21 Aralık 2014 Pazar

ADRENALİN HORMONUNUN GÖREVİ


“Böbreküstü bezinin” iç bölümünde bulunan “kromafin” hücrelerinin ürettiği “hormon”. Bütün organlar üzerinde etkisi vardır.

Kalp atım sayısını, karıncıkların kasılma gücünü ve bunlara bağlı olarak pompalanan “kan hacmini” artırır.

Dolaşım sisteminin deri, böbrek ve sindirim kanalına ait damarlarında “daralmaya”, buna karşılık kas, kalp ve beyni besleyen damarlarda “genişlemeye” yol açarak kan akışını denetler. “Kan basıncını” bir ölçüde “artırır” ve organizmanın daha iyi çalışmasını sağlar.

Düz kaslar üzerinde farklı etkileri vardır. Sindirim kanalı kaslarını “gevşetirken”, büzücü kasları “kasar”.

Merkezi sinir sistemini etkilemesi, “bunaltı ve huzursuzluğa” neden olur. Kasları harekete geçiren sinirsel cevaplar ve beyin kabuğu (korteks)  üzerinde “güçlendirici” etkisi vardır.

Glükagon, tiroksin (T4), parathormon, kalsitonin, renin, eritropoietin ve gastrin gibi protein yapısındaki hormonların salgılanmasını “uyarır”. Buna karşın, “insülin” salgısını “engeller”.

Adrenalin, metabolizma süreçlerinde de önemli rol oynar. Karaciğer ve kas glikojeninin parçalanmasına yol açarak, kanda “glikoz (şeker)” ve  laktik asidin “artmasına” sebep olur.

Yağdokudan yağ asitlerinin serbestleşmesini sağlar. Böylece kandaki esterleşmemiş “yağ asitleri artar”.

Bazal metabolizma ve oksijen tüketimini yükselterek ısı oluşumunu “artırır”.

“Adrenalinin genel etkisi; acil durumlar ve zorluklar karşısında, organizmanın gücünü artırma yönündedir..."

Kaynak : Medicana, Ana yayıncılık, 1993, c. 12, s. 13