17 Aralık 2021 Cuma

AKİDE ŞEKERİ ve AKİDE MERASİMİ

Â
Dİ  şekerle (sakkaroz) yapılır. Toz veya kesme şekere sitrik (limon asidi) veya tartarik asit ya da potasyum bitartarat katılarak kesilir. İçine çeşitli meyve özü, zararsız sunî veya tabiî esanslar, kahve veya kakao, fındık, badem gibi kuruyemişler konur, kullanımına izin verilen boyalarla boyanır. 

Elle veya makineyle kesilir. İçindeki şeker yüzde 98' den az olamaz. Akide şekerinin günümüzdeki kesiliş tarzının ünlü şekerci Hacı Bekir Efendi'nin buluşu olduğu söylenir. Hacı Bekir kesiminden evvel bu şeker, eski bakır mangırlar büyüklüğünde ve şeklinde kesilir, göbekleri de çukur bırakılırdı. Asıl özelliği baharatlı şeker oluşuydu ve başta tarçınlı ve karanfillisi gelirdi.

Bütün diğer esnaf kolları gibi şekercilik de "gedikli" idi. İstanbul'da akide şekeri yapan şekercilerin sayısı sınırlandırılmıştı. Bunların işledikleri şeker, ancak saray ile vezir ve eşraf konaklarının ihtiyacını karşılayabiliyordu.

İstanbullular'ın akide şekerine büyük düşkünlükleri sebebiyle bir ara bu işi kaçak yapanlar türedi ve şehirde ham şeker yokluğu doğdu.

AKİDE MERASİMİ

Yeniçeri ocağında özel bir merasime verilen ad. Yeniçerilere "ulufe" dağıtılırken yapılırdı. Ocak, aldığı paralara "teşekkür" anlamında "asesbaşı" veya "ocak kapı kethüdası" eliyle, "sadrazam"dan başlayarak en küçük mevkideki "muzhırbaşı"na kadar farklı dirhemlerde şeker gönderirdi. 

Bu teşekkür davranışı, Ocağın iyi halde olduğuna, askerin akidesinin yerinde ve sağlam olduğuna işaret ederdi. Şekere "akide" adının verilmesinin bu anlamla ilişkili olduğu söylenir.