28 Şubat 2018 Çarşamba

PİERRE LEPAUTRE, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş, 1660 yılında Paris'te doğdu. Mimar ve gravürcü Antoine Lepautre'un oğlu ve gravürcü Jean Lepautre'un yeğeni. Heykeltraşlık büyük ödülünü kazandı ve Roma'ya gitti. Roma'da "Aeneas ile Ankhise" ve "Arria ile Paetus" adlı iki heykel grubu yaptı. "Atalanta" ve "Dişi geyikle kır tanrıçası" adlı eserleri de olan Pierre Lepautre 1744' de Paris'te öldü.

Pierre Lepautre  -  Aeneas ile Ankhise

KAN BAĞI NE DEMEKTİR?

AYNI soydan gelen kişiler arasındaki ailevî bağa "kan bağı" denilir. Akrabalık seviyesine göre farklılık gösterir. Meselâ anne ve çocuk arasındaki kan bağı, amca ile yeğen arasındaki kan bağından daha güçlüdür.

En güçlü kan bağı tek yumurta ikizleri arasındadır. Kan bağı olan kişilerin anne babadan gelen aynı genleri taşıma ihtimâli oldukça yüksektir. Bu genler ortak bir öncü genin çoğalmasıyla doğrudan edinilmiştir.

Genellikle kan bağı seviyesi ne kadar yakınsa, genetik yapılar o ölçüde birbirine benzer.

27 Şubat 2018 Salı

KANGREN NASIL OLUR?

KANGREN, doku parçalanması ve hemoglobin yıkımı neticesinde renk değişimiyle kendini belli eden doku ölümüne denilir. Kangren çoğunlukla ayaklarda ve bacaklarda atardamarları tıkayan hastalıklar, şeker hastalığına bağlı damar bozuklukları, donma ve enfeksiyon sebebiyle ortaya çıkar. Kuru kangrende, doku ölümü olan bölge kuru, siyah ve büzülmüştür. Islak kangrende ise dokular sulu ve mor renklidir.

Derialtı dokularının ölümüne sebep olan ağır enfeksiyonlar, kangrenin başlıca nedenleri arasındadır. Mikroplar, derialtı dokulara, bölgeye yakın bir enfeksiyon veya travma yoluyla girerler. Genelde küçük olan bu travma ısı, kimyevî veya mekanik (meselâ ayağa çivi batması gibi) bir hasar olabilir . En sık bacaklarda görülen kangren, enfeksiyonlu deri ülserlerinden veya daha evvelki bir yaralanmanın enfeksiyonundan ileri gelebilir.

Kangrende, derialtı dokuların şişmesi ve ölümü, çevre dokularda yaygın hasar, derialtı kılcal damarların tıkanması ve vakanın kaslara kadar yayılması olur. Derialtı dokularda kan dolaşımının azalması, ödem ve iltihabın ortak tesiri neticesinde oksijenin azalması, oksijen olmadan yaşayan bakterilerin çoğalmasına izin verir. Oksijensiz bölgede, çözünmeyen hidrojen ve azot gazları ürer. Bu gazlar derialtı dokularda toplanarak birikir.

Şeker hastalarında özellikle ayak başparmaklarında kangren sık görülür. Bunun açıklaması; doku oksijenlenmesini azaltan ve dolayısıyla oksijensiz yaşayan bakteri metabolizmasına yol açan küçük damar hastalığı, akyuvarlarda çalışma bozukluğu veya dokularda bakteri çoğalması için bol miktarda gıda sağlayan yüksek glikoz seviyesidir.

Kangren öncesi derialtı dokularda enfeksiyon başladığında bölge çok ağrılıdır. Üzerindeki deri kırmızı, sıcak ve şiştir. Vakanın ilerlemesiyle beraber morarma, içi sıvı dolu kabarcıklar, deride çıtırtı ve kangren gelişir. Ayrıca ateş, bilinç bulanıklığı, kalbin hızlı çarpması ve tansiyon düşmesi gibi genel belirtiler de olur.

26 Şubat 2018 Pazartesi

LEONARDO DA VİNCİ, eser-biyografi

İTALYAN ressam, heykeltraş, mühendis, mimar ve bilgin, 1452 yılında Floransa yakınlarında Vinci'de doğdu. 1469' da Verrocchio'nun yanında heykel ve resim sanatını öğrendi. 1472' de Floransa'lı ressamlar kütüğüne kaydedildi.

Leonardo, 1482' de Milano'ya, Ludovico il Moro'nun sarayına gitti. Askerî mühendis, mimar, ressam ve heykeltraş olarak onun yanında çalıştı. Dük, şölenleri düzenleme görevini de Leonardo'ya verdi; ayrıca, babası Francesco Sforza'nın at üstünde yaklaşık 8 metre yükseklikte bir heykelini yapmasını istedi. Vinci, bu heykel üzerinde 16 yıldan fazla çalışmasına rağmen, heykelin madene dökümünü hiçbir zaman gerçekleştiremedi.

Leonardo, mimarlık konularına da el attı ve Milano ve Pavia katedrallerinin inşaatıyla ilgili tartışmalara katıldı. Bir yandan da resim çalışmaları sürdürüyordu. Milano'da Trivulce'nin mezarı için atlı anıt yaptı (1511-12). Roma'da iki yıl kaldıktan sonra Fransa'ya gitti (1515). Orada daha çok kraliyet şatoları için mimarî araştırmalar yaptı.

Bütün sanat dallarında, yaşadığı devrin sanat araştırmalarına dâhice bir çözüm getirdi. Resimde ışık-gölge oyunlarının, ustalıkla işlenmiş renk bütünlüğünün hâkimiyeti, heykel ve mimarîde ifade kaygısı, desenlerinde bazen bilimsel bir kesinlik, bazen de hayâl gücü ağır basar.

Çeşitli konuları işleyen ve genellikle edebî eser niteliği taşıyan çok sayıdaki yazılarının büyük bir kısmı günümüze kadar geldi. Buna karşılık, desenleri, sanatçının ilgisizliği ve mirasçılarının ihmâli yüzünden kaybolmuş veya hırpalanmıştır. Leonardo da Vinci, 1519' da Amboise yakınlarında Cloux şatosunda öldü.

