30 Temmuz 2015 Perşembe

ALLAH HAKKI KAMU HUKUKU

İslâm'da, Allah hakkı kamu hukukuna, kul hakları da özel hukuka karşılık sayılabilir. Hukuki işlerin tamamı, "fıkıh" adı altında toplanır. Üç bölümdür [ibadet, muamelat, ukubat (cezalar)] 

Kur'an ve sünnet anayasa hükmündedir. Dört halife döneminden sonra İslâm topraklarının genişlemesiyle beraber olayların çoğalması, hukuki sorunların artması, kıyas, hadis, rivayetin öne çıkmasını sağladı. İçtihat arttı, bu sebeple çeşitli hukuk okulları açıldı, fakat büyük bölümü kalıcı olamadı. Bugün etkin olan okullar (Bağımsız hukuk sistemleri): Hanefi, Maliki, Şafi, Hanbeli, İmam-ı Caferiye, Zeydiye, İbadiye'dir. Hepsi Kur'an ve sünnete dayanırlar. Farklılıkları içtihatlarındadır.

Türkiye'de Hanefilik esas alındı. Yeni ihtiyaçları karşılamak için İslâm'a uygun Batı tarzı kanunlar yapıldı. Tanzimat döneminde 1868' de "Mecelle" hazırlandı. 1878' de yürürlüğe girdi ve 1926 yılına kadar tatbik edildi. Mecelle 1851 maddeden oluşuyordu. 300 kadar maddesi yeni toplum ihtiyaçlarına cevap veriyordu, fakat diğer maddeler yetersiz kaldı. Bunun üzerine genel toplum ihtiyaçlarına cevap verebilecek Türk Medeni Kanunu şubat 1926'da, Türk Ceza Kanunu mart 1926'da, borçlar kanunu, (ticaret kanunu) mayıs 1926'da yürürlüğe girdi. 

İnsanların duygu, düşünce, davranışları ve bilgi-bilinç seviyesi ileri yönde sürekli değişim içinde olduğundan; yönetmelikler, kanunlar hattâ anayasalar her zaman bu değişimlere ayak uydurmak  zorundadır.