31 Ağustos 2020 Pazartesi

ÜSKÜDAR ÇEŞMESİ

 

İSTANBUL'DA  Üsküdar iskele meydanında çeşme. Kayıkçı ve gemicilerin su alması için 1. Mahmud devrinde yaptırıldı (1732). "Lâle devri" üslûbunda, kare planlı ve mermer kaplamadır. Çatı, geniş saçaklı ahşap, üzeri kurşun kaplamadır.

İlk şeklinde, çatının üzerinde küçük bir kubbe vardı. Tamirinde bu kubbe kaldırıldı. Cephenin sağ ve solunda birer niş, köşelerde iki sütûn arasında küçük yalaklı musluklar yer alır. Muslukların üst tarafında oymalı bindirmelikler bulunur. Üsküdar iskele meydanının genişletilmesi sırasında zemini yükseltilmiştir. 

29 Ağustos 2020 Cumartesi

SÜHEYL ÜNVER (hekim)

 TÜRK  hekim, 1898 yılında İstanbul'da doğdu. 1920' de Tıp fakültesini bitirdi. Gureba ve Haseki hastanelerinde "dahiliye" asistanlığı yaptı. İhtisasını Paris Tıp fakültesinde yaptı (1927-29). Öğrenciliği sırasında ayrıca; minyatür, tezhib, ebru ve hat dersleri aldı.

Tıp Fakültesi Tedavi kliniği ve Farmakodinami müderris muavinliği (1930), tıp tarihi ve deontoloji doçenti ve o sırada kurulan Tıp Tarihi enstitüsü müdürü oldu (1933). 1938' de profesörlüğe yükseldi.

Güzel Sanatlar akademisinde Türk "minyatürü" öğretmenliği yaptı. Türk Tıp tarihi, Türk minyatürcülüğü, hat ve süsleme sanatıyla ilgili araştırmalar yayınladı. Süheyl Ünver, 1986' da İstanbul'da vefat etti.

Eserleri :  "İslâm Tababetinde Türk Hekimlerinin Mevkii ve İbni Sina'nın Türklüğü (1937)", "Anadolu Beylikleri ve Tıp Tarihimiz (1938)", "Yılan Remzi ve Selçuklular Tababeti (1939)", "İlim ve Sanat Bakımından Fatih Devri Albümü (1943)", "Türk Göz Hekimliği Tarihine Ait Notlar (1946)", "Ressam Nigârî (1946)", "Hattat Ahmed Karahisarî (1948)", "Ressam Levnî (1949)", "Amasyalı Hamdullah Efendi ve Tıp Tarihimizdeki Yeri (1953)", "56 Türk Motifi (1967)".

27 Ağustos 2020 Perşembe

RUŞEN EŞREF ÜNAYDIN (yazar)

TÜRK  yazar, 1892 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Sultanîsi'ni ve Edebiyat fakültesini bitirdi (1914). Askerî Baytar Mektebi Âlî' sinde, Dârülmuallimîni Âlî' de Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Yazarlık hayatına 1914' de mütercimlikle başladı. 

1918' de "Yeni Gün" muhabiri olarak Kafkasya'ya, 1919' da "Tasviri Efkâr" muhabiri olarak Sivas'a gitti. Dergi ve gazetelerde mülâkat ve gezi türünde yazıları yayınlandı.

1920' de Anadolu hükûmetinin çağrısı üzerine, İnebolu yoluyla Ankara'ya gitti, Millî Mücadele'ye katıldı.

Ünaydın, Buhara elçiliği başkâtibi oldu (1922). Lozan konferansında matbuat müşavirliği yaptı. 2. Büyük Millet Meclisi'ne Afyonkarahisar mebusu seçildi (1923). 

Riyaseticumhur Umumî kâtipliğinde (1933), Tiran, Atina, Budapeşte elçiliğinde; Roma, Londra ve Atina büyükelçiliğinde bulundu. 1952' de emekliye ayrılan Ruşen Eşref Ünaydın, 1959' da İstanbul'da vefat etti.

"Serveti Fünun", "Donanma", "Tedrisat", "Türk Yurdu" ve "Yeni Mecmua"da yayınladığı mülâkat, mensur şiir ve hatıra türünde yazılarıyla tanındı. Mustafa Kemal Paşa'yı Türk basınında ilk defa Ruşen Eşref tanıttı.

Eserleri :  "Diyorlar ki (1918)", "Geçmiş Günler (1923)", "Damla Damla (mensur şiirler - 1929)", "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat (1930)", "Boğaziçi Yakından (tasvirler - 1938)", "Atatürk'ün Hastalığı (mülâkat - 1959)".

