daha sonra New York'da sürdürdü. Sokaklarda duvarlara çizilmiş resimlerden ve yazılardan hareket ederek resimler geliştirdi. Soyut anlayışta kompozisyonlar yaptı. Heykel ve fotoğraf çalışmaları da vardır. 2013' de İstanbul'da vefat etti.


Burhan Doğançay - Sirk  (1986)

HALİL DİKMEN, ESER, BİYOGRAFİ

HALİL Dikmen, 1906 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde Hikmet Onat ve İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu. Öğrenimini ve çalışmalarını Paris'te sürdürdü. 1931' de Türkiye'ye döndü. Öğretmenlik ve müze müdürlüğü yaptı. Genel olarak soyut anlayışta çalıştı. 1960' larda "kübist" anlayışa yöneldi. 1964' de İstanbul'da vefat etti.


Halil Dikmen - Kurtuluş Savaşında Cephane Taşıyan Kadınlar

ADNAN ÇOKER, ESER, BİYOGRAFİ

ADNAN Çoker 1927 yılında İstanbul'da doğdu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenim gördü. Aynı kuruma asistan oldu. 1963' de Akademi'den bir grup ressamla "Mavi Grup" adlı topluluğu kurdu. Bir müddet Paris'te kalarak "oyma baskı" üzerine çalıştı. Çeşitli sergi ve yarışmalarda ödüller aldı. Türkiye'de soyut resmin başarılı temsilcilerinden biri oldu.

Adnan Çoker - Eylem II 

ALİ AVNİ ÇELEBİ, ESER, BİYOGRAFİ

ALİ Avni Çelebi, 1904 yılında İstanbul'da doğdu. İbrahim Çallı ve Hikmet Onat'ın öğrencisi oldu. Bir müddet Almanya'da çalıştı. Daha sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne öğretim üyesi oldu. Çeşitli akımlardan faydalanarak kendine has bir anlayış geliştirdi. Türkiye'de modern resmin ilk temsilcilerinden biridir. 1944' de "Çam Korusu" adlı eseriyle, Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde birinci oldu. 1993' de İstanbul'da vefat etti. 


Ali Avni Çelebi - Uçurtma Uçuran  (1990)

MEHMET ŞADİ ÇALIK, ESER, BİYOGRAFİ

MEHMET Şâdi Çalık, 1917' de Girit'te doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin heykel bölümünü bitirdi. Aynı okulda doçent (1969) ve profesör (1971) oldu. Türk heykel sanatında soyut anlayışın ilk temsilcilerindendir. Serbest ve anıt heykeller yaptı. Ayrıca; kabartma ve panolar da gerçekleştirdi. 1979' da İstanbul'da vefat etti. 


Mehmet Şâdi Çalık - Siyah Heykel

23 Ağustos 2015 Pazar

HÜSEYİN AVNİ LİFİJ, ESER, BİYOGRAFİ

HÜSEYİN Avni Lifij, 1886 yılında Samsun'da doğdu. Sanayi-i Nefise'yi bitirdi. Paris'e gönderildi. Orada Cormon'un atölyesinde çalıştı. 1912' de yurda döndü. Şiir ve edebiyatla da ilgilenen Lifij, I. Dünya Savaşı sırasında Enver Paşa tarafından Şişli'de kurulan atölyede, konuları kahramanlık olan resimler yapmak üzere görevlendirildi. Çağdaşı olduğu Çallı izlenimciliğine ilgi duymayan, soğuk renkli, doğacı bir anlatımı vardır. İstanbul-Laleli'de 41 yaşında vefat etti (1927) .

Hüseyin Avni Lifij - PEYZAJ

22 Ağustos 2015 Cumartesi

MECLİSTE "FATİN RÜŞTÜ ZORLU" VARDI

FATİN Rüştü Zorlu 1910 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi ve babası Artvin'in Zor Köyü'ndendir. Galatasaray Lisesi'nden sonra Paris Siyasi İlimler Okulu'nu ve Cenevre Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Dışişleri Bakanlığı'nda devlet hizmetine girerek Hukuk Müşavir Yardımcısı oldu (1936) 

1933 yılında Emel Hanım'la evlendi. Nikâh töreninde Atatürk de bulundu. Üç yıl sonra kızı Sevin dünyaya geldi. "Sevin" adını Atatürk koydu.

