ESTONYA ATASÖZLERİ
- Yoksul kadının meyve bahçesi korsesinin içinde, tarlası önlüğünün altındadır.
- Gelinin yastığına baş koymaktansa, kızının ayak ucunda yat.
- Güzel kadın gözün cenneti, ruhun cehennemidir.
- İpek gömlekte bit olmaz.
- Parmağı ışıtan, elmas yüzük değil, iştir.
- Atını övmek için bir ay, karını övmek için bir yıl bekle.
- Alışkanlık demir gömlektir.
- İnek, inek değilse, rağbeti keçi görür.
- Şanssızlıklar, kendileri için açık bırakılan kapıdan içeri girerler.
- Bir şey satın almaya gittiğin zaman, kulaklarını değil gözlerini kullan.
TİBET ATASÖZLERİ
- Sarmaşık, ağaca sarıla sarıla tepesine çıkar.
- Ay, güneşe ne kadar yaklaşırsa, o kadar ışığından olur.
YUGOSLAV ATASÖZLERİ
- Alman'ın diline düşeceğine, Türk'ün kılıcına düş yeğdir.
- Nefreti nefretle değil, nefreti saygıyla yok etmek hünerdir.
- Kadın, şeytandan bir gün önce doğmuştur.
ROMEN ATASÖZLERİ
- Kadının gözü, erkeğin kesesindedir.
- Mutluluk yankı gibidir, seslenir, ama gelmez.
- Varsın çocuğun olsun, evin damı çökmez ya.
- Yalan, başkasının önüne atılır, ama söyleyenin ağzına takılır.
MOĞOL ATASÖZÜ
- Kadının ağzı kem söz yuvasıdır.
- Kalbini kırdığın dostundan sakın.
- Bildiğin her şeyi söyleme; her duyduğuna inanma; gücünün yettiği her şeyi yapma.
- Fazla mum kiliseyi yakar.
- Bitiremeyeceksen, hiç başlama.
- Minnettarlık, hafızanın vicdanıdır.
ESKİMO ATASÖZÜ
- Buzlar kırılmadan hakiki dost anlaşılmaz.
İRLANDA ATASÖZLERİ
- Aşka susayan kanmaz, aşkın ağrısı dinmez.
- Süslü başın cezasını ayaklar çeker.
- En ağır yük, boş midedir.
- Büyüklerin eşiği kaygan olur.
- Uzun adam orağı dipten vuramaz.
- Üç kişi tarafından bilinen şey, gizli değildir.
AVUSTRALYA ATASÖZÜ
- Aşk ile öksürük, hiçbir zaman saklanmaz.
BREZİLYA ATASÖZLERİ
- Az para ile yağlı tavuk alınmaz.
- İyi çırak, ustası yokken anlaşılır.
- Başkalarını sık sık affedin, ama kendinizi asla.
BUDİST ATASÖZLERİ
- Mutluluk fedakârlıktan, mutsuzluk bencillikten doğar.
- Kömür, kömürle yan yana olunca yanar.
GÜRCÜ ATASÖZLERİ
- Tek koşan at, kendini en iyi yarış atı sanır.
- Acıkan ekmeğe bayat, üşüyen elbiseye eski demez.
- Kambur, ancak mezarda düzelir.
- Karısı güzel olanın, ömrü kısa olur.
- Şans, hafif meşrep kadına benzer; zengine zevk verir, fakiri perişan eder.
- Geveze kedi, fare avlayamaz.
- Eti tadan çoban köpeğinden hayır gelmez.
- Kader sana küserse, sen çalışmayla barış.
- Anacığım, sen beni kısmetimle doğur da sonra çöplüğe at.
- Evlilik bir ömür boyu, Tanrı ebediyyen vardır.
- Işığa kavuşmak istiyorsan, paranı karanlıkta sakla.
- Saban yaş toprakta işler.
- Yabancı evde yenen biber, ağzı daha çok yakar.
- Timsah ölüye değil, diriye saldırır.
- Dinlemekten akıl, söylemekten pişmanlık doğar.
- Yaşlı koçun boynuzu sert olur.
- Adamı arkasından, kadını ise yüzüne karşı methedin.
- Çıpanın demirine basma, sapı yüzüne vurur. (aileden birine kötülük yapma, diğeri öc alır)
- Deveye bindiysen hörgücüne saklanma.
- Kaplanla yaban öküzü döğüşürken, ezilen kamışlar olur.
- Tuz seven babanın oğlu da suya kanmaz.
- Fareye aslan nedir demişler, kediyi göstermiş.
- İnsan sıkıntıya düşünce, domuza bile "amca" der.
- Sen çalış işine alış, rızık dişine kendi gelir.
- Zenginlik Fransız, soyluluk Osmanlı, güzellik Çerkez'dir.
- Hakikat hiçbir zaman kocamaz.
- Çınar ağacı devrilince, herkes odun toplar.
- Yel esmeden yaprak sallanmaz.
- Sabır, aşkın kuruntusudur.
- Bir insanda, biraz da birçok insan vardır.
- İnsan ağaç değildir. (Gez, dolaş, göç et)
- Kötü yöneticinin başarısı, halkın felâketidir.
- İşi sen kovala, iş senin arkandan koşmasın.
- Bir köpek bir gölgeye havlar, bin köpek o köpeğin sesine havlar.
- İnsan, insan olduğunu bildiği zaman insandır.
- Ömrünün sonuna kadar eşeğe binmektense, bir yıl ata binmek evlâdır.
- Çocuklu ev pazar, çocuksuz ev mezar.