Leonardo da Vinci  -  Müjde

KANSER OLUŞUMU

BİR veya daha fazla dokuda tümöre doğru dönüşmeye yol açan biyolojik süreçlerin tümüne kanser oluşumu denilir. Bağımsız ve ilerleyici özellikteki hücre çoğalmasının başlamasına sebep olur. Kanser yapıcı etken denilen onkojen etken, çeşitli yapılardaki maddelerin doku üzerindeki tesirleri neticesinde ortaya çıkar.

İnsan veya hayvanda etkili olan çok sayıda onkojen etken belirlenmiştir. Fakat bunların hangi mekanizmalarla tümör oluşumuna kapı açtıkları hâlâ büyük ölçüde belirlenememiştir. Farklı tipte tümörlerin varlığı, bunların farklı hastalıklara ait oldukları ve ortaya çıkmalarının da hem vücut dışındaki etkenlere hem de genetik yapı, bağışıklık sistemi, hormon dengesi gibi vücutla alâkalı etkenlere bağlı olduğu bilinmelidir.

25 Şubat 2018 Pazar

FRANZ VON LENBACH, eser-biyografi

ALMAN ressam, 1836 yılında Yukarı Bavyera, Schrobenhausen'de doğdu. 2. Wilhelm, Bismarck ve Moltke'nin özel portre ressamıydı. Tablolarında eskilik izlenimi uyandırır. Ressam, 1904' de Münih'te öldü.

Franz von Lenbach  -  İmparator 1. Wilhelm

KANSIZLIK (anemi)

DOLAŞIMDAKİ kanda hemoglobin miktarının düşmesi, alyuvarların sayısında veya içerdikleri hemoglobin miktarındaki azalmaya bağlıdır. Bu miktarlar normalde erkekte 13 - 17 gr/100 ml, kadında ise 11 - 16 gr/100 ml dir. Hemoglobinin görevi, akciğerlerde solunan havanın oksijenle birleşip, onu genel kan dolaşımıyla vücudun tüm doku ve organlarına taşımaktır.

Kansızlığı oluşturan sebeplerden bağımsız olarak, bütün kansız hastalarda, dokuların beslenme ve oksijen almasındaki yetersizlikle ilgili belirtiler görülür. Diğer belirtiler ise, dolaşım hızının ve kalp atım hızının artması gibi vücudun azalan kan miktarının yerini doldurma süreçleriyle ilişkilidir.

Ağır bir kanama veya alyuvarların kitlesel yıkımına bağlı olarak ortaya çıkan ani hemoglobin azalmasına dayanmak, yavaş ve ilerleyici bir kansızlığa oranla daha zordur. Gençler, yaşlılara oranla kansızlığa daha iyi dayanırlar. Yaşlılarda kalp ve dolaşım sistemi, dokulardaki yetersiz oksijen miktarını daha hızlı çalışarak karşılayacak güçte olmayabilir.

Hemoglobinin normal değerinin yarısına kadar inmesi, az hareketli bir hayata izin verebilir, ama bedenî hareketlenme artınca kansızlık belirtileri ortaya çıkar. Vücudun kansızlıktan en çok etkilenen dokuları; kalp kası, iskelet kasları, merkezî sinir sistemi gibi en çok oksijen tüketen dokularıdır.

24 Şubat 2018 Cumartesi

LEOKHARES, eser-biyografi

ATİNA'LI heykeltraş, Mö 4. yy' da yaşadı. Halikarnassos mozolesinin yapımında çalışmıştı. Batı kesiminde vazifeliydi. Delphoi'de, Lysippos ile birlikte "İskender avda" adlı bronz grubu işlemişlerdi. Bugün kaybolmuş altın ve fildişi heykelleri Olympia'daki Philippeion tapınağını süslüyordu. Bu heykellerin adları: Amyntos, Euridike, Philippos, Olympias ve Aleksandros (İskender) idi.

İsokrates'in bronz bir büstünü ve "Zeus'un kartalı tarafından kaçırılan Ganymedes" adlı eserinin (Vatikan'da kopyası vardır) üslûbu, "Belvedere Apollon'u"nu da ona malettirir.

Leokhares  -  Knitos Demeter'i

KARAKTER DEYİNCE

KARAKTER, bir kişinin belirgin veya belirlenebilen her türlü özelliğini ifade eden terimdir. Bir kişinin başka kişilerden ayırt edilmesini sağlayan morfolojik ve fizyolojik özellikler bütününü oluşturur. Psikolojide, tek tek şahısların çevrelerindeki gerçeklerle ilişki kurmada kullandıkları tipik davranış ve öğrenme tarzlarının tümüdür. Kişilik denilen karmaşık ve dinamik ruhî yapının bir öğesini oluşturur.

23 Şubat 2018 Cuma

MATHİEU LE NAİN, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1607 yılında Laon'da doğdu. 1633' de Paris Belediyesi'nin ressamı oldu. Soyluluk ünvanı kazanarak Chevalier Le Nain adını aldı. Özellikle Caravaggio'nun kişilerine benzeyen tiplerle günlük hayattan sahneler işlemiş bir portre ressamıdır. İki eserini abisi Louis Le Nain ile beraber yaptığı sanılır. Bunlar; "Venüs Vulcanus'un demirhanesinde" ve "Koç sürüsü"dür. Sanatçı, 1677' de Paris'te öldü.

Mathieu Le Nain  -  Tavla oyuncuları  (bütün)

MİDE AĞZI (kardiya)

YEMEK borusunun mideyle ilişkisini sağlayan bölüme mide ağzı (kardiya) denilir. Yapısı halka şeklindedir. İç bölümünde yemek borusu mukozası kesintiye uğrar ve yerini mide mukozasına bırakır. Buranın büzgen kapak yapısında olması, bazı işlevsel bozukluklara yol açar.

Bunlar arasında en sık görülen bozukluk, besinlerin geçişini engelleyen kardiyospazmdır. Kardiya yetmezliği denilen durumda ise büzmenin tam olmaması sebebiyle mide içeriği yukarı çıkar. Kardiya mukozasında ayrıca tümör veya yemek borusu iltihabı ortaya çıkabilir.

