13 Şubat 2015 Cuma

KADINLARDA TEŞHİR VE TAHRİK

Tüm canlılar üç temel ihtiyacı giderme içgüdüsüyle hareket eder. Bunlar, beslenme, korunma ve soyunu devam ettirmedir. Esasında bir “memeli” olan insan da bu içgüdülerin tesiri altındadır. Ancak insan; maddi beden, mânevi benlik ve vicdandan kurulu bir yapıya sahiptir. İnsanı, insan yapan özellik, onun toplumsal bir hayat tarzını tercih etmesidir. Bu da insana kendine ve başkalarına saygılı olma sorumluluğu yükler.

Toplu yaşamak, ekonomik örgütlenme biçimidir. Çünkü yaşayarak öğrenilmiştir ki; toplu halde yaşayan canlılar, tek başlarına yaşamaya göre, hem daha iyi beslenirler, hem daha iyi korunurlar hem de daha sağlıklı olarak soylarını sürdürebilirler.

ÂDÂB- MUÂŞERET

Toplumsal yaşamın olmazsa olmaz şartı “âdâb-ı muâşeret”tir. Âdâp, edebin çoğuludur. Edep; iyi, güzel, zarif, başkalarını kötü davranışa kışkırtmayan söz ve davranış demektir. Muâşeret ise bir arada, cemiyet olarak yaşamaktır. Toplumsal hayatın nimetlerinin en mükemmel yaşanması için, bireylerin “âdâb-ı muâşeret”e yani “ahlâk ve görgü kuralları”na uyması gerekir. Aksi takdirde “birlikte yaşamak” beraberinde kötülük ve belâ getirebilir.
İnsanın, temel içgüdülerinden biriyle harekete geçmesi, esas olarak tatminsizlikten doğar. Ancak vitrine konmuş bir tepsi baklava tok insanın bile beslenme dürtüsünü uyarır. Fırtınalı bir havada korunaklı bir ev, içine sığınma arzusu uyandırır. Sıcak yaz günü büfedeki soğuk bir limonata, susamamış kişide dahi içme isteği yaratır. Ama cemiyet hayatında bunlardan çok daha önemlisi ve tehlikelisi, erkeklerin cinsel dürtülerinin sürekli tahrik edilmesidir. Erkeğin mütecaviz eylemleri de, kadınların dişilik hatlarını ve bedenlerini teşhir etmeleri de içgüdüseldir. Ancak ne erkeğin mütecaviz davranışları, ne de kadının teşhirciliği içgüdüseldir diye hoş karşılanmamalıdır

Tarih boyunca bütün dinlerin, üzerinde en çok titizlendiği konu, kadının örtünmesidir. Ne tuhaftır ki; kadınların, kısıtlanmış yurttaşlık ve insanlık haklarının teslim edilmesi, kadınlar tarafından “açık saçık giyinme özgürlüğü” şekline dönüştürülmüştür...

Kaynak: iktisat uzm. ege cansen 2.7.2011 hurriyet