1938' den itibaren sırasıyla; Ticaret Dairesi Şefi, İsviçre-Bern Büyükelçiliği Başkâtibi, Fransa-Paris Büyükelçiliği Başkâtibi, Siyasi Malûmat Bürosu Müdürü, Moskova

21 Ağustos 2015 Cuma

SABRİ BERKEL, ESER, BİYOGRAFİ

SABRİ Berkel, 1907 yılında Üsküp-Makedonya'da doğdu. İtalya-Floransa Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenim gördü. 1935' de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne asistan olarak girdi. Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği'ne ve 1941'de "D" Grubu'na katıldı. Türkiye'de soyut resmin en önemli temsilcilerinden biri oldu. 1961' de Devlet Resim Ve Heykel Sergisi'nde birincilik ödülü aldı. 1993'de İstanbul'da vefat etti.

Sabri Berkel - Vazoda Çiçekler  (1947)
Sabri Berkel -  Kompozisyon

BEDRİ BAYKAM, ESER, BİYOGRAFİ

BEDRİ Baykam, 1957 yılında İstanbul'da doğdu. Çocuk yaştan itibaren resim çalışmalarına başladı. Paris'te öğrenim gördü. Türk resminde yeni dışavurumculuğun ilk temsilcilerinden oldu. Eserlerinde cinselliği sergileyen figürleri de sıkça kullandı.

Bedri Baykam - Toroslar Manzara II   (1991)

FERRUH BAŞAĞA, ESER-BİYOGRAFİ

FERRUH Başağa, 1914 yılında İstanbul'da doğdu. Önceleri, gerçekçi anlayışta eserler verdi, daha sonra soyut anlayışa yöneldi. Resmin yanısıra fresk, mozaik, vitray ve seramik çalışmaları yaptı. Resimlerinde geometrik ritm ve sadelik vardır. 2010' da vefat etti.

Ferruh Başağa - Lirik Soyutlama

EMİN BARIN, ESER, BİYOGRAFİ

EMİN Barın, Türk hattat ve cilt sanatçısıdır. 1913 yılında İstanbul'da doğdu. Lâtin alfabesini kullanarak hat sanatına modern bir anlayış getirdi. Kûfi, celî divanî yazılarda değişik kompozisyonlarıyla dikkat çekti. Ciltçi olarak dış ülkelerde de çalıştı ve ödüller aldı. 1958' de Brüksel Sergisi'nde "Fatih Divanı" cildiyle birincilik ödülü aldı. 1987'de vefat etti.

Emin Barın  - Allahu Velüttevfik   (Celî Divanî)

EROL AKYAVAŞ, ESER, BİYOGRAFİ

EROL Akyavaş, 1932' de İstanbul'da doğdu. 1948' de Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun atölyesinde resim yapmaya başladı. Paris'de ve Amerika'da çalıştı. Geometrik-soyut anlayıştan, Freud ve Jung'un insan psikolojisine ilişkin görüşlerinden, Amerika'daki surrealist uygulamalardan ve Türk Minyatür Sanatı'ndan etkilendi. Soyut bir mekân ve perspektif kurallarından bağımsız dekoratif öğeler, resminin başlıca özellikleridir. 1999'da İstanbul'da vefat etti.

Erol Akyavaş - OM    (1993)

20 Ağustos 2015 Perşembe

İBRAHİM BALABAN, ESER, BİYOGRAFİ

İBRAHİM Balaban, 1921 yılında Bursa'da doğdu. Anadolu insanının hayatından ve halk ezgilerinden esinlenerek toplumsal, gerçekçi resimler yaptı. Canlı renkler, naif biçimler kullandı. Sanat ve toplumsal konularla ilgili düşüncelerini "Balaban" ve "İzdüşümü" gibi kitaplarında anlattı.

İbrahim Balaban - BEREKET BABA

19 Ağustos 2015 Çarşamba

FAHİR AKSOY, ESER, BİYOGRAFİ

FAHİR Aksoy, 1917 İstanbul doğumlu. Hikâye, eleştiri, röportaj çalışmaları yaparken; ressam Abidin Dino ile tanışınca resme yöneldi. Naif üslûptaki resimlerinde insan-toplum-doğa ilişkilerini inceledi. Halk resmiyle ilgili konferanslar verdi. Belgesel filmler hazırladı. 2008' de Balıkesir'de vefat etti.

Fahir Aksoy - Alaçatı  (1992)

18 Ağustos 2015 Salı

MECLİSTE "HASAN POLATKAN" VARDI

HASAN Polatkan, 1915' de Eskişehir'de doğdu. Babası bakkaliye işi yapan Abdülbahri Bey, annesi Gülsüm Hanım'dı. Dedeleri Kırım Türk'ü idi. Eskişehir Lisesi'ni bitirdi ve Mülkiye'den (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) mezun oldu. 1936' da Ziraat Bankası'nda müfettiş yardımcılığına başladı, 1939' da müfettiş oldu. Maliye Bakanlığı'nda da müfettişlik yaptı. 