25 Ağustos 2020 Salı

ÜÇGÜL (çiçek)

ÜÇGÜL  bir veya çok yıllık otsu bitki (trifolium), "fasulyegiller"dendir. Bileşik yapraklı 3 küçük yapracıktan oluşur, ismi de buradan gelir. Kuzey yarıkürede, ılıman ve tropikal bölgelerde yetişir. 

Türüne göre çiçekleri; beyaz, pembe, kırmızı, mor veya nadiren sarı renk olur. Yem bitkisi olarak kullanılan birçok türü vardır, bu bakımdan önem taşır. 

Soğuktan çok etkilenen kırmızı üçgül, taze yem yapmak için "Landsberg" karışımında kullanılır (40 kg burçak, 20 kg kırmızı üçgül, 15 kg İtalyan çimi).

Mor üçgül veya çayır üçgülü  2 - 3 yıl yerde kalarak sunî çayırları meydana getirir. Bunun kökü 1,2 metreyi bulabilir. Yalnız yetiştirilir, yılda iki defa biçilir ve otlak olarak kullanılabilir. 

Melez üçgül, mor üçgülden daha az verimli olmakla beraber, tıpkı onun gibi yetiştirilir. Üçgül ekimi, toprağı azotça zenginleştirir. 

Üçgül, çimenlik yapımında da kullanılabilir, çimenlere sağlamlık verir; çim bitkileriyle oranı, toprağın yapısıyla bağlantılıdır. 

Kırmızı üçgül ve sürüngen üçgül bahçecilikte kenar süsü olarak yetiştirilir. 

23 Ağustos 2020 Pazar

BEHÇET UZ (hekim)


T
ÜRK  hekim ve siyaset adamı, 1893 yılında Buldan'da (Denizli) doğdu. Buldan ilkokulunda ve rüştiyesinde okudu (1908). İzmir ortaokulu ve lisesini, İstanbul Tıp fakültesini bitirdi. Şişli Çocuk hastanesinde asistan, Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları kürsüsü muavini, İzmir Memleket hastanesinde Çocuk Servisi şefi oldu. 

İzmir'de "Verem Mücadele Cemiyeti" kuruculuğu yaptı. İzmir Belediye reisiyken fuarın kurulmasını sağladı (1932-42). Denizli mebusu (1942), Ticaret vekili (1942-43), Sağlık vekili (1946-48) oldu. 

Bornova'da Özel Dil kolejini kurdu (1952). İzmir mebusluğu ve Sağlık vekilliği yaptı (1956). "Sıhhat Mecmuası"nı çıkardı. Behçet Uz, 1986' da İzmir'de vefat etti.

21 Ağustos 2020 Cuma

UYUZ BÖCEĞİ

U
YUZ  hastalığını yapan böcek (Sarcoptes scabiei veya Acarus siro), uyuzböceğigiller familyasındandır. Uyuzböceği çok küçük bir böcektir. Derinin altında tüneller açarak uyuza sebep olur. Derinin yüzeyine paralel olan tünellerin içi dışkı, yumurta ve kurtçukla dolar. İnsanlarda ve hayvanlarda şiddetli kaşıntıya sebep olur, ciltte inci taneleri gibi kabarcıklar ve çizgiler yapar. Saçlı veya kıllı deri bölgelerinde şiddetli kaşıntı ve kabuklanmayla beraber geniş ölçüde kıl dökülmesi olur. 

Uyuzböceği çıplak gözle zor seçilir, dişisi erkeğinden daha büyüktür ve son iki çift bacağında uzun kıllar bulunur. Uyuzböceğini 1687' de Rodi keşfetti, hastalık yaptığını da 1834' de Renucci ortaya çıkardı.

Dişi uyuzböceğinin deri içindeki yumurtalarından 7 gün sonra altı ayaklı bir kurtçuk çıkar. Kurtçuk bulunduğu tünelden çıkarak derinin üzerinde yaşar. 16. gün deri değiştirir ve derinin altında sekiz ayaklı bir nemf halinde yerleşir. 28. gün yeniden deri değiştirir, ergin erkek ve dişi uyuzböcekleri meydana çıkar. Döllenen dişiler, 6. haftaya doğru son defa deri değiştirir, ondan sonra yumurtlamaya başlar.

