19 Nisan 2022 Salı

HÜSEYİN SADEDDİN AREL (bestekâr)

TÜRK  bestekâr ve mûsıkî bilgini, 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Anadolu kazaskeri Dardağanzâde Mehmed Emin Efendi'nin oğlu. Hukuk mektebini bitirdi. 

Adliye nezareti mütercimi, mektubî müdürü, deniz ticaret mahkemesi hâkimi (1909), Makedonya vilâyetleri Adliye müfettişi, ceza işleri müdürü, Adliye müsteşarı (1911), Şûrayı Devlet üyesi (1913), Defter-i Hakanî emini (1915), Şûrayı Devlet Tanzimat dairesi reisi oldu.

Şûrayı Devlet kaldırılınca, devlet vazifesinden çekildi. İzmir'de sonra İstanbul'da "avukatlık" yaptı. 1910' da Washington'da toplanan Milletlerarası Hukuk kongresinde Türkiye'yi temsil etti. 

1908' de, 15 günde bir çıkan "Şehbal" adlı lüks dergiyi yayınlamaya başladı. 1939-40' ta aylık "Türklük" kültür dergisini yayınladı (14 nüsha).

Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce, Almancayı bilir, diğer birkaç dili de okuyup anlardı. Hukuk bilgini ve edip olarak da tanınmıştır. 

Mûsıkîye 10 yaşında başladı. Hemen bütün sazları çalmayı öğrendi. 1907-09' da Edgar Manas'dan Batı mûsıkîsine ait bilgiler öğrendi. Devrinin bütün mûsıkî ustalarını tanıdı. Rauf Yekta ve Dr. Suphi Ezgi ile beraber Türk mûsıkîsi ilmi üzerine çalıştı. Bu suretle, 500 yıldan beri âdeta unutulmuş olan Türk mûsıkîsi nazariyatı ortaya çıktı.

Türk ve Batı mûsıkîlerine, hâlâ kullanılan yüzlerce terim koydu. Bir kemençe "beşlemesi" yaptırdı. 1943-48' de İstanbul Konservatuarı başkanlığında bulunarak, Batı müziği kısmını ıslah etti ve Türk mûsıkîsi kısmı ile icra heyetini kurdu. 

Türk Filarmoni derneği ile Türk Hukukçular derneğinin kurucusu ve ilk başkanıdır. Konferansları, yazıları, konservatuar ve özel dersleri, cumartesi toplantılarındaki sohbetleriyle, Türk mûsıkîsinin "çoksesli" çağdaş bir sanat olarak gelişmesi için büyük gayret gösteren Hüseyin Sadeddin Arel, 1955' de İstanbul'da vefat etti.

Kütüphanesi, vefatından sonra İstanbul üniversitesine verildi. Türkiyat enstitüsünün bir köşesine kurulan "Arel Kütüphanesi", özellikle emsalsiz Türk mûsıkîsi repertuarını toplayan onbinlerce nota ile büyük değer taşır. 

Başlıca eserleri :  "Türk Mûsıkîsi Nazariyatı Dersleri", "Türk Mûsıkîsi Kimindir?", " Armoni Dersleri", "Kontrpuan Dersleri", "Füg Dersleri", "Eski Mûsıkî Tarihi", "Prozodi Dersleri".

Gençliğinde, özellikle Batı tarzında bestelediği yüzlerce eseri, son zamanlarında yok ettiği için, elimizdeki eserleri 741 parçadan ibarettir. Bunlar : "51 mevlevî âyini", "108 durak", "101 ilâhi", "3 nakış beste", "2 aksak ve 2 yürük semaî", "51 gazel", "120 şarkı, fantezi ve köçekçe", "26 peşrev", "106 saz semaîsi", "61 oyun havası", 16 çok uzun tasvirî "saz eseri", 3 dinî "saz eseri", "20 taksim", "71 çoksesli parça (sonatin, ikileme, üçleme, dörtleme, beşleme, altılama, füg, kanon, marş, şarkı, ilâhi)".

Bütün bu eserler nüans işaretleriyle yazılmış, Batı'nın ifade unsurlarından faydalanmıştır. Hemen hepsi "virtüözlük" parçaları olduğu için, bugünkü durumda icra edilmeleri zordur. Fevkalâde bir nağme ve cümle yapısı gösterirler.

Arel, şarkı formunda, büyük şarkı bestecileri derecesine erişememiş, beste-semaî formlarında da pek eser vermemiştir. Fakat gerek dinî eserlerde (özellikle âyin ve durak), gerek saz eserlerinde Türk mûsıkîsinin çok önemli bir bestekârı olarak kalmıştır.