16 Aralık 2014 Salı

ATATÜRK'E GÖRE, KADIN ERKEĞİ YÖNETİRSE

Bir akşam Mustafa Kemal Paşa’yla beraber, Gülcemal vapurunda verilen bir baloda bulunuyorduk. Ekselâns’ın bana karşı büyük bir yakınlığı vardı.
Bir aralık dalmış, yere bakıyordum. Birdenbire :

                “Madam”, dedi; “aşka tutulmuş bir kadın gibi ne düşünüyorsunuz öyle derin derin?”

Ben o zaman, nereden hatırıma geldi bilmiyorum, hiç düşünmeden hemen karşılığını verdim.

                Paşam” dedim. “Başbakanınızın şu neşeli gülüşlerine hayranım...

                “Başbakanımın gülüşlerine hayran olmuşsunuz, benim de belki dansımdan hoşlanırsınız. Madam,  müsaade ederseniz bu valsi beraber yapalım.”

Kalktık ve beraber dönmeye başladık. Ben, o zamanlar genç ve belki de biraz şımarık bir kadındım. Nereden içime o heves doğdu bilmiyorum. Başladım dansta Paşa’yı ben idare etmeye...

Bir defa baktı, ses çıkarmadı. Bir defa daha baktı, yine ses çıkarmadı. Nihayet üçüncüsünde birdenbire durdu. Gözlerini ciddiyetle bana çevirdi.

                  “Madam” dedi; “bir erkekle bir kadın, yanyana bulundukları zaman, yönetimi erkeğe bırakmak en doğru davranıştır.”

                  Paşam, ne olur izin verin de bir defa sizi ben yöneteyim.

Kızmadı, tam terine gülmeye başladı.

                  “Bir memleket yöneteni, bir kadın yönetmeğe kalkarsa; o memleket batar” dedi ; “gelin, biz yerimize oturalım!..”

Beni elimden tutup getirdi ve yanındaki koltuğa oturttu...

                                                                                      Madam Hanses

Kaynak : Atatürk'ten Anılar, Kemal Arıburnu, İşbank Kültür Yayınları, 1976, s. 56,57