19 Ağustos 2020 Çarşamba

MAURİCE UTRİLLO (ressam)

FRANSIZ  ressam, 1883 yılında Paris'te doğdu. Ressam Suzanne Valadon ile Boissy adlı bir bohemin oğlu olduğu sanılır. 8 yaşındayken, o tarihte Montmartre'da yaşayan ve kendisini evlât edinen Miguel Utrillo tarafından nüfusuna geçirildi. O sırada Suzanne Valadon, çeşitli atölyelerde modellik yapıyordu. Maurice Utrillo anneannesi tarafından büyütüldü.

Annesinin Paul Moussis ile evlenmesinden sonra Paris'in kuzey banliyösünde Pierrefitte'e yerleşti. Montmagny ilkokuluna ve Rollin lisesine devam etti. Alkolik oldu ve 18 yaşında alkolizm tedavisi görmek için hastaneye yattı. 

Tedavisi bitince, Pierrefitt'e döndü. Penceresinden gördüğü manzaraları çizmeye başladı. Sisley ve Pissarro'nun etkisinde kalarak resimle ilgilendi. Sonra açık havada çalışmaya başladı. 1902-03' de Montmagny'dan ve Pinson tepesinden birçok manzara resmi yaptı. Eski Montmartre sokaklarının resmini yaptı ve resim taslaklarını mahallenin şarapçılarına vererek karşılığında içki aldı.

1907' ye doğru "izlenimcilerin" etkisinden kurtuldu ve daha sonra "beyaz dönem" diye bilinen çok verimli (700 - 800 eser) bir döneme girdi. Sadece içki alabilmek için resim yapıyor ve sık sık da karakola düşüyordu. 

Beyaz dönemi, kırmızı ve mavilerin ağır bastığı diğer dönemler izledi; bir ara annesinin etkisinde kalan sanatçı, manzaralarında bazen küçük insan figürleri ve özellikle kadınlar çizdi, ayrıntı titizliğini aşırılığa vardırdı.

1912' de "Bağımsızlar" ve "Sonbahar" sergilerine eserlerini gönderdi ve ilk sergisini, 1913' de Richepanse sokağında, Eugène Blot galerisinde açtı. Artık herkes sarhoş Utrillo'nun gerçek bir ressam olduğuna inanmaya başlamıştı. İçki müptelâlığından kurtulamadığı için sık sık hastaneye ve tımarhaneye kaldırılıyordu. 

1926' da Rus baleleri için Barabau'nun, 1938' de Opera Comique için Louise'in dekorlarını yaptı. Ressam Lucie Velore ile evlenen ve banliyödeki villalarında çalışmaya devam eden Maurice Utrillo, 1955' de Dax'da öldü.


Maurice Utrillo  -  Mont-Cenis sokağı

17 Ağustos 2020 Pazartesi

KİTAGAVA UTAMARO (ressam)

 JAPON  ressam ve gravürcü, 1753 yılında Kawagoe'de doğdu. İlk albümü olan "Seçme Böcekler"i 1788' de yaptı. "Kuşlar Kitabı"nı yayınladıktan sonra (1790), tabiatı örnek alarak yaptığı eserlerden vazgeçerek, Tokyo'daki eğlence mahallelerinden sahneler ve ahlâkî kaygılarla kimi zaman modelden, kimi zaman da hayâlî hafifmeşrep kadın portreleri yapmaya başladı.

Özellikle "Yeşil Evlerin On İki Saati" (1798) adlı eseri önemlidir. Deseni, ifade gücü ve aynı zamanda eşyanın dış hatlarını, hacmini ve ağırlığını aslına uygun şekilde canlandırması bakımından beğenilir. Utamaro, Japon estampının en büyük ustalarından biri olarak kabul edilir. 

Eseri, tahta üzerine kazınmış binlerce parçayı kapsar. Renk bakımından aslına tamamen uygun olanlar, gerçekten Utamaro'nun elinden çıkmadır. Bu yönden pek başarılı olmayanlar ise, öğrencisi "Utamaro 2" ye maledilir. Bu sanatçı, Utamaro'nun ölümünden sonra onun dul karısıyla evlendi ve 10 sene atölyeyi yönetti. 

Utamaro, 1804' de estamplarından birinde diktatör Toyotomi Hideyoşi ile beş gözdesinin resmini yaptığı için hapsedilmişti. Kitagava Utamaro, 1806' da Tokyo'da öldü.

Kitagava Utamaro  -  Çocuklu Kadın

15 Ağustos 2020 Cumartesi

HALİD ZİYA UŞAKLIGİL (yazar)

 TÜRK  yazarı, 1866 yılında İstanbul'da doğdu. Mercan Mahalle mektebinden sonra, Fatih Askerî rüştiyesine devam etti. İzmir'e giderek Fransız "Mekhitarist" okulunda öğrenim gördü. İki arkadaşıyla beraber 1884' de "Nevruz" dergisini, 1886' da "Hizmet" gazetesini çıkardı. 