22 Şubat 2018 Perşembe

LOUİS LE NAİN, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1593 yılında Laon'da doğdu. Abisi Antoine Le Nain'in yanında yetişti. 1629-30 yıllarını Roma'da geçirdi. En büyük Fransız ressamlarından biridir. Görülmemiş bir sadelik ve ustalıkla köy hayatından sahneler çizdi.

Fontainebleau okulunun işlediği yüksek tabakanın eğlence sahnelerinden, Vouet'nin tarihî tablolarından ve Caravaggio'nun gerçekçiliğinden kesinlikle ayrılan eserlerinde, ağır ve hareketsiz şekiller, aşırılığa kaçmayan aydınlık renkler ve ağırbaşlı kişiler dikkat çeker. Dinî tablolar da yapan Louis Le Nain, 1648' de Paris'te öldü.

Louis Le Nain  -  Köylülerin yemeği

KALBİN YER DEĞİŞTİRMESİ

BÜYÜK damarların gerginliğinin azalmasına bağlı olarak desteksiz kalan kalbin aşağı doğru yer değiştirmesine "kardiyoptoz" denilir. Kendini çarpıntılarla, nefes darlığı veya ritim bozukluğuyla belli eden bir durumdur. Muayenede, kalp bölgesinin ve kalbin dinleme noktalarının aşağıya doğru kaydığı anlaşılır.

21 Şubat 2018 Çarşamba

ANTOİNE LE NAİN, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1588' e doğru Laon'da doğdu. Laon'da Hollanda'lı bir sanatçının yanında yetiştikten sonra, 1629' da kardeşleriyle beraber Paris'e giderek bir atölye açtı. Bu atölyeden çıkan ilk eserlerden biri, İspanya elçisi Mirabel'in ısmarladığı "Meryem'in hayatı" adlı tablo dizisidir.

Antoine, Flaman'lara has bir titizlikle işlenmiş ve günlük hayattan alınma sahneler içine düzensizce serpiştirilmiş portreler yaptı. Paris Belediyesi'nin portre ressamı olarak çalışan Antoine Le Nain, 1648' de Paris'te öldü.

Antoine Le Nain  -  Çobanların tapınması 

MİDE AĞZI SPAZMI

YEMEK borusunun son kısmındaki işlevsel bir bozukluktan dolayı, mide ağzı bölgesinde sürekli bir spazm olur. Bu durum, yemek borusunun yukarı bölümünde ilerleyen bir genişlemeye sebep olur. Bozukluğun temelinde, yemek borusunun kas işlevlerini kontrol eden otomatik sinirsel mekanizmalardaki eşgüdüm bozukluğu vardır. Hastalık ilerleyen ve ağırlaşan bir seyir gösterir.

Başlangıçta hasta, gıdayı yutmada güçlük çeker. Gıdalar mide girişine takılıyormuş gibi olur. Ardından göğüs kemiği arkasında bir ağrı hissiyle beraber, yutulan gıdalar geri gelmeye başlar. Bu arada yemek borusu yorulur ve içinde giderek artan gıda birikir.

Yemek borusu öylesine genişler ki; bir ayakkabı biçimini alır. Uzun süre sonra farklı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar; yemek borusu iltihabı, yemek borusunda kanser gelişimi, yutulan gıdanın geri gelerek nefes borusuna kaçmasıyla oluşan tekrarlayıcı yutak ve akciğer enfeksiyonlarıdır (pnömani).

20 Şubat 2018 Salı

FRANÇOİS LE MOYNE, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1688 yılında Paris'te doğdu. Bir İtalya seyahati dönüşünde Paris'te Saint-Sulpice kilisesinin ve tamamlanan Versailles'daki "Herkül salonu"nun tavanını yaptı. Kralın başressamı oldu ve Poussin'cilere karşı Rubens'cilerin tarafını tuttu. Bu tutumu, 18. yy. Fransız sanatının yönünü az çok tayin etti. Natoire, Boucher ve Nonnotte'ın hocasıydı. Bazı müze ve resmi kolleksiyonda eserleri olan François Le Moyne 1737' de Paris'te öldü.

François Le Moyne  -  Junon, İris ve Flore

HİPERTİROİDE BAĞLI KALP HASTALIĞI

HİPERTİROİDİZM esnasında ortaya çıkan kalp-dolaşım sistemi hastalıkları majör ve minör olmak üzere ikiye ayrılır.

Majör kalp-dolaşım sistemi rahatsızlıklarında, kulakçık fibrilasyonları ve kalp-dolaşım sisteminin iflâsı ortaya çıkar. Yaşlılarda görülen kulakçık fibrilasyonları genellikle kalıcı olur ve sinsi şekilde yerleşir. Gençlerde ise bu durum yan belirti olarak ortaya çıkar ve kalp bölgesinde ağrı, kalp çarpıntıları ve halsizlikle kendini belli eder.

Kalp-dolaşım sistemi iflâsı, hipertiroidizmde ortaya çıkan en ağır durumdur. Çoğunlukla, uzun süreden beri bu hastalığı olan yaşlılarda ve daha önce başka bir sebebe bağlı kalp hastalığı bulunanlarda görülür.

Minör kalp-dolaşım rahatsızlıkları hemen bütün hipertiroidizm hastalıklarında ortaya çıkar. Taşikardi (hızlı kalp atımı) ve kan basıncındaki artışla kendini belli eder.

19 Şubat 2018 Pazartesi

JEAN BAPTİSTE LEMOYNE-2

FRANSIZ heykeltraş, 1704 yılında Paris'te doğdu. Dekoratör ve heykeltraş Jean-Louis'nin oğlu ve öğrencisiydi. 1725' de Roma ödülünü aldı. Hemen hemen kör olan babasına bakmak için İtalya'da oturmaktan vazgeçti. 1738' de Akademi'ye girdi.

Akademi'de profesör (1744) ve müdür oldu (1768). Robert Le Lorrain'in etkisinde kaldı. Yaptığı anıt mezar heykellerden bir kısmı kaldı. İhtilâlde, yaptığı büstlerin bir kısmı kırılsa da çoğu muhafaza edildi. Etkisi 18. yy'ın ikinci yarısı boyunca devam eden sanatçı 1778' de Paris'te öldü.

