20 Ekim 2015 Salı

HİKÂYE DEĞİL GERÇEK (cinayetler)

KADIN içinde şeytanın sesini duyduğuna inanır. Şeytan kadına şöyle seslenmektedir: "Çocuklarını ben alacağım!". Kadın bunun üzerine; çocuklarım şeytana değil de Hazreti İsa'ya gitsin diyerek dört çocuğunu banyo küvetinde boğar. Kadın akıl hastalığı teşhisiyle idamdan kurtulsa da otuz yıl hapis cezasından kurtulamaz.

                                                                 *   *   *

Genç ve becerikli çocuk bakıcısı kız, çocuklar ağlayınca, aniden tepesi atıyor ve çocukların burnunu sıkıp havasız bırakmak suretiyle öldürüyor. Ailelerine: "yemek yerken öldü, uykudan bir daha uyanmadı ya da ağlarken öldü" gibi mesnetsiz yalanlar uyduruyor. İlk
vakalarda dikkat çekmese de, ölen çocuk sayısı altıya çıkınca durum açıklığa kavuşuyor. Genç bakıcı, çocukların ağlaması durmayınca aniden sinirlendiğini ve susturmak için böyle yaptığını itiraf ediyor.

                                                                 *   *   *

Kadın işyerinde tanıştığı üst düzey âmirine âşık oluyor. Onunla yakınlık kuruyor. Âmiri: "Evlenebiliriz, ama çocukların sorun olur" deyince; kadın çocuklardan kurtulmanın planını yapıyor. İki çocuğunu otomobile bindirip kendisi direksiyona geçiyor. Arabanın yönünü göle doğru çeviriyor ve hareket halindeyken arabadan atlıyor. Çocuklar göle düşen otomobilden çıkamayarak ölüyorlar.

                                                                 *   *   *

Avustralya'da babasıyla beraber yaşayan genç mürebbiye,  kendilerine teslim edilen gayrimeşru çocukları, annelerinden uzun süre para gelmezse birer-ikişer öldürüp evin arka bahçesine gömüyor. Evvelce çocuğunu teslim etmiş genç bir anne, çocuğuna sahip çıkıp aradığında cinayetlerin tümü ortaya çıkıyor.

                                                                 *   *   *

Amerika'nın vahşi batısında pansiyon işletmeciliği yapan bir aile, evlerine gelen ve paralı umdukları müşterileri ailece planlayıp öldürüyor, üstlerinde ne var ne yok aldıktan sonra pansiyonun bahçesine gömüyorlardı. On bir kişinin âkibeti böyle oldu. En son, ölen bir doktorun kardeşi abisini aramaya çıkınca, paniğe kapılıp evi terkettiler. Birbirlerinden ayrılıp ortadan kayboldular. Yaşadıkları bölgede kanun hakimiyeti olmaması işlerini kolaylaştırmıştı. Evin pansiyoncu kızı güzel ve çekiciydi.

                                                                  *   *   *

Bir kadın oğluyla birlikte, varlıklı kadınların evlerini kiralıyor ve malsahibinin malını gasp etmek amacıyla onu imza atmaya zorluyorlar. Malsahibi imza atsa da atmasa da akibeti ölüm oluyor.

                                                                  *   *   *

Geçimini sağlamak isteyen bayan otostopla arabalara biniyor. Bir müddet sonra müsait bir yerde otoyu durdurup sahibini öldürüyor, parasını, yüzüklerini, saatini vs. alıyor ve ortadan kayboluyor. Otostopçu bayan bu yöntemle yedi kişiyi hallediyor. Yakalanıp mahkemeye çıkarılınca çevresindekilere şöyle seslenir: "Hepiniz cehenneme gideceksiniz, bense; cennete gideceğim". Kadın iğneyle infaz ediliyor.

kaynak: national geographic