1893' de İstanbul'a gelerek Reji idaresinde başkâtiplik vazifesine başladı. 1896' da "Edebiyatı Cedide" topluluğuna katıldı. Meşrutiyet'ten sonra Dârülfünün'da Batı edebiyatı dersleri okuttu. 5. Mehmed'in mabeyn başkâtibi oldu (1909-12). Sonra Dârülfünün müderrisliğine döndü.

Hükümet tarafından 1913' de Fransa'ya, 1915' de Almanya'ya gönderildi. Cumhuriyet'ten sonra Yeşilköy'deki köşküne çekilerek gazetelerde yazmaya devam etti, hatıralarını tamamladı, 1945' de İstanbul'da vefat etti.

Halid Ziya, yazı hayatına her konuda yazı ve tercümelerle girdi. Yazdığı şiirler Muallim Naci tarafından ağır bir dille yerilince, mensur şiire yöneldi. 1885' den sonra yazmaya başladığı ilk romanları, Tanzimat romanının devamıdır. Bunlarda basit şemalarla duygusal aşk hikâyeleri anlatılır.

13 Ağustos 2020 Perşembe

MAZHAR OSMAN USMAN ( hekim)

 

TÜRK  hekimi, 1884 yılında Sofulu'da doğdu. Askerî Tıbbiye'yi "hekim yüzbaşı" olarak bitirdi. Aynı okulda, Asabî ve Aklî hastalıklar müderris muavini oldu (1906). Münih ve Berlin'de ihtisas yaptı. Balkan savaşına katıldı. 

1. Dünya savaşında, Şişli Hastanesinde başhekim, Haydarpaşa hastanesinde sinir mütehassısı olarak çalıştı. Mütareke yıllarında Zeynep Kâmil hastanesinde başhekimlik yaptı. 1927' de Akıl hastanesini Bakırköy'e naklettirdi. 1932' de Psikiyatri kliniğine ordinaryüs profesör oldu.

Mazhar Osman, Akıl ve Sinir hastalıkları cemiyetinin ve İçki ile Mücadele cemiyetinin kurucusudur. Meşrutiyetten sonra, Kızılay cemiyetinin kurulmasına yardımcı oldu. Yayınladığı çeşitli kitaplar ve konferanslarla, tıbbî konularda halkı bilgilendirmeye çalıştı. "Sıhhî Sahifeler" ve "İstanbul Seririyatı" adlı dergileri yayınlandı. Mazhar Osman Usman, 1951' de İstanbul'da vefat etti.

Eserleri: "Sıhhat Almanakı (1933)", "Sinir Hastalıkları (1934-36, 2 cilt)", "Keyif Veren Zehirler (1934)", "Eugene, İdiş, Kısır (1935)", "İyi Çocuk Yetiştirme Hakkında İki Konferans", "Öjenik (1939)", "Lepra ile Mücadele (1941)", "Konferanslarım (1942)", "Psychiatria (1944)", "Heroinciler".

11 Ağustos 2020 Salı

URNANŞE (ensi)

URNANŞE  veya "Urnina", milâttan önce  2500 - 2350  yılları arasında Mezopotamya'da hâkimiyeti ele geçiren "Lagaş" sitesinin ilk ensisi. 

1. Ur hanedanına son verdiği anlaşılan Lagaş sitesinin ilk ensisi ve sülâlenin kurucusu Urnanşe, tarihî ve arkeolojik belgeler bırakmıştır. 

Üzerinde kendisinin, vezirinin ve çocuklarının tasviri bulunan bir taş kabartmadaki yazıda: "... Lagaş kralı Gu-ni-du'nun oğlu Urnanşe, tanrı Ningirsu'nun tapınağını kurdu", "... Lagaş şehrinin duvarlarını inşa etti" sözleri vardır. 

Bu belge, Lagaş sitesi ensilerinin kendilerine kral (lugal) unvanını verdiklerini gösterir.

9 Ağustos 2020 Pazar

UNUTMABENİ (bitki)


B
İR  veya çokyıllık otsu bitki (myosotis), "hodangiller"dendir. 

"Unutmabeni", basit yapraklı akrep kuyruğu şeklinde, toplu kömeç halinde, genellikle mavi, bazen beyaz veya pembe çiçekli küçük otsu bir bitkidir. 

Pek çok türü olan "unutmabeni", bahçelerde akarsuları ve havuzları süslemekte kullanılır. Tohum veya fide ile üretilir.