Jean Baptiste Lemoyne-2  -  Nicolas Coypel

KARFOLOJİ (el hareketleri)

ELLERİN ve parmakların devamlı ve kendiliğinden hareketine "karfoloji" denir. Yatak örtüsü üzerinde bulunan veya havada uçuşan küçük nesneleri ya da görünmeyen bir şeyleri tutmaya çalışıyormuş gibi bir görününüm verir.

Bu durum, titremeli delirium ve ateşli delirium gibi ağır nörolojik vakalarda görülebilir.

18 Şubat 2018 Pazar

JEAN BAPTİSTE LEMOYNE-1

FRANSIZ heykeltraş, 1679 yılında Paris'te doğdu. Dekoratör ve heykeltraş Jean-Louis'nin kardeşi. 1715' de Akademi'ye kabul edildi. Mermer bir heykel grubu olan "İsa'nın vaftiz oluşu" ve "Hippolyte'in ölümü" adlı eserleri vardır. Sanatçı 1731' de Paris'te öldü.

Jean Baptiste Lemoyne-1  -  İsa'nın vaftiz oluşu

AKCİĞERDE ET GÖRÜNÜMÜ (karnifikasyon)

AKCİĞERİN bazı bölümlerinde havanın azalması neticesi, bu kısmın yoğunluğunun artarak bir et parçası gibi görünmesine "karnifikasyon" denilir. Kesitte, akciğerin o kısmının rengi parlaktır ve et parçası görünümündedir.

Akciğer karnifikasyonu nadir görülse de, bir akciğer iltihabı neticesinde olur ve bu durumda, akciğer iltihabının ortaya çıkardığı iltihabî eksüda emilerek kaybolması gerekirken bağdokuya dönüşür. Böyle olunca ilgili akciğer bölgesi soluma işlevine katılamaz ve ayrıca bu bölge çeşitli enfeksiyonların ve komplikasyonların (akciğer içi dolaşımda basınç artışı) gelişmesine uygun bir yer haline gelir. Bu yüzden ilgili kısmın ameliyatla çıkartılması lâzımdır.

17 Şubat 2018 Cumartesi

FRANÇOİS FRÉDERİC LEMOT, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş, 1773 yılında Lyon'da doğdu. Başlıca eserleri; Carrousel zafer anıtı (1808) üzerindeki "Zafer" ve "Barış" adlı figür ve Louvre'un Saint-Germain-l'Auxerrois yönündeki büyük alınlık kabartma heykelidir (1810). Lemot, 1827' de Paris'te öldü.

François Fréderic Lemot  -  4. Henri 

KARSİNOİT İNCEBAĞIRSAKTA OLUR

KARSİNOİT, mikroskopik görüntüsü karsinoma, yani epitel dokusundan gelişen kansere benzer bir tümördür. Karsinomdan farklı olarak yavaş ilerler ve genellikle iyi huylu bir gidiş gösterir. Nadir görülen bir tümör tipidir. Vakaların çoğu incebağırsakta gelişir.

Tümör genellikle tıkız, çevre dokudan belirgin şekilde ayrılmış ve sarımsı kahverengi bir şişlik şeklindedir.

16 Şubat 2018 Cuma

ANTOİNE LE MOİTURİER, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş (Maistre Anthonier), 1425 yılında Avignon'da doğdu. Jacques Morel'in yeğeni ve öğrencisi. İlk eserlerini Avignon'da verdiği düşünülür (Saint-Pierre rahipler cemiyetine bağlı kilisenin, bazı parçaları kalmış olan mihrap arkalığı (1461). Ona ait olduğu sanılan diğer eser; Saint-Antoine'daki (İsère) manastırın cephesi (1461-64).

1466' da Dijon'a yerleşti; Juan de La Huerta'nın başladığı "Korkusuz Jean"ın mezarını tamamlamakla vazifelendirildi (mezarın üzerinde dük ve düşesin sırtüstü uzanmış heykelleri). Philippe Pot'nun mezarı ve başkan Thomas de Plaine'in dua eder vaziyette heykelini de Le Moiturier'nin yaptığı ileri sürülür. Antoine Le Moiturier, 1500' e doğru Avignon'da (bazı verilere göre Paris) öldü.

Antoine Le Moiturier  -  Korkusuz Jean'ın mezarı  (detay)

KARSİNOM nedir?

SALGI epiteli veya deri dışı bir örtü epitelinden gelişen kötü huylu tümör. Karsinomlar habis tümörlerin en sık görülenleridir, vücudun tüm bölgelerinde değişik sıklıkla ortaya çıkabilirler. Bu tümörlerin kötü huyluluk derecesi bulundukları bölgeye göre değişir.

Başlangıçta ortaya çıkan karsinomatöz değişim, sadece az sayıda hücreyle sınırlıdır. Bu evrede tümör "kanser" ismini alır ve henüz organın bazal zarını parçalayarak aşmamış durumdadır. Karsinom belirli bir gelişme gösterdikten sonra görünümü değişebilir. Bir organ boşluğunun içine doğru karnabahar şeklinde büyürse "vejetan"; bir yumru şeklinde büyüdükten sonra yüzeyinde ülserleşme olur ve çevre dokulara doğru yayılırsa "ülseröz" adını alır.

Tümör yayıldığı çevre dokulara göre daha yoğun ve beyaz bir görünüm alırsa "kompakt karsinom";  tümör dokusu çevre dokulara göre odunsu bir sertlikte ise "skiröz karsinom"; yumuşak, şeffaf bir görünüm alırsa "müköz karsinom" adını alır.

Karsinomlar, yakın dokulara yayılmaları dışında, özellikle lenf damarları yoluyla uzak bölgelere metastaz yapar.

15 Şubat 2018 Perşembe

ROBERT LE LORRAİN, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş, 1666 yılında Paris'te doğdu. 1689' da Roma ödülünü aldı. Paris'te Versailles ve Marly bahçeleriyle, Saverne, Rolan ve Soubise konakları için yaptığı kompozisyonlardan özellikle "Güneşin atları" adı verilen bir büyük kabartması kalmıştır (Rohan konağının ahırları dışındaki kabartma). J. B. Le Moyne ve J. B. Pigalle'in öğretmeni olan Robert Le Lorrain, 1743' de Paris'te öldü.

Robert Le Lorrain  -  Güneşin atları

KAŞEKSİ nedir?

