Anne karnındaki
bebeği saran ve göbek kordonu
yüzeyine uzanan zar, amniyon
boşluğu denilen bir boşluk
oluşturur. Bu boşluk içinde gelişmekte olan bebeği koruma görevi olan suya benzer bir sıvı bulunur (amniyon sıvısı) . Gebeliğin başlangıcında küçük olan
amniyon boşluğu, giderek büyür ve koryonun (cenini saran dış zar) iç yüzeyi ile
temasa geçer.
AMNİYON BANTLARI
Amniyon boşluğu iç
duvarında oluşan patolojik
yapışıklıklardır. Şerit şeklindeki bu yapışıklıklar, amniyon boşluğunun
herhangi bir bölgesinde gelişebilir ve hiçbir belirti vermeden hamileliğin sonuna
kadar kalabilir. Bazı vakalarda ise, bebeğin gelişimini engelleyerek organ eksikliklerine sebep olabilirler. Bebek
kol veya bacağı eksik doğabilir.
Amniyon boşluğunu dolduran
ve bebeği tamamen saran sıvı.
Gelişme yolundaki bebeği, yaralanmalardan ve ısı değişimlerinden korumak, hareketlerini ve duruş
değişikliklerini kolaylaştırmak,
organlarının simetrik ve düzgün gelişimini
sağlamak gibi işlevleri vardır.
Amniyon sıvısının bir bölümü,
amniyon zarını döşeyen hücreler
tarafından üretilir. Büyük bölümü ise anne
kanından oluşur. Hamileliğin son aylarında, bebeğin idrarı da sıvıya karışır. Amniyon sıvısının miktarı giderek artar
ve gebeliğin 7. ayında 1000 ml’ye ulaşır; daha sonra ise 600-700 ml’ye kadar düşer.
Amniyon sıvısı önceleri
saydamdır. Daha sonra bebeğin derisinden dökülen
hücrelerin sıvıya karışmasıyla
beyazımsı-bulanık bir görünüm alır. Kimyasal yapısı da gebeliğin üçüncü ayından
sonra bebeğin çıkardığı atık maddeler arttıkça değişir.
DÜŞÜK AMNİYON
SIVISI
Amniyon sıvısı 500 ml’nin altına düşerse, bu gebeliğe has patolojik
bir durum meydana gelir. Sıvının eksik üretimine ya da geri emiliminin
artmasına bağlıdır. Normal süresini geçen
gebeliklerde sık rastlanır. Bu durum annenin bebek hareketlerini daha şiddetli fark etmesine sebep olur.
Dölyatağının duvarları
neredeyse bebeğe yapışık gibidir ve bebeğin kalb atışları net biçimde hissedilir. Amniyon sıvısı azlığı, bebeğin gelişimini engelleyebilir veya amniyon boşluğunu geçen bağların ve kıvrımların
baskısına bağlı olarak bebekte oluşum
ya da şekil bozukluklarına neden
olabilir. Sıvı azlığı, doğum esnasında bebeği koruma görevi yapamayacağından
bebekte bazı rahatsızlıklar ortaya
çıkarabilir.
AMNİYOSENTEZ
Amniyon sıvısının ve
özelliklerinin incelenmesi
işlemidir. Hamileliğin son üç ayındaki hemolitik hastalıklar ve bebek-plasenta
yetmezliği gibi olağan dışı durumlarda bir
tanı aracı olarak kullanılır. Fizyolojik şartlarda ise bebeğin sağlığının
denetlenmesini sağlar.
Uygun bir iğne ile karın duvarı ve dölyatağını
geçerek bebeği saran amniyon kesesine girerek sıvıdan örnek alınır. Uzun iğnenin bebeğe zarar vermemesi için, ultrason kamerası ile durum izlenir. Alınan sıvı incelemeye tabi tutulur. Kimyasal yapısı,
fizik özellikleri ve içindeki bebeğe ait hücrelerin
incelenmesi, bebeğin varsa oluşum kusurlarının belirlenmesini; anne çocuk
arasındaki Rh uyuşmazlığı ile
bebeğin hayatını tehdit eden diğer bazı hastalıkların teşhisinde yardımcı olur. Bu işlem için hastane, anneden yazılı izin ister.
Amniyon sıvısından
hazırlanan hücre kültürlerinin genetik yapılarının incelenmesiyle; “Down sendromu gibi bazı kromozom
anomalilerinin doğumdan önce tanısı yapılabilir.” Hücre kültürleri ile bazı
enfeksiyon etkenlerini tanımak ve genetik
(irsi) metabolik hastalıkları teşhis
etme imkânı vardır...
Kaynak: medicana, ana yay.
1993 c.12