9 Aralık 2014 Salı

ATATÜRK, RAWLİNSON'A NE CEVAP VERDİ

Erzurum kongresinin açılacağı 23 Temmuz 1335 e kadar geçen günler,
Mustafa Kemal Paşa ve bizim için, hazırlanma, yazışma, düzenleme ve ilişki kurma dönemi oldu.  Asla kolay geçmeyen, “binbir zorluk ve üzücü olaylarla” geçen bir dönem...

İlk sıkıntımızı, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Gürzon’un yeğeni olup; Erzurum’da “mütareke şartlarının tatbikine” memur olan, Kolonel Rawlinson ile geçen bir olay teşkil etti.

M. Kemal Paşa, daha Erzurum’a varmadan ve Vilâyeti Şarkıye Müdafa-i Hukuku Milliye Cemiyeti ile ilişkilerine başlamadan önce, bu dernek Erzurum’da Doğu illeri temsilcilerinden oluşan bir “kongrenin toplanmasını” kararlaştırmıştı.

Kongre için de 10 temmuz 1335 tarihi tespit edilmişti. M. Kemal Paşa, Hoca Raif Efendi ve arkadaşlarıyla görüşmelerini yaptıktan sonra, kongreye  kendi plan ve düşünceleri çerçevesinde “daha geniş bir nitelik” vermeyi yeğ tutarak ve kongrenin “ne olursa olsun” yapılmasında lüzum görerek, teşebbüsü ele almıştı. Kongreye gelecek delegelere “kolaylıklar gösterilmesi” için komutan ve valilere tebligat yapmıştı.

M. Kemal Paşa : “Kongreyi, yöresel ve sınırlı bir kongre ölçüsünden çıkarıp, memleket çapında, vatan ve milletimizin kurtulması yolunda hayati kararlar alacak bir büyük milli olay haline sokmak gerekir...” dedi

...Ve bunun içindir ki; kongrenin “bir an önce” toplanmasına büyük önem veriyor ve her türlü hazırlığın tamamlanması hususunda bizden de “hızlı ve etkin” çabalar harcamamızı bekliyordu.

Maalesef, kongreyi 10 temmuzda toplamak mümkün olmadı ve mecburi olarak “13 günlük bir gecikme” oldu.

İki mangadan biraz fazla askeriyle Erzurum’a yerleşen Miralay Rawlinson, kongrenin 10 temmuzda toplanacağını haber almış olarak “bir gün önce”, öğleden sonra Paşa‘yı evde ziyarete geldi. 

Paşa’nın ordudan ve askerlikten çekilmesine rağmen, Kâzım Karabekir Paşa’nın gösterdiği dostluk ve incelik eseri olarak, emireri Ali, evde alıkonulmuştu.

Ali odaya geldi... “Kolonel Rawlinson, sizi görmek istiyor Paşam!..” dedi
Paşa : “Peki buyursunlar!...” karşılığını verdi

 Kolonel, Paşa ile önce, havadan sudan konuşmalar yaptıktan sonra, mevzuya girdi...
İşittiğime göre, burada yarın bir kongre açacakmışsınız... dedi.

Paşa, kesin bir ifadeyle : “Evet, milletçe açılması kararlaştırılmıştır...”

Kolonel : Açılmaması daha uygun olacaktır...

M. Kemal Paşa : “Kongre kesinlikle toplanacak ve gününde açılacaktır. Millet buna karar vermiştir. Açılmamasını salık veren irdelemenize egemen olan nedenleri bile sormayı gerekli görmüyorum...”

Kolonel : “Fakat hükümetim, bu kongrenin toplanmasına izin vermez...”

Mustafa Kemal Paşa : “Ne hükümetinizden, ne de sizden izin istemedik ki, böyle bir iznin verilip verilmeyeceği söz konusu olsun.

Kolonel : “Kongreden vazgeçmezseniz; zor kullanarak toplantının dağıtılmasına zorunluluk hasıl olacak... dedi.

Paşa da aynı sertlikle karşılık verdi : “O halde, biz de zorunlu olarak kuvvete kuvvetle karşı koyar ve herhalde milletin kararını yerine getiririz...”

Kemal Paşa çok sinirlenmiş, öfkelenmişti.
“Ne pahasına olursa olsun kongreyi açacağız...” diyerek yerinden kalktı ve Lord Gürzon’un yeğenine kesin bir şekilde “Görüşmemiz bitmiştir...” Dedi

Kolonel’in ters bir cevap verip Paşa’yı daha çok sinirlendirmesini önlemek için, ben de hemen oda kapısını açtım ve...

“Lütfen Kolonel...” diyerek kapıyı gösterdim. Kolonel, açtığım oda kapısından, ağzından tek kelime çıkmadan ve sapsarı kesilmiş bir şekilde çıkıp gitti...
 
                                                                                                                      
                                                                                            Mazhar Müfit Kansu (*)

(*) Bitlis Valisi, Hakkâri Milletvekili, Yozgat istiklâl mahkemesi üyesi (1874-1948)

Kaynak : Kemal Arıburnu, Atatürk'ten anılar, İşbank kültür Yayınları, 1976, s.14-17