VÜCUDUN bütün işlevlerinde ağır bir gerilemeyle seyreden hastalıktır. Hastada belirgin kilo kaybı, derialtı yağ dokusunda azalma, kaslarda zayıflama, iç organlarda küçülme, deride değişiklikler, saç dökülmeleri, diş kayıpları, kansızlık, ödemler, ağır kuvvetsizlik, vitamin eksiklikleri ve iç salgıların azalmasıyla beraber sindirim bozuklukları ortaya çıkar.

Kaşeksi, bozulmuş bir metabolizmanın ifadesidir. Hastanın gıdalarla aldığı enerji miktarı, vücudun yaşaması için lâzım olan enerjiyi karşılayamaz.

Kaşeksi çeşitli olaylara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar: Uzun süreli açlık, yetersiz gıda alımı, zihinsel iştahsızlık gibi çeşitli ruhî bozukluklar, besinlerin bağırsakta emiliminin azalmasıyla seyreden sindirim sistemi hastalıkları, addison hastalığı gibi hormonal kökenli hastalıklar. hipofiz kökenli kaşeksi olarak da bilinen Simmonds hastalığı, kronik enfeksiyon hastalıkları (meselâ akciğer tüberkülozu, sıtma), kötü huylu tümörlerin ileri evreleri olabilir.

13 Şubat 2018 Salı

PETER LELY, eser-biyografi

HOLLANDA'LI ressam, (Pieter Van der Faes), 1618 yılında Soest, Utrecht'de doğdu. Babasının takma adı olan "Le Lys"i kullandı; bu ad sonradan İngilizceleşerek "Lely" şeklini aldı. Söylentiye göre bu ad, ressamın baba evinin ön cephesine yapılmış olan bir zambaktan (Lily) alınmıştır.

Lely, resim çalışmalarına Haarlem'de Pieter de Grebber ile başladı, sonra Orange prensi 2. Willem'in portre ressamı oldu. 2. Willem, 1. Charles'ın kızı Mary ile evlenmek üzere 1641' de İngiltere'ye gittiği zaman Lely' de onunla beraber gitti. Efendisi Hollanda'ya dönünce, kendisi İngiltere'de kalmayı tercih etti.

Lely, burada gerek kralcılar, gerek Commonwealth döneminde ününü devam ettirdi. Hem 1. Charles'ın hem de Oliver Cromwell'in portrelerini yaptı. Restorasyondan sonra 2. Charles, Lely'yi saray ressamlığına getirdi. Charles'ın isteği üzerine Lely, saraydaki kadınların portrelerini yaptı. Böylece ünlü "Hampton sarayı güzelleri" dizisi meydana geldi.

1665-67 yılları arasında yaptığı 13 İngiliz amiralinin portreleri sanat bakımından daha kıymetlidir. 1679' da "Sir" ünvanını alan Lely, ressamlığı yanında meraklı bir tablo ve resim koleksiyoncusuydu. Peter Lely, 1680' de Londra'da öldü. Özellikle Rönesans ustalarının desenlerinden meydana gelen koleksiyonu çok değerliydi. 1687' de yapılan açık artırmada 26 bin sterline satıldı.

Peter Lely  -  Lady Bellasys

KATALEPSİ nedir?

KAS gerginliğini etkileyen ve bir hareketi başlatmayı engelleyen psikomotor bozukluğa "katalepsi" denir. Başlıca özellikleri, hastanın durduğu gibi kalması, kendiliğinden hareket etme kabiliyetini kaybederek bir kez aldığı durumu değiştirememesi ve bazen tam olarak edilgen hale gelmesidir.

Hasta hareket etmeden, kol ve bacaklarını normal bir insanın rahatsız olacağı konumlarda uzun müddet tutabilir. Hastanın özellikle yatakta sırtüstü yatarken bacaklarını havaya kaldırması ve bu konumda tutması istendiğinde, bozukluk açıkça görülebilir.

12 Şubat 2018 Pazartesi

WİLHELM LEİBL, eser-biyografi

BAVYERA asıllı Alman ressam, 1844 yılında Köln'de doğdu. Münih Akademisi'nde yetişti. Birkaç ay Paris'te kaldı (1870). Gustave Courbet ile dostluk kurdu. Şaheseri olan "Kokot"u yaptı, sonra memleketine dönerek orada "gerçekçi" akımın öncüsü oldu. Bavyera'dan köy sahneleri ve portreler yaptı. Wilhelm Leibl, 1900' da Würzburg'da öldü.

Wilhelm Leibl  -  Kokot  (1869)

AYAK TABANINDA KAVİS

AYAK tabanında kavisteki artışla beliren biçim bozukluğuna "kavizm" denir. Çoğunlukla erkeklerde görülür ve 8 - 15 yaşlar arasında ortaya çıkar. Başlangıçta herhangi bir belirti vermez ve yavaş yavaş yerleşir.

Bu durum, özellikle genç yaşlarda uygun ortopedik ayakkabıların giyilmesiyle düzelir. Ağır vakalarda düzeltme ameliyatı yapılır.

11 Şubat 2018 Pazar

ETİENNE LE HONGRE, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş, 1628 yılında Paris'te doğdu. J. Sarrazin'in öğrencisiydi. Bir müddet Roma'da kaldıktan sonra Paris'e döndü (1659). En çok Versailles'da çalıştı. Parkın su kanalındaki "Diane" çeşmesinde bulunan "Hava" heykeli, şaheseri sayılır. Cosse-Brissac ailesi için anıtkabir yaptı. Le Hongre, 1690' da Paris'te öldü.

Etienne Le Hongre  -  Hava

KAYGI (anksiyete)

KAYGILANMA, çok hafif belirtiler verse de, oldukça yaygın görülen bir duygulanma ve heyecan halidir. Çoğunlukla bir korku durumunda ortaya çıkar; bu korku bazen belirli bir olaya bağlanmakla beraber, sıklıkla kesin bir temeli yoktur.

Kaygıya duygusal gerginliğin yüksek olduğu durumlarda oldukça sık rastlanır ve kişinin içinde bulunmaktan ötürü zorluk çektiği özel bir çevreye verdiği cevaptır. Kaygı, kişinin başkalarıyla ilişkilerini kontrol edemediği durumlarda veya kendini denetleyecek kadar iyi hissetmediği anlarda (meselâ, imtihanlarda) ortaya çıkar.

