En kıymetli organlarımızdan biri olan göz, vücuttaki birçok hastalıklarda kolayca bozulur. Damar sertliği, şeker gibi hastalıklar en erken göz muayeneleri ile teşhis edilir.
Gözün kızarmasına "Konjuktivit" denir. Çok zaman toz kaçması veya bir mikropla meydana gelir. Allerjik nezle de bahar aylarında konjuktivit ile kendini belli eder.
Göz merceğinin berraklığını kaybetmesine "Katarakt" adı verilir. Yaşlılarda sık görülür. Ameliyat ile göz merceği değiştirilir. Yerine berrak mercek takılır. Takılan mercek sabit olup, orijinal merceğin sürekli yaptığı yakına-uzağa uyum sağlama özelliği bulunmaz. Gözlük gerekir.
Göz tansiyonunun artması ve şiddetli ağrıyla kendini gösteren bir hastalık da "Glokom" dur. Tehlikeli bir hastalıktır. Hemen her göz muayenesinde öncelikle göz tansiyonuna bakılır. Ameliyat ister.
Göz içinde retina denilen tabaka da yırtılabilir (retina dekolmanı) , kanar veya şişer. Göz dibi muayenesiyle teşhis konulur. Hassas bir ameliyat gerektirir.
Diğer bir göz hastalığı da virüsle bulaşan "Trahom"dur. Çok bulaşıcı bir hastalıktır. Salgınlar yapar ve bulaştığı insanlarda cerahatli göz hastalıklarına sebep olur. Mikrop ya doğrudan doğruya trahomlu bir kişinin göz salgısı ile veya sineklerle taşınır. Önce göz kapaklarında cerahatli ufak noktalar oluşur ve göz kapağının iç kısmı kanlanır. Buradan hastalık gözün kendisine yayılır ve körlük yapana kadar geniş göz tahribatı yapar.
Küçük yaşta trahoma yakalanmış çocukların çoğu, zamanında tedavi yapılmazsa; hayatlarına kör bir insan olarak devam ederler. Bu yüzden vakit kaybetmeden göz mütehassısına müracaat şarttır.
İleri derecedeki göz kusurları da hastalık olmasalar dahi kişinin günlük hayatını etileyebilirler. İleri derecede miyop veya hipermetrop ya da 40-45 yaşlarından sonra ortaya çıkan, kitap-gazete okuyamama hali olan"presbiyopi" gibi göz kusurları; mercek üzerinde yapılan ileri teknolojik uygulamalar ile düzeltilebilmektedir.