7 Ağustos 2020 Cuma

UNKEİ (heykeltraş)

NARA  asıllı Japon heykeltraş, 1148 yılına doğru doğdu. Nara'nın 1185' de "Tayralar" tarafından yıkılan tapınaklarının onarımına katıldı. "Kamakura" devrindeki heykel rönesansının öncülerindendir. Eserlerinde, bir çeşit gerçekçilik eğilimiyle 8. yy. tarzını yeniden canlandırdı. Unkei, 1225' e doğru öldü. Bazı eserleri; "Todayci'nin Muhafız Kralı (1203)", "Kofukuci Budha'sının Çömezleri (1208)".

Unkei  -  Todayci'nin Muhafız Kralı

5 Ağustos 2020 Çarşamba

REFİ CEVAD ULUNAY (yazar)

T
ÜRK  yazar, 1890 yılında Şam'da doğdu. Ankara valisi Ali Muhiddin Paşa'nın oğlu. Ortaöğrenimini İstanbul'da Şemsülmaarif adlı özel okulda yaptı. Mektebi Sultanî'yi (Galatasaray lisesi) bitirdi (1909). "Tanin" ve "İkdam" gazetelerinde yazarlığa başladı. "Şehrah" gazetesini yönetti. "Alemdar" gazetesini çıkardı.

Siyasî sebeplerle Sinop, Çorum ve Konya'ya sürüldü. İstanbul'a gelerek gazetesini tekrar çıkarmaya başladı. Millî Mücadele aleyhindeki yazıları yüzünden "Yüzellilikler" listesine alındı ve yurt dışına çıkarıldı (1922). 

1938' de aftan faydalanarak Türkiye'ye döndü. "Yeni Sabah" ve "Milliyet" gazetelerinde fıkra yazarlığı yapan (1953-68), Refi Cevad Ulunay, 1968' de İstanbul'da öldü.

Eserleri : "Köle (1942)", "Enkaz Arasında (roman, 1945)", "Sayılı Fırtınalar (roman, 1958)", "Dağlar Kralı (roman, 1963)", "Bir Başka Âlem (1964)", "İhtişam Diyarı Hindistan (gezi yazısı, 1962)". 

3 Ağustos 2020 Pazartesi

ULUĞ BEĞ (hükümdar)

T
ÜRK  hükümdarı ve astronomi bilgini (Alaüddevle Mirza Gürkan), 1394 yılında Semerkand'da doğdu. Timur'un torunu, Şahruh'un oğlu. Sarayda özel öğrenim gördü. Çağının öğretim geleneğine uyarak önce dinî bilgileri, sonra mantık ve astronomi konularını öğrendi.

Osmanlılar ile yakın ilişkiler kurdu. Çağının ünlü bilginlerini sarayında toplayan Uluğ Beğ, astronomi ve matematik alanındaki çalışmalarıyla ün kazandı. Eski Yunanlılar'ın ve Araplar'ın gökyüzü gözlemleriyle ilgili eserlerini inceledi ve bazı yanlışları düzeltti. Yıldızların ve ayın hareketlerini gösteren tablolar düzenledi.

Ülkesinde çıkan bazı ayaklanmaları bastırdı. Horasan halkının başına geçerek ayaklanan oğlu Abdüllâtif tarafından 1449' da Horasan'da öldürüldü. 

Yaptığı "zayiçe" kendisinden sonra gelenlerin başvurduğu ana kaynaklardan biri oldu. "Zîc-i Uluğ Beğ (Uluğ Beğ Zayiçesi)" adlı eseri Batı dillerine çevrildi.  

1 Ağustos 2020 Cumartesi

İBRAHİM ETEM ULAGAY (eczacı)

T
ÜRK  hekim ve eczacı, 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Askerî tıbbiyeden hekim yüzbaşı olarak mezun oldu (1903). Aynı yıl kendi adını taşıyan laboratuarı kurdu. Deycke Paşa ile kandaki protein miktarını belirleyen metodu buldu. 

1907' de Hayatî Kimya laboratuarını, Müessesei Hayriye'de (Hıfzıssıha Enstitüsü) gıda tahlil laboratuarı, Haseki hastanesinde kimya tahlil laboratuarı kurdu. İstanbul Tıp fakültesinde, Farmakodinami enstitüsü laboratuar şefliğine getirildi (1909-13).

Haydarpaşa Numune hastanesinde biyokimya laboratuarı kurdu.  1938' den sonra çalışmalarını kendi özel laboratuarında sürdüren İbrahim Etem Ulagay, 1943' de (yaş 63) İstanbul'da vefat etti.