NEDİM (D.? – 1730)
İstanbul’da
Beşiktaş’ta doğmuş, yine orada, Patronalı Halil isyanında, damdan dama
kaçarken düşüp ölmüştür. Damat
Nevşehirli İbrahim Paşa Sadrazam olunca, şiirlerini pek sevdiği Nedim’i yanına kütüphane
memuru olarak almıştır. Böylece saray eğlencelerine katılan, şiirleriyle
çevresini şenlendiren Nedim, gözde bir şair sayılmıştır. Bununla
birlikte III. Ahmet Çeşmesi
yaptırıldığında, şairler sultanı seçilmek
gerekince Osmanzade Ahmet Taip,
Nedim’e tercih edilmiştir. Çırağan
sohbetlerinde, Kâğıthane âlemlerinde
pek aranan şair Nedim, zamanında hep
“müderris” olarak anılmıştır. Türkçe ve Farsça divanından başka iki Arapça
tarih tercümesi de vardır. Divanı
basılıdır.
NEDİM’DEN ÖRNEKLER
Sevdiğim cemalin çünkü göremem
Çıkmasın hayâlin dil-i şeydâdan
Hâkipâye çünkü yüzler süremem
Alayım peyâmın bâd-ı sabâdan
Kapında kul olmak canıma minnet
Göreyim sende bir bûy-i muhabbet
İstediğim budur sen bi-vefâdan
Nedima hüsnüne olmuştur âşık
Öyle bir âşık ki kavlinde sâdık
Kereme ne kadar değilse lâyık
Ar etmez efendim şahlar gedadan
* * *
Mest-i nâzım kim büyüttü böyle bi-perva seni
Kim yetiştirdi bu gûne servden hâlâ seni
Bir elinde gül bir elde câm geldin sâkıyâ
Hangisin alsam, gülü yahut ki câmı, ya seni
(Ey naz ile kendinden
geçmiş sevgilim, seni böyle korkusuz büyüten kimdir. Seni serviden boylu
yetiştiren kimdir. Bir elinde gül bir elinde içki kadehi geldin. Ben hangisini
alayım. Gülü mü, içki kadehini mi, yoksa seni mi)
ŞARKI
Bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşada
Gidelim serv-i revanım yürü Sa’dâbâda
İşte üç çifte kayık iskelede âmâde
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’dâbâda
Gülelim oynayalım kâm alalım dünyadan
Mâ-i Tesnim içelim çeşme-i nev-peydâdan
Görelim âb-ı hayat aktığın ejderhadan
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’dâbâda
Geh varıp havz kenârında hırâmân olalım
Geh gelip kasr-ı cihan seyrine hayran olalım
Gâh şarkı okuyup gâh gazelhân olalım
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’dâbâda
Bir sen ü bir ben ü bir mutrib-ı pâkize-edâ
İznin olursa eğer bir de Nedim’i şeydâ
Gayri yârânı bugünlük edip ey şûh feda
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’dâbâda