En ağır durumlarda ise, kalıcı kişilik bozukluğu olarak belirir. İstek veya istem gerektiren eylemler kaygı uyandırır. Kişi karar vermenin getireceği sorumluluklardan giderek kaçar. Durum ruhî çöküntüye kadar varabilir; bu da tek başına kaygıya yol açabilir.

Kaygı, normal psikolojik durumlarda da gelişebilir. Kaygı veren bir durumla karşılaşan kişi, duygularını belirli bir sebebe bağlayamıyorsa, bu geçici durumu, zaman zaman ortaya çıkan genel bir durum haline getirir. Bu durum, korkudan farklı olup kişinin her türlü faaliyetini felce uğratabilir. 

10 Şubat 2018 Cumartesi

WİLHELM LEHMBRUCK, eser-biyografi

ALMAN heykeltraş, 1881 yılında Duisburg, Meiderich'de doğdu. 1907' de İtalya'ya bir gezi yaptıktan sonra 1910-14 yılları arasında Paris'te yaşadı. Aristide Maillol'un, ardından Georges Minne'in etkisinde kaldı ve soyutçuluğa yöneldi.

Ülkesinin genç resim okulu, onu ustalarından biri olarak kabul etti. 1. Dünya Savaşı sırasında Zürich'te, daha sonra da Berlin'de kaldı. Wilhelm Lehmbruck, 1919' da Berlin'de intihar ederek öldü (yaş 38).

Wilhelm Lehmbruck  - Üzgün genç adam

KAYITSIZLIK KİMDE OLUR?

KAYITSIZLIK, kişinin kendi kimliğini tanımadığı, çevresindeki kişilere ve nesnelere karşı duygusal uzaklık içinde olduğu kişilik çözülmesi sürecinin başlangıcı olarak kabul edilir. Şahsın bilişsel kapasitesi de azalmıştır.

Özellikle ergenlik çağında, kimliklerini bulma arayışı içinde olanlarda, saplantılı, bunaltılı kişilerde, şizofrenlerde ve saralılarda görülür.

9 Şubat 2018 Cuma

RAYMOND LEGUEULT, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1898 yılında Paris'te doğdu. Süsleme Sanatları Millî Yüksek Okulu'nda öğrenim gördü (1914). 1923' de bir gezi bursu elde edip Velasquez ve Goya'nın eserlerinden kopyalar yapmak üzere İspanya'ya gitti.

1925' de öğrenim gördüğü okula profesör oldu. 1952' de Güzel Sanatlar Millî Yüksek okulu atölye şefliğine tayin edildi. Renk uyumu bakımından usta bir sanatçıdır. Maurice Brianchan ile birlikte, opera dekorları hazırladı. Fontainebleau Kız lisesinin duvar süslerini ve halı modelleri yaptı. Raymond Legueult, 1971' de Paris'te öldü.

Raymond Legueult  -  Yalnızlık

KEKEMELİK NEDEN OLUR?

HECELERİN istemsiz olarak tekrarlanmasından veya özellikle sesli harfler ya da "k" ve "g" ile başlayan kelimelerin söylenmesinde güçlük çekilmesinden oluşan konuşma bozukluğuna "kekemelik" denilir. Kekemeliğin ortaya çıkmasında organik, genetik, psikolojik sebepler vardır.

Organik sebepler:

Çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan nörolojik rahatsızlıklar bu gruba girer. Fakat bu rahatsızlıkların hiçbirinin rolü net olarak belirlenememiştir.

Genetik sebepler:

Kekeme erkeklerin, babalarını hiç tanımamış olan çocuklarında kekemeliğin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu durum, kekemelikte genetik bir etkenin de rol oynadığını gösterir. Kekemeliğin ortaya çıkmasında aile bireyini taklid etmenin rolü önemini kaybetmektedir.

Psikolojik sebepler:

Vakaların çoğunluğu psikolojik sebeplere bağlıdır, fakat bu sebeplerden yola çıkarak bir sebep-sonuç ilişkisine varmak güçtür.

Kekeme şahısların hemen tamamı aşırı duygusallık gösteren, kaygılı ve saplantı geliştirmeye meyilli şahıslardır ve kekemelik özellikle sinirli ve heyecanlı oldukları zaman daha belirgin olmaktadır. Başka bir teoriye göre ise; kekemelik organik kökenlidir ve psikolojik sebeplerle ağırlaşır.

Kekemelik çoğu kez, konuşmayı henüz öğrenmekte olan çocukta ani veya aralıklı olarak ortaya çıkar. Bazı durumlarda kısa sürede kendiliğinden gerilerse de vakaların büyük bölümünde kalıcı olur.

8 Şubat 2018 Perşembe

PİERRE LEGROS, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş, "Büyük Legros" da denilir, 1629 yılında Chartres'da doğdu. Sarrazin'in öğrencisi oldu. Versailles şatosu için "Şafak Çeşmesi"nde "Su" ve iki "Su perisi" heykeli yaptı. Oğlu da heykeltraş olan Pierre Legros, 1714' de Paris'te öldü.

Pierre Legros  -  Su

KELLİK (alopesi)

DOĞUŞTAN veya edinilmiş sebeplerle saçların veya kılların olmaması (dökülmesi) haline "kellik" denilir. Her ne kadar vücudun tüm kıllanma sistemiyle ilgiliyse de daha çok saçları ilgilendirir. Saç dökülmesi yaygın veya sınırlı şekilde görülebilir. Bu farklılık pek çok sebebe bağlı olabilir.

Çeşitli oluşum bozukluğuyla beraber olan ve genetik olarak geçen doğumsal kellik çok nadir görülür. Çok daha sık rastlanan edinsel kellik, vücudun genel hastalıkları sırasında görülen geçici bir durumdur. Genel hastalığın iyileşmesiyle kellik de ortadan kalkar.

Edinsel kellik, tifo, tüberküloz gibi kronik enfeksiyon hastalıklarında; şeker hastalığı, tiroit ve böbreküstü bezi gibi iç salgı ve metabolizma hastalıklarında; kansızlık, kan kanseri gibi kan hastalıklarında görülür.

Ayrıca kronik zehirlenmeler, özel tedaviler (kanda pıhtılaşma önleyici veya hücre çoğalmasını durduran ilâçlarla ya da radyoterapi tedavisi) saç dökülmesi yapar.

