4 Mart 2015 Çarşamba

BAKİ, ŞİİR VE BİYOGRAFİ

BAKİ   (1526 – 1600)

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mahmut Abdülbaki’dir. Fakir bir müezzin’in oğludur. Çocukluğu saraç çıraklığıyla geçmiştir. İlk şiir bilgilerini, bu çıraklık devresinde Sait Zati’den almıştır. Medresede yetişmiştir. Müderrislik (medrese öğretmenliği) yapmıştır. Edirne, Mekke ve Medine’ye kadılık yapmak üzere gönderilmiştir. Gittikçe yükselerek önemli bir yer olan İstanbul Kadılığı’na getirilmiştir.Daha sonra Anadolu ve Rumeli Kazaskeri de olmuş, ama adliyenin en yüksek makamı olan Şeyh-ül İslâm’lığı çok istediği halde, isteğine kavuşamadan vefat etmiştir. Dört Padişah devrinde de yerini koruyabilmesi, üstün bilgisinden ve yerini hak etmiş olmasından ileri gelir. Yükselmek ve yeni mevkiler elde etme isteği bakımından hırslı sayılırdı. Kanuni’ye çok bağlıydı. Onun vefatı üzerine “Terkib-i Bend” denilen parçalı şiir şekliyle uzun ve güzel bir mersiye (ağıt) yazmıştır. Divanı vardır. Din ile alâkalı konularda bazı tercümeleri de vardır.


GAZEL

Fermân-ı aşka cân iledir inkiyadımız

Hükm-i kazâya zerre kadar yok inadımız

Bâş eğmeziz edâniye dünyâ-yi dûn için
Allahadır tevekkülümüz, itimadımız

Zühd ü salâha eylemeziz iltica hele
Tuttu eğerçi âlem-i kevni fesadımız

Meyden safâ-yi bâtın-ı humdur garaz hemân
Erbâbı zâhir anlayamazlar murâdımız

Minnet Hudâya devlet-i dünya fenâ bulur
Baki kalur sahife-i âlemde âdımız

                                                           Baki


(Tanrı sevgisinin emrine canla baş eğeriz. Kaderin hükmüne, zerre kadar karşı gelmeyiz. Şu aşağılık dünyada, elimize servet geçsin diye âdi kimselere baş eğmeyiz. Tevekkülümüz ve güvenimiz yalnız Tanrı’yadır. Hele kusurlarımız, şu kâinatı tutsa bile, sofu görünüp yalana sığınmayız. İçkiden maksat, şarap küpünün içindeki  rahatlığı bulmaktır, ama işin görünüşüne bakanlar bu maksadı anlayamazlar. Allah’a şükürler olsun ki; dünyada ele geçen herşey ölümlüdür, ama adımız âlem sayfalarında baki kalacaktır)