Hasan Polatkan, 1946 yılında Adnan Menderes'in genel başkanı olduğu Demokrat Parti'den Eskişehir Milletvekili seçilerek meclise girdi. 1950' de yapılan seçimde ise ikinci defa aynı partiden milletvekili seçildi. Adnan Menderes'in Başbakan olduğu hükümette

17 Ağustos 2015 Pazartesi

KÖTÜLÜK, İYİLİĞİ DEĞERLENDİRİR-Leibniz

Gottfried W. Leibniz
GOTTFRİED Wilhelm Leibniz, 1646 yılında Almanya- Leibzig'de doğdu. Babası felsefe profesörü idi. Babası ölünce, kendi kendini yetiştirmeye çalıştı. Matematikçidir. Sanat-Felsefe-Din arası bağlantılara kafa yordu. Matematiğin temel konularından olan diferansiyel ve integral hesabı buldu. Paskal'dan daha ileri düzeyde hesap makinesi yaptı.

1666' da hukuku bitirdi, mantık konularına ilgi duydu. Yirmi yaşında "Pembe Haç" tarikatına girdi. Katolik ve Protestan Kiliselerini birleştirmeye çalıştı.

16 Ağustos 2015 Pazar

YAPACAKLARI HAYATINA SIĞMADI (Vinci)

Leonardo Da Vinci
Leonardo Da Vinci
LEONARDO Da Vinci 1452 yılında İtalya Floransa'nın bir köyünde doğdu. Noterlik yapan baba ile bir köylü kadının gayrimeşru çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının yanında büyüdü. Floransa'lı ressam Verrocchio'nun atölyesinde çalışmaya başladı. Ressamın çeşitli arkadaşlarıyla burada karşılaştı.

27 yaşına gelince, ustasının yanından ayrıldı, Milano'da Saray'a gitti. Sanatsever büyük devlet adamlarından destek aldı. Her işe el atan bir yapısı vardı. Başladığı eseri yarım bırakmak gibi bir huyu da vardı.

15 Ağustos 2015 Cumartesi

KOMÜNİZMİN MUCİDİ ALMANLAR

GEÇMİŞE baktığımızda; Rusya'nın başı çektiği Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Çin, Küba gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde tatbik edilmeye çalışılmış olan komünizmin temellerinin, Almanlar tarafından yaratılmış olduğunu görüyoruz. 

Almanya'da 1750 tarihli "sanayi devriminin" başlangıcıyla beraber sosyalizm-komünizm fikirleri yayılmaya başladı. İşçilerin, emekçilerin, kapitalist toplumda zor duruma düşeceklerini ve her türlü ahlâki- dini-milliyetçi duygularını kaybedecekleri endişesi içinde olduklarını ifade eden Alman sosyal bilimcileri;  devrimci hareket için itici bir güç oluşturmuşlardır. Daha sonraları bu endişeler yerini sadece "parasal değerlere" terketmiştir.

14 Ağustos 2015 Cuma

İDRARDA KÖPÜK VAR

TUVALET esnasında, (bilhassa alafranga tuvaletlerde) toplanan idrarın yüzeyinde çabuk sönmeyen köpüklenme farkederseniz; bu mutlaka hastalıklı bir süreci ifade etmez. Telâşa lüzum yoktur. İdrarda köpüklenme daha ziyade terlemenin daha fazla olduğu yaz aylarında olur. Vücut, suyunu terleme ile kaybettiği için ve ayrıca az su içiyorsanız, idrar yoğunluğu artar. Bu da köpüklenme yapabilir. Yenilen gıdaların cinsine göre de az veya çok köpüklenme olabilir. Özellikle yağlı yemekler yedikten sonraki saatlerde yapılan idrarda köpük farkedilebilir. Çok kola-gazoz içiyorsanız içindeki fosforik asit yine köpüğe sebep olabilir. 

Böbrek faaliyetini bozan ciddi bir kalp hastalığınız yoksa, karaciğer sirozu değilseniz, böbrek taşınız yoksa, idrar yolları iltihabınız bulunmuyorsa; idrardaki köpüklenme

13 Ağustos 2015 Perşembe

FRANZ LİSZT, ACILI PİYANİST

FRANZ Liszt, 1811 Avusturya-Macaristan Doborjan doğumlu piyanisttir. İlk müzik derslerini babasından aldı. Dokuz yaşında konser vermeye başladı. Çocukluk dönemi hastalıklarla geçti. On beş yaşında ciddi bir ruhi bunalım geçirdi. Tarikata girmeyi düşündü. 

On altı yaşında babası ölünce; piyano çalarak geçimini temin etmeye başladı. Bu arada piyano dersi verdiği bir öğrencisine âşık oldu. Ailesi kızı vermeyince, morali bozuldu ve kendini edebiyata verdi. Yirmi yaşlarında iken kızlara düşkünlüğü dikkat çekiyordu. Yirmi iki yaşında iken bir kontesle tanıştı ve onunla dört yıl beraber yaşadı. Bu beraberlikten üç çocuğu oldu.