Çok yoğun ruhî gerginlik veya heyecanlardan, ağır travmalardan, ameliyatlardan ve doğumdan sonra bazen aşırı saç dökülmesi gözlenebilir.

Kelliğin en sık rastlanan sebeplerinden biri de saçlı derideki yağ bezlerinin aşırı sebum salgılamasıdır (seboreik alopesi). Sınırlı kellik, mantar enfeksiyonlarına veya kıl köklerinin yıkımına yol açan travma, yanık, tümör, frengi, çıban, liken, skleroderma, kızartılı lupus gibi patolojilere bağlı olarak gelişebilir.

Yaşlanmayla ilgili olan saç dökülmesini, şahsın yapısıyla ilgili çeşitli etkenler de belirler; özellikle erken yaşlarda ortaya çıkan saç dökülmesi, belli sınırlar içinde genetik olarak kabul edilir. Genç yaşta kel olan bir erkeğin erkek çocukları da büyük ihtimâlle ileride kel olacaktır. Böyle vakalarda genellikle 25 yaşından sonra saçlar azalır, incelir, rengini kaybeder ve hafifçe çekildiklerinde yerinden ayrılır.

7 Şubat 2018 Çarşamba

FERNAND LÉGER, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1881 yılında Argentan'da doğdu. Önce Caen'de, sonra Paris'teki bir mimarlık bürosunda desinatörlük yaptı (1897-1902). İzlenimcilik akımına katıldı. Cézanne'ın etkisinde kaldı; 1910' dan sonra kübizme yöneldi. 1918' den sonra üslûbunu kesin olarak belirledi. Düz ve kişiliksiz malzeme, geniş fırça vuruşlarıyla sürülmüş açık ve canlı renkler. Mekanikle ilgili konulara yöneliş (çarklar, miller, pistonlar, makaralar).

Resimlerindeki insan figürleri, borulardan yapılmış otomatları andırır. Eser bütünüyle, önceleri hareketli karmaşık düzenler, daha sonra da kesin bir denge kurmak için bir vesiledir. O sıralarda Léger, nesneleri ya tek başlarına veya sadece bir çizgi, biçim ve renk sistemi kurmak için biraraya getirdi, diğer nesnelerle beraber işlemeye başladı ve alışılmış mantığın dışına çıktı (anahtarlar, anahtarlıklar, şemsiyeler, demiryolu traversleri, bisikletler, pipolar, gönyeler, saat zemberekleri vb.).

2. Dünya Savaşı sırasında Amerika'da kalan Léger, daha kıvrak biçimlerin hâkim olduğu tablolar yaptı (dalgıçlar, cambazlar, bisikletliler). Fransa'ya döndükten sonra, bu eğilimini Normandiya manzaralarında, çiçekli, meyveli ve kuşlu natürmortlarında daha da geliştirdi. Seramik alanında da çalıştı. Bale oyunları için dekorlar yaptı. Sinemayla da ilgilendi. Bazı yazar ve şairlerin eserlerini resimledi ve "Sirk" adlı taşbaskı bir albüm yayınladı (1949). Fernand Léger, 1955' de Gif-sur-Yvette'de öldü.

Fernand Léger  -  Evdeki kadınlar  (1922)

KELOİT (bağdoku çoğalması)

DERİDE tam olarak iyileşmemiş yaralar, yanıklar ve sıyrıklardan sonra lifsi bağdokunun aşırı miktarda çoğalmasına "keloit" denilir. Kimi zaman lezyon son derece önemsizdir ve gözden kaçabilir.

Keloit, düzensiz kollajen lif demetlerinden oluşur. Kollajenin varlığı, ciltte belirgin bir kabartıya sebep olur. Düzensiz kabartı çevre dokulara uzanır. Lezyonda kaşıntı ve ağrı olabilir. Keloit oluşumunun sebepleri bilinmemektedir. Siyah ırktan gençlerde daha sık görülür. Bazı topluluklarda yüzde yapay süs oluşturma maksadıyla keloit, isteyerek oluşturulur.

5 Şubat 2018 Pazartesi

SİLVESTRO LEGA, eser-biyografi

İTALYAN ressam, 1826 yılında Modigliana, Forli'de doğdu. 1846' da Floransa'ya yerleşti. Pollastrini, Mussini ve Ciseri'nin öğrencisi olarak romantik akıma yöneldi. 1861' de Floransa Millî sergisinde, pusu kuran askerleri temsil eden bir tablosuyla tanındı.

Sergide, Cabiance, Borrani ve Signorini'nin resimlerini görerek, derhal onların tekniklerini benimsedi ve bu "izlenimci" ressamlara katıldı. 1863-70 yılları arasında "Villaya ziyaret", "Yemekten sonra", "Ziyaret", "Nişanlılar" gibi şaheserlerini verdi.

Silvestro Lega, kız arkadaşının ölümü, maddî sıkıntılar, neredeyse kör eden bir göz hastalığı ve kansere yakalanması sebebiyle resimlerinde renk aşırılıklarına ve duygusallığa yöneldi. Ressam, 1895' de Floransa'da öldü.

Silvestro Lega  -  Ziyaret

KEMİK VEREMİ

VEREM etkeni olan mikropların kemik dokusunda yerleşip dokuyu tahribiyle ortaya çıkan hastalıktır. Verem en sık, omurlar, uyluk kemiğinin üst ucu, kaval kemiğinin her iki ucu, el ve ayak kemikleri, kaburgalar, göğüs kemiği, kafatası ve leğen kemiğinde yerleşir.

Cerahatli bir akıntı oluşmadan yalnızca kemik yıkımı görülebilir (kuru verem) veya veremin yerleştiği dokularda nekroz ve cerahat oluşabilir. Cerahat, kemik dokusundan dışarı taşarak, yerçekiminin tesiriyle kaslar arasından vücudun aşağı bölümlerine akarak burada toplanabilir ve "soğuk apse" adını alır.

