23 Mart 2015 Pazartesi

KARACAOĞLAN, ŞİİR VE BİYOGRAFİ

KARACAOĞLAN  (1606 ? - 1679,1689)

Güney illerimizin Gâvurdağı yakınlarında doğduğu anlaşılmaktadır, fakat ne yeri bellidir ne de kesin olarak doğum-ölüm yılları. Halk şairlerinin geleneğine uyarak hemen bütün Anadolu'yu ve Rumeli'yi gezdiğini şiirlerinde kendisi söylemektedir. Şöhreti Azerbaycan ve Kırım'ı tutmuştu. Bu şairin büyüklüğü, hiçbir etkiye kapılmadan halk şiirinin geleneklerine bağlı kalmasındandır. Dili son derece temizdir. Günümüz şairleri üzerinde bile tesiri vardır.

KARACAOĞLAN'DAN ÖRNEKLER:

Bana kara diyen dilber gözlerin kara değil mi
Yüzünü sevdiren gelin kaşların kara değil mi

Boyun uzun belin ince yanakların olmuş konca
Salıverirsin kolunca beliğin kara değil mi

Utanırım akar terim güzellikte yok benzerin
En sevgili makbul yerin saçların kara değil mi

Beni kara diye yerme Mevlâm yaratmış hor görme
Ala göze siyah sürme çekilir kara değil mi

Hintten Yemenden çekilir gelir Bağdada dökülür
Türlü yemeğe ekilir biber de kara değil mi

Güllere konan kuğunun kanadı beyaz çoğunun
Göldeki Arap beyinin çadırı kara değil mi

İller de konup göçerler lâle sümbülü biçerler
Ağalar beyler içerler kahve de kara değil mi

Evlerinde sular akar güzelleri göze bakar
Hublar yanağına sokar sümbül de kara değil mi

Karac'oğlan der maşallah bir gün görürüm inşallah
Kara donludur Beytullah örtüsü kara değil mi

*  *  *

İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye
Deli gönül hayran olmuş gezer Elif Elif diye

Elifin uğru nakışlı yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu kokar Elif Elif diye

Elif kaşlarını çatar gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar yazar Elif Elif diye

Evlerinin önü çardak Elifin elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek yüzer Elif Elif diye

Karacaoğlan emelerin gönül sezmez değmelerin
İliklemiş düğmelerin çözer Elif Elif diye