Virtüöz bir piyanist olmuştu. Otuz üç yaşında, şöhretiyle başka kadınları etkileyince;

12 Ağustos 2015 Çarşamba

CİCİ BALIKLAR


NEYZEN TEVFİK ŞİİR, BİYOGRAFİ

Neyzen Tevfik (Kolaylı)  1879 yılında Bodrum'da doğdu. Babasının adı Hafız Hasan Fehmi Efendi, annesinin adı Emine Hanımdır. Babası Rüşdiye Muallimi'dir. Tevfik Kolaylı yedi yaşındayken "ney"e ilgi duyar. Babası, "derslerini etkiler" düşüncesiyle bu ilgisini benimsemez. 

Tevfik, on üç yaşındayken babasının atanması sebebiyle Urla'ya gider. Orada usta bir neyzen olan berber Kâzım'la tanışır. Bir yıl sonra talihsiz bir hastalığa yakalanır. Sar'a hastası olmuştur. Annesiyle birlikte İstanbul'a tedaviye gönderilir. Öğrenimine ara verince, neyle daha fazla ilgilenmeye başlar. Babası

11 Ağustos 2015 Salı

FİKRET OTYAM, ESER, BİYOGRAFİ

FİKRET Otyam 1926 yılında Aksaray' da doğdu. Gazeteci, yazar, fotoğrafçı ve ressamdır. Röportajları ve belgesel fotoğraflarıyla tanındı. Resim çalışmalarında renk ve nakış öğelerini meydana çıkardı. Otyam 2015' de vefat etti.

Fikret Otyam Çalışması

MARTİN LUTHER PROTESTOSU

Martin Luther, 1483' de Almanya'nın Thüringen şehrinde doğdu. Babası köy kökenli madencidir. Babası hukukçu olmasını istiyordu, fakat o ilâhiyat tahsili yaptı. 

Bir gün, yıldırım çarpmasından kurtulunca papaz olmaya karar verdi. Ölüme hazırlıksız yakalanmaktan korkuyordu. Hoca olup ders vermeye başladı. Manevi bir arayış içinde olduğu dikkat çekiyordu. Tanrı lûtufkârdı, önemli olan onun sevgisine inanmaktı. Sevap biriktirmek gerekmezdi. "95 Tez" i yazdı ve metni çoğaltarak dağıttı. Papalık bunu reddetti.

10 Ağustos 2015 Pazartesi

LÜBNAN TAKDİRE ŞAYAN

Lübnan, yaklaşık 4.2 milyon nüfusuyla Arap dünyası'nın okur-yazar oranı yüksek, modern bir devletidir. Lübnan'da 1986 verilerine göre; yüzde 31 Şiiler, yüzde 27 Sünniler, yüzde 16 Maruni Hristiyanlar, yüzde 11 Ortodoks Rumlar, yüzde 7 Katolik Rumlar, yüzde 7 Dürziler bulunmaktadır. 

108 üyeli meclisin yarısı Müslüman, yarısı Hristiyandır. Fransa, 1861' de Dürzi-Maruni çatışmasında Maruniler'i destekledi. 1967 Arap-İsrail savaşı'nda Filistinliler'in bir kısmı Lübnan'a yerleştiler. Lübnan iç savaşı 145 bin ölü ve daha fazla da yaralı bıraktı.

1932 nüfus sayımında Hristiyanlarla Müslümanların nüfusu birbirine çok yakındı. Meclis

7 Ağustos 2015 Cuma

MASON, YAPI USTASI

Dernek Simgelerinden
Önlük, Gönye, Pergel
Masonluk, 9. yy' da Avrupa'da büyük katedral şantiyeleri etrafında oluşturulmuş yapı ustaları tarikatlarıdır. Fransızca'da "Le maçon" yapı ustası veya duvarcı demektir. 13. yy'da topladıkları insanları uzun bir çıraklık döneminden sonra, ustalaştıkları okullarının atölyelerinde yetiştirdiler.

15. yy' da İngiltere'de, inşaatçılığa yabancı olan kişileri de derneklerine almaya başladılar. Bu kişiler; din adamı, soylu, burjuva olabiliyordu. Bu geçiş, bugünkü felsefi masonluğun temeli oldu. 

İyilik, bilgelik, doğruluk, hayırseverlik gibi iyi şeylerin egemen olduğu dernek olarak bilinir. Dernek kişilerde din ayrımı yapmaz, fakat birçok dernekte olduğu gibi üye olacak kişileri iyi araştırır. Masonlar âdeta "ortak insanlık dini" kurmak istemişlerdir.