4 Şubat 2018 Pazar

FÉLİX LECOMTE, eser-biyografi

FRANSIZ heykeltraş, 1737 yılında Paris'te doğdu. Falconet ve Vassé'nin öğrencisiydi. 1758' de "Heykel Büyük Ödülü"nü kazandı. Önceleri, Louveciennes pavyonunun dekorasyonunda çalıştı. Marie Antoinette'in bir büstünü, Nancy'de kral Stanislaw'ın anıtkabrini yaptı. Félix Lecomte, 1817' de Paris'te öldü.

Félix Lecomte  -  Marie Antoinette

KONJUNKTİVA ALTINDA SIVI

GÖZÜN konjunktiva (gözün dış zarı) altında sıvı birikmesine "kemozis" denilir. Sıvı artarak korneanın (saydamtabaka) çevresinde bir halka oluşmasına yol açar; burası gözyuvarı yüzeyinden daha çökük bir görünüm alır.

Bu durum konjunktivanın akut iltihaplarında görülür ve göz hareketlerinin kısıtlanmasına sebep olabilir.

3 Şubat 2018 Cumartesi

SÉBASTİEN LE CLERC, eser-biyografi

FRANSIZ gravürcüsü, 1637 yılında Metz'de doğdu. Bir kuyumcunun oğluydu. 1660' da mareşal Le Ferté'nin yanında mühendislik yaptı. 5 yıl sonra Paris'e gitti ve Le Brun'ün teşvikiyle, gravür üzerine çalışmaya başladı. "14. Louis'nin zaferleri" konusundaki 13 gravürü ile tanındı ve Gobelins halı imalâthanelerinde öğretmen oldu. 3000' den fazla gravür yaptı.

"Geometri el kitabı (1699)", "Mimarlık el kitabı (1714)", "Görüş sistemi (1679)" adlı eserleri olan Sébastien Le Clerc, 1714 yılında Paris'te öldü.

Sébastien Le Clerc  -  Ovidius'un Metamorfozu

KERATİT (kornea iltihabı)

GÖZÜN kornea (saydamtabaka) iltihabına "keratit" denilir. Cerahat yapıcı mikroplar, frengi, verem veya virüslerden kaynaklanan enfeksiyonlar, travmalar, yabancı madde, keratomalasi, egzoftalmi, yüz siniri felci, gözyaşı salgısı bozuklukları gibi başka hastalıklara bağlı olabilir.

Birincil olarak, gözün yakınlarındaki başka yapılardan, meselâ, konjunktiva, gözyaşı bezi, gözyaşı yollarından kaynaklanan iltihapların korneaya yayılmasına bağlı olabilir.

Keratitte, ışığa aşırı duyarlılık, ağrı, yoğun gözyaşı salgısı, gözkapağı kaslarında kasılma, korneayı çevreleyen kan damarlarında göllenme vardır. İltihap neticesinde, kornea saydamlığını kaybeder ve epitel tabakasında ülserleşme görülür.

Ülser, yerinde beyazımsı bir nedbe dokusu bırakarak iyileşir. Bu doku saydam değildir ve çok ağır olabilen hasarlara yol açarak görmeyi engeller.

2 Şubat 2018 Cuma

KERATOAKANTOM nedir?

SIK görülen, özellikle de yetişkin erkeklerde ortaya çıkan iyi huylu tümördür. Çoğunlukla yüzde ve vücudun açık bölgelerinde (eller, kollar) ortaya çıkar. Diğer bölgelerde daha az görülür. Tümör, hızla büyür ve 1-2 ay içinde çapı yaklaşık 2 cm'ye kadar ulaşan bir nodül şeklini alır.

Daha sonra tümörün merkezinde kratere benzer bir oyuk oluşur. Oyuğun içi keratin doludur. İlerleyen günlerde lezyon kendiliğinden geriler ve yerinde bir iz bırakır. Bazı vakalarda lezyonlar çok sayıdadır veya birbiri peşisıra çıkar.

Her ne kadar, keratoakantomun kendi kendine gerilemeye meyilli olması sebebiyle ameliyatla çıkarılması gerekmese de, histolojik olarak teşhisi doğrulamak için ameliyatın faydası vardır.

Keratoakantom bazen kötü huylu bir tümöre dönüşebilir.

1 Şubat 2018 Perşembe

CHARLES LE BRUN, eser-biyografi

FRANSIZ ressam, 1619 yılında Paris'te doğdu. "Fransa'ya dönüş" çığırını açanlardan François Perier'in öğrencisi oldu. Koruyucusu şansölye Ségnier'nin yardımıyla Roma'ya gitti (1642). Üç yıl kaldığı Roma'da, Eskiçağ anıtlarını inceledi. Raphael'in kopyalarını yaptı. Nicolas Poussin'den ders aldı. 1646' da Fransa'ya döndü.

Krallık Resim ve Heykel akademisinin kurulmasında (1648) etkili oldu. 6 Şubat 1663 kararnamesiyle bu kurum, sarayın dekorasyonunda çalışan sanatçılar için bir seminer haline getirildi; yöneticiliğine tam yetkiyle Le Brun seçildi. Semineri, Colbert'in ısrarı ve Mazzini'nin vasiyeti üzerine ve kraldan 1662' de aldığı saray başressamlığı yetkilerine dayanarak yürüttü.

6 Mart 1663' de, 14. Louis'nin emriyle, Gobelins'de kurulmuş olan saray mobilya imalâthanesinin başına getirildi. Burada, halıcılık, marangozluk, kuyumculuk ve mozaik işleri yapılıyordu. İşlerinin çokluğuna rağmen imalâthane için kompozisyonlar çizebiliyordu. Arkadaşları, onun bu eşine az rastlanan verimliliğine hayrandılar.

KORNEA VE KONJUNKTİVA BOZUKLUĞU (keratomalasi)

GENELLİKLE kötü beslenmiş ve A vitamini eksikliği bulunan çocuklarda görülen göz hastalığıdır. Başlangıçta, konjunktiva parlaklığını kaybeder, bulanık bir görünüm alır, kurulaşır ve duyarlılığını kaybeder.

Daha sonra, kornea üzerinde, gözkapakları açıklığının hizasında yoğun bir leke meydana gelir. Burada kornea epitelinin beyazımsı lekeleri birbiriyle birleşir. Uygun bir tedavi tatbik edilmezse, kornea bulanıklaşır, mikropların enfeksiyon oluşturması kolaylaşır. Peşinden, ülserleşme ve delinme süreci başlar.